Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1091 E. 2018/1114 K. 26.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1091
KARAR NO : 2018/1114

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/12/2017
KARAR TARİHİ : 26/11/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP; İmalatçı olan müvekkili şirketin ihraç kaydıyla sattığı ürünlerin KDV’sini vergi dairesinden alması veya mahsup ettirebilmesi için, davalının ihraç kaydıyla satın aldığı ürünleri KDV kanununun 11/1-c maddesine göre 3 ay içinde yurtdışına satması yani ihraç etmesi gerekirken, itiraz dilekçesinde itiraz etmeyip kabul ettiği, KDV tutarı 2.716,85 TL si olan bir kısım ürünleri ihraç etmediği, bu ihracatı yapılmayan ürünlerin KDV bedeli davalıdan defalarca istenmiş olmasına rağmen, davalının bu KDV bedelini davacıya ödemediğini, davalının takipte itiraz ettiği bakiye KDV tutarı 20.728,07 TL olan ürünleri ise ihraç etmiş, bu miktar KDV alacağı için müvekkili şirkete vergi dairesine müracaat ettiğinde; davalının gümrük beyannamesinde imalatçı olarak davacı şirketi değil de kendisini imalatçı olarak göstermiş olması nedeniyle KDV bedelinin davacı şirkete ödenemeyeceği bildirilmiş, ayrıca davalı, gümrük beyannamesi, ihracat faturası ve taahhütnameyi de davacı şirkete vermediği için davacı müvekkili şirket ihraç edilen ürünlerden kaynaklanan KDV alacağı olmasına rağmen davalının kusuru yüzünden vergi dairesinden KDV alacağını alamadığını, bu nedenlerle davanın kabulüne, takibe yapılan itirazın iptali, asıl alacağa takip tarihinden itibaren reeskont faizi işletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Müvekkili tarafından davacı şirkete ödemelerinin tamamının zamanında yapıldığını, bu durumun şirketinin kötü niyetli olmadığını gösterdiğini, bu durumun şirketin ticari defter kayıtlarında da sabit olduğunu, dava konusu ürünlerin satışı müvekkili tarafından 29/12/2016 tarihinde ……, 25/01/2017 tarihinde …. ve 11/04/2017 tarihinde …. seri nolu faturalar ile yapıldığını, icra dosyasına itiraz dilekçesinde belirtildiği gibi sadece 16152 adet ürünün ihracatı elde olmayan sebeplerden ötürü yapılamadığını, bu borcun ödeneceğini davacı tarafa icra takibine itiraz dilekçesinde iletmekle beraber bu miktarın tahsiliyle alakalı herhangi bir talep ve istekte bulunmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ;
Dava, İtirazın İptali davasıdır.
Takip:Davacının; Büyükçekmece ……İcra Dairesi’nin ….. esas sayılı dosyası ile 23.444,92 TL asıl alacak üzerinden davalı aleyhine takip yaptığı ,davalının icra takibine 2.716,85 TL borcu kabul etmekle 20.728,07 TLlik kısma itiraz ettiği ve de iş bu davanın süresinde açıldığı anlaşılmakla;
25/05/2018 tarihli Bilirkişi Raporunda özetle; Davacı 08/11/2017 tarihinde Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğünün …… E. Nolu dosyasında 23.441,92 TL KDV alacağı için takip başlatmış, borçlu 21/11/2017 tarihli itiraz dilekçesiyle alacaklı tarafa 2.716,85 TL borcumuz vardır, başka borcumuz yoktur diyerek takibin durdurulmasını talep etmişler ve takip durmuştur. Davacı ile davalı tarasında Aralık 2016, Ocak 2017, Şubat 2017 ve Mart 2017 aylarında 3065 sayılı KDV kanununun 11/c maddesine göre ihraç kayıtlı mal teslimi olduğu görülmüştür. Davacı KDV beyannamelerini buna göre vermiş ve tahakkuk ettirmiş, davalıda Mart 2017 deki bir kıım mallar hariç kanundaki 3 aylık sürede ihracat işlemlerini yaptığı görülmüştür. Davacı dosyaya sunduğu deliller arasında vergi dairesine 30/10/2017 tarihinde sunduğu dilekçelerin fotokopilerini sunmuş olup, ekleri incelendiğinde GÇB fotokopisi, ihracatçı faturası fotokopisini daireye verdiği görülmüştür. Dava dilekçesinde davalının GÇB, ihracat faturası ve taahhütnameyi vermediğini beyan etmiş ancak dava ve takip tarihinden önce bu belgeleri davalıdan alıp vergi dairesine sunduğu görülmüştür. Vergi dairesinin GÇB imalatçıya ait bilgi olmadığından KDV bedelini ödemeyeceği beyanı olup bu konuda yazılı bir belge olmadığı ve vergi dairesi tarafından mahkememize yazılan yazıda bu konuda bir husustan bahsedilmediği görülmüştür. KDV Uygulama Genel Tebliğinde bu konu 8/5 bölümünde düzenlenmiş ve GÇB de imalatçı bilgisi olmadığından tecil terkin ve iade işlemi ihracatçıdan alınacak bir yazıyla yerine getirileceği düzenlenmiş, iade ve terkin işlemine engel olmadığı düzenlenmiştir. Davacı şirketin yukarıda detaylı hesaplandığı üzere davalıdan 3.024,65 TL KDV alacağı olduğu, davalının icra takibinde 2.716,85 TL lik KDV borcunu kabul ettiğini ihracatını gerçekleştirmediğini beyan etmiştir. Yapılan inceleme ve hesaplamalarda ihraç edilmeyen mal adedi 17.688 adet olduğu ve hesaplanan KDV 3.024,65 TL olduğu görülmüştür. Davacının talebinin 3.024,65 TL üzerinde kabulü davalının itirazının bu miktarının yersiz olduğu fazlasının yerinde olduğu görülmüştür. Davacı ile davalı arasında Aralık 2016, Ocak 2017, Şubat 2017 ve Mart 2017 aylarında sayılı KDV kanununun 11/c maddesine göre ihraç kayıtlı mal teslimi olduğu, 23.447,52 TL KDV’si davacı tarafından davalıdan tahsil edilmediği, daha sonra tahsil amacıyla icra takibi yapıldığı, davalının aldığı malları 3 aylık kanuni sürede ihraç ettiği, 17.688 adet malı ihraç edemediği ve bu malların 2017 Mart dönemine ait olup 16.803,60 TL ve KDV’si 3.024,65 TL olduğu, bu miktarın davacıya ödenmesi gerektiği, 20.422,87 TL vergi dairesi tarafından terkin edileceği, görüş ve kanaati ile rapor tanzim edildiği,
Bilirkişi raporuna yapılan itiraz sonucunda alınan ek rapor uyarınca;davalının hesap hatası talebi üzerine yeniden tablo yapılarakhesaplama yapılmış ve ihraç edilmeyen mal adedi 15.888 adet ve tutarı 15.093,60 TL %18 KDV si 2.716,85 TL olarak yeniden hesaplanarak bu miktarın davacıya ödenmesi gerektiği kanaati ile rapor tanzim edildiği;
Yargılama esnasında itiraza konu vergi iadesini davacı tarafın geri aldıklarına ilişkin beyanda bulunduğu ,
Bilirkişi raporu doğrultusunda davalının davacıdan 2.716,85 TL alacaklı olduğu ,itirazın iptaline konu miktar üzerinden davalının borcu olmadığı anlaşılmakla açılan davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90 TL karar harcından peşin alınan 353,99 TL harçtan mahsubu ile 318,09 TL nin davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 2.487,37 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/11/2018

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.