Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1089 E. 2018/531 K. 08.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1089 Esas
KARAR NO : 2018/531

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/12/2017
KARAR TARİHİ : 08/05/2018
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 08/06/2018
Davacı vekili tarafından açılan İtirazın İptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, Müvekkili şirket … (…) ile davalı borçlu şirket … (…) arasında 2013 tarihli ürün satış protokolü imzalandığını ve de sözleşme gereğince müvekkili şirket tarafından davalı borçlu tarafa sözleşmede belirlenen ürünlerin düzenli olarak teslim edildiğini, ancak sözleşmenin taraflarca karşılıklı olarak feshedildiğini ve müvekkili firmaya ait olan ve protokol gereğince davalı borçlu firmaya teslim edilen ürünlerden fesihten sonra bakiye kalan 1.648,30 gram has altın müvekkil firmaya iade edilmediğini, davalı borçlunun şirkette bakiye kalan altınlar ile ilgili davalı tarafa T.C. Bakırköy …. Noterliği’nin 12 Ocak 2017 tarih ve … yevmiye no.lu ihtarnamesi ile ihtarname gönderildiğini, ancak davalı tarafça işbu ihtarnameye geri dönüş yapılmadığı gibi ihtarın konusu bakiye kalan 1.648,30 gr altın ne iade edilmiş ne de TL karşılığı müvekkili davacı alacaklı şirkete ödendiğini, bunun üzerine davalı borçlu şirket hakkında T.C. Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, işbu icra takibine karşılık olarak ise davalı borçlu şirket tarafından haksız ve kötüniyetli olarak itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, Davalı Borçlu şirketin itiraz dilekçesinde şirket adresinin Ankara olduğunu bu sebeple yetkili icra dairesinin Ankara icra daireleri olduğunu ve bu nedenle yetkisiz icra dairesinde takibin açıldığından bahisle yetkisizlik itirazında bulunduğunu, davalı borçlunun işbu itirazı usul ve yasaya aykırı olup reddi gerektiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin ’’ İhtilafların Halli ‘‘ başlıklı 10. Maddesinde ’’ İş bu Protokol ve Protokolün uygulanmasından doğabilecek ihtilaflar ve taraflarca çözülemeyen sorunlar için Ankara ve İstanbul İcra Daireleri ve Mahkemeleri yetkilidir. ‘‘ hükmü düzenlendiğini, yetki sözleşmesinin HMK’ nun 17. Maddesinde düzenlendiğini, HMK 17. Madde ’’ Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır. ‘‘ hükmünü içerdiğini, tacir olan taraflar arasında sözleşme ile yetkili mahkeme ve icra daireleri de kararlaştırılmış olup sözleşmenin 10. Maddesi gereğince icra takibi yetkili icra dairesinde açıldığını, bu nedenle davalı borçlunun yetki itirazı yerinde olmayıp reddi gerektiğini, Davanın kabulü ile davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına vaki itirazının iptaline, haksız ve kötü niyetli olarak itiraz eden ve takibi durduran davalının takip tutarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile; öncelikle icra dosyasına yapmış oldukları yetki itirazını tekrarladıklarını, Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin “İhtilafın Halli” başlıklı 10. maddesinde ” İş bu protokol ve protokollerin uygulanmasında doğabilecek ihtilaflar ve taraflarca çözülemeyen sorunlar için Ankara ve İstanbul İcra Daireleri ve Mahkemeleri yetkilidir.” denilmekle birlikte sözleşmenin Genel Müdürlük yetkilileri tarafından akdedilmiş olması ile yapılacak yazışmalar ve istenilecek bilgi ve belgelerin temini hususunda yine müvekkil şirketin Genel Merkezinin muhatap alınması zarureti birlikte düşünüldüğünde usul ekonomisi ve yargılamanın hızlı işleyişi bakımından Ankara İcra Daireleri ile Mahkemelerinin yetkili olduğunu gösterdiğini, davacının müvekkili şirketten herhangi bir alacağının bulunmadığını, usul ve esas itibariyle itirazlarının kabulü ile hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi ile yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini beyan etmiştir.
Yapılan yargılama sonucu dosya Mahkememizce kül olarak değerlendirildiğinde; davacı ( alacaklı ) tarafından davalı ( borçlu) aleyhine Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasında 240.322,14 TL asıl alacak için icra takibinde bulunduğu, davalının ( borçlunun ) yasal süresi içerisinde borca ve icra dairesinin yetkisine itirazı üzerine takibin durmuş olduğu, davacı vekilinin yasal süre içinde davalının itirazının iptali için İİK 67 maddesine göre itirazın iptali davası açtığı, uyuşmazlıkta ilk önce davalı vekilinin yetkisizlik ilk itirazının incelenmesi gerektiği, davalı adresinin Ankara olduğunu, taraflar arasında akdeline sözleşmenin 10.maddesin de Ankara ve İstanbul İcra Daireleri ve Mahkemeleri yetkilidir, denildiği, Bakırköy İcra Dairelerinin ve Bakırköy Mahkemelerinin yetkili olmadığını, yetkili icra dairesinin Ankara İcra Dairesi ve yetkili mahkemenin Ankara Mahkemeleri olduğunu beyan etmiş, davalının icra dairesinin yetkisine itirazının yerinde olduğu anlaşılmış, dolayısıyla davacı tarafından davalı aleyhine Bakırköy İcra Dairesinde yapılan icra takibinde Bakırköy İcra Dairesinin yetkili olmadığı, icra dairesinde yapılan takibe davalı borçlunun yapmış olduğu yetki itirazının icra dairesince karara bağlanmadığı, yetkili icra dairesinde yapılmayan icra takibinden dolayı davalı borçlu aleyhine yapılan icra takibinde yerleşmiş Yargıtay içtihatları da nazara alındığında HMK 18/2.maddesi ve İİK 50 maddesi gereği davalının adresinin ve sözleşmenin 10.maddesinde belirtilen mahkeme ve icra daireleri yetkili olduğundan, İcra dairesinin yetkisine yönelik yapılan itiraz öncelikle incelendiğinden HMK 18/2 maddesi ve İİK 50.maddesine göre usulune uygun yetkili icra dairesinde yapılan bir takip bulunmadığından davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu itirazın iptali davasının yapılan icra takibi yetkisiz icra dairesinde yapıldığından dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Davacının yapmış olduğu masrafların üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı lehine takdir edilen 20.369,33.-TL.vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Alınması gereken 35,90.-TL karar harcından peşin alınan 4.104,11.-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.068,21.-TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak)Davacı vekili Av. … , Davalı vekili Av. … yüzüne karşı verilen karar,gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.
08/05/2018
Katip …

Hakim …