Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1081 E. 2018/524 K. 07.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1081
KARAR NO : 2018/524

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/12/2014
KARAR TARİHİ : 07/05/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP; Müvekkilinin çiftlik sahibi olduğunu, büyükbaş hayvan yetiştiriciliği ile iştigal ettiğini, müvekkilinin 2014/Şubat döneminde davalı şirket ile şifahi görüşmeler ile 100 adet erkek buzağının tanesi 1.000 TL’den olmak üzere toplam 100.000 TL bedeli mukabili alımı hususunda anlaştıklarını, canlı hayvan piyasasında güvene dayalı bir ticari ilişki olduğundan dolayı ödemelerin çeklerle, ön ödemeli olarak yapıldığını, dolayısıyla müvekkilinin anlaşma gereği olarak satış bedeli olan 100.000 TL’yi … Bankası … Şubesine ait 03/04/2014 keşide tarihli ve 15.000 TL bedelli ve … Bankası … Şubesine ait 20/10/2014 keşide tarihli ve 85.000 TL bedelli çeklerle ödendiğini, davalı şirket tarafından dava tarihi itibariyle çeklerin bankalardan tahsil edildiğini, taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığını, davalı şirketin sözleşme konusu edimlerini yerine getirmediğini, davalı tarafın hayvanlardan sadece 34 adedini teslim ettiğini, geriye kalan 66 adedini ise hala teslim etmediğini, bu nedenle davalı şirket hakkında tazminat davası açma hakkı saklı kalmak kaydıyla davanın kabulüne, müvekkilinin davalı tarafa vermiş olduğu ve tahsilatı yapılmış olan dava konusu çeklerden dolayı davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine ve haksız olarak yapılmış 66.000 TL bedelin davlı şirketten isirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Müvekkilinin davacı tarafa hiçbir borcu bulunmadığını, alacağın kambiyo senedine bağlı olduğunu, davacının geçersizlik veya bedelsizlik iddiasını aynı kuvvetteki resmi belge ile ispatlaması gerektiğini, gerçekliği olmayan soyut iddialar ile davanın açılabilmesinin mümkün olmadığını, yazılı bir sözleşme dahi bulunmadığını, ispat yükünün davacıda olduğunu, buna rağmen sırf konunun anlaşılabilmesi için beyanda bulunduklarını, müvekkilinin uzun yıllardır Bağcılar ve Çatalca’da süt ürünleri işletmeciliği yapan köklü ve büyük bir firma olduğunu, müşterisi olan …’ye hem ticari mahiyetteki mal hem de hayvan verdiğini, bu emtiaya fatura v.s tanzim ederek ürün teslimi yaptığını, hem ticari hem fiili ilişki nedeniyle davacıya hiçbir borcu bulunmadığını, bu nedenler haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE YARGILAMANIN ÖZETİ;
Dava, davacı tarafından keşide çekler dolayı İİK 72/2.madde uyarınca açılmış menfi tespit talebine ve istirdat istemine ilişkindir.
Mahkememizce davanın kabulüne dair karar davalı tarafın temyizi üzerine YARGITAY … Hukuk Dairesi ESAS NO: … KARAR NO : … ilamıyla bozulmuş mahkememizce bozmaya uyma kapsamında davacıya delillerini sunması için süre verilmiştir.
Dosyaya delil olarak Çekler çeklerin görüntüsü ibraz bilgileri celb edilmiştir.
Davacı davalıdan 100 adet hayvan alımı için anlaştıklarını, bu anlaşma çerçevesinde davalıya avans çekleri verdiğini ancak eksik mal teslimi olduğunu belirterek menfi tespit ve istirdat isteminde bulunmuştur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu olan husus, davaya konu olan bu çekin, sözleşme kapsamında aans olarak düzenlenip düzenlenmediği noktasında toplanmaktadır.
Davalı davayı inkar ettiğinden çeki sözleşme kapsamında verdiğini iddia eden davacı ispat yükü altındadır.
Taraflar arasında düzenlendiği tartışmasız olan takibe konu çekler yazılı bir belge olup kambiyo evrakı niteliğindedir. Evrak içeriğine göre davacı taraf çek vermiş olup çekin ödeme belgesi olması karşısında kural olarak mevcut bir borcun ifası için verildiği, BK. 182. ve devamına göre kabul edilmelidir.
Tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi hususunda ara karar oluşturulmuş davacı sunmadığı gibi bilirkişi ücretini yatırmamıştır.
Bilindiği üzere menfi tespit davalarında genel kurallar gözetilerek ispat külfetinin kime düşeceğinin tespit edilmesi gerekir. TMK.na göre ise, genel kuralın menfi tespit davalarında uygulanması gerekmekte olduğundan ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayacaktır. Daha da önemlisi dava konusu olup, sözleşme bedeli olarak verildiği ve bu nedenle bedelsiz olduğu belirtilen belge kambiyo evrakı niteliğinde olan bir çektir. Davacı dava konusu çekin avans olduğu, çek karşılığı mal almadığını, çekin ifa amaçlı olarak düzenlendiğini belirtmiştir. HMK. 199. ( HMUK 288 mad. ) maddesi uyarınca bir hakkın düşürülmesi, değiştirilmesi amacı ile ileri sürülen bu savunmanın çeklerin miktarı gözetildiğinde mutlak suretle yazılı belge ile ispatı gerekir.
Davacı vekili bu iddiası konusunda iddiasını ispatlayabilecek yazılı herhangi bir belge sunmadığı gibi Esasen davacı vekilinin iddiasını ispatlayabilecek delil başlangıcı da bulunmamaktadır.
Nitekim Yargıtay’ın yerleşik kararlarında da belirtildiği üzere “Çek bir ödeme vasıtası olup kural olarak mevcut bir borcun tediyesine yönelik düzenlendiğinin kabulü gerekir. BK’nun 207.maddesi uyarınca asıl olan peşin satıştır ve peşin satışta mal ve bedelin aynı anda verildiği yönünde yasal karine mevcuttur.” O halde uyuşmazlık konusu olan çeklerin mal tesliminden avans olarak verileceğine dair taraflar arasında ve tarafları bağlayan bir yazılı sözleşme bulunması gerekir. Zira açıklanan karinenin aksini iddia eden davacı davacısı dava konusu bu çeklerle ilgili açıklanan karinenin aksini iddia eden konumundadır. Bu nedenle davacısının çekleri ileride teslim edileceği iddia edilen hayvan bedeline karşı olarak verildiğini mutlak surette HMK.m.199 ve devamı maddeleri uyarınca yazılı ve kesin delillerle ispatlaması gerekir. Davalı ısrarlı şekilde davayı inkar olunduğu gibi davacı bu konuda yazılı ve kesin delil sunamamıştır. O halde davacının beyanları ispatlanamamış olarak kabul olunduğundan sübuta ermeyen davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereği Alınması gereken 35,90 TL karar harcı peşin harçtan mahsubu ile karar kesinleştiğinde talep halinde bakiye ilam harcının davacıya iadesine
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
5-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca 7.610,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan posta gideri ve temyiz harç masrafları olan 38,95 ve temyiz harcı olan 143,50 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere davalı vekilinin yüzüne karşı karar verildi. 07/05/2018

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.