Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1051 E. 2022/1116 K. 13.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1051 Esas
KARAR NO : 2022/1116

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/03/2017
KARAR TARİHİ : 13/12/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :16/01/2023

Davacı vekili tarafından açılan tazminat davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Küçükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline 19/08/2015 tarihinde araba çarptığını, … plakalı arcın davalı … Paz. Ltd. Şti firması üzerine kayıtlı olduğunu, müvekkilinin … Hastanesine götürüldüğünü, 7 ay gibi uzun bir müddet yatağa bağlı kaldığını, aracın müvekkiline çarpması neticesi müvekkilinde maddi ve manevi zarar husule getirdiği kayıp, keder ve elem mukabili fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kayıt ve şartı ile 1.000 TL maddi, 30.000 TL manevi tazminat talep ve davalarının kabulünü talep ve dava etmiştir.
Davalı … Ltd. Şti. Ve Emin Erüstün vekilinin Küçükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesine vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Küçükçekmece …. Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasını, müvekkilinin … sevk ve idaresinde iken davacının bir anda müvekkilinin kullandığı aracın önüne dikkatsizce atlaması sonucunda bu kazanın meydana geldiğini, davacıya ilk müdahalenin müvekkili tarafından yapıldığını, ambulansın ve polisin de bizzat müvekkili tarafından arandığını, müvekkili tarafından davacının kazadan sonra aranıp nasıl olduğunu sorduğunu, ancak davacının bu davayı açmasına kadar müvekkilinin böyle bir şeyden haberi olmadığını, müvekkilinin hız sınırları içinde seyir halinde iken davacının bir anda yola atlaması sonucunda kazanın meydana geldiğini, davacı tarafından maddi tazminat talebinde bulunulmuş ise de belgelerinin sunulmadığını, kaza sebebiyle müvekkilininde maddi ve manevi zarar gördüğünü, davacı tarafça fahiş miktarda talep edilen manevi tazminat miktarını kabul etmediklerini, haksız ve hukuka aykırı olarak kötü niyetle açılmış işbu davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekilinin Küçükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesine vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; 19/08/2015 tarihinde karıştığı belirtilen … plakalı aracın müvekkiline 31/07/2015-31/07/2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacının trafik kazası sebebi ile meydana gelmiş bir maluliyetinin olup olmadığının, ve varsa oranının belirlenmesi gerektiğini, … plakalı araca ait müvekkili bünyesinde dava konusu olay tarihini kapsayan ihtiyari Mali Mesuliyet (Kasko) poliçesinin bulunmadığını, dolayısı ile davacının manevi tazminat talebini müvekkil şirkete yöneltmesinin hukuken mümkün olmadığını, öncelikle başvuru şartının yerine getirilmemiş olması sebebiyle davanın reddini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Küçükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 23/10/2017 tarih, … esas ve … karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilerek dosya Mahkememize gönderilmiş ve Mahkememizin yukarıda belirtilen esas sırasına kaydedilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, dava konusu trafik kazasında davacının yaralanması sebebiyle sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik, tedavi gideri ve bakıcı giderine ilişkin haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminat ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Mahkememizce tarafların sosyal ve ekonomik durumları araştırılmış, SGK kayıtları, dava konusu aracın trafik tescil kayıtları, davalı aracın zmms poliçesi, davacının tedavi evrakları celbedilerek incelenmiştir.
Küçükçekmece …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası Uyap ortamından celbedilmiş, incelenmesinde; davalı … aleyhine davacı … ‘na karşı taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan kamu davası açıldığı, dosya kapsamında alınan davacının yaralanmasına ilişkin Adli Tıp Kurumu raporunda davacının yaralanmasının kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir durum olmadığı, basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte hafif olmadığı, vücudundaki kemik kırıklarının yaşam fonksiyonlarına etkisinin orta (3) derecede olduğunun tespit edildiği, dava konusu kazada tarafların kusur oranlarına ilişkin Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan kusur raporunda meydana gelen kazada tarafların eşit oranda kusurlu olduğu tespit edilmiş, yapılan yargılama sonucunda davalının üzerine atılı suçtan mahkumiyetine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı tanığı … duruşmadaki beyanında; ” Davacı eşim olur, tarihini tam olarak hatırlamıyorum 2015 yılında eşim ile birlikte pazar alışverişi için arabamızla gittiğimiz yerde, arabayı park ettim, eşim arabadan inip yolun karşısından bir çanta almak istedi, çantayı alıp gelirken minibüs ters yoldan girerek eşime çarptı, bu kaza nedeniyle eşimin kalça kemiği kırıldı, 7 ay yabancı bakıcı tuttuk, aylık 700 Dolar ödedik, eşim şu anda iyileşmişik, yürüyebilmektedir, 7 ay boyunca eşim yatakta yatmıştır, davalı taraf bu kaza nedeniyle bizi hiç aramadı, ilgilenmedi ve bir geçmiş olsun dahi demedi, kaza esnasında ben arabamın içinde oturuyordum, kaza tahminen 2 metre yan tarafımda oldu, arabanın eşime çarptığını gördüm.” demiştir.
Davacı tanığı … duruşmadaki beyanında; “Davacıyı tanırım, kendisi komşum olur, bundan 3 yıl önce bir trafik kazası geçirdi, bu kaza nedeniyle kalça kemiği kırıldı, 7 ay yatakda yattı, bu süre sarfında yabancı bir bakıcı tuttular, duyduğum kadarıyla aylık 700 Dolar bakıcıya para ödediler, şu anda durumu iyidir, yürümektedir, zaman zaman kırık yeri ağrı yapmaktadır, bu nedenle ayakta fazla kalamamaktadır.” demiştir.
Davalı tanığı … duruşmadaki beyanında; ” Kaza tarihinde davalı … ün kullanmış olduğu, davalı … …. ait …. marka minibüs ile Avcılarda pazar yerinin kurulmuş olduğu bölgede tahminen 20-30 km hızla seyir halinde iken arabanın önüne bir bayan fırladı, ben dikkat dedim, Emin direksiyonu sol tarafa kırdı, ancak çarpmayı önleyemedik, bayan yere düştü biz arabadan indik, yanına gittik, çarptığımız kadın ayağa kalkmak istedi biz de kendisine kalkma belki kırık vardır dedik, ambulansa haber verdik, o esnada trafik polisede olay yerine geliyordu, çarptığımız kadına bir yakınının olup olmadığını sorduk, eşinin yakındaki bir eczaneden ilaç aldığını söyledi, o eczaneye gittim eşini buldum, kazayı anlattım, beraber kaza yerine geldik, davacıyı hastaneye götürdüler, biz de şoförle birlikte karakola gittik, ifade verdik, kaza yeri ile davacının eşinin olduğu eczanenin arası tahminen 100-150 metre civarında idi.” demiştir.
Dava dosyasında bulunan tüm belgeleri incelemek suretiyle, davaya konu trafik kazasında kazaya karışan araç sürücüsünün ve davacı yayanın kusur oranlarının belirlenerek rapor alınmasına karar verilmiş, 07/05/2019 havale tarihli bilirkişi raporu ve 23/09/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Yaya davacı … ‘nun % 70 (Yüzde yetmiş) oranında KUSURLU olduğu, … plaka no’lu aracın sürücüsü davalı ….”’ün %30 (Yüzde otuz) oranında KUSURLU olduğu tespit edilmiştir. Kusur raporuna itirazların değerlendirilmesi ve ceza dosyasında alınan rapor ile Mahkememiz dosyasına alınan rapor arasında çelişki olması sebebiyle Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden rapor alınmasına karar verilmiş, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Genişletilmiş Uzmanlar Kurulu’nun 26/02/2020 tarihli kusur raporunda özetle; davalı sürücü …. sevk ve idaresindeki kamyonet ile seyri esnasında yola gereken dikkatini verip görüş alanını kontrol altında bulundurması, kavşak başından geçiş yapan yayaya karşı etkin tedbir alması gerekirken tüm bu hususlara riayet etmeyerek dikkatsiz ve kontrolsüz şekilde yayaya çarptığı anlaşılmakla; kazada eşdeğer kusurlu olduğu, davacı yaya …. karşıya geçişi sırasında yaklaşan araçların seyir durumlarının dikkate alması, kontrollü şekilde geçiş yapması gerekirken bu hususa riayet etmeyip kendi can güvenliğini tehlikeye düşürdüğü anlaşılmakla; kazada eşdeğer kusurlu olduğu, davalı sürücü … ‘ün %50 (yüzde elli) oranında kusurlu, davacı yaya … ‘nun %50 (yüzde elli) oranında kusurlu olduğu kanaatini bildirilmiştir. Davacının dava konusu kazada yaralanması sebebiyle maluliyet durumunun, sürekli ve geçici iş göremezlik oranının ve bakıcıya muhtaç olup olmadığına ilişkin Adli Tıp Kurumu …. Adli Tıp İhtisas Kurulundan rapor alınmasına karar verilmiş, Adli Tıp Kurumu …. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 14/03/2022 tarihli ve 30/09/2021 tarihli raporlarına göre özetle; davacının yaralanmasının fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyetinin oluşmadığı, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 6 aya kadar uzayabileceği, sürekli veya geçici bakıcı yardımına muhtaç olmadığı tespit edilmiştir. Davacının talep edebileceği maddi tazminat alacak kalemlerinin tespiti için aktüerya bilirkişisi ve doktor bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiş, 26/09/2022 havale tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik maddi zararının 2.948,92 TL olduğu, davacının talep edebileceği tedavi gideri maddi zararının 750,00 TL olduğu, davacının talep edebileceği bakıcı gideri maddi zararının 4.124,90 TL olduğu, temerrüt başlangıcının davalı sigorta şirketi yönünden 01.03.2017 tarihi; davalı sürücü ve işleten yönünden 19.08.2015 kaza tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu, sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Davalı Sigorta Şirketi vekili tarafından davacının dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuru yapmadığı ve bu nedenle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesini talep etmiştir. Ancak 2918 Sayılı KTK’nun 97. Maddesinde getirilen dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuru şartı tamamlanabilir bir dava şartıdır. Davacı vekiline davalı sigorta şirketine başvuru yapması için süre verilmiş ve davacı vekili tarafından sigorta şirketine başvuru yapılmak suretiyle söz konusu eksiklik giderildiğinden davalı vekilinin savunmalarına Mahkememizce itibar edilmemiştir.
Somut davada; dava konusu 19/08/2015 tarihinde davalı sürücü … sevk ve idaresindeki, davalı Kentaş adına kayıtlı ve davalı sigorta şirketi tarafından zmms poliçesi ile sigortalı …. plaka sayılı kamyonet ile …. istikametinden …. yönüne seyir halinde iken kaza mahalli olan kavşağa geldiği esnada aracıyla; seyir istikametine göre sağ tarafta bulunan kavşak başından kaplamaya girip karşıdan karşıya geçiş yapan davacı yaya … ‘na çarpması ile dava konusu trafik kazası meydana gelmiş ve davacı yaralanmıştır. Dava konusu kazada davalı sürücü …. sevk ve idaresindeki kamyonet ile seyri esnasında yola gereken dikkatini verip görüş alanını kontrol altında bulundurması, kavşak başından geçiş yapan yayaya karşı etkin tedbir alması gerekirken tüm bu hususlara riayet etmeyerek dikkatsiz ve kontrolsüz şekilde yayaya çarptığı, davacı yaya … karşıya geçişi sırasında yaklaşan araçların seyir durumlarının dikkate alması, kontrollü şekilde geçiş yapması gerekirken bu hususa riayet etmeyip kendi can güvenliğini tehlikeye düşürdüğü anlaşılmakla tarafların kazada eşit derecede % 50- %50 oranında kusurlu olduğu Mahkememizce Adli Tıp Kurumundan alınan rapor ile tespit edilmiştir. Düzenlenen rapor kaza tespit tutanağı ve ceza yargılaması sırasında alınan rapor ile uyumlu, usul ve yasaya uygun olduğundan Mahkememizce itibar edilmiş ve hükme esas alınmış, taraf vekillerinin itirazları yerinde olmadığından itibar edilmemiştir.
Davacının dava konusu kazada yaralanması sebebiyle maluliyet durumunun, sürekli ve geçici iş göremezlik oranının ve bakıcıya muhtaç olup olmadığına ilişkin Adli Tıp Kurumu … Adli Tıp İhtisas Kurulundan rapor alınmasına karar verilmiş, Adli Tıp Kurumu …. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 14/03/2022 tarihli ve 30/09/2021 tarihli raporlarına göre özetle; davacının yaralanmasının fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyetinin oluşmadığı, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 6 aya kadar uzayabileceği, sürekli veya geçici bakıcı yardımına muhtaç olmadığı tespit edilmiş, alınan raporlar kaza tarihindeki yönetmeliğe uygun, usul ve yasaya uygun olduğundan Mahkememizce itibar edilmiş ve hükme esas alınmıştır.
Davacı yaralanması sebebiyle geçici ve sürekli iş göremezlik maddi zararı, tedavi gideri ve bakıcı gideri talep etmiştir. Davacının yaralanması sebebiyle talep edebileceği iş bu alacak kalemlerine ilişkin miktarların tespiti için aktüerya bilirkişisi ve doktor bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiş, söz konusu alacak kalemlerine ilişkin 26/09/2022 havale tarihli bilirkişi heyet raporunda; davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik maddi zararının 2.948,92 TL olduğu, davacının talep edebileceği tedavi gideri maddi zararının 750,00 TL olduğu, davacının talep edebileceği bakıcı gideri maddi zararının 4.124,90 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davacı vekili tarafından 29/11/2021 tarihli dilekçe ve 14/03/2022 tarihli dilekçe ile davacının 61.899,84-TL bakıcı gideri, 10.500,00-TL sürekli ve geçici iş göremezlik gideri, 5.000,00-TL tedavi gideri talebi olduğunu beyan etmiş ve söz konusu bedel üzerinden harcı tamamlamıştır.
Adli Tıp Kurumu …. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 14/03/2022 tarihli ve 30/09/2021 tarihli raporlarına göre davacının yaralanmasının fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyetinin oluşmadığı, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 6 aya kadar uzayabileceği, sürekli veya geçici bakıcı yardımına muhtaç olmadığı tespit edilmiştir. Davacının sürekli maluliyeti olmadığı ve sürekli ve geçici bakıcı yardımına muhtaç olmadığı Adli Tıp Kurumu raporu ile tespit edildiğinden davacının sürekli iş göremezlik maddi tazminatı ve bakıcı gideri talebinin reddine karar verilmiştir. Davacının talep ettiği iş göremezlik ve tedavi gideri talebinin ise bilirkişi heyet raporu ile tespit edilen miktar üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiştir.6098 sayılı TBK’nun 49. Maddesinde; Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlü olduğu, aynı Kanunun 50. maddesinde; Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altında olduğu hüküm altına alınmıştır. Somut uyuşmazlıkta dava konusu kazaya davalı taraf % 50 kusuru ile sebebiyet vermiş ve söz konusu kazada davacı yaralanmıştır. Davacı tarafından davalının kusuru ve zararı ispat edilmiştir. Bu sebeple davacının bilirkişi raporu ile tespit edilen geçici iş göremezlik ve sgk tarafından karşılanmayan tedavi gideri maddi zararı hüküm altına alınmıştır. 6098 Sayılı TBK’nun 50. Maddesi ve 2918 Sayılı KTK’nun 85 ve devamı hükümlerine göre söz konusu maddi tazminattan davalı araç sürücüsü …. , davalı araç işleteni … ve davalı araç zmms sigortaıcısı … Sigorta A.Ş. sorumlu olduğundan bu davalılar aleyhine açılan maddi tazminat talepli davanın kısmen kabulüne, davacı vekili tarafından dava dilekçesinde faiz başlangıç tarihi belirtilmediğinden dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.
6098 sayılı TBK’nun 56/1. Maddesinde; “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” hükmü düzenlenmiştir. Dava konusu kazada davacı davalının kusuru ile vücudunda kemik kırığı olacak şekilde yaralanmış ve iyileşme süresi 6 ay olarak belirlenmiştir. Davacının bu dönemde sıkıntılı bir süreç geçirdiği ve manevi olarak yıprandığı ortadadır. Bu sebeple davacı lehine olayın oluş şekli, tarafların kusur oranları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın alım gücü, enflasyon oranı dikkate alınarak 10.000,00-TL manevi zarara hükmedilmiş, söz konusu manevi zarardan olaya kusuru ile sebebiyet veren davalı aracın sürücüsü davalı araç sürücüsü … , davalı araç işleteni … sorumlu olduğundan bu davalılar aleyhine hüküm kurulmuş ve davacı vekili tarafından dava dilekçesinde faiz başlangıç tarihi belirtilmediğinden dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.
Davacı tarafından davalı … Sigorta A.Ş. aleyhine açılan manevi tazminat talepli davanın davalı sigorta şirketi manevi tazminattan sorumlu olmadığından esastan reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)Maddi tazminat taleplerine ilişkin açılan dava yönünden;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE;
-Davaya konu 19/08/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının yaralanması sebebiyle davacı lehine 2.948,92-TL geçici iş göremezlik maddi tazminatı takdiri ile takdir edilen maddi tazminatın dava tarihi olan 01/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
-Davaya konu 19/08/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının yaralanması sebebiyle davacı lehine 750,00-TL tedavi gideri takdiri ile takdir edilen bedelin dava tarihi olan 01/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
-Davaya konu 19/08/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının yaralanması sebebiyle talep ettiği bakıcı gideri talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 252,67 TL nispi karar harcının daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 17,09 TL peşin harçtan ve 260,90-TL ıslah harcından mahsubu ile 25,32 TL bakiye harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/2 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 3.698,92 TL vekalet ücretinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalılar kendilerini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 13/3 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 3.698,92 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı ve 252,67 TL peşin harç olmak üzere toplam 284,07 TL harcın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ( haklı çıkmış olduğu orana göre ) 266,59 TL yargılama giderinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı … Limited Şirketi tarafından yapılan ( haklı çıkmış olduğu orana göre ) 109,50 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı … Limited Şirketine verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Kullanılmayan yargılama gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,
B)Manevi tazminat taleplerine ilişkin açılan dava yönünden;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE;
-Davaya konu 19/08/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının yaralanması sebebiyle davacı lehine 10.000,00-TL manevi tazminat takdiri ile takdir edilen manevi tazminatın dava tarihi olan 01/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve Dağıtım Limited Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
-Davacı tarafından davalı … Sigorta A.Ş. aleyhine açılan manevi tazminat talepli davanın esastan REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 683,10 TL nispi karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 512,32 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 170,78 TL karar harcının davalılar … ve … Limited Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılar …. ve Dağıtım Limited Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalılar … ve … Limited Şirketi kendilerini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 10/2 ve 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar … ve …. Limited Şirketine verilmesine,
5-Davalı … Sigorta A.Ş. kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 10/2 ve 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı … Sigorta A.Ş.’ye verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 512,32 TL peşin harcın davalılar … ve …. Pazarlama ve Dağıtım Limited Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Taraflar tarafından manevi tazminat talepli dava yönünden ayrıca bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı … ve …. vekilinin yüzlerine karşı, davalı … Sigorta vekilinin ve ihbar olunan vekilinin yokluklarında, kabul edilen maddi tazminat hükmü yönünden miktar itibariyle kesin olmak üzere, red edilen maddi tazminat hükmü ve kabul ve red edilen manevi tazminat hükmü yönünden gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.13/12/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır