Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1045 E. 2018/690 K. 25.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1045 Esas
KARAR NO : 2018/690

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/11/2017
KARAR TARİHİ : 25/06/2018
Gerekçe Yazım Tarihi :28.06.2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP;Davacı/Alacaklı vekilinin 23.11.2017 tarihli harç ikmal makbuzlu dava dilekçesinde özetle;“…Davalı ile müvekkili arasındaki ticari ilişki nedeniyle, davalıya 09.01.2015 ve 16.01.2015 tarihli faturalar nedeniyle 16.756,00 TL ödenmesi gerekirken, zuhulen 20.256,00 TL ödeme yapıldığı, yapılan 3.500,00 TL lık fazla ödemenin iadesi için davalıyla yapılan yazışmalar akabinde mutabık kalınmasına rağmen, ödeme yapılmaması üzerine davalı/borçluya Bakırköy … Noterliğinin 17.10.2016 tarih ve … sayılı ödeme ihtarnamesi keşide edildiği, Davalı/borçlunun ödemekten kaçınması üzerine aleyhine, 16.01.2015 tarihli ödenmeyen fatura alacağının tahsili amacıyla Kücükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … esas saydı dosyası ile ilamsız takiplerde haciz yolu icra takibi başlatıldığı, ödeme emri borçluya 14.07.2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından borca ve faize; “hiçbir gerekçe gösterilmeksizin” soyut ve tamamen kötü niyetli olarak itiraz edilerek takibin durmasına, müvekkili alacağını tahsilinin gecikmesine sebep olduğu, taraf ticari hesapları, alınan mal ve karşılığında yapılan ödemelerin mukayeseli incelenmesinde davalı/borçlunun fazla tahsilat yaptığı ancak fazla tahsilatı müvekkili talebine rağmen iade etmediği açıkça ortaya çıkacağı, Sonuç İtibariyle: Yukarıda açıklanan nedenlere dayanarak davalı-borçlunun icra takibine, ödeme ermine, faiz ve ferilerine yaptığı tüm itirazlarının iptaline, %20 dan az olmamak üzere icra inkar tazminatının ödetilmesine, yargılama harç ve giderleri ile ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi,…” Talebinde bulunmuştur.
Savunma ve Cevap: Davalı … … A.Ş.’nm dava dosyasına cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
Alacaklı olduğunu iddia eden tarafa hiçbir borcunun bulunmadığı bu nedenle borca, şirket merkezinin Küçükçekmece olması nedeniyle yetkiye ve tüm ferilerine itiraz ettiği, icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini talep ettiği ve T.C. Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nce icra takibinin durdurulmuş olduğu görülmüştür.
DELİLLER VE YARGILAMANIN ÖZETİ;
Dava İİK 67.madde kapsamında taraflar arasındaki ticari ilişkiye dayalı fatura alacağından kaynaklı itirazın iptali talebine ilişkindir.
Takibe konu İcra dosyası , banka dekontu, söz konusu Faturalar ve Ticari defter kayıtları dosya arasına alınmış ve iddia savunma kapsamında davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunda HMK 222. Maddesi uyarınca defter incelemesi yapılması sonucunda,
Alacaklı/Davacı şirket vekili vasıtası ile 11.01.2017 tarihinde borçlu aleyhine T.C. Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası ile 3.500,00 TL fatura,729,97 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.229,97 TL alacağma işleyecek yıllık %10,5 avans faizi, icra giderleri ve icra vekalet ücreti ile birlikte, fazlaya ilişkin talep ve alacak haklarının saklı kalması kaydıyla tahsilini talep ettiği görülmüştür. (TBK. 100. madde kısmi ödemeler öncelikle faiz, masraf ve fer’ilere mahsup edilecektir.) davalını süresi içinde takibe itiraz ettiği takibin durduğu anlaşılmıştır. Davacı vekilinin yasal bir yıllık süre içinde davalının itirazının iptali için İİK 67 maddesine göre itirazın iptali davası açtığı, uyuşmazlığın davalının davacıya takibe konu alacaktan dolayı borcunun olup olmadığı hususunda olup, dosyada deliller toplandıktan sonra dosyada HMK 266.madde uyarınca çözümü teknik bilgiyi gerektirmesi sebebiyle mali müşavir bilirkişi ile inceleme yaptırılmış alınan raporda özetle
Dosya mevcudu, davacı yanın 2014 ve 2015 yılı ticari defterleri, dava dosyası ve icra dosyası ile yine bu kayıtların dayanağı belgelerin muhasebesel yönden tetkiki sonucunda ve raporumun içinde açıklanan nedenlerle; İncelenen Davacı şirkete ait 2014 yılı Ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile yıl sonunda yaptırılması gereken kapanış tasdiklerinin yasal süresinde T.T.K hükümlerine göre usulüne uygun ve süresinde tasdik edildiği ve davacı şirketin 2014 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, İncelenen Davacı şirkete ait 2015 yılı Ticari defter ve belgelerinin Elektronik Defter Genel Tebliği usul ve esaslarına göre tutulduğu, Elektronik Defterlerin yasal süresinde onaylandığı ve davacı şirketin 2015 yılı ticari defterlerinin TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olduğundan davacı şirketin ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, Davacı şirketin icra takibine konu ettiği fazla ödemeye istinaden alacağınm ticari defterlerinde mevcut bulunmasından dolayı davalı … . A.Ş.’den 30.01.2015 tarihi itibariyle 3.500,00 TL alacağının bulunduğu, Davacı yanın alacağını temerrüde düşürmesinden dolayı davalı yandan 715,87 TL faiz talep edebileceği, Davacı şirketin icra takip tarihi olan 11.01.2017 tarihinde davalı yandan 4.215,87 TL (3.500,00 TL + 715,87 TL) alacağının bulunduğu, tespitleri yapılmıştır.
Ticari defter ve belgelerin sahibi lehine delil teşkil etmesi, tacirin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerin kendisi lehine kanıt teşkil etmesi, her iki tarafın da defter tutma yükümlüsü olmasına , uyuşmazlığın her iki tarafında defterlerine kaydetmesi gereken ticari bir işle ilgili olmasına , tutulması gereken tüm defterlerin tutulmuş olmasına, defterlerin usulüne uygun tutulmasına ve onaya tabii defterlerin onaylatılmış olmasına, defterlerdeki kayıtların birbirini teyit etmesine, defterlere dayanarak ispat edilmek istenen iddianın da karşı taraf delillerince çürütülememiş olmasına, defterlerine dayanan tarafın yemin etmiş olmasına bağlıdır.(BAHTİYAR, M., Ticari Defterlerin Hukuki Önemi ve Sahibi Lehine Mahkemede Delil Olma Şartları, Makaleler II, s. 71 vd; ARKAN, s. 330 vd.).
Öte yandan davacı usule uygun şekilde tutulan ve onaylanan kendi defter ve kayıtlarına göre davalıdan takip konusu miktar kadar alacaklı gözükmektedir. Ancak davalı tacir olduğundan davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarına da dayanmıştır. Ne var ki davalı şirkete inceleme gün ve saatinde hazır olması gerektiği konusunda ihtarat yapılmasına rağmen davalı taraf ticari defter ve kayıtlarını sunmaktan kaçınmıştır.
HMK. 219. maddesine (HUMK. 326) göre her iki taraf kendi ellerindeki vesikaları (belgeleri) mahkemeye ibraz etmek zorundadır. Bir davada ispat yükü kendisine ait olan tarafın, başka delillerle birlikte karşı tarafın ticari defterlerine de dayandığı, eş söyleyişle, delillerini karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği hallerde karşı tarafın kendi defterlerini mahkemeye ibraz etmesi ya da bundan kaçınmasına bağlanması gereken hukuksal sonuçlar HMK. 219. ve ardından gelen maddelerindeki konuya ilişkin genel düzenlemelere tabidir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre uyuşmazlık davacının davacının ticari iş kapsamında davalıya fazla ödeme yapıp yapmadığı alacaklı olup olmadığı yönündedir.
Davalı davaya cevap vermeyerek HMK 128.maddesi uyarınca davayı inkar ettiğinden alacağı olduğunu ve fazla ödeme yaptığı ve sunduğu fatura yanında ticari defterler de ayrıca ispat vasıtalarından birisidir.
Dayanak olan ve davacı şirketin düzenlemiş olduğu irsaliyeli faturaların ekinde bulunan gönderi takip formlarının içeriğine göre davalı şirketin düzenlemiş olduğu faturaların ve içeriğinin davacı şirkete gönderilmiş olduğu, teslim edildiği, bu yöne ilişkin ise zaten açık bir itirazın bulunmadığı anlaşılmaktadır. TTK.m.21 uyarınca sekiz günlük yasal süre içerisinde faturaya itiraz ve iade ettiğini kanıtlama yükümlülüğü ise, davacı tarafa aittir. TTK’nın 21. maddesi uyarınca teslimine rağmen faturayı süresinde itiraz ve iade etmeyen davalı tacir, fatura münderecatını aynen kabul etmiş ve faturayı gönderen taraf, faturaya dayalı bu alacağının varlığını ispatlamış olur.
Kaldı ki hazırlanan bilirkişi raporu gerekçeli, denetime elverişli ve uyuşmazlık konularının da tamamını irdeleyen niteliktedir.
Mahkememizce yapılan yargılamada toplanan delillere göre davacı taraf davalıya yaptığı ödemelerin banka kanalıyla yapıldığı, söz konusu fatura bedellerinden mükerrer şekilde fazla ödeme yapıldığı iddiasıyla işbu eldeki itirazın iptali davasını açtığı görülmekle incelenen ticari defterlere göre taraflar arasındaki ticari ilişkiye göre alım satım sonucunda 09/01/2015 ve 16/01/2015 tarihli faturaların davalı tarafından davacıya kesildiği, davacı tarafından incelenen defterlere göre bu fatura bedellerinin toplam 16.716 TL olduğu, tarafların daha önceye dair bir ticari ilişkilerinin bulunmadığı, buna rağmen davacının 20.256 TL ödeme yaptığı, ödemenin 6.096 TL’sinin banka EFT’si yoluyla davalı tarafa yapıldığı dikkate alındığında davacının davalıya 3.500 TL tutarında fazla ödemesinin olduğu, davalıya ödemesini gerektirir başka fatura ya da borç bulunmadığı, davalının davacıya kestiği faturalar incelendiğinde davalının davacıdan bu faturalar dışında başka alacağının görülmediği dikkate alındığında söz konusu 3.500 TL’lik kısmın davalıya fazladan ödendiği anlaşılmış olup, söz konusu defterlerin incelenmesi bakımından da davalıya yapılan ihtarata davalının cevap vermediği dikkate alınmış olup konuyla ilgili mevzuat hükümlerine göre
6098 sayılı TBK’nun 78.maddesi gereğince, borç olmayanı rızası ile ödeyen kimse, yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebilir.
Ayrıca, 6098 sayılı TBK’nun 555. ve ardından gelen maddelerinde düzenlenmiş olan havale, hukuksal nitelikçe (tıpkı onun özel biçimlerinden biri niteliğindeki çek gibi) bir ödeme vasıtasıdır. Eş söyleyişle, havalenin, mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı yolunda yasal karine mevcuttur. Bu yasal karinenin tersini (havalenin borcun ödenmesinden başka bir amaçla yapıldığını) ileri süren havale eden, bu iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür.
TBK’nun 77/1. Maddesinde “Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür” hükmünün yer aldığı, sebepsiz zenginleşmenin unsurlarının a- Bir mal varlığının zenginleşmesi, b- Başka bir mal varlığının fakirleşmesi, c- Zenginleşme ile fakirleşme arasında uygun illiyet bağının bulunması, d – haklı bir sebebin bulunmaması unsurlarının arandığı, somut olayda sebepsiz zenginleşme unsurlarının oluştuğu, davalı şirketin zenginleşmesinin TBK’nun 78/1. Maddesi gereğince ” Borç olmayan şeyin ödenmesi ” nedeniyle haklı bir sebebin bulunmaması halinde gerçekleştiği, davacının ödemeyi bilinçli bir şekilde yapmadığının kabul edilmesinin gerektiği, gelen rapor incelenen defter kayıtlara göre davacının davalıya boçr alacak ilişkisinin mevcut olduğu, iki faturadan başka önceye dayalı ticari ilişki olmaması incelenen güncel kayıtlara göre ödemenin borç için yapılmadığı fazladan yapıldığı kanaatine varılmış olup davalı şirkete hatayla gerçekleşmiş olduğu, bu nedenle sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak davalıya ödenen 3.500 TL ‘nin iadesinin gerektiği anlaşılmış olup davanın kabulü ile işlemiş faiz yönünden ise TBK’nun 117. Maddesi gereğince davalı sebepsiz zenginleşmede iyi niyetli olduğundan davalı temerrüdü için bildirimin şart olduğu dikkate alındığında davacı takip öncesinde davalıya ihtarname gönderdiği ve davalıyı temerrüde düşürdüğü anlaşıldığından ihtarname tebliğ tarihinden takip tarihine kadar hesaplanan 715,87 TL’lik işlemiş faiz talebi yerinde görülmüş ve İİK’nin 67 maddesi uyarınca da davalının itirazında haksız oluşu ve alacağın likit olması nedeniyle davalının alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL-KISMEN REDDİNE,
2-Davalının Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibe asıl alacak olan 3.500 TL ve işlemiş faiz olan 715,87 TL olmak üzere toplam 4.215,87 TL üzerinden devamına,
3-Davacının fazlaya ilişkin işlemiş faiz talebinin reddine,
4-Hüküm altına alınan asıl alacağa (3.500 TL) takip tarihinden itibaren işleyecek şekilde yıllık %9.75 oranını aşmayacak şekilde değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
5-Hüküm altına alınan asıl alacak üzerinden davalının %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
4-492 sayılı Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 287,98 TL nispi karar harcından peşin alınan 51,09 TL ve icrada yatan 21,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 215,74 TL nispi ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca 2.180 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca 14,10 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvurma harcı, 4,60 TL vekalet harcı ve 51,09 TL peşin harç olmak üzere 87,09 TL toplam harç nedeniyle yargılama giderinin kısman kabul red oranına göre 86,80 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6100 sayılı HMK’nın 326/2 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 621,30 TL yargılama giderinin kısmen kabul red oranına göre 619,24 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine
10-Gider Avansından kalan miktarın 6100 SY nın 333 md göre karar kesinleşince davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/06/2018

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza