Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1041 E. 2019/864 K. 02.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BAKIRKÖY
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESASA İLİŞKİN NİHAİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/1041
KARAR NO : 2019/864

DAVA : Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin)
DAVA TARİHİ : 22/11/2017
KARAR TARİHİ : 02/10/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkette % 15 pay sahibi olduğunu,davalı şirketin sahibi bulunduğu petrol istasyonunu kiralayarak gelir elde ettiğini, burayı da sattığını, şirketin gelir getirecek başka bir faaliyetinin de kalmadığını, davalı şirket adına birçok taşınmaz kayıtlı olduğunu, şirketin diğer ortaklar tarafından keyfi idare edildiğini, ortaklar arasında güven ilişkisinin kalmadığını, şirketin kar payı dağıtmadığını ileri sürerek ihtiyati tedbir ile şirketin haklı nedenle feshine, bu talep kabul edilmediğinde müvekkilinin gerçek pay değerinin hesap edilerek yasal faiziyle müvekkiline ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, şirketin feshi için gereken haklı nedenlerin bulunmadığını, davacının kişisel husumet nedeniyle ve kötüniyetle bu davayı açtığını, davacının taleplerinin mesnetsiz ve usul ve yasaya aykırı olduğunu, zamanaşımı itirazında bulunduklarını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Dava, AŞ’nin haklı nedenle feshi isteğine ilişkindir.
Tarafların iddia ve savunmaları, sunulan ve sağlanan bilgi ve belgeler, tanık anlatımları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere;
Davacının davalı şirketin %15 oranında pay sahibi olduğu, davacının, davalı şirketin haklı nedenlerle feshi koşullarının oluştuğunu iddia ederek iş bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Tarafların bildirdikleri deliller toplanmış; iddia ve savunmalarının irdelenip değerlendirilmesi bakımından uzman bilirkişi kurulundan rapor alınmıştır. Bilirkişi kurulu raporlarında özetle: “Şirkete ait taşınmazların düşük bedelle satılmış bulunduğu, satışın gerçekleşmesi ile birlikte şirketin gayri faal hale geldiği, şirketin uzunca bir süre kar dağıtımı yapmadığı, davacı ortak yönünden haklı sebeple fesih koşullarının gerçekleştiği, ancak fesih kararının son çare olarak düşünülmesi gerektiği, çoğunluk hisse sahiplerinin şirketin devamı yönünde irade gösterdikleri dikkate alındığında davacının şirketten payının gerçek değerinin ödenmesi koşulu ile çıkarılmasına karar verilmesi gerektiği, davacının payının gerçek değerinin 3.550.456,63 TL olarak belirlendiği, şirkete ait taşınmazların gerçek değerinin altında satılması ile oluşan şirkete zararı ile bu kısmın faiz gelirlerinden davacı hissesine düşen 1.852.050,55 TL’nin ilavesi ile davacının ayrılma payının 3.402.507,18 TL olarak hesap edildiği” bildirilmiştir.
Bilindiği üzere 6102 sayılı TTK’nın 531. maddesinde sermayenin onda birini temsil eden pay sahiplerine, haklı sebeplerin varlığı halinde mahkemeden şirketin feshini isteme hakkı getirilmiştir.
Alınan bilirkişi raporu ile şirketin mali yapısı ve davalı savunmaları dikkate alındığında şirkete ait taşınmazların rayiç değerlerden düşük olarak satılmasının, uzun süre kar payı dağıtılmamasının ve şirketin gayri faal hale gelmesinin haklı nedenlere dayandığı ispat edilememiştir. Bu durumlar bilirkişi raporundaki görüşe uygun olarak mahkememizce de şirketin feshi hususunda haklı sebepler olarak kabul edilmiştir.
Bilindiği üzere 6102 sayılı TTK’nın 531/son maddesinde şirketin feshi yerine, davacı pay sahiplerinin şirket ortaklığından çıkarılmasına veya mahkemece duruma uygun ve kabul edilebilir bir çözüme de karar verilmesi mümkündür. Tarafların beyanları, haklı sebeplerin varlığı dikkate alındığında şirketin feshi yerine davacı ortağın ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesinin diğer ortaklar yönünden daha doğru olduğu sonucuna varıldığından, mahkememizce duruma uygun ve kabul edilebilir bir çözüm olarak bu yönde karar verilmesi gerektiği kanaati oluşmuştur.
Yine TTK 531/son maddesinde çıkma payının, karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değer olması kuralı gereğince bilirkişi kurulunun şirketin son bilançosuna göre belirlediği 3.550.456,63 TL çıkarma payının esas alınması gerektiği mahkememizce kabul edilmiştir. Her ne kadar bilirkişi kurulu şirkete ait taşınmazların gerçek değerinin altında satılması ile oluşan şirkete zararı ile bu kısmın faiz gelirlerinden davacı hissesine düşen 1.852.050,55 TL’nin ilavesi ile davacının ayrılma payının 3.402.507,18 TL olarak hesap etmiş ise de taşınmazların gerçek değerinin altında satılması ile oluşan şirkete zararı konusunda açılmış bir sorumluluk davası bulunmadığından ve bu zarar miktarı ancak bir sorumluluk davası sonucunda belirlenebileceğinden bu yöndeki bilirkişi görüşü mahkememizce kabul edilmemiştir.
Hal böyle olunca tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kabulü ile davalı şirketin haklı nedenlerle feshi koşullarının gerçekleştiği anlaşılmaka birlikte TTK 531/son maddesi hükmü gözetilerek fesih yerine davacının İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün …. numarasına kayıtlı … AŞ. ortaklığından ÇIKMASINA İZİN VERİLMESİNE,
3.550.446,63 TL ortaklıktan çıkma payının karar tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalı şirketen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 242.531,00 TL karar harcının peşin alınan 31,40 TL harçtan mahsubu ile bakiyesinin davalıdan tahsiline,
3-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 34,40 TL başvurma harcı ile 31,40 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yapılan 3.055,80 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Kullanılmayan yargılama gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere hazır taraf vekillerinin yüzünde oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 02/10/2019 11:17

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

YARGILAMA MASRAFLARI
DAVACI
12 Tebligat – 155,50 TL
3 Müzekkere – 16,50 TL
Keşif Araç Ücreti – 230,00 TL
Keşif Harcı – 253,80 TL
Bilirkişi Ücreti – 2.400,00 TL
Toplam = 3.055,80 TL