Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1028 E. 2019/820 K. 24.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESASA İLİŞKİN NİHAİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/1028
KARAR NO : 2019/820

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/11/2017
KARAR TARİHİ : 24/09/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, taraflar arasında 25/04/2013 tarihli tesis yapım işine ilişkin sözleşme yapıldığını, müvekklinin sözleme gereğince yapım yükümlülüğünü yerine getirdiğini, 02/11/2015 tarihli kesin kabul tutanağı düzenlendiğini, yapılan işin karşılığı olarak düzenlenen hak ediş bedelinden 38.163,36 TL’lik kısmın davalı tarafından müvekkiline ödenmediğini, ödenmesi için davalı hakkında B.çekmece … . İcra müdürlüğünün …. E sayılı takip dosyası ile icra takibi yaptıklarını, davalının itirazı ile durduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının dava konusu yaptığı bedelin nakti teminat olduğunu ve ancak sözleşmeye göre iadesinin istenebileceğini, müvekkilinin davacıdan kaynaklanan ölümlü iş kazası nedeniyle tazminat ödeme riski bulunduğundan ve bu hususta açılan dava sonuçlanmadığından teminatı iade etmemesinde haklı olduğunu, işlemiş faiz talebinin de haksız bulunduğunu, icra inkar tazminatı istenemeyeceğini savunarak davanın reddi ile %20 kötüniyet tazminatına karar verilmesi istemiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davasıdır.
Tarafların iddia ve savunmaları, sunulan ve sağlanan bilgi ve belgeler, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere;
Davacının, taraflar arasında 25/04/2013 tarihli tesis yapım işine ilişkin sözleşme gereğince yapım yükümlülüğünü yerine getirdiği, 02/11/2015 tarihli kesin kabul tutanağı düzenlendiği, yapılan işin karşılığı olarak düzenlenen hak ediş bedelinden 38.163,36 TL’lik kısmın davalı tarafından ödenmediği ididasıyla davalı hakkında B.çekmece …. . İcra Müdürlüğünün …. E sayılı takip dosyası ile icra takibi yaptığı, davalının süresinde itirazı üzerine iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Tarafların dayandıkları deliller toplanmış; iddia ve savunmalarının irdelenip değerlendirilmesi bakımından bilirkişi raporu alınmıştır. Alınan bilirkişi raporunda özetle:” tarafların ticari defterlerine göre davacının davalıdan takip tarihine göre takip miktarı kadar borçlu olduğu, bu miktar alacağın hak edişten doğduğu, bu miktarın davalı tarafından sözleşmeye istinaden nakit teminat olarak tutulduğu, davalının tazminat talepli davadan dolayı çıkabilecek tazminat ihtimalinden dolayı sözleşmenin 12.2.1. maddesi gereğince davacıya ödenmemesinin sözleşmeye aykırılık teşkil ettiği” bildirilmiştir.
Dosya kapsamından davacının davalıdan 38.163,36 TL hak ediş alacağı bulunduğu ve bu miktar alacağın ödenme koşulu olan kabullerin de gerçekleştiği hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, bu miktar hak ediş alacağının davalı tarafından sözleşmeye uygun ve nakit teminat olarak tutulma koşullarının son bulup bulmadığı ve iade edilmesi gerekip gerekmediği noktasındadır.
Davalı, takip ve dava konusu alacağın sözleşmeye uygun olarak davacının hak ediş bedellerinden nakti teminat olarak kesildiğini, müvekkilinin davacıdan kaynaklanan ölümlü iş kazası nedeniyle tazminat ödeme riski bulunduğundan ve bu hususta açılan dava sonuçlanmadığından teminatı iade etmemesinde haklı olduğunu savunmuştur. Davacının sözleşme kapsamında üstlendiği eserin yapımı sırasında çalıştırdığı işçi …. ‘nin iş kazasında ölümü nedeniyle mirasçıları tarafından Körfez Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında davalı şirkete de husumet yöneltilmek suretiyle tazminat davası açılmış olup, davanın henüz sonuçlanmadığı saptanmıştır. Anılan dava içeriği dikkate alındığında geçici kabulden önce meydana gelen ve ölümle sonuçlanan iş kazası nedeniyle bu kazaya bağlı hükmedilecek tazminat bakımından her iki tarafın da sorumluluğu sözkonu olabilecektir. Alacak-borç ilişkisi yapılacak mahsuplaşma sonucunda açıklık kazanacaktır. Sözleşmenin 11.3.1. maddesi uyarınca iş sahibi bu aşamada teminat kesintilerini iade etmemekte, alıkoymakta haklıdır. Diğer yandan sözleşmenin11.3.1. maddesi uyarınca iş sahibinin teminat kesintilerini iade etmeyip, alıkoymakta haklı olduğuna göre, yapılan icra takibine itirazı da yerindedir. Bu kapsamda konu ele alındığında uyuşmazlık yargılamayı gerektirir özellik arzetmektedir. Davacı yararına icra inkâr tazminatı tayini için gerekli koşullar da oluşmamıştır.
Her ne kadar anılan dava dosyası bekletici mesele yapılması düşünülse bile davanın itirazın iptali davası olduğu ve her davanın açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilmesi gerektiği, davacının takip tarihinde davalıdan muaccel olmuş bir alacağının bulunmaması, alacağın muaccel hale gelme tarihinin öngörülme imkanının bulunmaması ve yargılamada makul süre uygulamasına geçilmiş bulunulması, davacının koşulların gerçekleşmesi halinde gerekirse yeniden dava açma imkanının bulunması karşısında bekletici mesele sayılması yoluna gidilmemiştir.
Hal böyle olunca aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 44,40 TL karar harcının peşin alınan 652,68 TL harçtan mahsubu ile bakiyesinin davacıya iadesine,
3-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 4.554,01 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,

5-Davalı tarafından yapılan 1.200,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere hazır taraf vekillerinin yüzünde verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 24/09/2019 10:38:46

Katip …

Hakim …