Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1019 E. 2020/62 K. 20.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1019 Esas
KARAR NO : 2020/62

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/10/2017
KARAR TARİHİ : 20/01/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :27/01/2020

Görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle;
Müvekkil davacının Bakırköy … İcra Müdürlüğü …:, sayılı dosyasına borçlu olmadığımn ispat ve tespitini istemiştir.İcra Dosyası borcuna konu edilen 10.11.2003 ödeme tarihli kambiyo senedine ilişkin borcun tamamının müvekkil adına kayıtlı …./….’da bulunan 2 adet taşınmazım davalı … ‘ye devretmesi şartıyla vekil Av. … … ’e devrederek ödcdiğini,Yukarıda yer alan iddialara ilişkin dava dilekçesinde yer alan detaylı açıklamalarla … E. sayılı icra dosyasına ilişkin borcun ödenmiş olması ve kambiyo senedinin zaman aşımına uğramış olması sebebiyle Bakırköy … İcra Müdürlüğü …., sayılı dosyasının tedbtren durdurulmasını,Yargılama sürecinde icra dosyasına konu …daki iki taşınmazın satılması halinde bilirkişi değerleri vc satış tarihinden itibaren hesaplanacak faiziyle birlikte alacaklarına hüküm kurulmasını.Davanın kabulü ile Bakırköy …, İcra Dairesi … E, sayılı dosyasından müvekkilin borçlu olmadığının tespitine, davalının % 20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesini Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesini talep etmektedir.

Davalı … vekili Av, … tarafından mahkemeye sunulan
14,12,2017 tarihli dilekçe ile dava dilekçesine cevap verilmiş olup, özetle;
-Davacı tarafından talep edilen zamanaşımı itirazının reddine karar verilmesi.Davacının takibin kesinleşmesinden sonra takip borcunun itfa edildiğini yazılı delil ile ispat etmesi,Davacının davalıya devrettiği gayri menkullerin icra takip borcuna karşılık değil, takibe konu edilmeyen bir başka senet borcuna karşılık yapıldığı, talep ve iddialarında bulunarak müvekkil aleyhine açılan davanın reddi ile davacının % 20 icra inkar tazminatı ödenmesine, yargılama giderlerinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini Yüce Mahkemeden talep etmektedir.Davacı … Mahkemeye sunmuş olduğu 09,01,2018 tarihli cevaba cevap dilekçesinde ve davalı … Mahkemeye sunmuş olduğu 28.02.2018 tarihli cevaba cevap dilekçesinde iddia ve istemlerini yinelemişlerdir.

Bilirkişi … ‘nun 18/01/2020 tarihli Raporundan Özetle:
Mahkememiz duruşma salonunda hazır olunmuş ancak davacı vekili ve davalı vekili tarafından Yevmiye, Kebir ve Envanter Defterleri ile dava konusu olayla ilgili Cari Hesap Bilgileri ve Resmi Belgeler Ticaret Mahkemesi duruşma salonunda incelemeye ibraz edilmemiştir. Bu sebepten dava dosyası ve icra dosyası üzerinde gerekli inceleme yapılmış ve ulaşılan sonuçlar aşağıdaki şekilde rapora bağlanmıştır.
a) Davalı taraf ve davacı taraf mahkeme salonunda incelenmek üzere Yevmiye, Kebir ve Envanter Defterleri İle dava konusu olayla ilgili Cari Hesap Bilgileri ve Resmi Belgeleri ibraz etmemiştir.
b) Raporumuzun 5, bölümünde detaylı olarak açıklandığı üzere davacı tarafın dava dilekçesinde sunmuş olduğu cari hesap ekstreleri ve resmi olmayan irsaliyelerin ticari defter kayıtları vc resmi belgelerle desteklenmedikçe kesin delil niteliğinde olmadığı, davacının diğerdilekçelerinde de başka bir belge sunmadığı göz önünde bulundurulduğunda sunulan ekslrc ve irsaliyelerin borç-alaeak ilişkisini ispal edecek nitelikle olmadığı,
c)Raporumuzun 5. bölümünde detaylı olarak açıklandığı üzere davalı tarafın dilekçelerinde ve eklerinde borç-alacak ilişkisini ispat edecek Yevmiye, Kebir vc Envanter Defterleri ile dava konusu olayla ilgili Cari Hesap Bilgileri ve Resmi Belgeler bulunmadığı,
d)Dava dosyasına sunulan diğer bilgi ve belgeler ile yaptığımız değerlendirmelere İlişkin kesin kanat Yüee Mahkemenin takdirinde olmakla birlikte, davacı ve davalı tarafın dava dosyasına ticari defter kaydı, resmi fatura ve sevk irsaliyesi sunmadıkları, davacı tarafın sunduğu ekstre ve irsaliyelerin ise borç alacak ilişkisi ortaya koymakta yeterli olmadığı kanaat ve sonucuna varıldığı belirtilerek rapor tanzim etmiştir

Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;

Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’ nün … E. esas sayılı icra dosyasında davalının davacı aleyhine asıl alacak 60.000,00 USD 307 USD işlemiş faiz toplamı 60.307 USD (86.238,105 TL) üzerinden takip yaptığı davacı borçlunun iş bu menfi tespit davasını 86.221,86 TL üzerinden açtığı anlaşılmakla;
Takibe dayanak davacı tarafından keşide edilen ,davalının lehtar olduğu 60.000,00 USD bedelli 01/12/2003 tediye tarihli bir adet şekli unsurları tam nakten kaydına havi bono olduğu ,
Davacının bu bonoyu davalıya imzalı olarak verdiği ancak içeriğinin aralarındaki anlaşmaya aykırı olarak düzenlendiğini,borcu olmamasına rağmen iyi niyetli olarak 06/04/2004 tarihindeki taşınmaz devri ile borcunu ödediği savunması ile menfi istemli açılan iş bu dava uyarınca ;
Davalının davacının birikmiş borçlarına karşılık iki adet senet aldığını ve gayrimenkul devrinin takibe konu olmayan diğer senede karşılık yapıldığını savunduğu ,
Tarafların defter ve belgeleri üzerinde hesap bilirkişi tarafından inceleme yapılmak üzere gün belirlenmiş ise de ;davacı vekili ve davalı vekili tarafından Yevmiye, Kebir ve Envanter Defterleri ile dava konusu olayla ilgili Cari Hesap Bilgileri ve Resmi Belgeler Ticaret Mahkemesi duruşma salonunda incelemeye ibraz edilmediği,
Davacı yan cari hesap ekstreleri ve bir kısım fatura fotokopileri ibraz etmekle bilirkişi incelemesi hukuki geçerliliği olmayan bu belgelerle sınırlı olarak yapılıp rapor tanzim edilmekle,
Davacı yan karar duruşmasında davalının imzasına havi fotokopi belge ibraz etmiş davalı tarafından ibra edildiğini ispata çalışmış ancak belge aslının yine kendilerinde olmadığını beyan etmişlerdir,
Davacı yan keşide ettiği bono bedelini ödediği iddiası ile menfi tespit istemli dava açmış ise de;

T.C. A N K A R AB Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
… H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : …./…
KARAR NO : …./….

“….
Menfi tespit davalarında kural olarak ispat yükü davalı alacaklı üzerindedir. Ancak dava kambiyo senetlerine ve bedelsizlik iddiasına dayalı ise davacı borçlu bu durumu yazılı delillerle ispatlamak zorundadır.
Ciro yoluyla hamil davalılardan …. tarafından davacı aleyhine bonoya dayanılarak takip yapılmış, diğer davalı ise senette lehtar sıfatıyla yer almıştır. Davacı takibe konu edilen senedin teminat olduğunu ve taraflar arasında düzenlenen sonraki tarihli ibraname ile senedin teminat fonksiyonun kalmadığı olgusuna dayanmış ve borcunu düzenli olarak taksitlerle ödediğini ileri sürerek iş bu davayı açmıştır. Davalı ise iddianın yersiz olduğunu savunmuştur.
Davada ispat yükü kural olarak davacıya düşmektedir.Şayet ispat külfeti kendisinde olan tarafın yazılı bir belgesi yok ise ancak taraflar arasında gerçekleştirilen mektup, banka dekontu, yazışmalar gibi birtakım belgeler var ise bunların yazılı delil başlangıcı sayılacağı ve iddianın her türlü delille kanıtlanmasının olanaklı hale geleceği sabittir. Şayet, yazılı delil başlangıcı sayılacak böylesi bir olgu da bulunmuyor ise iddia sahibinin son başvuracağı delilin karşı tarafa yemin teklif etme hakkı olduğu da şüphesizdir.
Somut olaya gelince iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı ve özellikle Kambiyo senedinin bedelsizliğine dayalı menfi tespit davasında davacı, senedin vade tarihinden sonra düzenlenen ibraname ile davalılardan senet lehtarı …’in kendisini ibra ettiğini ve bu nedenle davalı elinde bulunan senedin bedelsiz kaldığı iddiasıyla bedelsiz kaldığı için kambiyo borcunu ödemek zorunda olmadığını ileri sürmektedir. Bu durumda bir kambiyo ilişkisinin varlığı esasen davacı tarafından kabul edilmektedir. Davalının kambiyo alacağını ayrıca başka delillerle ispat etmesine gerek yoktur. Bedelsizlik iddiasına gelince: Bedelsizlik davacının öne sürdüğü bir vakıa olduğuna göre bunu ispat yükü de davacıya aittir. Kambiyo senedinin bir temel alacağın varlığına karine oluşturması da aynı sonuca varılmasını zorunlu kılmaktadır. Bedelsizliğe dayalı menfi tespit davası açan borçlu temel alacağın mevcut olmadığını,- karinenin aksini – öne sürmektedir. Davacı, hem temel ilişkiyi, hem de temel ilişkideki bir nedenle senedin bedelsiz olduğunu ispat edecektir.
Davacı tarafça ibraz edilen 22.02.2016 tarihli sözleşme başlıklı belgede davacı ve davalılardan …..’nin borçlu olduğu icra takip dosyası nedeniyle ibraname düzenlenmiş takip dosyasına atıfla yetinildikten sonra yine aynı taraflar arasında sözleşme başlıklı belgede ”22.02.2016 tarih itibariyle …. , …. arasında alacak verecek yoktur” şeklindeki anlatım mahkemece en geniş manada tarafların birbirini ibra ettiği ve alacak borç ilişkisinin kalmadığı şeklinde kabul edilmiş ise de ibranamenin düzenlenme sebebi davalılardan lehtar …’nin borçlu olduğu icra takip dosyasına atıfla düzenlenmiş ve aynı gün herhangi bir alacak borç ilişkisi kalmadığı şeklinde başka bir belgenin de verilmesi, davacının borçlusu olduğu davaya konu senede herhangi bir atıf yapılmaması, senedin davalılardan lehtar …’nin elinde olması karşısında ibranamenin senedi de kapsadığı şeklinde yorumlanamaz. Bonoya dayalı borcun sona erdiğinin kabul edilebilmesi ancak senedin davacı borçluya geri verilmesi veya sözleşme başlıklı belgede açıkça senedin tanımlanması halinde borcun ifa edildiğinin kabul edilebilir.
Somut olayda iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı ve özellikle davacı tarafça ibraz edilen delillere göre iddiasını kanıtlayamadığı noktasına ulaşılmaktadır.
Bir vakıayı ispat yükü kendisine düşen taraf o vakıayı başka delillerle ispat edemezse diğer tarafa yemin teklif eder. Yemin teklifini ispat yükü kendisine düşen taraf yapar. Yemin teklifine dayanan taraf bunu dava dilekçesinde veya cevap dilekçesinde açıkça belirtmesi gerekir. Mahkeme ancak bu halde (dava dilekçesinde veya cevap lahiyasında yemin deliline dayanıldığının bildirilmesi halinde) yemin teklifini hatırlatmakla yükümlüdür. Kendisine yemin teklif edilen taraf, yemin teklifinin kabulünden sonra, usulüne uygun biçimde (HMK m. 233) yemin eder ise, yemin teklif eden tarafın iddia ettiği vakıanın mevcut olmadığı kesin delil ile ispat edilmiş olur. Yemin teklif eden taraf, bundan sonra iddiasını ispat için başkaca delil gösteremez.
…”
Dava bedelsizlik iddiasına dayalı kambiyo senedine karşı menfi tespit talepli olup,anılan içtihat uyarınca da ;davacı yan yazılı belge ile ödeme iddiasını ispat edememiş, ticari defter ve belgelerini ibrazdan kaçınmış,yazılı delil başlangıcı herhangi bir belge ibraz edememiş ve en son yemin teklifinden de kaçınmış olmakla davasını ispat edememiş olup ,ancak borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılamamakla davanın ve davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 12.008,84-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Alınması gereken 54,40-TL karar harcının peşin alınan 1.472,46-TL harcın mahsubu ile 1.418,06-TL ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
5-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı…. 20/01/2020

Katip …
E-imzalıdır.

Hakim …
E-imzalıdır.