Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1008 E. 2019/424 K. 09.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1008 Esas
KARAR NO : 2019/424

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/11/2017
KARAR TARİHİ : 09/04/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/04/2019
Davacı vekili tarafından açılan İtirazın İptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; Müvekkilin 2013 yılında düzenlenen faturalardan kaynaklanana bakiye alacağı bulunduğunu, davalı tarafından ödeme yapılmaması üzerine dava konusu icra takibi yapıldığını, davalı borçlunun haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz ettiğini belirterek, davalının yetki itirazının reddine, davalının takip dosyasına yapmış olduğu haksız itirazlarının iptali ile takibin devamına, borçlunun, alacak likit olduğundan % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
Yapılan yargılama sonucu dosya Mahkememizce kül olarak değerlendirildiğinde; davacı ( alacaklı ) tarafından davalı ( borçlu) aleyhine Büyükçekmece …İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasında 1.892,45 TL alacak için icra takibinde bulunduğu, davalının ( borçlunun ) yasal süresi içerisinde borca ve icra dairesinin yetkisine itirazı üzerine takibin durmuş olduğu, davacı vekilinin yasal süre içinde davalının itirazının iptali için İİK 67 maddesine göre itirazın iptali davası açtığı, uyuşmazlığın davalının davacıya takibe konu miktardan dolayı borcunun olup olmadığı hususunda olup, dosyada deliller toplandıktan davalı şirketin defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması için Adana Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış, talimat ile alınan bilirkişi raporunda; ………davalı şirketin dava konusu işlemlerin kayıtlı olduğu 2013 yılına ait yasal defterlerin açılış tasdiklerinin Türk Ticaret Kanunu hükümlerine uygun olarak yasal süresi içerisinde yapılmış olduğu, kapanış tasdikinin Türk Ticaret Kanunu nun 64 .maddesine göre yapılmadığı tespit edildiği, incelenen defterlerin genel kabul görmüş muhasebe usul ve esasları ile kanun ve mevzuata uygun tutulduğu, faturaların düzenlenme tarihinde nakit ödeme olarak işlendiği, tahsilat makbuzunun ise 08/11/2013 tarihi ile alındığı, tahsilat makbuzunun yevmiye defterinde kayıtlı olmadığı buna rağmen faturaların nakit ödeme olarak işlenmesi nereni ile resmi defterde davacının takip tarihi itibari ile davalıdan bakiye alacağının bulunmadığı tespit edildiği, davalı ile davacı arasında ticari ilişkinin bulunduğu, davalının mahkemeye sunmuş olduğu defter ve belgeler çerçevesinde davacının takip tarihi itibari ile davalıdan bakiye alacağının bulunmadığı, davalı tarafından mahkemeye ibraz edilen 2013 yılı defterinde kapanış tasdikinin bulunmaması dolayısıyla sahibi lehine delil teşkil edemeyeceğinin tespit edildiği açıklanmış, davacı şirketin ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi ile inceleme yaptırılmış, bilirkişinin 25/12/2018 havale tarihli raporunda; ………. İncelenen davacı şirkete ait 2013 ve 2017 yılı yevmiye, defteri kebir ve envanter defterlerinin açılış ve yevmiye defterinin kapanış (görülmüştür) yasal süresinde olduğu, (TTK Md.64/3), davacı şirketin ticari defterlerinin TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu ve kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı şirketin incelenen 2013 yılı ticari defterlerinde, 2013 yılında davalı şirkete 3.842,45 TL tutarında 6 adet fatura düzenlendiği, karşılığında 1.950,00 TL tahsilat yapıldığı, yılsonu itibariyle davalı şirketin 1.892,45 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir.
Davacı şirketin incelenen 2017 yılı ticari defterlerinde, davalı şirketin 2013 yılından 1.892,45 TL borçlu olduğu, 2017 yılında taraflar arasında herhangi bir işlem olmadığı, takip tarihi, dava tarihi ve yılsonu itibariyle davalı şirketin 1.892,45 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir.
Davalı ticari defterleri: Davalı şirkete ait ticari defterler talimat yoluyla T.C. Adana …. Asliye Ticaret Mahkemesi …. Tal. Sayılı dosyasından incelenmiştir. Talimat Mahkemesi tarafından alman 16.07.2018 havale tarihli bilirkişi raporunun değerlendirme bölümünde özetle; “İncelenen defterlerin genel kabul görmüş muhasebe usul ve esasları ile kanun ve mevzuata uygun tutulduğu, faturaların düzenlenme tarihinde nakit Ödeme olarak işlendiği, tahsilat makbuzunun ise 08.11.20J3 tarihi ile alındığı, tahsilat makbuzunun yevmiye defterinde kayıtlı olmadığı, buna rağmen faturaların nakit ödeme olarak işlenmesi nedeni ile resmi defterlerde davacının takip tarihi itibari ile davalıdan bakiye alacağının bulunmadığı tespit edilmiştir. ” Sonuç bölümünde ise “Davalı tarafından mahkemeye ibraz edilen 2013 yılı defterlerinde kapanış tasdikinin bulunmaması dolayısıyla sahibi lehine delil teşkil edemeyeceği tespit edilmiştir.” Denilmiştir.
Mali açıdan değerlendirme: Davacı şirketin 2013 ve 2017 yıllan ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda, takip ve dava tarihi itibariyle davalı şirketin 1.892,45 TL borçlu olduğu, davalı şirketin ticari defterleri üzerinde yerel Mahkeme tarafından yaptınlan bilirkişi incelemesinde ise davacımn davalıdan takip tarihi itibariyle bakiye alacağı bulunmadığı tespit edilmiştir. Davalı şirketin ticari defterleri üzerinde yerel Mahkeme tarafından alınan bilirkişi raporunda “yevmiye defterinin kapanış (görülmüştür) tasdikinin yaptırılmaması nedeniyle sahibi lehine delil olma vasfının bulunmadığı, defteri kebir ve envanter defterlerinin incelenmediği, davacı şirketin açık (bedeli tahsil edilmemiş) olarak düzenlediği tüm faturaların davalı şirket ticari defterlerinde temel muhasebe ilke ve prensiplerine aykırı olarak faturaların düzenlenme tarihinde şirket kasasından nakit olarak ödenmiş olarak kaydedildiği, davacı şirketin tahsilat makbuzunun davalı şirket yevmiye defterinde kayıtlı olmadığı ” tespit edilmiştir. Bu nedenlerde davalı şirketin ticari defterlerinin incelenmesine yönelik bilirkişi raporda belirtilen “davacının davalıdan bakiye alacağı bulunmadığı” görüşüne katılmak mümkün görülmemektir. Davalı şirketin ticari defterlerinin sahibi lehine delil olma vasfının bulunmaması, davalı şirketin defter kayıtları ile ilgili belgelerin birbirleriyle uyumlu olmaması, buna karşın davacı şirketin ticari defterlerinin sahibi lehine delil olma vasfının bulunması, davacı şirketin defter kayıtlan ile ilgili belgelerinin birbirleriyle uyumlu olması nedenleriyle davalı şirketin takip tarihi itibariyle davacı şirkete 1.892,45 TL borçlu olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
SONUÇ:
Davacı şirketin 2013 ve 2017 yıllan ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı şirkete ait ticari defterlerin sahibi lehine delil olma vasfımn bulunduğu» ibraz edilen belgeler ile ticari defterlerin birbirleriyle uyumlu olduğu, takip tarihi itibariyle davalı şirketin 1.892,45 TL borçlu olduğu, Davalı şirketin ticari defterleri üzerinde yerel Mahkeme tarafından yaptınlan bilirkişi incelemesinde davacının davalıdan takip tarihi itibariyle bakiye alacağı bulunmadığı, ancak davalı şirketin yevmiye defterinin kapanış tasdikinin bulunmaması dolayısıyla sahibi lehine delil teşkil edemeyeceğini, davacı şirketin düzenlediği faturaların düzenlenme tarihinde nakit ödeme olarak işlendiğinin belirtildiği, ancak belirtilen bu nedenlerle davalı şirketin davacı şirkete 1,892,45 TL borçtan sorumlu olduğu, Davacı şirketin takip tarihi itibariyle 3095 sayılı kanuna göre değişen oranlara faiz talep edebileceği, açıklanmış, bilirkişi raporunda açıklandığı üzere davacının ticari defterlerinin TTK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu ve sahibi lehine delil olma vasfına sahip olduğu, davacının ticari defterlerinde takip tarihi itibariyle 1.892,45 TL davalıdan alacaklı olduğu, davalı şirketin ticari defterleri üzerinde talimat ile alınan bilirkişi raporunda açıklandığı üzere, yevmiye defterinin kapanış tasdikinin bulunmadığı, sahibi lehine delil teşkil edemeyeceği ve davalı defter kayıdında nakit ödeme yapıldığı belirtilmesine rağmen buna ilişkin belgenin sunulmadığı, dolayısıyla davanın subut bulduğu anlaşılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu itirazın iptali davasının KABULÜ ile, davalı borçlunun Büyükçekmece …İcra Müdürlüğü… esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin devamına,
2-Asıl alacak üzerinden % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı lehine takdir edilen 1.892,45.-TL.vekalet ücreti ile davacının yaptığı 1.188,37.-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Alınması gereken 129,27.-TL karar harcından peşin alınan 32,32.-TL harcın mahsubu ile bakiye 96,95.-TL harcın davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Davacı vekili Av. … in yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda miktar itibariyle kesin olarak karar verildi. 09/04/2019

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Davacı Yargılama Giderleri
68,32.-TL İlk masraf
850,00.-TL Bilirkişi ücreti
+ 270,05.-TL Yargılama gideri
1.188,37.-TL