Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/926 E. 2018/327 K. 19.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/926
KARAR NO : 2018/327

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/10/2016
KARAR TARİHİ : 19/03/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP; Davalı tarafından müvekkili aleyhine sahte senet tanzim edilerek müvekkilinin imzasına benzetilmeye çalışıldığını ve Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün… E. Sayılı dosyasıyla takip yapıldığı, işyerine maaş haczi gelmesi nedeniyle haberdar olduğu, müvekkilinin işyerinde itibarının zedelendiğini ve çalışma hayatını bitirme noktasına getirdiğini, akabinde Küçükçekmece CBS ye suç duyurusunda bulunduğunu, takibe konu senetteki yazı ve imzanın davacıya ait olmadığı, sahte olarak tanzim edildiğini, bu şekilde aleyhine takip başlatıldığını, sonuç olarak icra dosyasına takibin iptali ile tedbiren durdurulmasını talep ettiği görüldü.
Davalının cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLER VE YARGILAMANIN ÖZETİ;
Dava, bonodan kaynaklı İİK 72.madde uyarınca açılmış menfi tespit davasıdır.
Tarafların iddia ve savunmaları, sunulan ve sağlanan bilgi ve belgeler, Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün …E. esas sayılı dosyası, CBS soruşma dosyası ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere;
Davalının, Alacaklısı …-…, borçlusu … olan, 01/05/2016 düzenlenme, 15/05/2016 ödeme tarihli, 5.000 TL bedelli bonoya istinaden davacı aleyhine Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile takip başlattığı, davacının da takip konusu bonodaki imzanın sahte olduğu iddiasıyla iş bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Tarafların bildirdikleri deliller toplanmış; iddia ve savunmaları irdelenip değerlendirilmiştir.
Uyuşmazlık davacı tarafından düzenlenen bononun aralarında alacak borç ilişkisi olmadığı iddia edilen senetten dolayı davacının borçlu olup olmadığı imzanın keşideciye ait olup olmadığı hususundadır.
Davaya konu senet incelendiğinde şeklen yasal olarak bono unsurlarını taşıdığı görülmüştür.
Kural olarak Bono, mücerret (soyut) borç ikrarı içeren bir kambiyo senedidir. Bunun sonucu olarak bono doğumuna neden olan bonoyu düzenleyen ile bononun lehtarı arasında mevcut bulunan hukuki işlemle bağlı değildir. Ancak bono kural olarak mücerret bir hukuki ilişki nedeniyle düzenlenir. Bononun düzenlenmesiyle birlikte bonoyu düzenleyen ile bononun lehtarı arasında iki ayrı borç ilişkisi meydana gelir. Bunlardan birisi temel borç ilişkisidir, diğeri ise kambiyo senedi ilişkisidir. Bono lehtarı bonoya bağlanmış alacağını tahsil etmek için temel borç ilişkisine veya bonoya dayanarak talep edilebilir.
Davacının imzalı belgeleri celp edilmiş huzurda imza örnekleri alınmış kurumlardan imza asılları celb edilmiş ve bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Grofoloji uzmanı bilirkişi mahkememize sunduğu 12/10/2017 tarihli, Bilirkişi raporu tarihli raporunda dava konusu senedin ön yüzünde davacıya atfen atılmış imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla davacı eli ürünü olmadığı bildirilmiştir.
Davalının itirazı üzerine ATK’dan da imza incelemesi yönünde rapor alınmış buna görenceleme konusu senette borçlu … adına atılı basit tersimli imzaların teşhise götürecek önemli karakteristik materyal ve yazı unsuru içermeyen, tersimi basit taklidi kolay imzalar olması nedeniyle söz konusu imzaların aidiyetinin, bu meyanda sorulduğu üzere …’ın eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği yönünde rapor düzenlenmiştir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde ilk raporda dava konusu senetteki davacıya atfen atılmış imzanın davacının eli ürünü olmadığı görüş bildirilmiş ATK’dan alınan raporda ise imzanın davacıya aidiyetinin tespit edilemediği yönünde rapor düzenlemiş ise de Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davalı takip alacaklısı senetteki imzanın davacıya ait olduğunun ispatlamalıdır. Gerçekten eldeki davada ispat yükü davalıda olup, bu yükümünü yerine getirmediğinden açılan davanın kabulüyle davaya konu takibe dayanak bonodaki imzanın davada varılan usuli sonucun bir gereği olarak bonoda imzanın davacıya ait olmadığının kabulüyle davalının lehtar olduğu dikkate alındığında senetteki davacı imzasının sahte olduğunu bilmesi gereken kişi olduğundan davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
2-Davacının Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün …E. Sayılı takip dosyasındaki borçlusu …, alacaklı … olarak gözüken 15/05/2016 tarihli 5.000 TL bedelli senetten dolayı davalıya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
3-Davalının asıl alacak miktarı uyarınca %20 oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine,
4-492 sayılı Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 340,60 TL nispi karar harcından peşin alınan 85,39 TL harcın mahsubu ile bakiye 255,21 TL nispi ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca 2180 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
6-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan 31,40 başvurma harcı, 4,60 TL vekalet harcı ve 85,39 TL peşin harç olmak üzere 118,89 TL toplam harç nedeniyle yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
7-6100 sayılı HMK’nın 326/2 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan tebligat, bilirkişi ve ATK masrafı olmak üzere toplam 940,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine
9-Gider Avansından kalan miktarın 6100 SY nın 333 md göre karar kesinleşince davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/03/2018

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.