Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/866 E. 2019/291 K. 12.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/866 Esas
KARAR NO : 2019/291

DAVA : Alacak (Ticari İşletme Kirası Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/10/2016
KARAR TARİHİ : 12/03/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/04/2019
Davacı vekili tarafından açılan Alacak davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; davacı ve davalı arasındaki 01/02/2013 tarihli sözleşme ile medikal estetik anlaşması yapıldığını bu anlaşmanın dosyadaki halinin incelenerek anlaşmazlığa konu olan alacak vereceklerin hesaplanması ve bu tarihten itibaren sözleşme dışına çıkılıp çıkılmadığı iddialarıyla ve 06/10/2016 tarihli davacı vekili avukat Av…… tarafından dava açıldığı ve doktor ücreti adı altında sözleşmede yer almayan ve verilmeyen bu hizmet nedeniyle yapılan kesintilerden kaynaklanan 10.000 ti alacağın hakkın doğduğu tarihten itibaren işlemiş ve işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini, yargılama giderleri İle avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile; taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince davacının estetik merkezinde çalışacak personelin davacı tarafından temin edileceğini, davacının işin gereği olmasına rağmen kadrosunda hekim istihdam etmediğini ve bu hekimin müvekkilince sağlandığını, doktor ücretinin sözleşmede yer almadığı bir an için kabul edilse bile, bu durumun taraflar arasında sürekli uygulama haline geldiğini, teamül olarak taraflarca benimsendiğini, tarafların her ay hesaplanan ciro ve kesintiler üzerinde mutabakat sağladığını, davacının dava dilekçesinde müvekkiline isnat ettiği tüm davranışların gerçek dışı olduğunu, davacının sözleşmeyi haksız feshi sebebiyle uğranılan zararları talep ve dava haklarının saklı olduğunu, davacının talebinin kabulü halinde iki yıllık zamanaşımı süresinin dikkate alınması gerektiğini, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, davacının sözleşmeyi haksız feshi ve sözleşmeye aykırı davranışları nedeniyle uğranılan maddi, manevi her türlü zararlarının dava hakkı saklı tuttuklarını beyanla, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Yapılan yargılama sonucu dosya Mahkememizce kül olarak değerlendirildiğinde; dava hukuki niteliği itibariyle alacak davası olup, dosyada tüm deliller toplandıktan sonra bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi heyetinin 17/11/2017 havale tarihli raporunda; ………İlgili dosyadaki 01/102/2013 tarihinde aralarında akid edilen sözleşme incelendiğinde; davalı İle davacının davalı hastane adresindeki estetik merkezinin işletmesi konusunda anlaştıkları, Lazer epilasyon ve tedavilerin, saç ekimi, saç ve cilt mezoterapileri, cilt bakımı, lipoliz, prp tedavileri, dolgu, botox ve kimyasal pealing konularında hizmet vermek gayesiyle anlaştıkları, Davalı hastanenin bu anlaşma çerçevesi dışına çıkamayacağını gerek kendisinin gerekse başka işletmelere bu hizmetleri yaptıramayacağı konusunda anlaşmanın 2.maddesİ olarak karara bağladıktan, Sözleşmenin 3, maddesinde yer aldığı gibi Davalının; Davacıya 4 odalı bir ESTETİK MERKEZİ tahsis edeceğini odaların döşenmesi, kullanılacak malzemelerin tümünün Davacı ( …. ), tarafından temin edileceği ve davacı tarafından yapılan taşınabilir olan malzemeler sözleşme ve iş bitiminde davacıya teslim edileceği, Davacı estetik merkezinin; Elektrik, Su, Telefon, Isıtma, Soğutma gibi ihtiyaçların Davalı hastane ( …..) tarafından karşılanacağı,Davalının kendi hastanesi bünyesinde yayınladığı mecralarda estetik ile ilgili reklam giderlerinin kendisi tarafından karşılanacağı, Sözleşmenin 6.maddesinde estetik merkezinde çalışacak estetisyenlerin davacı tarafından temin edileceği, Estetik merkezinin yapmış olduğu ticari işlerle ilgili tahsilatların Davalı ( …..) tarafından yapılacağı ve faturalar düzenleneceği kararı mevcuttur. Davacı estetik merkezinde yapılacak işlerle ve faaliyetlerle ilgili tüm malzemelerin Davacı ( ….) tarafından temin edileceği, Yapılacak hizmetin karşılığında alınacak ücretlerle ilgili kredi kartına taksit uygulamalarını Davalı ( …..) nın üstleneceği; 50,000 TL ciroya kadar olan hasılatlarda gelirin % 50 – % 50 paylaşılacağı, saç ekimi cirosu ise hastane % 40 …. % 60 olarak paylaşılacağı, 50.000 TL üzeri cirolarda % 40 hastane % 60 …. olarak paylaşılacağı, Botox, dolgu, kimyasal pealing, saç, yüz, vücut mezioterapiler, lipoliz, prp tedavilerinde elde edilecek karın % 50 – % 50 olarak paylaşılacağı, Satış, pazarlama, reklam giderleri ( maaş, ssk ve prim ) yarı yarıya karşılanacağı,Her ayın sonunda hesaplanacak gelire ait Ödeme bir sonraki ayın hastane tarafından davacıya ödeneceği, …. tarafından { Davacı) temin edilen personellerin …..’nın hastane kurallarına uymak zorunda olduğu, Son olarak sözleşme süresinin 2 yıl olduğu, taraflardan birisinin sözleşmeyi fesh etmek isterse durumu karşı tarafa 30 gün önceden yazılı olarak iptal etmek zorunda olduğu aksi takdirde; sözleşmenin aynı şartlarla 2 yıl uzayacağı. İşbu sözleşmeye uyuşmazlık halinde Bakırköy mahkemelerinin yetki 1 endirîldiğinin ve her İki taraf olarak imza altına alındığını içeren sözleşme dosyada mevcuttur.
Davacı vekilinin 06/10/2016 tarihli mahkeme başvurusu incelendiğinde çalışmanın başlamasından İtibaren; Davalının sözleşmeye, iyi niyet kurallarına uymayarak, Davacıya ödemesi gereken miktarlardan haksız kesintiler yaptığı, Kar paylaşım oranlarına aykırı davrandığı, Satış pazarlama ve reklam hizmetlerinin tamamını davacıdan kestiği, Hasta hakların aykırı bir şekilde hasta görüşme ve muayene odasına kameralar koyduğu, Güven ilişkisini zedeleyen taciz ( mobbing) boyutuna ulaşan tavır ve davranışlar İçerisine girdiği, Doktor ücreti adı altında sözleşmede yer almayan ve verilmeyen bu hizmet nedeniyle yapılan kesintilerden fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının ve diğer dava ve alacak haklan saklı kalmak kaydı ile 10.000 TL davalıdan alınarak davacıya verilmesi nedeni ile dava açtıklarını iddia ederek C a Her iki tarafın işyeri kayıtlarını, ticari defterlerini, tanık anlatımlarını göz önüne alarak 10.000 TL alacak doğduğu iddiasıyla ve bu hakkın doğduğu tarihten itibaren işlemiş ve işleyecek faizlerle dava açtığı evrakı dosyada mevcuttur. Dosya incelendiğinde birden fazla hasta dilekçelerinin olduğu ve hastaların abonelik sistemi gereği girmedikleri seanslarının da tamamını taraflarından ödediklerine dair bîrden fazla dilekçeye dosyada rastlanmıştır.
KANAAT: Mahkemenin talebi üzerine bilirkişi heyetince adreste faturalar ve evrakların incelemesi yapılmış ve bunun sonucunda kanaatimiz ve hesaplanma aşağıdaki gibidir; Estetik merkezinin ruhsat alıp hastane bünyesinde çalışabilmesi için T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI yasalarına göre Cildiye Doktoru veya Estetik Doktoru olmak zorunluluğu mevcuttur. Doktor bulundurmadan estetik merkezi ruhsatı almak mümkün değildir. İgili sözleşmede personel giderlerinin ve estetik uygulayıcılarının ( Estetisyenlerin ) Davacı ( …. ) tarafından temin edileceği zaten mevcuttur. Her ne kadar aşikar bir şekilde Doktor kelimesi yer almasa bile Doktor maaş ve giderlerinin de bu sözleşmeye istinaden Davacı ( ….) ya aittir. Kanaatimizce doktor maaşı ve ruhsat giderleri doğal olarak Davacı (….) tarafından karşılanmalıdır.
TİCARİ DEFTER İNCELEMELERİMİZ:
1. Davacı ticari defterleri: Davacı şirket vekili inceleme esnasında davalı tarafın ticari defter ve hastane kayıtlarına dayandıklarım, bu nedenle kendi ticari defterlerini sunmayacaklannı belirtmiştir.
2. Davalı ticari defterleri: Davalı şirkete ait 2013, 2014 ve 2015 yıllatma ait ticari defterleri incelemeye tabi tutulmuştur.
İncelenen davalı şirkete ait 2013 ve 2014 yalları ticari defterlerinin açılış ve dönem sonunda yaptırılması gereken kapanış (görülmüştür) tasdiklerinin yasal süresinde olduğu, (Yeni TTK Md.64/3) davalı şirkete ait ticari defterlerin yeni TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun tutulmuş ve kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu kanaatine varılmıştır. (HMK Md.222/2), 2015 yılı envanter defterinin açılış tasdikinin yasal süresinde yaptırılmamış olması nedeniyle davalı şirketin 2015 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil olma vasfının bulunmadığı kanaatine vanlmıştır.
Davalı şirketin incelenen 2013 yılı ticari defterlerinde; davacı şirketten 2013 yılında 206.904,37 TL tutarında 16 adet fatura alındığı, karşılığında davacı şirkete 190,819,07 TL tutarında ödeme yapıldığı, yılsonu itibariyle davacı şirketin 16.085,30 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Davalı şirketin incelenen 2014 yılı ticari defterlerinde; davacı şirketin 2013 yılından 16.085,30 TL alacaklı olduğu, davacı şirketten 2014 yılında 151.353,93 TL tutarında 13 adet fatura alındığı, karşılığında davacı şirkete 153,746,36 TL tutarında ödeme yapıldığı, yılsonu itibariyle davacı şirketin 13.692,87 TL alacaklı olduğu, tespit edilmiştir.
Davalı şirketin incelenen 2015 yılı ticari defterlerinde; davacı şirketin 2014 yılından 13.692,87 TL alacaklı olduğu, davacı şirketten 2015 yılında 62.970,33 TL tutarında 10 adet fatura alındığı, karşılığında 76,663,20 TL ödeme yapıldığı, yılsonu itibariyle davacı şirketin alacağı kalmadığı tespit edilmiştir.
Malî açıdan değerlendirmelerimiz: Yapılan mali inceleme neticesinde davalı şirketin ticari defterlerinde davacı şirketin alacağı olmadığı tespit edilmiştir. Davacı şirket vekili davalı tarafın ticari defter ve hastane kayıtlarına dayandıklarım, bu nedenle kendi ticari defterlerini sunmayacaklarını belirtmiştir.
SONUÇ: Dava dosyası İle davalı şirketin ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde; Doktor maaşı ve ruhsat giderlerinin doğal olarak Davacı (….) tarafından karşılanması gerektiği, Davalı şirketin ticari defterlerinde davacı şirketin alacağı bulunmadığı, açıklanmış, bilirkişi raporunda açıklandığı üzere tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde davacı şirketin davalı şirketten bir alacağının bulunmadığı, taraflar arasında yapılan sözleşmede davacı tarafın doktor ücreti ödemeyi kabul ettiği, davacıdan davalının haksız yere herhangi bir kesinti yapmadığı, taraflar arasında uzun süre devam eden sözleşmesel ilişkide ödemeler konusunda bir ihtilafın olmadığı mutabakat olduğu anlaşılmakla subut bulmayan davanın reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu alacak davasının REDDİNE,
2-Davacının yapmış olduğu masrafların üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı lehine takdir edilen 2.725,00.-TL.vekalet ücreti ile davalının yaptığı 28,00.-TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Alınması gereken 44,40.-TL karar harcından peşin alınan 170,78.-TL harcın mahsubu ile bakiye 126,38.-TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) Davacı vekili Av. ….., Davalı vekili Av….. yüzüne karşı verilen karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.12/03/2019

Katip ….
¸e-imzalıdır.

Hakim….
¸e-imzalıdır.