Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/860 E. 2018/604 K. 28.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/860
KARAR NO : 2018/604

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/10/2016
KARAR TARİHİ : 28/05/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP; Dava dışı İlda … Firmasına ait işyerinin müvekkili şirketi nezdinde … nolu poliçe ile işyeri paket poliçesi ile sigortalı olduğunu, işbu işyeri ve işyerinde bulunan emtiaların işyerinin bulunduğu taşınmazda meydana gelen yangında hasara uğradığını ve rizikonun gerçekleşmesi üzerine müvekkili tarafından yapılan incelemelerde dava dışı İlda firmasına 324.952,00 TL ödeme yapıldığını, işbu ödemenin 105.000,00 TL’sinin somut olayda sorumlu davalı … firmasının ticari işletme poliçesi kapsamında …. sigorta a.ş’den tahsil edildiğini, kalan bakiye tazminat miktarının tahsili için huzurdaki davanın açıldığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 219.952,00 TL maddi tazminatın 06/08/2015 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davalıya ait araç ve gayrimenkuller üzerine teminatsız olarak HMK 389 ve 392. Mad. Uyarınca ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.
DAVALI … BÜRO VE … CEVABINDA; Müvekkili firmanın iş yerinde çıkan yangının yapımdan ve bakımdan kaynaklanmayan sebeple ve de diğer davalı …’in ağır kusuru sebebiyle çıkmış olması illiyet bağını kesmiş olup müvekkilleri aleyhine yapı malikinin kusursuz sorumluluğuna gidilmesi mümkün olmadığını, bu nedenlerle müvekkilerine husumet yöneltilmesi ve müvekkilleri yönünden açılan davanın mesnetsiz olduğunu, davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE YARGILAMANIN ÖZETİ;
Dava TTK’nun 1301. Maddesi kapsamında davacının oluşan hasar sonucunda dava dışı davacı sigortalısına ödenen hasar bedelinin davalıdan rücuen tahsili talebine ilişkindir.
Mahkememizce gelen belgeler ve deliller ışığından yapılan inceleme sonucunda davacının sigorta poliçesi kapsamında sigortalısı iş yerinde çıkan yangın neticesinde dava dışı sigortalıya ödediği bedeli taşınmaz maliki davalılardan bedelini talep etmiş olduğu görülmüş davalıların da kabulünde olduğu gibi dosyaya sunulan kira sözleşmesine göre … Mah. … Cad. NO:… …/… adresinde çıkan yangın sonucu yapılan ödeme ile davacının halefi olduğu dava dışı sigortalısı ile davalılar arasında kira sözleşmesi bulunduğu incelenen yazılı 01.05.2014 tarihli kira sözleşmesine göre dava dışı sigortalı ile davalı taraflar arasında kira ilişkinin olduğu ve yangının da davalıların maliki ve kira sözleşmesinin tarafı oldukları ve sigortalının kiracısı olduğu kiralanan taşınmazda meydana geldiği sabittir.
Bilindiği üzere mahkemenin görevi HMK 114. maddesi gereğince dava şartı olup, mahkemece kendiliğinden ve yargılamanın her aşamasında gözetilmesi gereken bir husustur.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesinde sigortacının, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçeceği, sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hakkın, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal edeceği, sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacının, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebileceği hüküm altına alınmıştır.
İş bu eldeki dava sigorta şirketi tarafından sigortalısının halefi olarak açıldığına anlaşılmış olup görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.03.1944 tarihli … Esas ve … Karar sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Öte yandan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 4. maddesinde ise dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın kiralanan taşınmazların, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaların sulh hukuk mahkemesinin görevinde olduğu düzenlenmiştir.
Davaya konu somut olayda, sigortalı işyerinde yangın sebebiyle meydana gelen zarar sigortacı tarafından sigortalıya ödenmiş olup ödenen tazminatın işyerinin maliki olan davalılardan tahsili talep edilmiştir. Dosyaya sunulan kira sözleşmesine göre dava dışı sigortalı şirket, sigortalı işyerinde kiracı olarak bulunmaktadır. Bu nedenle dava dışı sigortalı şirket ile davalı arasındaki temel hukuki ilişki kira sözleşmesine dayanmaktadır. Sigortalı ile davalı arasında uyuşmazlık kira ilişkisinden doğduğundan davaya bakma görevi sulh hukuk mahkemesindedir. Nitekim aynı konuda İSTANBUL BAM …. HUKUK DAİRESİ Dosya No: … Esas Karar No : … emsal ilamı da bu yönde olup sigortacı tarafından halefiyet yoluya açılan davanın da sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerekmektedir. Bu nedenle mahkememizce, uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesinin görevine girdiği nazara alınarak, görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğuna dair görevsizlik kararı verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 114. Ve 115. Maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3-HMK nun 20. Maddesine göre kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde müracaat halinde dosyanın yetkili ve görevli Bakırköy Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,aksi halde aynı madde gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE,
4-HMK 331/2 maddesi gereği Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/05/2018

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.