Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/751 E. 2018/86 K. 29.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/751 Esas
KARAR NO : 2018/86

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/08/2016
KARAR TARİHİ : 29/01/2018
GEREKÇELİ KARAR YAZIM
TARİHİ : 13/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davalının müvekkil şirkete cari hesaptan kaynaktı borcu sebebiyle tarafça Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası üzerinden genel haciz yoluyla takip başlatıldığını, davalının borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, müvekkil şirket ile davalı şirket arasında ürün satışından kaynaklanan ticari ilişkinin bulunduğunu, bu kapsamda, müvekkilin davalı yana ürün satışı yaptığını, fatura muhteviyatındaki ürünün davalıya teslim edildiğini,Neticeten; davalının Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın iptaline, T.T.K. m. 1530/4a gereği takibin aynı koşullarla devamına, alacak likit olduğundan ve itiraz kötü niyetli olduğundan davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı cevap dilekçesi sunmamış olup icra takip dosyasındkai itirazında Müvekkili şirketin takipte alacaklı görünen takip alacaklısına hiçbir şekilde borcu olmadığını, bu nedenle takipte talep edilen alacağa ve alacağın faizine, tüm ferilerine itiraz ettiklerini beyan etmiştir.
DELİLLER VE YARGILAMANIN ÖZETİ
Dava Fatura ve ticari ilişkiden kaynaklı davalı aleyhine başlatılan icra takibine konu alacağın ödenmemesi sebebiyle alacağın ve ferilerine yönelik İİK 67.madde uyarınca açılmış itirazın iptali talebine ilişkindir.
Takibe konu İcra dosyası, Faturalar ve Ticari defter kayıtları, SGK cevap yazısı, vegi dairesinden gelen davalıya ait … formu dosya arasına alınmış ve iddia savunma kapsamında davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunda HMK 222. Maddesi uyarınca defter incelemesi yapılmıştr.
Davacı ( alacaklı ) tarafından davalı ( borçlu) aleyhine Başlatılan İcra Takibi: Davacı şirket, davalı şirket hakkında 26522,86 TL asıl alacağın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar asıl alacağa işleyecek yıllık %10,50 avans faizi ve değişen oranlardaki faizi ile, icra giderleri, avukatlık ücreti ile birlikte BK 100. Maddesi uyarınca yapılacak kısmi ödemelerin öncelikle faiz ve masraflara mahsubuyla tahsili talebiyle Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından takip tarihi itibariyle fatura alacağından kaynaklanan alacağı için genel haciz yolu ile takibe geçtiği görülmüştür.
Davacı vekilinin yasal bir yıllık süre içinde davalının itirazının iptali için İİK 67 maddesine göre itirazın iptali davası açtığı, uyuşmazlığın davalının davacıya takibe konu alacaktan dolayı borcunun olup olmadığı hususunda olup, dosyada deliller toplandıktan sonra dosyada HMK 266.madde uyarınca çözümü teknik bilgiyi gerektirmesi sebebiyle mali müşavir bilirkişi ile inceleme yaptırılmıştır.
Alınan raporlarda Özetle, Davacının 2016 yılında e – defter uygulamasına tabi olduğu, 2016 yılı Envanter defterinin yasal süresi içerisinde tasdik edilmiş olduğu, bu itibarla HMK md. 222 ve 6102 sayılı TTK md. 64/3 gereğince müvekkil davacının 2016 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinde bulunduğu, müvekkil davacının ticari defterlerine göre takip tarihi itibari ile 26.552,86 TL alacaklı olduğu, takibe konu sevk irsaliyesinde teslim alan bölümünde “…” isimli kişinin isim ve imzasının bulunduğu bu kişinin firma çalışanı olup olmadığının araştırılması gerektiği, müvekkil davacı alacaklının takip tarihi itibari ile işlemiş faiz talep edebilmesi için davalı borçluya icra takibinden önce temerrüte düşürmüş olması gerektiği, davalı borçluya ödeme ihtarından bulunulmadığı gerekçesi ile 488,31TL işlemiş faiz talebi dayanağının bulunmadığını, davalı tarafın faturaya ilişkin takip nedeni ile BA formalarının incelenmesi gerekeceği sonuç ve kanaatine varılmıştır. .
Ticari defter ve belgelerin sahibi lehine delil teşkil etmesi, tacirin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerin kendisi lehine kanıt teşkil etmesi, her iki tarafın da defter tutma yükümlüsü olmasına , uyuşmazlığın her iki tarafında defterlerine kaydetmesi gereken ticari bir işle ilgili olmasına , tutulması gereken tüm defterlerin tutulmuş olmasına, defterlerin usulüne uygun tutulmasına ve onaya tabii defterlerin onaylatılmış olmasına, defterlerdeki kayıtların birbirini teyit etmesine, defterlere dayanarak ispat edilmek istenen iddianın da karşı taraf delillerince çürütülememiş olmasına, defterlerine dayanan tarafın yemin etmiş olmasına bağlıdır.(BAHTİYAR, M., Ticari Defterlerin Hukuki Önemi ve Sahibi Lehine Mahkemede Delil Olma Şartları, Makaleler II, s. 71 vd; ARKAN, s. 330 vd.).
Fatura ticari ilişkilerde ispat vasıtalarından birisidir. Bir faturanın borç doğurabilmesi için öncelikle faturanın karşı tarafa tebliğ ve teslim edilmesinin ispatı gereklidir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre uyuşmazlık davacının takibe konu fatura içeriğinden dolayı davalıya hizmet verip vermediği alacaklı olup olmadığı yönündedir.
Davalı davaya cevap vermeyerek HMK 128.maddesi uyarınca davayı inkar ettiğinden alacağı olduğunu ve malları davalıya hizmet verdiğini iddia eden davacı ispat yükü altında olup davacı tarafça sunulan fatura yanında ticari defterler de ayrıca ispat vasıtalarından birisidir.
Fatura ticari ilişkilerde ispat vasıtalarından birisidir. Bir faturanın borç doğurabilmesi için öncelikle faturanın karşı tarafa tebliğ ve teslim edilmesinin ispatı gereklidir.
Davalı taraf icra dosyasına borcunun bulunmadığı itiraz beyanında bulunmasına karşın, davacı taraf inceleme gününde ticari defterlerini ibraz edip, davaya konu olan faturaların davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu görülmüş olup söz konusu faturanın bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi usulüne uygun tutulan taraf defterlerinin lehlerine delil vasfına haiz oldukları anlaşılmakla , glen 2016 yılı davalıya ait … formunda davalının KDV hariç söz konusu fatura bedelini vergi dairesini bildirdiği görülmüş olup ayırca davacı tarafça sunulan faturanın …. isimli imzalı sevk irsaliyelerinden dolayı davalı şirket yetkilisinin imzası için davalı yetkiliye isticvap davetiyesi çıkarılmış; ancak davalı taraf icabet etmediğinden HMK’nın 171/2 maddesine göre ”Çağrılan taraf özürsüz olarak gelmediği veya gelip de soruları cevapsız bıraktığı takdirde, mahkemece sorulan vakıaları ikrar etmiş sayılır’.’ şeklindeki düzenleme dikkate alındığında geçerli özür bulunmadan gelmediği ve mazeret bildirmediği dikkate alınrak ikrar etmiş sayıldığı da gözetilmiş ve davalının bu fatura içeriğini vwegi dairesinde bildirmde bulunarak kabul etttiği kanattine varılarak konusu hizmetin davalıya verildiğini tespit etmiş olmakla dosyaya sunulan dava konusu edilen faturalar ile muhteviyatı mal ve hizmetlerin davalı şirkete teslim edildiği anlaşılmıştır. Taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu ve dava konusu alacağın dayanağı olan faturalar ile muhteviyatındaki malı davalı şirkete teslim edildiği ve davalının asıl alacak yönünden karar vermek gerekmi davacı TTK 1530.madde kapsamında faiz talep etmiş ise de öncelikle bu tsalebini icra takip talebinde talep etmediği dikkata alındığından takip talebindeki sebep ve alacak ile bağlı bulunduğu gibi Ayrıca, tarih itibariyle davada uygulanması mümkün olan 6102 s. TTK’nın 1530 maddesinde de mal ve hizmet tedarikinde geç ödemenin sonuçları düzenlenmiştir.Bu itibarla taraflar arasındaki satım akdinde aynı anda ifa kuralının aksinin yani veresiye bir satımın karalaştırıldığı iddia ve ispat edilmediğine göre, temerrüt tarihinin hesaplanmasında genel kurala göre değelredirme yapmak gerekmiştir.sonuç olara taraflar arasında yazılı bir sözleşme, teamül haline gelmiş faiz uygulaması ve alacaklının borçluyu temerrüde düşürücü her hangi bir ihtarının bulunmadığı gözetildiğinden TTK 1530 maddei kapsmaında işlemiş faiz talep edemeyeciği anlaşılmıştır.Bu durumda davacının davalıdan takip ( temerrüt ) tarihi itibariyle 26.522,86 TL tutarınca alacağının bulunduğu ve bu tarihten borç tamamen ödeninceye kadar takipte avans faiz uygulanma ve İİK’nin 67 maddesi uyarınca da davalının itirazında haksız oluşu ve alacağın likit olması nedeniyle davalının alacağın %20 sinden aşağı olmamak ü üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
2-Davalı borçlunun Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin asıl alacak (26.522,86 TL) yönünden aynen devamına,
3-Hüküm altına alınan asıl alacak yönünden takip tarihinden itibaren işleyecek şekilde yıllık %9.75 oranında avans faizi uygulanmasına,
4-Davacı vekilinin TBK 1530 mad. Uyarınca talep etmiş olduğu işlemiş faiz talebinin koşulların oluşmaması nedeniyle reddine,
5-Davalı borçlunun hüküm altına alınan asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
6-492 sayılı Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 1811,77 TL nispi karar harcından peşin alınan 317,89+135,06 TL harcın mahsubu ile bakiye 1358,82 TL nispi ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,

7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca 3.182,74 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan başvurma harcı, 29,20 TL vekalet harcı 4,30 ve 317,89+135,06 TL peşin harç olmak üzere 486,45 TL toplam harç nedeniyle yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-6100 sayılı HMK’nın 326/2 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 624,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine
11-Gider Avansından kalan miktarın 6100 SY nın 333 md göre karar kesinleşince davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/01/2018

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır