Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/739 E. 2018/313 K. 15.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/739 Esas
KARAR NO : 2018/313

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/08/2016
KARAR TARİHİ : 15/03/2018
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 29/03/2018
Davacı vekili tarafından açılan İtirazın İptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; Davalı ile müvekkili arasındaki iş ilişkisi nedeniyle 01.01.2015-23.12.2015 tarihleri arasında cari hesabının bulunduğunu, davalının bu cari hesap kapsamında müvekkiline 23.152,23 TL borcunun bulunduğunu, Davalının zaman borcunu ödememesi üzerine davalı aleyhine icra takibine geçtiklerini, davalının itirazı üzerine rakibin durdurulduğunu, Taraflar arasında alım satıma dayalı bir ticari ilişkinin bulunduğunu, davalının takip alacaklısına borcunun bulunmadığı yönündeki itirazının gerçeği yansıtmadığını, tarafların ticari defterlerinin incelenmesiyle durumun netleşeceğini, Davalının borca itirazının kötü niyetle yapıldığını, davalının kötü niyetli itirazı nedeniyle alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini iîeri sürerek; Davanın kabulüne, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla davalının haksız itirazının iptaline, takibin devamına, takip tarihinden itibaren avans faiz oranı üzerinden faiz uygulanmasına, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalının dosyaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
Yapılan yargılama sonucu dosya Mahkememizce kül olarak değerlendirildiğinde; davacı ( alacaklı ) tarafından davalı ( borçlu) aleyhine Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 23.152,30 TL cari hesap alacağı için icra takibinde bulunduğu, davalının ( borçlunun ) yasal süresi içerisinde borca itirazı üzerine takibin durmuş olduğu, davacı vekilinin yasal süre içinde davalının itirazının iptali için İİK 67 maddesine göre itirazın iptali davası açtığı, uyuşmazlığın davalının davacıya icra takibindeki miktardan dolayı borcunun olup olmadığı hususunda olup, dosyada deliller toplandıktan sonra davalı şirketin defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi ile inceleme yaptırılması için İzmir ATM ye talimat yazılmış ancak inceleme yapılamadığından talimatın iadesine karar verilmiş, davacının ticari defterlerinde yapılan inceleme sonucu mali müşavir bilirkişi 11/08/2017 havale tarihli raporunda; …….Davacı tarafından inceleme günü ibraz edilen 2015 ve 2016 yılma ilişkin Yevmiye, Kebir ve Envanter defterlerinin açılış ve kapanış onamalarının TTK madde 64, 66 ve VUK madde 220-226 uyannea yasal süresinde ve usulüne uygun şekilde yaptırıldığı, davacı şirketin 2015 yılı envanter defteri ile 2016 yılı defteri kebir ve envanter defterlerinin yazılı olmadığı bu nedenle Ticari defter kayıt nizamımn VUK madde 215-219 ve Muhasebe Sistemi Uygulama genel tebliğleri hükümlerine ve usulüne uygun olmadığı, ticari defterlerin birbirini tamamlamadığı, bu durumlarıyla davacı şirketin 2015 ve 2016 ydma ilişkin ticari defterlerinin HMK. 222. Maddesi uyarınca sahibi lehine delil teşkil etmediği anlaşılmıştır. Dava Konusu Fatura İncelemesi: Davacı tarafından davalı adına;16/01/2015 tarih ve … numaralı fatura ile “…” bedeli 2.123,94, 19.01.2015 tarih ve … numaralı fatura ile “…” bedeli 3.193,45 TL, 20.01.2015 tarih ve … numaralı fatura ile “…” bedeli 2.349,24 TL, 24.03.2015 tarih ve … numaralı fatura ile “…” bedeli 8.384,14 TL, 30.04.2015 tarih ve … numaralı fatura ile “…” bedeli 2.490,22 TL, 20.05.2015 tarih ve … numaralı fatura ile “…” bedeli 1.668,24 TL, 12.06.2015 tarih ve … numaralı fatura ile “2000 adet fiat pedal burcu” bedeli 4.376,86 TL, 02.07.2015 tarih ve … numaralı fatura ile “…” bedeli 2.793,74 TL, 20.07.2015 tarih ve … numaralı fatura ile “… “ bedeli 4.332,85 TL, 31.07.2015 tarih ve … numaraiı fatura iie “… bedeii 6.922,45 TL, 07.10.2015 tarih ve … numaralı fatura ile “…” bedeli 7.096,90 TL, 16 11.2015 tarih ve … numaralı fatura ile “…, …” bedeli 9.928,63 TL, 23.12.2015 tarih ve … numaralı fatura ile “…” bedeli 2.256,72 TL tutarında faturalar düzenlenmiş olduğu, Sunulan sevk irsaliyelerinde belirtilen mallar ile fatura içeriği malların bir birleriyle miktar ve cins yönünden uyumlu oldukları, sevk irsaliyelerinde malın karşı tarafça teslim alındığına dair imzaların bulunmadığı, Faturaların davalıya tebliğ edildiğine dair herhangi bir belge sunulmadığı, Davacı tarafından ibraz edilen Bs formlarının incelemesinden davacı tarafından davalı adına düzenlenen faturaların beyan kapsamında olanlarının ilgili dönem Bs formlarında beyan ediidiği ve davacı ticari denerlerine kayıt edildiği tespit ediimişıir.
Davacı şirket, davalı ile olan hesabını 2015 ve 2016 yılında 120 Kod numaralı Alıcılar Hesabının … numaralı … A.Ş. muavin hesabında takip etmiştir. Hesabın 2014 yılından 4.234,92 TL borç bakiyesi ile devir ettiği, davacı şirketin davalıya 2015 yılında 12 adet toplam 62.917,38 TL tutannda fatura düzenlediği, hesaba karşılık davalıdan davacıya 44.000,00 ödeme yapıldığı, hesabın 2015 yılı sonu itibariyle davacı lehine 23.152,30 TL borç bakiyesi verdiği, 2016 yılında açılış kaydında 23.152,30 TL nin mevcudiyetini koruduğu, takip tarihi itibariyle hesabın davacı lehine 23.152,30 TL borç bakiyesi verdiği, Davacı ticari defter kayıtlarına göre davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 23.152,30 TL alacağının bulunduğu tespit edilmiştir.
C-FAİZ İNCELEMESİ
I- Eğer Yüce Mahkeme davacının davalıya vöneiik bir asıl alacağa sahip oidugu görüsünde ise:
Taraflar arasında mal alım satımına dayalı cari hesap ilişkisinden kaynaklanan bir ticari ilişkinin varlığı tespit edilmiştir. Taraflar arasında düzenlenmiş sözleşmenin mevcut olmadığı, ödemelerin gecikmesi durumunda uygulanacak faiz oranımn sözleşmeyle belirlenmediği, borçluyu temerrüde düşürecek ihtarname (TBK m. 101) vb. bir durumun mevcut olmadığı, borçlunun temerrüde düşürülmediği; bu nedenle davacının alacak aslına ilişkin takip tarihine kadar hesapladığı işlemiş faiz alacağının olmayacağı açıktır.
Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin E.202/5831 K. 2003/234 sayılı ve 16.01.2003 tarihli karan “Dava İİK.nun67. md. uyarınca açılmış itirazın iptali istemine ilişkindir. Muaccel bir alacağa faiz yürütülebilmesi için borçlunun alacak tutarı belirtilerek istenilmek suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir. (BK.101.madde) Davanın dayanağı takipte asıl alacakla birlikte işlemiş faiz istenilmiştir. Oysa takipten önce borçlunun usulen temerrüde düşürüldüğü kanıtlanmış değildir, fatura tebliği temerrüde esas alınamaz, dairemizin yerleşik uygulaması da bu yöndedir, o halde işlemiş faiz alacağına yönelik davalı itirazının kabulü gerefor.’’şeklindedir.
Yeni TTK.nın 18. Maddesi ( Eski TTK.nun 20. Maddesi) “Tacir Olmanın Hükümleri “başlıklı olup bu maddenin 3.şıkkı aynen ’’Tacirler arasında diğer tarafı temerrüde düşürmeye sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye, ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır”
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2003/13499 E. 2004/7456 K. Sayılı 05.07.2004 tarihli kararı, “Ticari işlerde 3095 sayılı Kanunun 4489 sayılı Kanun ile değiştirildiği 01.01.2000 tarihine kadar 3095 sayılı kanunun 4489 sayılı Kanun ile değişik 2/2 md. Hükmü gözetilmek ve infaz aşamasında dikkate alınmak üzere reeskont faiz oranının üzerinde olduğu taktirde avans faiz oranının uygulanması gerekmektedir.” şeklindedir.
Açıklanan nedenlerle borçlunun BK. 101 maddesi anlamınca temerrüde düşürülmediği anlaşıldığından alacak aslına ait takip tarihine kadar işlemiş faiz alacağının bulunmadığı, takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanunun ilgili maddesi gereğince avans faiz oranı üzerinden faiz talep edebileceği sonucuna ulaşılmıştır
DEĞERLENDİRME :
Davacıya ait 2015 ve 2016 yılına ilişkin ticari defterlerinin HMK . 222. Maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfının bulunmadığı, Davacı taraf ticari defter kayıtlarına göre davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 23.152,30 TL alacaklı olduğu, fatura bedellerinin ödenmediği yönündeki davacımn iddiasına karşılık, davalının takibe itiraz dilekçesinde belirtildiği gibi davacıya borcunun bulunmadığı yönündeki beyanından kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
– Davacı tarafından davalıya satılan mallara ait 12 adet faturamn dayanağı sevk irsaliyelerinin hiç birinde mailann davalıya teslim edildiğine dair davaiı tarafın imzası alınmamıştır. Ayrıca dava konusu faturaların davalıya tebliğ edildiğine dair herhangi bir belge de mevcut değildir. Davalının 24.08.2015 tarihine kadar satın almış olduğu 9 adet fatura karşılığı 44.000,00 TL yı davacıya ödediği ve bu ödeme ile 1.129,95 TL alacaklı duruma geçtiği, davacının alacaklı göründüğü tutarın, bu tarih itibariyle düzenlenen son 3 adet faturadan kaynaklandığı görülmektedir. Bu tarih öncesi faturalar ve sevk irsaliyelerinde imzaların olmamasına rağmen taraflar arasında herhangi bir ihtilafın doğmamış olmasına rağmen TTK ve Borçlar Kanunu fatura ve mal teslimine ilişkin maddeleri gereği davacının, davaya konu son 3 adet fatura içeriğine ilişkin mallar? davalımı teslim ettim hususunda isnat mikümlüîümi bulunmaktadır.
Konuya açıklık getiren Yargıtay Kararı aşağıda sunulmuştur.
Yargıtay …. Hukuk Dairesi 23.11.1992 tarih, … E. Ve … K. sayılı kararı şu şekildedir,
Taraflar arasındaki davanın (Bartın Sulh Hukuk Mahkemesi) önce görülerek mahkeme ilamında belirtilen gerekçelere binaen verilen 27.2.1992 tarih ve 1156-150 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki benden kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davalı davaya cevap vermediği, duruşmaya da gelmedi- ği için usul hükümlerine göre davayı inkar etmiş sayılmaktadır.
Davacı vekili iddiası ile ilgili olarak yapılan işe ait 1.10.1991 tarihli fatura ibraz elmiş ise de, bunu davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edıiip edilmediği ve bu suretle münderecannın kesinleşip kesinleşmediği hususu araştırılmamıştır. Fatura davalıya tebliğ edilmiş ve sekiz gün içerisinde itirazda bulunmamışsa TTK’nın 23/2. maddesi uyarınca münderecatını kabul etmiş sayılır. Ancak bu durum sadece faturada belirtilen miktarların kesinleşmesi sonucunu doğurur, yoksa işin de yapılmış olduğunun kabulünü gerektirmez. Uyuşmazlık olması halinde işin yapıldığının kanıtlanması gerekir. Fatura davalıya tebliğ edilmemiş ise kesinleşmesi söz konusu olamayacağından nazara alınması da mümkün değildir. Bu durumda davacının yaptığını iddia ettiği çamaşır makinası tamir ve bakımı ile ilgili varsa diğer delillerinin ibraz ettirilerek bu konuda uzman olan kimseler arasında seçilecek bir bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılarak BK.nun 366.maddesindeki esaslar dairesinde alacak miktarı bulunarak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş olup hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ; Yukarıda 1 nolu bentte yazılı sebeplerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına (BOZULMASINA), istek halinde ödediği temyiz peşin harcının temyiz eden davalıya geri verilmesine, 23.11.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.
SONUÇ:
Dava dosyası, dosya içeriğine sunulu bilgi ve belgeler ile davacı taraf ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu, açıklanan gerekçelerle Yüce Mahkeme’nizin kabulü halinde,
1- Davacı şirketin 2015 ve 2016 yılına ilişkin ticari defterlerinin HMK . 222. Maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfının bulunmadığı,
2- Davacımn kendi lehine delil teşkil etmeyen ticari defterlerine göre davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 23.152,30 TL alacaklı olduğu, Ancak davalı alacağının dayanağı fatura içeriği maiİann davaiıya tesiim ediidiğine dair sevk irsaiiyeierinde davaiı imzasımn oimadığı, ayrıca dava konusu faturaların davalıya tebliği hususunda da herhangi bir belge sunulmamış olması nedeniyle davacının, alacağı ile ilgili iddiasını ispatlayamadığı,
3- Tarafların icra inkar tazminatı ve sair taleplerinin, Mahkeme’nin takdirinde olduğu, açıklanmış, davacı vekilinin rapora karşı itirazlarının değerlendirilmesi için bilirkişiden ek rapor alınmış, bilirkişinin 05/01/2018 havale tarihli ek raporunda; ………Davacının, davacı ticari defterleriyle ilgili kök bilirkişi raporumuzdaki tespitlerimizin aksine ticari defterlerinin eksiksiz olduğu yönündeki itirazının yerinde olmadığı, tarafımdan ticari defterlerde tespit edilen hususlar kök raporumda sunulmuştur Ayrıca, defler ibrazından sonra bu defterlerin yazdı olabileceği hususunu Yüce Mahkemenin bilgilerine sunarım. İstanbul AtışaJanı Vergi Dairesinden 04.12.2017 tarih ve … sayılı yazı ekinde dosyaya celp edilen Davacı şirketin 2015 yılı Bs formunun incelemesinden, Davacı tarafından davalıya 2015 yılında 10 adet fatura karşılığı 46.084,00 TL tutarında fatura düzenlendiği beyan edildiği tespit edilmiştir. Davacı tarafından 2015 yılında davalıya 13 adet fatura düzenlenmiş olduğu kök raporumda belirtilmiştir. Ancak bu faturalardan 30.04.2015 tarih ve … numaralı 2,490,22 TL 20.05 2015 tarih ve … numaralı 1.668,24 TL ve 12.06.2015 tarih ve … numaralı 4.376,86 TL tutarındaki faturaların Ba- Bs bildirim formları aylık 5.000,00 TL limiti altında kalmış olmaları sebebiyle beyan edilmedikleri anlaşılmıştır
c) İzmir Haşan Tahsin Vergi Dairesinden 04,12.2017 tarih ve … sayılı yazı ekinde dosyaya celp edilen Davalı şirketin 2015 yılı Bs formunun incelemesinden, Davacı tarafından davalıya 2015 yılında 10 adet fatura karşılığı 46.084,00 Tl. tutarında fatura düzenlendiği beyan edildiği tespit edilmiştir.
d) Davacı ile davalı 2015 yılı Ba-Bs formlarında yapılan bildirimlerin fatura miktarı ve tutarları yönünden birbirini teyit ettiği görülmektedir. Dolayısıyla davacı tarafından davalı adına düzenlenen faturaların davalıya tebliğ edildiği ve davalı ticari defterlerine kayıt edildiği anlaşılmaktadır
Ayrıca, davacı tarafından düzenlenen ancak Ba-Bs bildirimleri kapsamında olmayan 30.04.2015 tarih ve … numaralı 2.490,22 TL 20.05.2015 tarih ve … numaralı 1 668,24 TL ve 12.06,2015 tarih ve … numaralı 4.376,86 TL tutarındaki faturaların da davalıya tebliğ edildiği kanaati oluşmaktadır. Dolayısıyla davalı tarafından teslim alınan dava konusu faturaların içeriğine itiraz edildiği yönünde davalı tarafından herhangi bir belge sunulmadığı da göz önüne alındığında, davacının dava konusu fatura içeriği malları davalıya teslim ettiği sonucuna ulaşılmaktadır
-Yukarıda izah edilen durum sebebiyle davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 23.152,30 TL alacaklı olduğu,
– Borçlunun BK. 101 maddesi anlamınca temerrüde düşürülmediği anlaşıldığından alacak aslına ait takip tarihine kadar işlemiş faiz alacağının bulunmadığı, takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanunun ilgili maddesi gereğince avans faiz oranı üzerinden faiz talep edebileceği sonucuna ulaşılmıştır.
SONUÇ :
Dava dosyası, dosya içeriğine sunulu bilgi ve belgeler üzerinde yapılan inceleme sonucu, açıklanan gerekçelerle Yüce Mahkeme’nizin kabulü halinde, Davacı şirketin 2015 vc 2016 yılına ilişkin ticari defterlerinin HMK . 222. Maddesi uyannea sahibi lehine delil vasfının bulunmadığı yönündeki görüşümde değişiklik olmadığı, Davacının kendi lehine delil teşkil etmeyen ticari defterlerine göre davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 23 152,30 TL alacağının bulunduğu, Davacının takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanunun ilgili maddesi gereğince avans faiz oranı üzerinden faiz talep edebileceği, açıklanmış, bilirkişi raporu denetime ve hükme elverişli bulunduğundan hükmü esas alınmış, bilirkişi raporunda açıklanan gerekçeler ile; davacı ile davalının 2015 yılı BA – BS formlarında yapılan bildirimlerin fatura miktarı ve tutarları yönünden birbirini teyit ettiği, davacı tarafından davalı adına düzenlenen faturaların davalıya tebliğ edildiği ve davalı ticari defterlerine kayıt edildiği, davacının dava konusu fatura içeriği malları davalıya teslim ettiği, davalının takip tarihi itibariyle 23.152,30 TL borçlu olduğu sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin açmış olduğu itirazın iptali davasının KABULÜ ile; davalı borçlunun Bakırköy … İcra Dairesinin … E. Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına,
2-3095 sayılı kanuna göre değişen oranlarda asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
3-Asıl alacak üzerinden % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı lehine takdir edilen 2.778,28.-TL.vekalet ücreti ile davacının yaptığı 915,28.-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Alınması gereken 1.581,53.-TL karar harcından peşin alınan 279,63.-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.301,90.-TL harcın davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına.,
6-Kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin yüzüne karşı davalı şirket yetkilisinin yokluğunda, verilen karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.15/03/2018

Katip …

Hakim …

Davacı Yargılama Giderleri
313,13.-TL İlk masraf
450,00.-TL Bilirkişi ücreti
+ 152,15.-TL Yargılama gideri
915,28.-TL