Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/587 E. 2018/1171 K. 12.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/587
KARAR NO : 2018/1171

DAVA : İflas (İflasın Ertelenmesi)
DAVA TARİHİ : 24/06/2016
KARAR TARİHİ : 12/12/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan İflas (İflasın Ertelenmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkili şirketin İİK ve TTK ‘nın ilgili maddelerinde yer alan koşullar oluştuğundan, 30/04/2016 tarihi itibariyle iflasının tespiti ile şirketin İİK md. 179 ve TTK md 376 vd uyarınca ekonomik/ticari faaliyetlerini sürdürebilmesini sağlamak amacıyla iflasın ertelenmesi kurumu çerçevesinde gerekli tüm erteleme tedbirleri konusunun karar altına alınmasını talep ve dava etmiştir.
Müdahale talep eden alacaklılar, davacı şirketlerin iflas erteleme talebinin reddine ve iflasa karar verilmesini istemişlerdir.
Dava, iflasın ertelenmesi talebine ilişkindir.
Tarafların iddia ve savunmaları, sunulan ve sağlanan bilgi ve belgeler, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere;
Davacı şirket vekilinin davacı şirketin borca batık hale geldiği iddiasıyla iflasın ertelenmesi isteği ile iş bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Davacı şirketin muamele merkezinin mahkememiz yargı alınında bulunduğu saptandığından mahkememizin bu davaya bakmaya yetkili olduğu saptanmıştır.
Davanın açılmasından sonra davacı şirket için gerekli görülen tedbirler alınmış ve davacı şirkete denetim kayyımı atanmıştır.
Bilindiği üzere iflasın ertelenmesi İİK 179/a ve devamı maddelerde düzenlenmiştir. Usulen gerekli iflâsın ertelenmesi talebine ilişkin ilanlar yapılmış, davacıdan alacaklı olanlar davaya müdahale etmişlerdir. Kanun gereği iflas avansı depo ettirilmiştir.
Diğer yandan bir şirketin mali durumunun iyileştirilmesi ümidi, iflasın ertelenmesinin zorunlu koşuludur. (İİK 179 m, TTK 376 m.) Ekonomik açıdan iyileştirme kavramı, bir işletmenin içinde bulunduğu likit (nakit) yoksunluğu, zarar bilançosu hali veya borca batıklık halini bertaraf etmek ve aynı zamanda işletmenin karlılığını tekrar kazandırmak amacına yönelik, gerekli tüm yapısal ve mali tedbirlerin alınmasını ifade eder. Kanun, iflasın ertelenmesi için şirketin mali durumunun iyileştirilmesi ümidinin bulunmasını aramıştır. (İİK m.179) Yani şirket borca batık olmasına rağmen bu durumun bertaraf edilmesi ve şirketin normal faaliyetine devam edebilmesi ihtimalinin yüksek olduğu konusunda objektif gerekçelere dayalı kanaatin oluşması gerekir.
İflasın ertelenmesine karar verilebilmesinin ilk koşulu borca batıklığın olmasıdır. Borca batıklık ise rayiç değerlere göre borçların aktifinden fazla olması halidir.
Davacı şirketin borca batık olup olmadığı konusunda bilirkişi raporu alınmıştır. Bilirkişiler tarafından sunulan 29/08/2016 tarihli raporda özetele:” davacı şirketin şirket aktiflerinin rayiç değerlere göre kıymetlendirildiğinde rayiç değerlere göre öz varlığının 30/04/2016 tarih itibariyle -304.866,83 TL olduğu ve davacı şirketin bu miktar borca batık olduğu, ayrıca iyileştirme projesinin ise ciddi ve inandırıcı bulunduğu” tespitle bildirilmiştir.
Diğer yandan davacı şirket yöneticilerinin FETÖ/PYD terör örgütü ile bağlantılı olmadığı cevabi yazılarla saptanmıştır.
Alınan rapor üzerinden geçen süre de dikkate alınarak bilirkişi kurulundan yeniden ek rapor alınmış ve bilirkişi kurulu 27/08/2018 tarihli raporunda özetle.” şirket aktiflerinin ilk tespit tarihine nazaran arttığı ve -883.856,65 TL’ye yükseldiği, borca batıklık miktarının 31/03/2018 tarihi itibariyle devam ettiği, hedeflerin iyileştirme projesindeki hedeflerin gerisinde kaldığı ” tespitle bildirilmiştir. Alınan ek rapora davacı vekilince bilirkişilerin hesap hatası yaptığı belirtilerek itiraz edildiği gibi, aynı döneme ilişkin kayyım raporunda davacı şirketin özvarlığının kaydi değerlere göre +587.931,06 TL olduğunun bildirilmesi üzerine bilirkişi kurulundan “Davacı şirketin davanın açıldığı ve bilirkişi raporunun ve ek raporunun alındığı tarihten sonra faaliyetleri, içinde bulunduğu mali durumun ve borca batıklıktan çıkıp çıkmadığının, iyileştirme projesindeki hedeflerin tutturulup tutturulmadığının, sermaye artırım kararlarının gereğinin yapılıp yapılmadığının; davacı şirketin iflas ertelemeye müstahak olup olmadığının belirlenmesi ve bildirilmesi için alınan ek rapora davacı vekilince yöneltilen itirazları irdeleyip değerlendirmek; kayyım tarafından sunulan (30/06/2018 tarihi itibariyle ) dönem raporunda davacı şirketin özvarlığının kaydi değerlere göre +587.931,06 TL olduğunun bildildiği de göz önüne alınarak (davacı şirketin 30/06/2018 tarihi itibariyle mali kayıtları esas alan) önceki bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına,” karar verilmiştir. Bilirkişi kurulu 08/11/2018 tarihli raporunda özetle:”30/04/2016 tarihi itibariyle rayiç değerler bilançosuna göre -304.866,33 TL tutarında borca batık olan davacı şirketin 30/06/2018 tarihi itibariyle +535.817,25 TL’ye yükseltmek suretiyle borca batıklıktan çıktığı, 30/06/2018 tarihli rayici mal varlığı bilançosuna göre aktiflerinin pasiflerini fazlasıyla karşılayacak durumda olması nedeniyle batıklıktan çıktığı” tespitle bildirilmiştir.
Hal böyle olunca, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre davanın açıldığı tarih itibariyle borca batık olan davacı şirketin, davanın açılmasından sonra elde ettiği kar ve sermaye artışı nedeniyle 30/06/2018 tarihli rayiç değerler bilançosuna göre borca batıklıktan çıktığından iflas erteleme talebinin reddine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Mahkememizce verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına,
3-Kayımların görevine son verilmesine,bu hususun kayyımlara tebliğine,
4-Karardan bir örneğinin Ticaret Sicil Müdürlüğüne gönderilmesine,
5-Alınması gereken 35,90 TL karar harcından daha önce yatırılan 29,20 TL peşin harcın mahsubu ile bakiyesinin davacıdan tahsiline,
6-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Kullanılmayan gider avansları konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere hazır taraf vekillerinin yüzünde oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.12/12/2018 11:23

Başkan …

Üye ….

Üye ….

Katip …