Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/583 E. 2018/445 K. 17.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/583
KARAR NO : 2018/445

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/08/2015
KARAR TARİHİ : 17/04/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin … plakalı aracın maliki olduğunu, davalı Mehmet’in sürücüsü ve diğer davalıların işleteni ve ZMS sigortacısı olduğu …plakalı aracın 13/04/2015 tarihinde müvekkilinin aracına tam kusur ile çarptığını, bu nedenle müvekkilinin aracında hasar oluştuğunu, müvekkilinin hasar tamir ettirdiği ve bu hususta 22.323,09 TL ödeme yapmak zorunda kaldığını, müvekkilinin tamirden önce mahkeme aracılığı ile tespit yaptırdığını, davalıların hasar bedelinden sorumlu bulunduğunu ileri sürerek şimdilik 1.000,00 TL değer kaybı alacağının haksız fiilin gerçekleştiği 13/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan tahsiline, tespit masraflarınında davalılara yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, davanın görevsiz ve yetkisiz mahkemede açıldığını,görev ve yetki itirazında bulunduklarını,kısmi dava açılamayacağını, kazada kusurun tamamının davacıda olduğunu, davacının değer kaybına ilişkin talebinin fahiş olduğunu, tespit masraflarına ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerektiğini, savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … sigorta vekili, kazaya karışan aracın trafik sigorta poliçesi ile 29.000,00 TL limit ile kendilerine sigortalı olduğunu, temerrüde düşmediklerini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
Dava, Trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybı tazminatına ilişkindir.
Tarafların iddia ve savunmaları, sunulan ve sağlanan bilgi ve belgeler, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere;
Olayın meydana geldiği 13/04/2015 tarihinde davacıya ait … plakalı araç ile davalı … sürücüsü ve diğer davalıların işleteni ve ZMS sigortacısı olduğu … plakalı aracın çarpıştığı, çarpışma sonucunda davalıya ait araçta hasar oluştuğu, hasarın giderildiği, bedelinin dava dışı sigorta şirketince ödendiği, ancak davacının araçta kaza nedeniyle değer kaybı oluştuğu iddiasıyla iş bu belirsiz alacak davasını açtığı anlaşılmaktadır.
Tarafların bildirdikleri deliller toplanmış ve iddia ve savunmalarının irdelenip değerlendirilmesi bakımından bilirkişi raporu alınmıştır. Alınan 30/01/017 tarihli bilirkişi raporunda özetle: “Kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsünün %75, davacıya ait araç sürücüsünün ise %25 oranında kusurlu olduğu, davacıya ait araçta 6.873 TL değer kaybı oluştuğu” bildirilmiştir. Alınan bu rapora itiraz üzerine alınan ikinci bilirkişi raporunda ise özetle:”Kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu ve davacıya ait araç sürücüsünün ise kusursuz olduğu, davacıya ait araçt 8.396,61 TL değer kaybı oluştuğu” bildirilmiştir. Bu rapora da itiraz ve iki rapor arasında oluşan çelişki nedeniyle alınan üçüncü bilirkişi raporunda ise özetle:” “Kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsünün %75, davacıya ait araç sürücüsünün ise %25 oranında kusurlu olduğu, davacıya ait araçta 30.000,00 TL değer kaybı oluştuğu” bildirilmiştir. İlk ve son bilirkişi raporundaki kusur oranları uyuştuğu, ancak değer kaybı yönünden fark bulunduğu görülmektedir. Alınan bilirkişi raporlarındaki değer kaybı tazminatının hesabı denetlendiğinde değer kaybı tazminatı hesabında ilk bilirkişi raporunda 01/06/2015 tarihinden sonraki kazalar için uygulanması gereken hesap şeklinin dikkate alındığı, son raporda ise hem bu tarihten önceki Yargıtay kararlarının dikkate alınarak hem de bu tarihten önceki kazalar için uygulanması gereken hesap şeklinin dikkate alındığı anlaşılmaktadır. Kaza tarihi dikkate alındığında değer kaybı tazminatı yönünden 01/06/2015 tarihinden sonraki kazalar için uygulanması gereken hesap şeklinin dikkate alınması gerektiği sonucuna varıldığından değer kaybı yönünden son bilirkişi raporundaki hesap tarzı benimsenerek hükme esas alınması gerekmiştir.
Diğer yandan davalı tarafça hasar tazminatı yönünden açılan davada her iki araç sürücüsüne verilen %50’şer orandaki kusur durumunun dikkate alınması gerektiği yönündeki savunma, anılan davada davacı taraf olmadığından ve alınan rapor tek bilirkişiden alındığından ve olayın meydana geliş şekline göre emsal olaylarda verilen kusur oranları gözetildiğinde olaydaki kusurun mahkememizce alınan ilk ve son bilirkişi raporlarındaki gibi olması gerektiği sonucuna varıldığından bu yöndeki itiraz dikkate alınmamıştır.
Davacı, son bilirki raporundan sonra davasını ıslah ettiğini ve başlangıçta istediği 1.000,00 TL’lik tazminatı davalı sürücünün kabul edilen %75 kusur oranına göre 21.500,00 TL artırdığını bildirmiştir. Davacı başlangıçta istediği 1.000,00 TL için tam kusur oranına dayandığından bu kısım üzerinden kendi sürücüsünün %25 kusur oranında indirim yapılması gerekmiştir.
Davacının ıslah talebinden sonra davalı taraf zamanaşımı itirazında bulunmuş ise de bu itiraz ” Davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı ve hukuken de bu nitelikte bulunduğu, belirsiz alacak davasında zamanaşımının yalnızca dava açılan kısım için değil, tüm dava için kesildiği, 6100 sayılı HMK hükümleri gereğince davacının iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın, davanın başında belirtmiş olduğu alacak talebini HMK 107/1. maddesi hükmüne göre bilirkişi raporu ile tam ve kesin olarak belirlendiği anda arttırması mümkün bulunduğu ve HMK 107/2. maddesi gereğince yapılacak bu arttırımın bir ıslah olmadığı gibi, bu artırım nedeniyle zamanaşımı da söz konusu olmayacağı” gerekçesi ile ret edilmiştir.
Hal böyle olunca tarafların iddia ve savunmalarına hükme esas alınan son bilirkişi kurulu raporuna ve tüm dosya kapsamına göre aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile 22.250,00 TL araç değer kaybı alacağının davalılardan müteselsilen tahsiline, iş bu miktar tazminata davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi olan 24/08/2015 tarihinden, diğer davalılar yönünden ise olay tarihi olan 16/02/2015 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gereken 1.519,89 TL karar harcından daha önce yatırılan 27,70 TL peşin harç 367,17 TL tamamlama harcının mahsubu ile 1.125,02 TL bakiye karar harcının davalılardan tahsiline,
3-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 2.670,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 250,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendini avukatla temsil eden davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 27,70 TL başvurma harcı ile 27,70 TL peşin harç 367,17 TL tamamlama harcının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yapılan 4.988,50 TL yargılama giderinden ret kabul oranına göre 4.888,73 TL’sinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzünde verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 17/04/2018 11:07:25

Katip …

Hakim …

YARGILAMA MASRAFLARI
DAVACI
30 Tebligat – 326,50 TL
2 Müzekkere – 12,00 TL
Bilirkişi Ücreti – 4.650,00 TL
Toplam = 4.988,50 TL