Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/555 E. 2018/296 K. 14.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/555
KARAR NO : 2018/296

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 15/06/2016
KARAR TARİHİ : 14/03/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davalı şirketin 15/03/2016 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında alınan bilançonun onaylamasına, ibraya, kar payı dağıtımına, şirket müdürünü seçilmesine, ilişkin kararların kanunun emredici hükümlerine ve ana sözleşmeye aykırı olduğunu ileri sürerek iptaline ve ihtiyati tedbiren kararların icrasının durdurulmasına ve yargılama süresince kayyım atanmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili, davacının muhalefetini toplantıda usulüne uygun tutanağa geçirtmediğini, davacının şirketin işlerini engellemek için peşin olarak kötüniyetli davrandığını, davacının iddialarının mesnetsiz iddialar olduğunu, müvekkili şirketin borçlu olmasına rağmen alacaklı olan şirketin tedarikçi olması ve aynı zamanda müvekkili şirketin kurucu ortağı olması nedeniyle alacağını talep etmediğini, şirketin tüm masraflarının şirketin amaçları doğrultusunda yapıldığı ve kayıtlı bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava, Limited şirket genel kurul kararlarının iptali isteğine ilişkindir.

Tarafların iddia ve savunmaları, sunulan ve sağlanan bilgi ve belgeler, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere;
Davacının davalı şirketin ortağı olduğu, davalı şirketin 15/03/2016 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında alınan kararların iptali talebi ile iş bu davanın süresinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı, davalı şirketin 15/03/2016 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında alınan 1,2,3 ve 4 nolu (bilançonun onaylamasına, ibraya, kar payı dağıtımına, şirket müdürü seçilmesine ilişkin) kararların kanunun emredici hükümlerine ve ana sözleşmeye aykırı olduğunu ileri sürmektedir.
Davacının iddialarının irdelenip değerlendirilmesi bakımından uzman bilirkişi kurulundan rapor alınmıştır. Bilirkişi kurulu raporlarında özetle ” dava konusu olağan genel kurul toplantısında alınan kararların iptalinin mümkün olduğu” bildirilmiştir.
Dava konusu genel kurul toplantısının çağrılı olduğu ve çağrının kanun ve ana sözleşmeye uygun şekilde yapıldığı, toplantı ve karar nisaplarına aykırılık saptanmadığı, davacının da aksine bir iddiasının da bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Davacının iptalini istediği 1 nolu kararın bilanço ve kar zarar hesaplarının onaylanmasına ilişkin olup, davacının olumsuz oyuna karşılık oy çokluğu ile bilanço ve kar zarar hesaplarının onaylanmasına karar verildiği, bilançonun kanun ve ana sözleşmeye ve ticari defter kayıtlarına uygun düzenlenmediğine, şirketin gerçek durumunun gösterilmesine engel teşkil edecek şekilde düzenlendiğine ilişkin bilgi ve belge bulunmadığı, kararın pay durumuna göre kanun ve ana sözleşmeye uygun nisapla karar alındığı, bu kararın iptalini gerektirecek herhangi bir neden bulunmadığı; yine davacının iptalini istediği istediği 3 nolu kararın şirket müdürü atanmasına ilişkin olup, davacının olumsuz oyuna karşılık oy çokluğu ile alındığı, müdür seçimine ilişkin bu kararın da iptalini gerektirecek herhangi bir neden bulunmadığı; yine davacının iptalini istediği 4 nolu kararın ek iş yeri açılmasına ilişkin olup, davacının olumsuz oyuna karşılık oy çokluğu ile alındığı, bu kararın da iptalini gerektirecek herhangi bir neden bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Yine davacının iptalini istediği 2 nolu kararın kar payı dağıtımına ilişkin bulunduğu, burada da davacının olumsuz oyu ve oy çokluğu ile kar payı dağıtmama kararı alındığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere; kural olarak bir sermaye şirketi türü olan limited şirkete TTK.nun 533 ncü maddesi uyarınca bu şirketin sağlayacağı kazançtan yararlanmak amacı ile ortak olunur. Yine ilke olarak bu tür şirketlerde ortağın kâr payı alacağı, ortaklar kurulunun TTK.nun 539/4 ncü maddesi gereğince kâr dağıtma kararıyla muacceliyet kazanır. Ancak, şirket ana sözleşmesinde aksine hüküm yoksa, şirket ortaklar kurulu TTK.nun bu konudaki düzenlemeleri ile bağlı olup, tahakkuk eden kazanç üzerinde dilediği gibi tasarruf yetkisine sahip değildir. Ortaklar kurulu bilançoya göre ortaya çıkan kazancı dağıtmaktan keyfi bir şekilde diğer bir değişle, hot be hot sarfı nazar edemez. Diğer yandan şirket ana sözleşmesinin 10. maddesinde yer alan her yıl kar dağıtımının yapılması gerektiğine ilişkin ana sözleşme hükmüne rağmen herhangi bir gerekçe gösterilmeden kar payı dağıtmama yönünde alınan kararının kanun, anasözleşme ve afaki iyiniyet kurallarına aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.
Hal böyle olunca, tarafların iddia ve savunmalarına, delillere ve tüm dosya kapsamına göre davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekmiş; aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile davalı şirketin 15/03/2016 tarihli genel kurul toplantısında gündemin 2. maddesi gereğince alınan kar payı dağıtılmamasına ilişkin kararın kanun, ana sözleşme ve afaki iyiniyet kurallarına aykırılığı nedeniyle İPTALİNE, diğer kararlara yönelik iptal isteğinin REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90 TL karar harcından daha önce yatırılan 29,20 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye karar harcının davalılardan tahsiline,
3-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvurma harcı ile 29,20 TL peşin harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yapılan 1.940,80 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere hazır taraf vekillerinin yüzünde oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 14/03/2018 09:46

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

YARGILAMA MASRAFLARI
DAVACI
11 Tebligat – 125,50 TL
3 Müzekkere – 15,30 TL
Bilirkişi Ücreti – 1.800,00 TL
Toplam = 1.940,80 TL