Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/544 E. 2023/564 K. 16.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/544 Esas
KARAR NO : 2023/564

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/06/2016
KARAR TARİHİ : 16/06/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :24/07/2023
Davacı vekili tarafından açılan tazminat davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Müvekkili ile davalı arasında imzalanan 18/11/2015 tarihli ön sözleşmenin 3.maddesi ve 09/01/2016 tarihli ve 5 yıl süreli bayilik sözleşmesinin eki konumundaki 09/01/2016 tarihli Asgari Mal Alım Taahhütnamesi ve Cezai Şart başlıklı taahhütname ile davalının ” sözleşme süresince |şirketten her bir sözleşme yılı için asgari 500 m3 beyaz mal ( benzin grubu, motorin, gaz yağı ) satın almayı, bu taahhütlerine uymaması halinde beyaz mal için beher eksik ton başına 90 USD -cezai şartı ödemeyi ” kabul ve taahhüt ettiğini, bayilik sözleşmesinin 09/01/2016 tarihli ve 5 sene-lik olduğunu, ancak davalının bayilik sözleşmesinin imzalaması sonrasında müvekkili şirketten, bayilik sözleşmesinin konusu ve amacını oluşturan akaryakıt satışı için hiçbir mal alım talebinde bulunmadan ve alım yapmadan 26/04/2016 tarihli ihtarnameyi keşide ederek bayilik sözleşmesini tek taraflı olarak fesih ettiğini, feshe gerekçe gösterilen sebeplerin gerçeği yansıtmadığını, davalı ile müvekkili arasında 07/01/2016 tarihinde bayilik sözleşmesi 5 yıl için imzalandığını ve bayinin her bir sözleşme yılında 500 m3 ve 5 yıl bayilik süresi boyunca toplamda 2500 m3 beyaz ürün mal alım taahhüdünde bulunduğunu, bayilik sözleşmesinin sözleşmenin ilk yılında bayi tarafından 26/04/2016 tarihinde yani sözleşme imza tarihinden yaklaşık 4 ay sonra tek taraflı ve haksız olarak feshedildiğini, bayinin sözleşmenin imza tarihinden fesih tarihine kadar olan dönemde hiçbir mal alımında bulunmamış olup fesih nedeniyle sözleşmenin kalan kısmı içinde taahhüt açığı doğduğunu, 5 yıl süre için toplam 2500 m3 taahhüt açığı nedeniyle m3 başına 90 USD olarak hesaplanacak cezai şart tutarı 2500×90 USD – 225.000 USD ve bunun dava tarihindeki TL karşılığının ise 667.110,00 TL olduğunu, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla davalının sözleşmeyi haksız ve tek taraflı feshi nedeniyle müvekkiline ödemekle yükümlü olduğu cezai şart tutarı olan şimdilik 135.000,00 TL sinin tahsiline yönelik davanın kabulüne, yargılama masrafları ve ücreti vekaletin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini” talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; “Davacı şirket ile aralarında düzenlenen 18/11/2015 tarihli ön anlaşmanın 3-111 maddesine göre yatırım avansı almamış olmakla peşin mal alım şartı …. maliyet fiyatının üzerine %0,25 ekleme yaparak fatura kesecektir, şeklinde kararlaştırıldığını, şahsının davacıdan petrol istasyonunun kuruluşu için hiçbir avans kullanmadığını, daha sonra 09/01/2016 tarihli asıl sözleşme imzalandığını, 14/04/2016 tarihli …. nolu talepnamesi ile Antalya Bölge Müdürlüğüne 3.000 Lt.Kurşunsuz benzin 15.000 TL motorin için … nolu çekle ödeme başvurusunda bulunduğunu, bu başvuruya karşı yapılacak ödeme miktarı için bedel sorulduğunda uygulanan fiyatın 18/11/2015 tarihli sözleşmenin 3-111 madde uyarınca %0,25 birim fiyatı yerine yine aynı sözleşmenin 4.V1 maddesindeki yatırım avansı alan bayilere uygulanan fiyatın uygulandığını ve yapacağı ödemenin buna göre yapılacağının tarafına bildirildiğini, bu durumu davacıdan yatırım avansı almadığını bu nedenle 18/11/2015 tarihli sözleşmede öngörülen fiyat üzerinden ödeme yapması gerektiğini söyleyerek bu durumun sözleşmeye aykırı olduğunu beyan ettiğini, ancak davacı şirketin bu teklifini kabul etmeyip kendi uyguladığı birim fiyatta ısrar ettiğini, Ağlasun Noterliğinin 21/04/2016 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi ile sözleşmeyi haklı sebeple fesih ettiğini ihtar ettiğini, sözleşmenin cezai şartlar bölümünde 500m3 alınmaması halinde ve haksız fesihte m3 başına 90 USD uygulanacağına dair hiçbir anlaşma maddesinin bulunmadığını, davacının haksız ve yasal dayanaktan yoksun davasının reddine, masrafların davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini” talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında akdedilen bayilik sözleşmesi kapsamında davalının sözleşmeyi haksız feshetmesi ve asgari mal alım taahhüdüne uymaması sebebiyle ceza şart alacağının davalıdan tahsiline ilişkindir.
07/01/2016 tarihli Asgari mal alım taahhütnamesi ve cezai şart sözleşmesindeki … Petrol … kaşesi üzerindeki imzanın, davalı …’a ait olup olmadığı hususlarında rapor alınmasına karar verilmiş, 18/07/2018 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Burdur … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimatla aldırılan …’dan alınan imza örneklerinin, Ağlasun Noterliği’nin 26/04/2016 tarih …. yevmiye sayılı ihbarname, Ağlasun Noterliği’nin 06/05/2016 tarih 000373 Yevmiye sayılı ihtarname, Ağlasun Noterliğinin 19/10/2016 tarih …. yevmiye sayılı vekaletneme asıllarında bulunan imzalar ile, dosya içerisinde mevcut olan 07/01/2016 düzenleme tarihli Asgari Mal alım Taahhütnamesi ve Cezai Şart Sözleşmesinde bulunan imzanın yoğun ışık altında ve dijital ortamda farkedilecek şekilde aynı eli ürünü olduğu kanaatine varıldığı, İmzalardaki konstrüksiyon teşkil yapısının, İmzalardaki konum, ritm, İmzalardaki hız, Karşılaştırılması yapılan tüm imzalarında alışkanlıklar yönünden; İmzaların …’ın eli ürünü olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir. 10/10/2019 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacı şirketin incelenen 2016 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, Davacı şirketin ticari defterlerinde alacağın dayanağı belgelerin tamamının kayıtlı olduğu, Davalı yanın ticari defter kayıt ve belgelerini sunmadığı, Davalı yanın davacı şirkete 667.110,00 TL borçlu olduğu, Davacı şirketin takip tarihi itibariyle 3095 sayılı kanuna göre değişen oranlara faiz talep edebileceği, Tarafların, inkâr tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin Sayın Mahkemenizin takdiri içinde kaldığı, sonuç ve kanaati bildirilmiştir. 20/03/2022 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacı yan 2016 yılı Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmamış olduğu, Davalı yan tarafından inceleme günü olan 20/01/2022 günü ticari defterlerin incelemeye sunulmamış olduğu, Davacı yanın incelenen ticari defterlerinde, daya tarihi olan 09/06/2016 tarihi itibariyle, davacı yanın davalı yandan 667.110- TL alacaklı oldukları, Davacının, dava konusu alacağının, davacı tarafından dayalı yana 12,05.2016 tarihinde …. Numaralı “Bayilik Sözleşmesi ve Satış Taahhüdüne istinaden Cezai Şart Bedelinin Kısmen Tahsiline İlişkin Bedel” açıklamalı 667.110,-TL’lik irşaliyeli fatura düzenlenmiş olması ve karşılığında lahsilat yapamamasından kaynaklanmış olduğu, Dava konusu olayda sözleşmeye aykırı hareket eden davacı nedeni ile fesih ihbarında bulunan davalının (sözleşmenin 3-111 madde uyarmca %0,25 birim fiyatı yerine yine aynı sözleşmenin 4.V1 maddesindeki yatırım avansı alan bayilere uygulanan fiyatın uygulandığı ve yapacağı ödemenin buna göre yapılacağının tarafına bildirildiği) Asgari Mal Alım Taahhütnamesi hükümleri cezai şartı olarak ödemesi gerekli herhangi bir bedelin olmadığı yukarıda tafsilatı ile yer alan Yargıtay Kararlarından anlaşıldığı, Hukuki değerlendirme Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; davacının sözleşme süresinden hemen sonra davalı tarafından asgari alım yükümlülüklerini yerine getirmediği iddiası ile 5 yıl sureli bayilik sözleşmesi kapsamında, taahhütname’den kaynaklı Asgari Ürün Alım Taahhüdünden Kaynaklanan 667.110.-TL’lik Cezai Şartım talep edemeyeceğinin Yargıtay …. Hukuk Dairesi Esas No: … Karar No: …. Karar Tarihi: 18.02.2014 kararından anlaşıldığı, sonuç ve kanaati bildirilmiştir. 30/09/2022 havale tarihli alınan bilirkişi ek raporunda özetle; Davalı tarafından yapılan fesih bildiriminin haklı nedene dayanmadığı, bu nedenle sözleşmede kararlaştırılan cezai şart tazminatının davacıya ödenmesi gerektiği, sözleşme gereğince, satın alınmayan her m3 üzerinden 90 USD cezai şart ödenmesi gerektiği, 5 yıl süre için toplam 2500 m3 taahhüt açığı nedeniyle m3 başına 90 USD olarak hesaplanacak cezai şart tutarının 2500×90 USD=225.000 USD ve dava tarihindeki TL karşılığı ise 667.110,00 TL olarak belirlendiği sonuç ve kanaati bildirilmiştir. 24/01/2023 havale tarihli alınan bilirkişi ek raporunda özetle; 2 yıl süre için toplam 1.000 m3 taahhüt açığı nedeniyle m3 başına 90 USD olarak hesaplanacak cezai şart tutarı 1.000X90 USD -90.000 USD ve dava tarihindeki TL karşılığı ise 66.7110,00. TL olarak belirlendiği, 6 ay süre için toplam 250 m3 taahhüt açığı nedeniyle m3 başına 90 USD olarak hesaplanacak cezai şart tutarı 250X90 USD -22.500 USD ve dava tarihindeki TL karşılığı ise 266.844,00. TL olarak belirlendiği, işletmenin faaliyet alanı, büyüklüğü ve öz sermayesi dikkate alındığında, cezai şartın işletmenin ekonomik mahvına neden olmayacağı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Somut davada; davacı vekili, taraflar arasında 18/11/2015 tarihli bayilik sözleşmesi akdedildiği ve sözleşmenin eki niteliğindeki 09/01/2016 tarihli asgari mal alım taahhütnamesi ve cezai şarta ilişkin taahhütnamesinin davalı tarafından imzalandığını, ancak davalının sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini, davalının sözleşmeye ve asgari mal alım taahhütnamesine aykırı davranmak suretiyle asgari mal alımını gerçekleştirmediğini, bu sebeple ceza şart alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Davalı, taraflar arasında akdedilen 18/11/2015 tarihli bayilik sözleşmesi ve eki 09/01/2016 tarihli asgari mal alım taahhütnamesine davacı tarafın uymadığını, kendisinin avans yatırmaması sebebiyle peşin mal alım şartı…. maliyet fiyatının üzerine % 0,25 ekleme yapılarak mal satışı yapılacağı hususunda anlaşılmasına rağmen davacının peşin avans yatıran bayilere uygulanan fiyatın uygulandığını, bu sebeple sözleşmeyi haklı sebeple feshettiği, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasında 18/11/2015 tarihli 5 yıl süreli bayilik sözleşmesi akdedildiğine ve sözleşmenin eki niteliğindeki 09/01/2016 tarihli asgari mal alım taahhütnamesi ve cezai şarta ilişkin taahhütnamesinin davalı tarafından imzalandığına, davalı tarafından davacıdan sözleşmenin kurulmasından feshine kadar olan sürede mal alımı yapmadığına ilişkin ihtilaf bulunmamaktadır. Davalı tarafından imzalanan sözleşmenin eki niteliğindeki 09/01/2016 tarihli asgari mal alım taahhütnamesi ile davalı davacıdan her yıl 500 m3 beyaz mal satın almayı, bu taahhütlerine uymaması halinde beyan mal için beher eksik ton başına 90 USD cezai şart ödemeyi taahhüt etmiştir. Davalı kendisinin avans yatırmaması sebebiyle peşin mal alım şartı … maliyet fiyatının üzerine % 0,25 ekleme yapılarak mal satışı yapılacağı hususunda anlaşılmasına rağmen davacının peşin avans yatıran bayilere uygulanan fiyatın uygulandığını, bu sebeple sözleşmeyi haklı sebeple feshettiğini savunmuştur. Ancak söz konusu savunmasına ilişkin dosyaya sözleşmenin feshine ilişkin gönderdiği ihtarnameden başka davacının kendisinde bu şekilde talepte bulunduğuna ilişkin geçerli ve kesin bir delil sunmamıştır. Bu sebeple davalının savunmasına Mahkememizce itibar edilmemiştir. Davalı tarafından davacıdan taahhüt edilen miktarda mal alımı yapılmadığı taraflar arasında ihtilaf konusu değildir. Taraflar arasında akdedilen bayilik sözleşmesi ve mal alım taahhüdüne göre davalı taahhüt edilen mal alımını yapmadığından sözleşmeyi ihlal etmiştir ve davalının sözleşmeyi haklı sebeple feshettiğini ispat edememiştir. Bu sebeple davalı cezai şart ödemekle yükümlüdür. Mahkememizce davalının sözleşme ve taahhütname gereği miktarda mal alıp almadığı hususunda ve davacının aynı bölgede, aynı şartlarla, yeni bir bayilik ilişkisi kurabilmesi için gerekli olan makul sürenin ne kadar olduğunun tespit edilmesi, bu süre tespit edildikten sonra davacının cezai şart alacak miktarının ne kadar olduğunun tespit edilmesi, makul sürenin 6 ayı aşması halinde Yargıtay kararları dikkate alınarak bu sürenin en fazla 6 ay olacak şekilde rapor düzenlenmesi, talep edilebilecek cezai şart miktarı ve ayrıca tespit edilecek cezai şartın davalının ekonomik mahvına sebebiyet verip vermeyeceğinin tespit edilmesi hususlarında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi heyetinin en son düzenlenen ek raporunda; davacının yeni bir bayilik ilişkisi kurabilmesi için gerekli olan makul sürenin ortalama 2 yıl olduğu, Yargıtay yerleşmiş uygulaması dikkate alınarak davacının 6 ay süre için cezai şart alacağının dava tarihindeki TL karşılığının 266.844,00 TL olduğu, söz konusu cezai şart alacağının davalının ekonomik mahvına sebep olmayacağı tespit edilmiştir. Davalının sözleşmeyi haklı sebeple feshetmediği ve mal alım taahhüdüne göre taahhüt edilen mal alımını yapmadığından davacı tarafından talep edilen cezai şart alacağını ödemekle yükümlü olduğu anlaşılmakla davanın kabulü ile davacının talebi dikkate alınarak cezai şart alacağı Mahkememizce hüküm altına alınmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KABULÜ İLE;
-Taraflar arasındaki dava konusu sözleşmeye davalının aykırı davranması sebebiyle davacı lehine 135.000,00 TL cezai şart alacağı takdiri ile takdir edilen cezai şartın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 9.221,85 TL nispi karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 2.305,47 TL peşin harcın mahsubu ile 6.916,38‬ TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 21.250,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından mahkememiz dosyasına yatırılan 2.305,47 TL peşin harç, 29,20TL başvurma harcı olmak üzere toplam 2.334,67‬ TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 7.529,40 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
7-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
8-Mahkememiz kasasının 2018/59 sırasında bulunan evrak asıllarının mercine İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/06/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır