Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/436 E. 2018/360 K. 22.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/436 Esas
KARAR NO : 2018/360

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili)
DAVA TARİHİ : 10/05/2016
KARAR TARİHİ : 22/03/2018
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/03/2018
Davacı vekili tarafından açılan Alacak davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; davacı şirketin … Başakşehir / İst, adresinde faaliyet göstermekte olup …. tesisat numarası ile davalı şirketten Eylül 2009 tarihinden bugüne elektrik abonesi olarak enerji satın almış olduğu, bu dönemde davalı şirketten OSB Dağıtım Bedeli, îtetim Sistemlerini Kullanma Bedeli ve Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında yüksek miktarlarda bedel tahsil edildiği, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Esas No ; 2013/7-2454 Karar No: 2014/679 Karar Tarihi : 2105.2014 kararı ve emsal Yargıtay kararlarına göre işbu bedellerin hukuka aykırı olup iadesi gerektiği beyan edilerek haksız yere tahsil edilen 0SI3 Dağılım Bedeli, İletim Sistemlerini Kullanma Bedeli ve Perakende Satış Hizmet Bedelinin tespit edilmesine, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL’sinİn davalılardan tahsil edilerek davacı şirkete verilmesine, tespit edilecek bedele dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizin davalıdan alınarak davacı şirkete verilmesine, mahkeme masrafları ile avukatlık ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile; açılan davaya konu alacak hesaplanabilir olduğundan kısmi davanın konusu yapılamayacağı, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla. 01.09.20109 tarihinden önceye ait davalının sorumluluğu bulunmadığı (zamanaşımı), davalı şirketin EPDK başkanlığınca yayımlanan Ulusal Tarife tablosunda gösterilen 1 no.lu tarife grubundan elektrik aldığı, bu tarife grubunda kayıp kaçak tüketim bedelleri ve fonlar ile ilgili herhangi bir bedel olmaması nedeniyle onaylı sınırlı abonelere kayıp kaçak tüketim bedeli, PSH ve sayaç okuma bedeli adı altında herhangi bir tüketim ilavesi yansıtamadığı, faturalarda yansıtılan dağıtım, iletim ve fon bedellerinin EPDK ve kanunlar ile hukuki dayanakları olduğu, kaldı ki 17,06.2016 tarihli Resmi Gazetede 6719 sayılı kanun yayımlanmış olup belirtilen kanun uyarınca dava konusu bedellerin talep edilmesinin mümkün olmadığı, dava konusuna İlişkin olarak 17.06,2016 tarihli Resmi Gazetede 6719 sayılı kanun yayımlanmış olup belirlilen kanun uyarınca dava konusu bedellerin davacı şirketçe iade talep edilmesinin mümkün olmadığı, dava konusu bedellerin bir maliyet unsuru olmasının mevzuat gereği olduğu, izah olunan nedenlerle davanın esastan reddine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini beyan etmiştir.
Yapılan yargılama sonucu dosya Mahkememizce kül olarak değerlendirildiğinde; dava hukuki niteliği itibariyle alacak davası olup, dosyada deliller toplandıktan sonra bilirkişi inceleme yaptırılmış, bilirkişinin 31/01/2018 havale tarihli raporunda;…….Tarafların iddia ve savunmaları ile dosya kapsamına sunulan belgeler incelendiğinde; davacı şirket ile davalı şirket arasında 5829534 no.lu elektrik tesisatına ilişkin abonelik sözleşmesi bulunduğu, dava konusu uyuşmazlığın ise davacı şirketin bahse konu sözleşme çerçevesinde düzenlenen faturalarda bulunan OSB Dağıtım Bedeli, İletim Sistemlerini Kullanma Bedeli ve Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında tarife ve vergi kalemleri ile usul ve yasalara aykırı olarak tahsilatlar yapıldığı İddiası noktasında toplandığı görülmektedir. Dava konusu faturalar incelendiğinde ise davacı tarafça dava konusu edilmiş bedellerden OSB Dağıtım Bedeli ve İletim Sistemlerim Kullanma Bedelinin faturalara yansıtılmış olduğu, Perakende Satış Hizmet Bedelinin faturalarda bulunmadığı tespit edilmiştir. Öncelikle dava konusu tarife kalemlerinin kısaca İncelenmesi gerekmektedir;
İletim Bedeli: İletim sistemine İlişkin yatırım harcamaları ve işletme ve bakım giderleri dikkate alınarak hesaplanan fiyat,” olarak mevzuatta tanımlanmaktadır, Bu bedel iletim faaliyeti gösteren tüzel kişilik olan TEİAŞ’ın yatırım harcamaları ve İşletme ve bakım giderlerini karşılamak amacıyla EPDK tarafından onaylanan tarifedir.
Dağıtım Bedeli: Dağıtım hizmeti sunabilmek için dağıtım sistemine ilişkin yatırım harcamaları, işletme ve bakım giderleri dikkate alınarak hesaplanan fiyatı olarak mevzuatta tanımlanmaktadır. Her dağıtım şirketi bir sonraki yıl için yapacakları yatırım harcamaları, işletme ve bakım giderleri için EPDK’ya sundukları gelir tavanı sonrası oluşan her bir kWh üzerinden alınan EPDK onaylı tarifedir.
Davacı tarafça iddialara dayanak yapılan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Esas Mo : 2013/7-2454 Karar No: 2014/679 Karar Tarihi : 21.05,2014 kararı incelendiğinde ise, kayıp kaçak bedelinin faturalara yansıtılmasının hukuki dayanağının bulunmadığı görüşü benimsenmiştir.
Yargıtay Genel Kurul Karan ile bu doğrultuda alınmış olan Yargıtay 3, Hukuk Dairesi kararlarında kayıp-kaçak bedellerinin faturalara yansılamayacağı görüşünün benimsendiği tartışmasızdır. İşbu kararlar doğrultusunda özet olarak, fiili gerçekleşme yüzdesİ bilinmeyen hedef kayıp kaçak oranları doğrultusunda kayıp kaçak bedeli alınmasının elektrik enerjisinin nakli esnasında meydana gelen kayıp ile başka kişiler tarafından hırsızlanmak suretiyle kullanılan elektrik bedellerinin, kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmek hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmadığı ve EPDK 1, maddesinin şeffaflık İlkesi ile uyuşmadığının açık olduğu, tüm bunlarla birlikte nihai tüketici olan abonenin; kayıp-kaçak bedeli gibi dağıtım şirketi tarafından faturalara yansıtılan; dağıtım bedeli, perakende satış hizmeti bedeli ve iletim bedelinin hangi miktarda olduğunu apaçık denetleyebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne bedel ödediğini bilmesi, eş söyleyişle şeffaf bir hukuk devletinin vazgeçilmez unsurları olduğu, hal böyle olunca davalı dağıtım şirketinin davacı taraftan isteyebileceği bedelin tahakkuk bedeline kayıp-kaçak, iletim, dağıtım vc PSH bedelleri dahil edilmeden hesaplanması gerektiği kanaatine ulaşılmaktadır.
Öte yardan 17.06.2016 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6719 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile birlikte 6446 sayılı yasaya eklemeler yapılarak fiyat bileşeni olan tarifeler kanun metninde detaylı bir şekilde zikredilmiştir. Şöyle kİ; 6719 Sayılı kanunla yapılan değişiklikten önceki 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve ikincil mevzuata istinaden kayıp kaçak bedelinin tüketicilere iade edilmesini öngören Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı ve bu doğrultuda alınmış emsal Yargıtay kararlarının çıkış noktaları olan “teknik ve teknik olmayan kayıpM ile “dağıtım şebekesi” ibareleri tamamen açıklığa kavuşturulmuştur. Teknik ve teknik olmayan kayıp “Dağılım sistemine giren enerji ile dağıtım sisteminde tüketicilere tahakkuk ettirilen enerji miktarı arasındaki farkı oluşturan ve maliyeti etkileyen; teknik kayıp veya kaçak kullanım gibi sebeplerden kaynaklanan ve teknik bir sebebe dayanmayan kaybı”; dağıtım şebekesi “Tüketicilerin iç tesisatını dağıtım sistemine bağlamak üzere tesis edilen bağlantı hatları hariç dağıtım tesisi” olarak açıklanmıştır* 6719 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunu nun 21. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17, maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile alımcı fıkrasının “a”, V\ ”d” vc ”f bentleri ile aynı maddenin 4. fıkrası değiştirilmiştir. Hal böyle olunca, 6719 sayılı kanunun 26. maddesi İle 6446 sayılı kanuna eklenen geçici 20. madde ile yine aynı kanunun 21, maddesi ile 6446 sayılı kanunun 17. maddesine eklenen hükümler doğrultusunda, tedarikçi dağıtım şirketlerinin Kayıp/Kaçak Bedeli, Dağıtım Bedeli, Sayaç Okuma Bedeli, Perakende Satış Hizmet Bedeli ve İletim Bedeli gibi isimler altında muhtelif ücretleri elektrik hizmet bedeline ilave olarak tahsil edebileceği kanuni hale gelmiş olup herhangi bîr farklı yoruma açık kapı bırakılmamıştır, Böylcce, Kayıp Kaçak Bedelimin tüketicilere iade edilmesini öngören Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararfnda ileri sürülen “soyut ve genel yetkiye dayalı EPDK kararlarıyla şekillenen tarife” töhmeti ve uygulamasına da son verilmesinin amaçlandığı görülmektedir. Nitekim 29.12.2016 tarihli Yargıtay 3.Hukuk Dairesi E;2Q]6/6993 K:2G16/17ÜS1 sayılı İlamında da bahsedilen hususlar gözetildiğinde; Kayıp/Kaçak Bedeli, Dağıtım Bedeli, Sayaç Okuma Bedeli, Perakende Satış Hizmet Bedeli ve İletim Bedeli iadesini onaylayan İlgili yerel mahkeme kararına istinaden, karar tarihinden sonra yürürlüğe girmiş bulunan bu yasa değişikliklerinin, yürürlük tarihi öncesi dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan Kayıp/Kaçak Bedeli, Dağıtım Bedeli, Sayaç Okuma Bedeli, Perakende Satış Hizmet Bedeli ve İletim Bedeli ile ilgili olarak açılan ve halen devam eden davalarda da geçmişe etkili olacak şekilde (bu yasa değişikliği öncesinde açılan ve halen görülmekte olan davalar da) uygulanması gereken hükümler İçerdiğinden 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17., geçici 19, ile 20.madde!erinın, somut olaya etkisinin bulunup bulunmadığının yerel mahkemece tartışılıp değerlendirildikten sonra sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek dava konusu bedellerin iadesini onaylayan yerel mahkeme kararının bozulduğu görülmüştür, Davacı şirketin abone numaralarıyla ilgili dosya kapsamına faturalar incelendiğinde ise; faturaların OSB tarife grupları üzerinden düzenlendiği görülmüştür. Dava konusu edilen tarife kalemlerinin ise EPDK tarafından yayımlanan elektrik faturalarına esas tarife tabloları ile uyumlu olduğu tespit edilmiştir, Bu hususta tarafımca yapılan karşılaştırma metodu ömek verilerek aşağıda açıklanmıştır:
Davacı tarafin 5829534 no.lu aboneliğine (OSB) ilişkin 2015/05 dönemli faturasında dava konusu bedellerin yer aldığı, birim fiyat olarak OSB Dağıtım Bedeli dağıtım bedelinin 0,016150 TL, olduğu tespit edilmiştir, İlgili döneme ait EPDK tarafından yayımlanan elektrik faturalarına esas tarife tabloları incelendiğinde ise İstanbul İkitelli OSB Tüzel Kişiliğinin 2015 yılı için uygulaması gereken dağılım bedeli birim fiyatı ile uyumlu olduğu anlaşılmıştır.
17.06.2016 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6719 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Ba2i Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile birlikte 6446 sayılı yasaya eklemeler yapılarak dava konusu kayıp kaçak bedeli adı altında elektrik faturalarına yansıtılan tarife bileşeninin Esas No: 2013/7-2454 Karar No: 2014/679 Karar Tarihi; 21.05.2014 Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı ve diğer emsal Yargıtay kararlarında ele alınan yorumlara herhangi bir açık kapı bırakmaksızın yasal nitelik taşıdığı, bu bağlamda bu bağlamda elektrik dağıtım ve perakende satış şirketlerinin abonelerinden maliyet bedeli kapsamında Kayıp/Kaçak Bedeli, Dağıtım Bedeli, Sayaç Okuma Bedeli, Perakende Satış Hizmet Bedeli ve İletim Bedeli gibi isimler altında muhtelif ücretleri elektrik hizmet bedeline İlave olarak tahsil edebileceği, yine faturalarda yer alan TRT Payı» Enerji Fonu, BTV, KDV adı altındaki vergi kalemlerinin yukarıda sunulan yasal mevzuatlar çerçevesinde faturalara yansıtıldığı, bu bağlamda davacı şirketçe dava konusu edilmiş olan OSB Dağıtım Bedeli» İletim Sistemlerini Kullanma Bedeli ve Perakende Satış Hizmet Bedelinin yasal mevzuatlar çerçevesinde faturalara yansıtılmış olduğu kanaatine ulaşılmaktadır. Öte yandan davacı tarafın aboneliklerine ait dosya kapsamına sunulmuş elektrik faturaları incelendiğinde, dava konusu bedellerin EPDK tarafından yayımlanan elektrik faturalarına esas tarife tabloları doğrultusunda ve yasal mevzuatlara uygun olarak düzenlenmiş olduğu, açıklanmıştır.
Dava, Elektrik aboneliğinden kaynaklanan ve kayıp kaçak bedeli, p.s.h. bedeli, i.s.k. bedeli ve sayaç okuma bedeli olarak tahsil edilen miktarların tahsili isteğine ilişkindir.
Tarafların iddia ve savunmaları, sunulan ve sağlanan bilgi ve belgeler, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere;
Davacı ile davalı arasında iş yerine ilişkin elektrik abonelik sözleşmesi bulunduğu, davacının davalı tarafından abonelik sözleşmesine istinaden kullandıkları elektrik enerjisi için düzenlediği faturaları ödediğini, ancak davalının düzenlediği faturalarda tahakkuk ettirdiği alacak kalemlerinin içinde k.k. bedeli, p.s.h. bedeli, i.s.k. bedeli gibi alacakların hukuka aykırı olarak tahakkuk ettirildiği iddiasıyla iş bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Davanın mahkememizde yapılan yargılaması sırasında 6719 sayılı kanun ile 6446 sayılı kanunda değişiklik yapılmıştır. 6719 sayılı değişik 6446 sayılı kanunun 17. ve geçici 20 maddesi hükümleri dikkate alındığında mahkememizce sadece davacı için tahakkuk ettirilmiş bulunan bedellerin tahakkuk tarihindeki kurumun düzenleyici işlemlerine uygun olup olmadığının denetimi mümkündür.
Her ne kadar davacı 6719 sayılı kanun ile 6446 sayılı kanunda yapılan değişikliğin anayasaya aykırılığı iddiasıyla dava açıldığı ve sonucunun beklenmesi gerektiğini talep etmiş ise de mahkememizce bu talep yerinde görülmemiştir.
Hal böyle olunca dava sırasında yürürlüğe giren 6719 sayılı değişik 6446 sayılı kanunun 17. ve geçici 20 maddesi hükümleri dikkate alındığında davalı tarafından tahakkuk ve fatura edilen bedellerin tahakkuk tarihindeki kurumun düzenleyici işlemlerine uygun olduğu, davacının fazladan bir ödemesi bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu alacak davasının REDDİNE,
2-Davalı lehine takdir edilen 2.180,00.-TL.vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
3-Alınması gereken 35,90.-TL karar harcından peşin alınan 170,78.-TL harcın mahsubu ile bakiye 134,88.-TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacının yapmış olduğu masrafların üzerinde bırakılmasına,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) Davacı vekili Av. … yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.22/03/2018

Katip …

Hakim …