Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/43 E. 2019/331 K. 19.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/43 Esas
KARAR NO : 2019/331

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 18/01/2016
KARAR TARİHİ : 19/03/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 18/10/2010 tarihli dava dilekçesi ile; davalı firma ile müvekkilleri arasında 08/07/2010 tarihli “Sözleşme ve Taahhütnamedir” adı altında sözleşme imzalandığını, buna göre müvekkili firmaya ait …… numaralı ruhsatlarda belirtilen sahalarda, Muğla ili Milas İlçesi’ nde davalılar tarafından rezerv çalışması yapılacağını, sözleşmenin 3.maddesine göre rezerv araştırmalarının 27/07/2010 tarihine kadar yapılması gerektiğini, ancak davalıların bugüne kadar bu konuda hiçbir çalışma yapmadıklarını, rezerv çalışmalarının başlamaması müvekkillerinin elde edeceği muhtemel karı da ortadan kaldırdığını, davalıların bu çalışmaları başlatmayarak müvekkillerinin kar mahrumiyetine de sebebiyet verdiklerini, sözleşmenin 1.maddesinde şirket hissesinin %50 sinin müvekkil … tarafından davalıların belirlediği …’ a devrinin kararlaştırıldığını, …’ nun bu devri …’ a noter kanalıyla yaptığını, aynı maddede ruhsat işlemlerine ilişkin yapılacak masraflar nedeniyle müvekkili …’ na ortaklar ( davalılar ) tarafından 12.000 TL ödeneceğinin belirtildiğini, ancak bu bedelin halen ödenmediğini, şirket hisselerinin %50′ sini ortakların işaret ettiği isim olan …’ a devreden müvekkilinin, sözleşmeye kefil olan ortaklardan ruhsat bedellerinin %50′ si olarak belirlenen 150.000 USD’ yi talep etmeye hak kazandığını, sözleşmenin 5.maddesi gereğince ruhsat bedellerinin %50′ sinin müvekkil …’ na 27/07/2010, 27/08/2010, 27/09/2010 tarihlerinde 50.000′ er USD olmak üzere toplam 150.000 USD şeklinde ödenmesi gerektiğini, ancak davalıların bu ödemeyi bugüne kadar yapmadıklarını sözleşmenin 7.maddesi gereğince sözleşme şartlarına uymayan taraf, karşı tarafa 200.000 TL cezai şart, rezerv araştırmalarının sözleşmenin 3.maddesi uyarınca 27/07/2010 tarihine kadar yapılması gerektiğini, ancak müvekkilinin yerinde yaptığı incelemelerde rezerv araştırmasının yapılmadığını öğrendiğini, davalıların ruhsat bedellirini gününde müvekkile ödemeyerek ve rezerv araştırmalarını yapmayarak sözleşmeyi ihlal ettiklerini, bu nedenle sözleşmenin tarafı olan müvekkili şirketin sözleşmede 200.000 TL olarak kararlaştırılan cezai şartı 27/07/2010 tarihi itibariyle talep etme hakkının doğduğunu, davalılara rezerv çalışmaları ile ilgili raporlarını taraflarına iletmeleri ve ruhsat bedellerinden ödemeyi taahhüt ettikleri 150.000 USD’ yi taraflarına ödemeleri konusunda Bakırköy …… Noterliği’ nin 06/09/2010 tarih ve….. sayılı ihtarname gönderildiğini, her iki davalıya da 08/09/2010 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak bugüne kadar raporların gönderilmediğini, herhangi bir ödeme de yapılmadığını, davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili … için şimdilik 5.000 USD karşılığı 7.562 TL ruhsat bedelinin ( 1 USD ilk ödeme tarihi olan 27/07/2010 tarihinde 1.5124 TL ) şimdilik 438 TL ruhsat işlemleri alacaklarının ve müvekkili şirket……ve Tic Ltd Şti için şimdilik 5.000 TL cezai şartın ödeme tarihlerinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili 08/11/2010 havale tarihli cevap dilekçesinde; bahse konu sözleşmede geçen maddeler ruhsatların işletmeye uygun bulunması halinde alınacak ortak karar üzerinden anlaşma yapıldığı yani rezerv inceleme sonucunun olumlu olması halinde sözleşme hükümlerinin geçerli olacağını, sözleşmenin ana konusu ve temeli olan maden arama ruhsatlarının rezervlerinin incelenmesi sonucunda ekonomik değer arz etmesi durumunda işletmeye karar verileceğini, bu nedenle cezai şartın oluşmadığını, Haziran 2010 tarihinde ruhsatların olduğu alan olan Muğla Milas-Ören bölgesinde jeoloji Mühendisi ….’ in saha çalışması yaptırıldığı ve bu rapor sonucuna göre ekonomik olabilecek rezervin olmadığı tespit edildiğini ve bu rapordan da davacıların haberdar edildiğini, davacı tarafın maden ruhsatlarının üzerinde yazılı olarak verdiği koordinatların ruhsat alanını gösteren işaretler olduğu rezerv içermediğini, maden ruhsatının ekonomik değer içermediği jeoloji mühendisi …. tarafından belgelendiğini, bu nedenle rezerv tespit edilmediğinden cezai şartın oluşmadığını, davanın reddine karar verilmesini beyan etmiştir.
Yapılan yargılama sonucu dosya mahkememizce kül olarak değerlendirildiğinde; davacı vekili 26/05/2010 tarihli sözleşmeye göre Muğla ili Milas ilçesi sınırları dahilinde bulunan sahalarda davalı tarafça rezerv araştırması yapılacağı ve bu çalışmanın 27/07/2010 tarihine kadar yapılması gerektiği, ancak çalışmaların yapılmaması nedeniyle davacı tarafın elde edeceği muhtemel karı ortadan kaldırdığı, sözleşmenin 3.maddesi gereği 27/07/2010 tarihine kadar yapılmadığı ve sözleşmenin 7.maddesi gereği 200.000 TL cezai şartı talep etme hakkı doğduğu, ayrıca rezerv çalışmasıyla ilgili raporların iletilmediği ve ödemeyi taahhüt ettikleri 150.000 USD yi ödemeleri hususunda ihtarname gönderildiği halde herhangi bir ödeme yapıldığı belirtilerek kar mahrumiyetinin giderilmesini ve cezai şartların işleme konulmasını talep etmiş, davalılar vekili, bahse konu sözleşmede geçen maddelerin ruhsatları işletmeye uygun bulunması halinde alınacak ortak karar üzerinden anlaşma yapıldığı, yani rezerv inceleme sonucunun olumlu olması halinde sözleşme hükümlerinin geçerli olacağı, sözleşmenin ana konusu ve temeli olan maden arama ruhsatlarının rezervlerinin incelenmesi sonucunda ekonomik değer arz etmesi durumunda işletmeye karar verileceği, bu nedenle cezai şartın oluşmadığı, davacı tarafın maden ruhsatlarının üzerinde yazılı olarak verdiği koordinatlar ruhsat alanını gösteren işaretler olduğu rezerv içermediği, maden ruhsatının ekonomik değer içermediği bu nedenle rezerv tespit edilmediğinden cezai şartın oluşmadığından davanın reddine karar verilmesini beyan etmiş, dosyada deliller toplandıktan sonra alınan 18/01/2013 havale tarihli bilirkişi heyet raporunda; ……08/07/2010 tarihli sözleşmenin 3.maddesinde arama ruhsat sahalarıyla ilgili 27/07/2010 tarihine kadar rezerv araştırması yapılacak olup, işletilmeye uygun görülür ise ( taraflar buna ortak karar verecektir) ruhsat bedeli 150.000 Dolar ve 150.000 Dolar toplam 300.000 Dolar olmak üzere ödeme yapılacağı, 7.maddesinde ise, sözleşme şartlarına uymayan taraf karşı tarafa 200.000 TL ceza ödemeyi şimdiden kabul ve taahhüt eder, denilmiş olup, MTA Genel Müdürlüğünün 02/03/2011 tarihli görüşünde; Muğla ili Milas ve Ören bölgesinde bakır madeni rezervi ile rezervin ekonomik olup olmadığı hususlarındaki bilgi ve görüşlerinde, kurum kayıtlarında, yörede, bakır yatak ve zuhuru bilgisine rastlanılmadığı, ancak ücret karşılığında danışmanlık hizmeti kapsamında 4-5 günlük sürede yerinde inceleme yapılarak belirlenebileceğini ve bakır rezervinin ekonomik olup olmadığı, detaylı maden jeolojisi etütleri, yarma ve sontajlarla belirlenebileceği, bu etütlerin süreli ise inceleme sonucunda ortaya çıkabileceği belirtilmiş, davalı tarafça jeoloji mühendisi ….’ in hazırladığı raporda, saha içinde bakır tenörlü cevherleşme tespit edildiği, ancak iş makinesi ile yapılan yarmalarda damarların boyutlarının sınırlı olduğu ve devamlılıklarının olmadığı belirtildiğinden ekonomik olabilecek bakır cevherleşmesi tespit edilememiştir denilmiş, MTA’ nın görüşünde kurum kayıtlarında, yörede bakır yatak ve zuhuru bilgisine rastlanılmadığının belirtildiği, jeoloji mühendisi ….’ in hazırladığı rapora göre, saha içinde bakır tenörlü cevherleşme tespit edildiği, ancak iş makinesi ile yapılan yarmalarda damarların boyutlarının sınırlı olduğu ve devamlılıklarının olmadığı belirtildiğinden ekonomik olabilecek bakır cevherleşmesi tespit edilemediği belirtilen raporun mühendislik tekniğine uygun olarak hazırlandığı, bu sonuçlara göre taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 3.maddesinde belirtilen 27/07/2010 tarihine kadar rezerv araştırması yapılacak olup, işletilmeye uygun görülür ise ( taraflar buna ortak karar verecektir ) hükmüne göre maden ruhsatlı sahalarda davalı tarafça saha ile ilgili gerekli araştırmanın jeoloji mühendisince tekniğine uygun yapıldığı görüldüğünden, sözleşme şartlarından 7.maddede geçen sözleşme şartlarına aykırılık görülmemiştir denilmiş olup, bilirkişi raporu denetime ve hükme elverişle olduğundan, hükme esas alınmış, davacılardan…… Ltd Şti vekilinin istifa dilekçesinin davacı şirkete tebliğ edildiği, davacı şirketin 26/02/2013 tarihinde davalılar hakkındaki davayı takip etmediği, bu davacı tarafından açılan dava dosyasının işlemden kaldırılması, davacı … vekilinin davalılar aleyhine açmış olduğu tazminat davasının ise reddine karar verilmiştir.
Yargıtay ……. Hukuk Dairesi ……. E. …… K. Sayılı kararında;
Sözleşmenin 1.maddesinde; “…Şirketin % 50 hissesi ortakların işaret ettiği isim olan Sn. … üzerine yapılacak olup, diğer ortaklar bu sözleşme ve taahhütnamenin kefili ve muhatabı olacaklardır.
Hisse devri yapılacağı gün ortaklar………’nun ruhsat işlemleriyle ilgili yaptığı harcamalar için 12.000 TL ödeme yapacaklardır…” hükmünün yer aldığının görüldüğünü,
Somut olayda ise; davacının, sözleşmenin bu hükmü uyarınca yararına kararlaştırılan edim olan 12.000 TL yi, sözleşmenin borçlu tarafı olan davalılardan talep ettiğini, davacı tarafça delil olarak bildirilen hisse devir sözleşmesinin incelenmesinde ise; davacı …’nun, diğer davacı şirketteki % 50 hissesini 16.07.2010 tarihinde sözleşmede bildirilen …’a devrettiğinin anlaşıldığını, mahkemece, sözleşmenin üçüncü kişi yararına edimi içeren bu hükmü ve bu hükme dayalı istem hakkında bir incelemenin yapılmadığını, bu durumda mahkemece; yukarıda açıklanan sözleşme hükmüne dayanan istemin incelenmesi ve somut olayın özelliğine göre değerlendirme yapılarak uyuşmazlığın esası hakkında bir hüküm tesis edilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmamıştır gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Dosyada ticaret ve borçlar hukuku uzmanı bilirkişi ile inceleme yaptırılmış, bilirkişinin 27/02/2017 havale tarihli raporunda;…………Davacının dava ve ıslah dilekçeleri incelendiğinde, davacı … için sözleşmenin 1/2 maddesi gereği ruhsat işlemleri alacağı olan 12.000-TL’nin talep edildiği, davacı şirket için ise sözleşmenin 7. maddesi gereği 200.000-TL cezai şart tazminatı talep edildiğinin görüldüğü davacı şirket talebinin takip edilmemesi nedeniyle düştüğünü mahkemece tespit edildiği ve Yargıtay tarafından da onanarak kesinleştiği, dolayısıyla sadece davacı …’nun talebinin değerlendirilmesinin gerektiği, taraflar arasındaki sözleşmenin 1/2 maddesi incelendiğinde, “hisse devri yapılacağı gün ortaklar …….’nun ruhsat işlemleri ile ilgili yaptığı harcamalar için 12.000-TL ödeme yapacaklardır ” hükmüne yer verildiğinin görüldüğü, Yargıtay bozma ilamında da ifade edildiği üzere, davacı tarafça delil olarak bildirilen hisse devir sözleşmesi dikkate alındığında, davacı …’nun, davacı şirketteki % 50 hissesini 16.07.2010 tarihinde sözleşmede bildirilen …’a devrettiğinin anlaşıldığı bu durumda sözleşmede kararlaştırılan 12.000-TL’lik ruhsat işlemlerine ilişkin bedelin davacıya verilmesi gerektiğinin açık olduğu, her ne kadar davacı … sözleşmenin tarafı değil ise de, yine Yargıtay’ın bozma ilamında ifade edildiği üzere, yapılan sözleşme üçüncü kişi yararına bir sözleşme niteliğinde olduğundan, davacı … bu sözleşmeye dayanarak hisselerini devrettiğinden; TBK. m. 129/2 hükmü uyarınca …….’nun kararlaştırılan edimi kendi adına talepte bulunabileceğinin kabulünün gerektiği, mali müşavir bilirkişinin 19/10/2018 havale tarihli raporunda; ………Sözleşmenin 08.07.2010 tarihinde imzalandığı ve sözleşmenin 1. Maddesine göre ruhsat işlemlerine ilişkin yapılacak masraflar için müteveffaya (ortaklar) tarafından, (dava dışı ihbar olunan … Ortak sıfatı taşımaktadır.) 12.000,00 TL ödeneceğinin sözleşmeye decredildiği ve … tarafından Davacı mütevveffa oğlu … hesabına 20.07.2010 tarihinde 10.000,00 TL para yatırıldığı, davalıların bakiye 2.000,00 TL borçları kaldığı, İhtarname ile 12.000,00 TL alacak talep edilmiş ise; 2.000. 00 TL’ye ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa gereği yıllık %16 oranından başlayacak değişen oranlarda faiz işletilmesi gerekeceği, İhtarname ile 12.000,00 TL alacak talep edilmemiş ise; 438.00 TL ye dava tarihinden itibaren, 1.562.00 TL’ye ise ıslah tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa gereği yıllık %16 oranından başlayacak değişen oranlarda faiz işletilmesi gerekeceği, Dava dışı … tarafından, davacı müteveffa oğlu …’a yapılan 10.000 TL ödemenin davalılar tarafından yapılmadığı hakkında sayın mahkemenin karar ittihazı halinde de; İhtarname ile 12.000,00 TL alacak talep edilmiş ise; 12.000. 00 TL’ye ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa gereği yıllık %16 oranından başlayacak değişen oranlarda faiz işletilmesi gerekeceği, İhtarname ile 12.000,00 TL alacak talep edilmemiş ise; 438.00 TL ye dava tarihinden itibaren, 11.562.00 TL’ye ise ıslah tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa gereği yıllık %16 oranından başlayacak değişen oranlarda faiz işletilmesi gerekeceği açıklanmış, bilirkişi raporunda Yargıtay bozma ilamında istenen sözleşmenin 3.kişi yararına edimi içeren hükmü ve hükme dayalı istem hakkında yapılan incelemede, taraflar arasında imzalanan 08/07/2010 tarihli sözleşmenin 1.maddesine göre ruhsat işlemlerine ilişkin yapılacak masraflar için 12.000 TL ödeneceğini ve bu miktarın davacının oğlu …… hesabına 20/07/2010 tarihinde 10.000 TL yatırıldığı, davalıların 2.000 TL bakiye borçlarının kaldığı, 438 TL ye dava tarihinden itibaren bakiyesi 11.562 TL ye ıslah tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılardan …… Şirketi vekilinin davalılar aleyhine açmış olduğu alacak davası hakkında mahkememizin 06/06/2013 tarih,… Esas …… Karar sayılı kararı ile verilen davanın açılmamış sayılmasına ilişkin karar temyiz edilmeyerek kesinleştiğinden bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davacı … vekili tarafından açılan alacak davasının Kısmen kabulü ile 12.000,00-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, iş bu miktar alacağın 438-TL’sini dava tarihinden itibaren avans faizi, bakiyesine 29/09/2011 ıslah tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine,
3-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Alınması gereken 819,72-TL karar harcının, peşin alınan 193,05-TL ve Islah harcı olan 2.874,40-TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.247,73-TL harcın istek halinde davacılara verilmesine,
5-Davacılardan ….. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak bu davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça sarf edilen 3.020,00-TL posta/tebligat ve bilirkişi ücreti ile karar harcı olan 819,72-TL olmak üzere toplam 3.839,72-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerine bırakılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile Yargıtay Temyiz kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.19/03/2019

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.