Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/405 E. 2018/547 K. 10.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/405 Esas
KARAR NO : 2018/547

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/05/2016
KARAR TARİHİ : 10/05/2018
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 08/06/2018
Davacı vekili tarafından açılan Tazminat davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; 02/06/2015 tarihinde Doğu Araslı Bulvarı yakınında meydana gelen yaralamalı trafik kazasında, davalı … sevk ve idaresinde bulunan ve maliki olduğunu sonradan öğrendikleri …’ a ait … plakalı aracın müvekkiline çarptığını ve meydana gelen trafik kazası sonucunda müvekkilinin yaralandığını, kalçasının kırıldığını, bir dizi operasyon geçirmek zorunda kaldığını ve müvekkilinde kalıcı hasar meydana geldiğini, müvekkilinin tamamen kusursuz olduğunu, müvekkilinde %10 kalıcı hasar meydana geldiğini, yaşanan olay sonucunda müvekkilinde %12 işitme kaybı meydana geldiğini, müvekkilinin meydana gelen trafik kazası neticesinde 10 gün hastanede yatmak zorunda kaldığını, hastanede yattığı dönem için tedavi masrafı ödediğini ve kaza gününden itibaren 4 ay hiç çalışamadığını, ekonomik yönden çok zor durumda kaldığını, müvekkilinin yaşadığı kaza sebebi ile psikolojik olarak çoksıkıntı çektiğini ve kalçasına takılan platin sebebi ile yürüme zorluğu ve hareketlerinde oluşan kısıtlanma sebebi ile büyük sıkıntı ve üzüntü yaşadığını, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı tutarak şimdilik olay tarihinden itibaren avans faizi ile 1.000 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, 10.000 TL manevi tazminatın sigorta şirketi hariç davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak olay tarihi itibari ile alacağa avans faizi uygulanarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan …. Anonim Türk Sigorta Şirketinin mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile; Dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından 12.05.2015 – 12.05.2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … no.lu Karayolu Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, Davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, Müvekkili Şirketin Sorumluluğunun Trafik Poliçesindeki limitler ve sigortalı araca atfedilebilecek kusur ile sınırlı olduğunu, Yapılacak yargılamada araçların kusur durumlarının tespit edilmesi gerektiğini, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası, meblağ sigortası olmadığından, poliçede üst limit olarak belirlenen tutarın her olayda otomatik olarak ödenmesinin mümkün olmadığını, Mütevekkili şirketin, ancak sigortaladığı araç işletenin sorumluluğu nispetinde zarardan sorumlu tutulabileceğini, bunun için öncelikle kazada kusur durumunun tespiti gerektiğini, Dava dilekçesinde kaza sonucunda davacıda %12 işitme kaybı meydana geldiği iddia edildiğini, ancak işitme kaybının, dava konusu trafik kazası ile illiyet bağı bulunmadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle beraber, bu husus göz önünde bulundurularak hesaplanacak tazminatın buna göre hesaplanmasını talep ettiklerini, Kusur oranı ile davacının müterafik kusurunun tespitine, Yalnız kaza ile illiyeti bulunan fiziki ve sürekli maluliyet oranının tespiti için kazazede Adli Tıp’a sevkedilmek suretiyle Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas dairesi nezdinde bilirkişi incelemesi yapılmasına, Maluliyet kesinleşmediğinden, kaza tarihinden ticari faiz işletilmesi taleplerinin reddine; Aktüerya hesabı yapılırken belirtilen hususların dikkate alınarak hesap yapılmak üzere Aktüer Siciline kayıtlı aktüerya uzmanına hesap yaptırılmasına, Her halde haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yüklenmesine karar verilmesini beyan etmiştir.
Davalılardan …’ nın mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile; olay günü kullandığı araçla davacının kaldırımda yürüdüğü sırada kendisine yaklaşarak adres sorduğunu, gideceği adresi 1 sokak geçtiğini, ancak geri gelmek zorunda kaldığını, davacının bu sırada kaldırımdan indiğini ve yolun ortasında görüş açısının dışında olduğunu ve görmediğini, aniden tık sesi gelince durduğunu ve aracın arkasına baktığını ve davacının yerde olduğunu görünce aracına alarak en yakın özel hastaneye kaldırdığını, tedavisi için elinden geleni yaptığını, buna rağmen kendisinden para istediklerini, borç para alarak kendisine 500 TL para verdiğini, buna rağmen davacının kendisinden sürekli para istediğini, ayrıca kendisinin kusurlu olmadığını, kusurlu tarafın davacı olduğunu, kaldırımda yürümesi gerektiğini, görüş alanının dışında yolun ortasında yürümesinin davacının kusuru olduğunu, bu olayın bir kaza sonucu olduğunu bilerek veya isteyerek olan bir olay olmadığını, davanın reddine karar verilmesini beyan etmiştir.
Davalılardan …’ ın mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile; davacı …’ ın şahsına ait diğer davalı … tarafınan kullanılmakta olunan araç ile yaralandığının iddia edildiğini, araç her ne kadar şahsına ait olsa da … tarafından kullanılmakta olduğunu manevi tazminat istemine yönelik eylemin … tarafından gerçekleştirildiğini, manevi tazminat davacının üzüntü, acı ve ızdıraplarını hafifletmek amacıyla hükmedilebilecek bir tazminat türü olup, davacının üzüntü, acı ve ızdıraplarının oluşmasına sebebiyet veren kişinin davalı … olup, olayda şahsının herhangi bir kusuru bulunmadığını, bu nedenle husumet yönünden davanın reddine karar verilmesini, 26/04/2016 tarhinde yürürlüğe giren 2918 Sayılı Kanunun değişen 97.maddesi uyarınca maddi tazminat talepleri yönünden sigorta şirketine başvuru yapılmaksızın açılan davanın şartalır oluşmadığı için reddine, kusur durumunun tam olarak tespit edilmesi amacıyla Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı dosyasının ve akabinde açılacak ceza davasının sonucunun beklenmesine, davacının kaza öncesi herhangi bir işitme kaybı bulunup bulunmadığı yönünde Sağlık Bakanlığından bilgi edinilerek, gerek maluliyet durumunda yeniden rapor alınması, gerekse kazanın oluşumuna etkesinin bulunup bulunmayacağının belirlenmesi amacıyla Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden ayrıntılı rapor alınmasına, sigorta şirketinin sorumlu olduğu 290.000 TL ye kadar olan maddi tazminat alacağı yönünden tarafının müteselsil sorumluluğunun bulunmadağına karar verilmesini, maddi ve manevi tazminat taleplerinin tarafların gelir durumları dikkate alınarak belirlenmesini talep etmiştir.
Yapılan yargılama sonucu dosya mahkememizce kül olarak değerlendirildiğinde; dava hukuki niteliği itibariyle tazminat davası olup, Olayla ilgili olarak kaza tespit tutanağı ve kaza yeri krokisi düzenlenmediği tespit edilmektedir. Ancak Büyükçekmece ….Asliye Ceza Mahkemesince 30.10.2017 tarihinde Bilirkişi ile trafik kazası olay yerinde keşif yapıldığı ve ….esas nolu dosyasına 29.12.2017 tarihli Bilirkişi Kusur Raporu sunulduğu tespit edilmektedir. Bilirkişi Kusur Raporunda; kaza yerinin iki yönlü yol olduğu, gidiş yönüne göre yolun her iki yönünde zeminle aynı seviyede 2metre genişliğinde yaya kaldırımının ayrıldığı, yolun genişliğinin 7 metre olduğu, her bir şeridin genişliğinin 3,5metre ölçüldüğü, yol üzerinde geçit, kavşak, trafik işaret levhası bulunmadığı, park etmiş araçlardan dolayı kaldırım yaya yolunun kısmen kullanılamaz halde olduğu, kaza noktasının yolun sağ kaldırımına 3 metre mesafede işaretlenen yerin … yönetimindeki … plaka sayılı aracın seyir yönüne göre yolun sağ şeridi üzerinde yaya …’ a çarptığı yer olduğu, Elde edilen bilgilerin değerlendirilmesinden,… plakalı aracın … marka, tipi … … Kamyonet olduğu, 2011 model araç olduğu, Karayolları ZMMS … poliçe nosu ile trafik sigortasının bulunduğu, Poliçe başlangıç/bitiş: 12/05/2015-12/05/2016 tarihlerini kapsadığı, Ölüm ve sakatlanma kişi başına poliçe limitinin 190.000TL.olduğu, dosya içeriğindeki belgeden anlaşılmaktadır.
Beyanlarına göre;
a. …. plaka sayılı aracın sürücüsü Davalı … “olay günü saat 15:30 sıralarında …. plakalı aracında bulunduğu esnada yolda yürüyen yayaya adres sorduğunu, emin olamaması üzerine sokaktaki numaraları kontrol etmek için aracıyla geri gelirken az önce adres sorduğu şahsa hafif dokunduğunu şahsın yere düştüğünü ,
b. Davacı yaya … “olay günü saat 15.30 sıralarında ikametinden çıktığını, yolda kaldırım kenarında yürürken ….plakalı … marka aracın şoförünün kendisine 70 numaranın nerede olduğunu sorduğunu, bilmediğini söylediğini, akabinde 72 numaranın gözüne çarptığını, aracın gittiğini, o esnada kendisinin bulunmakta olduğu yerde sağına bakmakta iken tam bu sırada aracın geri geri gelerek kendisine çarparak fırlattığını, ifade etmektedirler.
Buna göre her iki tarafın kusur durumları aşağıdaki adımlarda incelenmiştir.
B. KUSUR GEREKÇELERİ:
a) …. plakalı davalı kamyonet sürücüsü …’nın:
Yönetimindeki otomobili ile meskun mahal kaza mevkiinde geriye gitmeden önce dikiz aynalarından yanlardaki ve arkasındaki trafik durumunu kontrol etmesi ve karayolunu kullananlar için tehlike doğurabilecek ve bunların hareketini zorlaştıracak şekilde davranışlardan uzak durması gerekli iken bu hususların aksine dikkatsiz, tedbirsiz davranarak -ihmalkar davranarak trafik kuralı ihlali yaptığına, Arkasında bulunan görüş mesafesindeki yolu ve yayayı iç ve dış aynalarından kontrol etmediğine (aracıyla geri viteste hareket etmeden kaza öncesinde gözle kontrol etmeli, güvenli durumun oluştuğuna emin olduktan sonra geri manevraya başlaması ve manevra bitinceye kadar tedbirleri sürdürmesi), dikkatsiz ve tedbirsiz geriye giderken arkasında olan yayaya kontrolsüzce çarparak ANA TRAFİK KURALINI ihlal ettiği anlaşılmakta olup , T.C.K.22.maddesinde belirtilen dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmediği kanaatine varılmıştır.
Olayın şeklinden davalının dikkatsiz manevra yaptığı, manevradan önce aracının arkasını ve yanlarını kontrol etmediği, aracının nitelikleri gerektiriyor (kamyonetin yüklü olup olmadığı hususunda dosya içerisinde bilgiye rastlanmamıştır) ise bir gözcünün yardımına başvurmadığı anlaşılmaktadır. Kendisinin bu ihtiyatsız davranışı olaydaki asli kusuru teşkil etmiştir. Bu belirlemeler çerçevesinde … plaka sayılı araç sürücüsünün kazanın oluşmasında %90 oranında kusurlu bulunduğu kanaatine varılmıştır.
2918 sayılı K.T.K. Yönetmeliğinin 138.maddesinde Yayaların uyacakları kurallar aşağıda belirtilmiştir.
d) Yaya yollarında, geçitlerde veya mecburi hallerde taşıt yolu üzerinde bulunan yayaların, trafiği engelleyecek, tehlikeye düşürecek davranışlarda bulunmaları, dikkatsiz hareket etmeleri, oynamaları veya bu yerleri saygısızca kullanmaları yasaktır.
Denilmektedir.
Yol içinde kendisinin sol tarafında manevra yapmaya çalışan aracın bulunduğuna dikkat edip manevra sahasından uzaklaşmada tedbirsiz davrandığı, kazanın oluşmasında %10 oranında tali kusurlu olduğu görüş ve kanaatine varılmaktadır.
SONUÇ
Sürücü …’nın %90 (YÜZDE DOKSAN) oranında asli kusurlu bulunduğu, Yaya …’ın dikkatsiz tavrı ile geri manevra yapan aracın kendisine çarpmasında %10(YÜZDE ON) tali kusurlu olduğu, neticeten davacı tarafın davalılardan tazminat talebinin mümkün olacağı, açıklanmış, meydana gelen kazada davacının %10 kusurlu olduğu davalılardan …nın %90 oranında kusurlu olduğu açıklandığından davacının manevi tazminat talebinin kaza sebebiyle yaşamış olduğu psikolojik sıkıntı, kazadan dolayı yaralanması, iyileşme süresi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları birlikte değerlendirildiğinde takdiren 3.000 TL manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin davalılar aleyhine açmış olduğu maddi tazminat davası konusuz kaldığından HÜKÜM KURULMASINA YER OLMADIĞINA,
2-Davacı vekilinin davalılar … ve … aleyhine açmış olduğu manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, takdiren 3.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 02/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Davacı lehine takdir edilen manevi tazminat yönünden 2.180,00.-TL vekalet ücreti ile haklı çıkılan orana göre davacının yaptığı 251,48.-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Tarafların talebi gibi maddi tazminat yönünden vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Davalılar lehine takdir edilen manevi tazminat yönünden 3.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
7-Alınması gereken 204,93.-TL karar harcından peşin alınan 37,58.-TL harcın mahsubu ile bakiye 167,35.-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) Davacı vekili Av. …, Davalılardan … vekili Av. … yüzüne karşı, davalılardan … Sigorta A.Ş vekilinin ve … yokluğunda verilen karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.10/05/2018
Katip …

Hakim …

Davacı Yargılama Giderleri
71,08.-TL İlk masraf
500,00.-TL Bilirkişi ücreti
+ 267,20.-TL Yargılama gideri
838,28.-TL