Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/388 E. 2018/797 K. 09.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/388 Esas
KARAR NO : 2018/797

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 27/04/2016
KARAR TARİHİ : 09/07/2018
Gerekçe Yazım TARİHİ : 12/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP ;Davacı vekili dilekçesinde ÖZetle;Sigorta ettireni … Bilişim Teknolojileri San, ve Tic, A.Ş. sigortalısı İse …. Kiralama A.Ş. olan … no’lu … Sigorta Poliçesi ile … Kiralama A Ş. ne ait 491 adet ses ve görüntü cihazı 20 09.2013 – 20.09 2014 tarihleri arasında poliçede belirtilen şartlar ve limitler dahilinde müvekkil … tarafından sigortalandığını meyndana gelen yangın nedeniyle sigortalı emtialarda meydana gelen hasarın sigorta poliçesinden karşılanmasına ilişkin yapılan hasar ihbarı üzerine müvekkil şirket nezdinde açılan … no’lu hasar dosyasından görevlendirilen sigorta ekspertiz firması tarafından düzenlenen ekspertiz raporunda söz konusu yangın sonucunda sigortalı emtiada meydana gelen ve sigorta teminatı kapsamında bulunan hasar miktarının 65.517,70- USD olduğu tespit edilmiştir Müvekkilimiz … Sigorta A.Ş, davaya konu edilen yangın nedeniyle … nolu hasar dosyası kapsamında sigortalı emtiada meydana gelen zarar miktarı olan 65,517,70- USD karştlığı (65.517,70- USD x 2,6451=) 173,300,87.-TL sigorta tazminatını 15.07,2015 tarihinde sigortalısına ödemiştir. Müvekkil … sigortalısına yapmış olduğu ödeme nedeniyle TTK. Mad.1472 gereğince sigortalısının haklarına halef olduğundan 173.300,87.-TL alacak için zarar sorumluları olan davalılara karşı rücu hakkına sahip olmuştur.Davalılar yukarıdaki açıklamalar ve kanun hükümleri doğrultusunda, müvekkil şirkete sigortalı bulunan cihazlarda yangın nedeniyle meydana gelen zararlardan dolayı 3 kişi konumunda bulunan sigortalı ve onun halefi olan müvekkil sigorta şirketine karşı dış ilişkiye ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiğinden davalıların müvekkil şirket zararını tazmin ettikten sonra ileride kusur oranlan doğrultusunda iç ilişkide birbirlerine rücu edebilecekleri nazara alınarak davada talep olunan tazminat miktarından tüm davalıların müteselsilen sorumlu bulunduklarına karar verilmelidir. Müvekkil şirket tarafından davaya konu olay nedeniyle ödenen sigorta tazminatının zarar sorumluları olan davalılardan rücuen tahsili için dava öncesinde gönderilen rücu ihtarlarına karşı olumlu yanıt alınamayıp, olaydan dolayı sorumlulukları haksız yere İnkar edildiğinden müvekkil şirket alacağının tahsili için davalılar aleyhine Mahkemeniz huzurunda işbu davanın açılması zarureti hasıl olmuştur. Fazlaya ilişkin talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydıyla 173.300,87.-TL sigorta tazminatının 15.07*2015 ödeme tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar cevap dilekçesi sunmuş olup görev ve yetki itirazı yanında esasa dair davanın reddini talep etmişlerdir.
DELİLLER VE YARGILAMANIN ÖZETİ;
Dava TTK’nun 1301. Maddesi kapsamında davacının oluşan hasar sonucunda dava dışı davacı sigortalısına ödenen hasar bedelinin davalıdan rücuen tahsili talebine ilişkindir.
Mahkememizce gelen belgeler ve deliller ışığından yapılan inceleme sonucunda davacının sigorta poliçesi kapsamında sigortalısının davalı …. şirketine kiraladığı taşınırların bulununduğuı iş yerinde çıkan yangın neticesinde dava dışı sigortalıya ödediği bedeli taşınmaz maliki ve Aralarında söz konusu ses ve görüntü cihazlarının kiralandığı davalı … şirketine ve davalılardan bedelini talep etmiş olduğu görülmüş davalılardan … kabulünde olduğu gibi dosyaya sunulan kira sözleşmesine göre ses ve görüntü cihazlarının davacı tarafından davalıya kiralandığı ve yangın sonucu yapılan ödeme ile davacının halefi olduğu dava dışı sigortalısı ile davalılar arasında kira sözleşmesi bulunduğu incelenen kira sözleşmesine göre dava dışı sigortalı ile davalı taraflar arasında kira ilişkinin olduğu ve yangının da davalıların bir kısmının maliki ve kira sözleşmesinin tarafı oldukları ve sigortalının kiracısı olduğu kiralanan taşınmazda meydana geldiği sabittir.
Bilindiği üzere mahkemenin görevi HMK 114. maddesi gereğince dava şartı olup, mahkemece kendiliğinden ve yargılamanın her aşamasında gözetilmesi gereken bir husustur.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesinde sigortacının, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçeceği, sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hakkın, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal edeceği, sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacının, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebileceği hüküm altına alınmıştır.
İş bu eldeki dava sigorta şirketi tarafından sigortalısının halefi olarak açıldığına anlaşılmış olup görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.03.1944 tarihli …. Esas ve …. Karar sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Öte yandan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 4. maddesinde ise dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın kiralanan taşınmazların, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaların sulh hukuk mahkemesinin görevinde olduğu düzenlenmiştir.
Davaya konu somut olayda, sigortalı işyerinde yangın sebebiyle meydana gelen zarar sigortacı tarafından sigortalıya ödenmiş olup ödenen tazminatın işyerinin maliki ve aralarında taşınır kira ilişkisi olan olan davalılardan tahsili talep edilmiştir. Dosyaya sunulan kira sözleşmesine göre dava dışı sigortalı şirket, ses ve görüntü cihazları yönünden davalı Akademi taşınır kiracısı olarak bulunmaktadır. Bu nedenle dava dışı sigortalı şirket ile davalılardan …. arasındaki temel hukuki ilişki kira sözleşmesine dayanmaktadır. Sigortalı ile davalı arasında uyuşmazlık kira ilişkisinden doğduğundan davaya bakma görevi sulh hukuk mahkemesindedir. Ayrıca davacı dilekçesinde de2 no lu davalı … sigortalı … Bilişim Teknolojileri San ve Tic A Ş. den yangında zarar gören ses ve görüntü cihazlarım kiralayan şirket olup, sigortalıdan kira sözleşmesi uyarınca sağlam ve eksiksiz olarak kiralamış olduğu cihazları kira süresi sonunda aym şekilde sağlam ve eksiksiz olarak iade borcu altındadır. Bu nedenle bu davalı kira sözleşmesi uyarınca sağlam aldığı cihazları eksiksiz ve sağlam şekilde sigortalıya teslim etmediğinden Borçlar Kanunu nun 316. maddesi {ETBK 256) gereği kiralananı özenle kullanma yükümlülüğüne aykırı hareket etmesinden dolayı yangın sonucu oluşan zararlardan sorumludur i,ddiasında bulunarak tazminat talebinde bulunmuştur. Emsal karar olarak Nitekim aynı konuda İSTANBUL BAM …. HUKUK DAİRESİ Dosya No: …. Esas Karar No : …. emsal ilamı da bu yönde olup sigortacı tarafından halefiyet yoluya açılan davanın aha özel mahkeme olan sulh hukuk mahkemesinde diğer davalılardan görülmesi gerekmektedir. Bu nedenle mahkememizce, uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesinin görevine girdiği nazara alınarak, görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğuna dair görevsizlik kararı verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevsizliği nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-HMK 20. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurulması halinde dava dosyasının görevli NÖBETÇİ BAKIRKÖY SULH HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-İki haftalık süre içerisinde dosyanın gönderilmesi talebinde bulunulmadığı takdirde davanın açılmamış sayılacağının ihtarına,
4-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemesine tevzi edilmek üzere GÖNDERİLMESİNE,
5-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
6-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) hazırda bulunan taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden karar verildi.09.07.2018

Katip …

Hakim …