Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/340 E. 2018/773 K. 09.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/340
KARAR NO : 2018/773

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/04/2016
KARAR TARİHİ : 09/07/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP; 15/06/2014 günü akşam saat 20:00-21:00 sularında davacı …, mahallesinde bulunan caddeden karşıdan karşıya geçerken davalı …’in kendi sevk ve idaresindeki …. plaka sayılı motosiklet ile yasal hız sınırını aşarak davacıya çarptığı ve müvekkilin ağır şekilde yaralanmasına sebebiyet verecek maddi hasarlı trafik kazasının gerçekleştiği, KTK md. 85’e göre motorlu taşıtın işleteninin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ve bu sebeple motorlu taşıtın işleteninin kusursuz sorumluluğunun doğduğu, müvekkilinin sol kolunun dirsekten kırıldığı ve bundan başka kolunda iki ayrı kırık da meydana geldiği, kaza sonucu şuurunu kaybeden müvekkilinin …. hastanesine kaldırıldığı, burada işlem yapılamayacağı öğrenildikten sonra Esenyurt’ta bulunan …. Hastanesine gönderildiği, burada ertesi gün ameliyata alındığı, ameliyat sonrası 3 gün hastanede yattığı, 3 ay boyunca her hafta, 3 aydan sonra da ayda bir kontrole giderek tedavisini devam ettirdiği, 6 ay 10 gün çalışamaz raporu aldığı, akabinde de ağır işlerde çalışamaz raporu aldığı, kolunda iki adet platin olduğu ve bir adet de kelepçenin takılı olduğu, halen tam olarak iyileşemediği için kontrollerinin devam ettiği ve bir dizi daha ameliyat olması gerektiği, müvekkilinin bundan sonraki hayatını engelli olarak devam ettirmek zorunda kaldığı, kaza neticesinde kolunu kullanamamasından dolayı işten çıkartıldığı, bu sebeple eşinin de çalışmak zorudna kaldığı, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 1.000 TL iş göremezlik ve başkalarının yardım etmesi nedeniyle 1.000 TL yardımcı kişi giderinin talep edildiği, kaza sonucunda yüksek miktarda giderlerinin ödenmesi gerektiği, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere şimdilik faturalarda gözüken 6.755,00 TL’lik giderinin talep edildiği, ayrıca müvekkilinin çektiği ve ömür boyu da çekeceği ızdıraplar sebebiyle 20.000 TL’lik manevi tazminatın talep edildiği, sigorta şirketi geçici iş göremezlik zararları ile tedavi giderlerinin ödenmesi yönünden davalı … ile sigortacı sıfatı ile ve sigorta poliçesindeki sorumlulukla sınırlı olarak müteselsilen sorumlu olduğundan davaya taraf olarak ilave edildikleri, dava masraflarını ödeyecek durumda olmadığından işbu davanın adli yardım talepli olarak açıldığı, sonuç olarak 20.000 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren en yüksek banka mevduatı faiziyle beraber tahsiline, kazada kullanılan ….plakalı araca ve varsa başka araç ve gayrimenkullere alacak ve hakları teminat altına almak amacıyla ihtiyati tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir.
…. SİGORTA A.Ş SAVUNMASINDA; Kazaya karışan aracın …. numaralı Trafik Sigorta Poliçesi ile …. tarihleri arasında sigortalı olduğu, müvekkili şirketin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası gereğince dava konusu zararlara ilişkin sorumluluğun poliçe limiti ve sigortalı araç sürücüsünün kusuruyla sınırlı olduğu, poliçe limiti üzerindeki zararlardan müvekkili şirketin sorumlu olmadığı, KTK 86. Madde gereğince araç işleteninin ve sürücüsünün kusursuz olması hallerinde sigortacının da tazminat ödeme yükümlülüğünün olmadığı, bu sebeple öncelikle kusur durumunun tespitinin gerektiği, davacı tarafından yapılan masraflardan KTK 98. Maddesi ve 6111 sayılı kanunun geçici 1. Maddesi gereğince müvekkili şirketin kusuru olmaması sebebiyle sorumlu tutulamayacağı, ayrıca müvekkili şirkete dava tarihinden önce herhangi bir başvuru yapılmadığından sigorta bedelini ödeme yükümlülüğünün dava tarihinde muaccel hale geldiğinden faizlerin bu tarihten itibaren işlemeye başlayacağı, sonuç olarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ile … davaya cevap dilekçesi sunmamışlardır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 54, 56) maddeleri, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddelerinden ve Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Genel Şartları hükümlerinden kaynaklanan trafik kazası şeklinde gerçekleşen haksız eylem nedeni ile geçici ve sürekli işgöremezlik gelir kaybına bağlı olarak oluşan maddi zararın giderimi ve manevi tazminat isteminden ibarettir.
Taraflara ait Sosyal ekonomik durum ,araç tescil bilgileri ,nüfus kaydı ,Tedavi görülen hastane kayıtları, kaza tespit tutanağı SGK kayıtları, Kaza tutanağı K.Çekmece Asliye Ceza dosyası davalı Sigortaca yapılmış Zorunlu trafik poliçesi Adli Tıp kurumu raporu, dosya arasına alınmştır.
Mahkememizce incelen kaza tespit tutanağı ve soruşturma dosyasına sürücü … sevk ve idaresindeki …. plaka sayılı motosiklet ile yasal hız sınırını aşarak davacıya çarpması neticesinde, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir.
HMK 266.maddesi uyarınca Çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren husular olan kusur tespiti ,iş göremezlik oranı süresi ve maddi tazminat hesabı konusunda rapor alınmıştır.
ADLİ TIPKURUMU KUSUR RAPORU:Davacı tarafça eksikler tamamlanmaması nedeniyle sonuç rapor alınamamıştır.
MAKİNE MÜHENDİSİ BİLİRKİŞİ Raporunda,Sapmış olduğum inceleme sonucunda dava konusu kazanın meydana gelişinde; davalı motosiklet sürücüsü …’in %75, davacı yaya …’in %25 oranında kusurlu olduğu yönünde tespitte bulunmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre,
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 74. maddesi ve yerleşik Yargıtay uygulaması uyarınca, hukuk hâkimi, ceza hâkiminin belirlediği kusur oranı ve beraat kararı ile bağlı değil ise de, maddi olgulara ilişkin kararlarıyla bağlıdır. Bu açıdan hukuk hakimi sanığın isnat edilen eylemi işlemediğinin kesin olarak tespiti olgusuna dayalı beraat kararı veya eylemin hukuka aykırılığını ve fâilini belirleyen mahkumiyet kararı ile bağlıdır. Ancak kusur tespitiyle bağlı olmadığından mahkememizce yeniden kusur tespiti yaptırılmış buna göre davalı sürücünün meydana gelen kazadan dolayı %75 oranında asli kusurlu olduğu tespiti dosya kapsamı meydana gelen olayda davacının hususu mahkememizce kabul görmüştür.
Mahkememizce davaya konu olayla ilgili Küçükçekmece … Asliye Ceza Mahkemesi Dosya No : …. Esas Karar No: …. kararına göre davalı sürücü sanığın subut bulan taksirle yaralama eylemine uyan 5237 sayılı TCK nun 89/1 maddesi gereğince cezalandırılmasına, taksirle yaralama eyleminin müştekinin vücudunda kemik kırığı oluşacak şekilde meydana geldiği anlaşıldığından TCK’nın 89/2-b maddesi gereğince sanığın cezasından 1/2 oranında arttırım yapılmasına, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri gözönünde bulundurularak TCK.’nun 62/1. maddesi gereğince cezasında takdiren 1/6 oranında indirim yapılarak sanığa olayla ilgili mahkumiyet kararı verildiği ve kararının kesinleştiği görülmüştür. Olayın oluşu kaza tespit tutanağı ve gelen rapora göre davalı sürücünün davacıya karşı haksız fiili olduğu sabittir. Böylece olaydaki hukuka aykırı fiil uygun illiyet bağı ve kusur durumu tespit edilerek haksız fiilin davalı sürücü tarafından meydana getirildiği tespit edilmiştir ve bu hususu sabit olmuştur.
2918 sayılı KTK.nun 85/1. maddesine göre , “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüs unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüs sahibi doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”
Yasanın 85/Son maddesine göre, işleten, araç sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğundan, sigortacının sorumluluğunun da gerek zamanaşımı ve gerekse zararın niteliği yönünden işleten gibi değerlendirilmesi gerekmektedir. Buna göre davalıların kaza kapsamında sorumlu oldukları sabit olmuş olup davalı … şirketi kazaya karışan aracın ZMMS poliçesi kapsamından TTK 1483 ve devamlı hükümlerinde de belirtildiği üzere, sigorta şirketi poliçedeki limitle sınırlı olmak üzere sorumlu olduğu anlaşılmakla davacı ve sigorta şirketinin davacılar vekilinin beyanına göre davalıya sigorta şirketi tarafından ödeme yapıldığı ve davacının davalılardan maddi tazminat talep etmediği tarafların sulh protokolu imzaladığı ve dosyaya sunulduğu görülmüş buna göre HMK 307 madde uyarınca davacıların maddi tazminat talepleri yönünden feragat nedeniyle karar vermek gerekmiştir. Diğer davalılar yönünden ise sigorta şirketi ödeme yaptığından konusuz kalan talep için karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş tir. Davacı için talep edilen Manevi tazminat yönünden ise olayın oluş şekli davalının tam ve asli %75 kusurlu oluşu ve davacının kazada kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanması nedeniyle meydana gelen sonuç dikkate alındığında oluşan kaza sebebiyle oluşan zarar sebebiyle alındığında davacı üzerinde olumsuz ağır olumsuz psikolojik etkilere ve elem üzüntü kedere neden olacağı açıktır manevi tazminatın amacı kişilerde bir nebze olsun elem ızdırabı gidermeye araç olduğu hususu dikkate alınarak hakkaniyet gereği davacıda zenginleşmeye neden olmayacak ayrıca davalıyı da böyle bir fiilden vazgeçirecek ve tekrarlamayacak şekilde manevi tazminat hükmedilmesi gerekir. Somut olaya bakıldığında davacının olay sebebiyle vücudunda kırık meydana geldiği ve davacıda hayati tehlike geçirmeyecek BTM ile giderilemeyecek vücutta kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiği anlaşılmıştır. Anılan kanun hükmünün atıf yaptığı genel hükümler, Türk Borçlar Kanunu’nun sorumluluğa ilişkin hükümleri olup, böylesi durumda 818 sayılı BK’nun 43. maddesi (6098 sayılı TBK md. 51) uygulama alanı bulacağı şüphesiz olup manevi tazminatta hakkaniyete uygun şekilde indirim yapılması gerekmiştir. Ancak hükmedilecek bu manevi tazminatın sembolik bir düzeyde kalmaması da dikkate alınarak davacının acı ve elemini bir nebze giderecek bu fiilin ağırlığı ve gerçekleşme şekli tarafların sosyal ve ekonomik durumları nazara alınarak TMK 4. Maddesi uyarınca davalıların maddi durumu da dikkate alınarak davacı yararına takdir edilen uygun manevi tazminatın Sigorta şirketi dışındaki davalılardan alınarak davacıya verilmesine ve fazlaya dair talebinin reddine yönünde kanate ulaşılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL-KISMEN REDDİ ile;
2-6.000 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 15/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte sigorta şirketi dışındaki diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacının fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine,
3-Davacının maddi tazminat yönünden davacının davalı … Sigorta A.Ş yönünden feragat etmesi sebebiyle davanın reddine,
4-Maddi tazminat talebi yönünden diğer davalılar İsmet ve … yönünden ise karar verilmesine yer olmadığına,
5-492 sayılı Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 409,86 TL nispi karar harcından peşin alınan 137 TL harcın mahsubu ile bakiye 272,86 TL nispi ilam harcının davalı … şirketi dışındaki davalılardan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
6-Manevi tazminat yönünden Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca 2180 TL vekalet ücretinin sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
7-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan 29,20 başvurma harcı, 4,30 TL vekalet harcı ve 137 TL peşin harç olmak üzere 170,50 TL toplam harç nedeniyle yargılama giderinin kısmen kabul red oranına göre 51,15 TL’sinin sigorta şirketi dışındaki davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
9-6100 sayılı HMK’nın 326/2 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 650 TL yargılama giderinden kısmen kabul red oranına göre hesaplanan 195,00 TL’sinin sigorta şirketi dışındaki davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Maddi tazminat yönünden protokol gereği taraflar lehin vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına
-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine
-Gider Avansından kalan miktarın 6100 SY nın 333 md göre karar kesinleşince davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/07/2018

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.