Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/326 E. 2020/323 K. 30.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/326 Esas
KARAR NO : 2020/323

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/04/2016
KARAR TARİHİ : 30/06/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 16/07/2020
Davacı vekili tarafından açılan Tazminat davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; Müvekkiline ait … plakalı araç park halindeyken, ruhsat sahibi davalılardan …’e ait …. plakalı aracın müvekkiline ait araca çarpması nedeniyle maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davacı müvekkiline ait aracın 11,600 TL tutarındaki maddi hasarlı müvekkilinin kasko şirketi olan davalı … Şirketince karşılandığını, kasko sigortasının aracın uğradığı zarar nedeniyle ortaya çıkan değer kaybını ödemediğini, fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere 10,000,00 TL araç değer kaybının olay tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilin tahsiline, dava masrafları, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
Yapılan yargılama sonucu dosya mahkememizce kül olarak değerlendirildiğinde; dava hukuki niteliği itibariyle tazminat davası olup, dosyada deliller toplandıktan sonra bilirkişi incelemesi yaptırılmış, kusur oranı ve araçta meydana gelen değer kaybı tespiti için 30/05/2018 havale tarihli rapor ve 21/01/2019 havale tarihli ek rapor alınmış, değer kaybı hususunda yeni bilirkişiden 08/04/2019 havale tarihli rapor alınmış, davacı vekilinin itirazı üzerine yeni bir bilirkişiden 25/09/2019 havale tarihli rapor alınmış, raporlar arasında çelişki bulunduğundan makina mühendisi bilirkişiden araçtaki değer kaybı hususunda 09/01/2020 havale tarihli rapor alınmış, bilirkişinin 09/01/2020 havale tarihli raporunda;……….Daha önceki yapılmış olan Bilirkişi raporlarından Hazine Müsteşarlığı tebliğen Karayollan Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlanna göre yapılmış olan Değer Kaybı hesaplarına katıldığımı ve aynı yönde kanaatimi Mahkemeye sunarım.
Davacı vekilinin aracın sıfır satış bedeli, kaza tarihindeki piyasa rayiç bedeli ve kaza tarihindeki hasarlı araç bedelinin belirlenmediği yönünde iddialarda bulunmuştur.
Yukanda araştırmalanmı yazmıştım. Buna göre Ocak 2016 Fiyat Listesine göre aracın 2016 modelinin anahtar teslimi 58.700,00 TL olduğu tespit edilmiştir. Aynı yılın Mayıs ayında da (https://….) aynı olduğu görülmektedir. Kaldı ki dava konusu aracın modeli ise 2015’dir. O zamanki piyasa şartlarında 2015 modelin sıfır kilometre aracın değerinin 57.000,00 TL olabileceği aşikârdır. Zaten Davacının elinde bulunan aracın faturasından bu anlaşılabilir.
Herkesin bildiği gibi sıfır kilometre olsa bile araç, halk dilinde anahtar vurulduğu anda %15 değeri düşer. Bu durum hayatın olağan akışı İçerisinde beklenen bir şeydir. Yani buradan yola çıkarsak aracın 2. El piyasa rayiç değeri 49.895,00 TL olduğu ortaya çıkmaktadır.
Hasarın boyutuna göre ise aracın değeri onanmdan sonra pazarlıkla çıkmaktadır. Ve satış olmadan bu tespit her zaman soyut ve tahminden ileri gitmemektedir. Aracın piyasa fiyatı günün şartlanna göre oluşmaktadır.
Bilirkişi …’in görüşlerine katılmam mümkün değildir. Çünkü günümüz Eylül 2019 koşullan ile Şubat 2016 koşullannı karşılaştırmamız çok sağlıklı bir yaklaşım olmasa gerek. Ülkemizde bu süre zarfında sosya-ekonomik yönden değişen birden çok faktör olmuştur, bundan dolayı günümüz Eylül 2019 fıyat-frekans analizinin Şubat 2016 koşullarına uyarlamanın hakkaniyetli bir veri elde edilemeyeceği kanaatindeyim.
Aynca yukanda belirttiğim gibi aracın yeni olması sebebiyle zaten alış fiyatından yola çıkınca en az %15 değer düşümü doğal olarak vardır. Üzerine gelen kazadan kaynaklanan değer kaybıyla bu durumun %20 civannda değer düşümü olmaktadır. Fakat burada yanılma noktasının aracın sıfır kilometre alınması ve kullanımı ile doğal olarak başlayan değer düşümüdür. Bu nedenle bu aynşmaya dikkat çekmek isterim.
Aynca aracın 50 günlük kullanım süresinde ve kat ettiği mesafenin de 2381 km olması zaten başlı başına %15 değer düşümünü getirmektedir. Ama değer kaybının, kasko değerinin 57.000,00 TL olduğu Gelir İdaresi Başkanlığının yayınlamış olduğu listeden tespit edilerek hesaplanmıştır.
Bu hesaplamaya göre dava konusu aracın 24.02.2016 tarihinde kanşmış olduğu kaza sonucu değer kaybına uğrayacağı, bu değer kaybının da hesaplanmasında Hazine Müsteşarlığı tebliğen Karayollan Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlanna göre; 3.106,50 TL olduğu, Kanaatine ulaşılmıştır.
Hukuki değerlendirme ve takdir tamamen Mahkemeye ait olmak üzere, dosya münderecatında yer alan davacının iddiaları, dosyaya sunulan tüm belge ve deliller üzerindeki inceleme ve değerlendirme sonunda;
… plakalı …. marka, …. … tipi, … model aracın hususi otonun araçta dava konusu olay sonucunda;
Oluşan hasar sonucunda araçta oluşan değer kaybının 3.106,50 TL olduğu, açıklanmış, dosyada davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybının tespiti için 28/05/2018 tarihli alınan bilirkişi raporunda 3.500 TL değer kaybı olduğu belirtilmiş, tarafların itirazı üzerine bilirkişi 21/01/2019 tarihli raporunda değer kaybını 3.106,50 TL olarak hesaplamış, itiraz üzerine 2.bilirkişiden alınan 08/04/2019 tarihli raporda da bilirkişi davacıya ait araçtaki değer kaybının 3.106,50 TL olarak hesaplamış, raporlar arasında çelişki bulunduğundan 3.kez alınan yukarıdaki açıklanan bilirkişi raporunda da davacının aracında meydana gelen değer kaybının 3.106,50 TL olduğu hesaplanmış, dolayısıyla meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında davacının kusursuz olduğu, davalı … şirketine sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, davacı aracının değerinin 57.000 TL olup, yapılan değer kaybı hesaplamasına göre davacının aracında 3.106,50 TL değer kaybı olduğu anlaşılmakla, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, 3.106,50 TL nin 24/02/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Davacı lehine takdir edilen 3.106,50.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 204,28.-TL ile 2.733,80.-TL yargılama gideri olmak üzere toplam 2.938,08.-TL yargılama giderinin kabul (%31.) red(%69) oranına göre hesaplanan 911,00.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı … lehine takdir edilen 3.106,50.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6-Alınması gereken 212,20.-TL karar harcından peşin alınan 170,78.-TL harcın mahsubu ile bakiye 41,42.-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) Davacı vekili Av. …. yüzüne karşı, davalı … şirketi vekili ve davalı … yokluğunda verilen karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.30/06/2020

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Davacı Yargılama Giderleri
204,28.-TL İlk masraf
2.400,00.-TL Bilirkişi ücreti
+ 333,80.-TL Yargılama gideri
2.938,08.-TL