Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/236 E. 2019/315 K. 18.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/236
KARAR NO : 2019/315

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 15/03/2016
KARAR TARİHİ : 18/03/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP; Davalı ….’ın adına kayıtlı sevk ve idaresindeki …. plakalı araçla 25/06/2013 tarihinde …. … Mah. …. Cad. Üzerinde yolun karşısına yaya olarak geçmeye çalışan müvekkiline çarpıp sürükleyerek ağır bir şekilde yaralanmasına sebep olduğunu, kazanın oluşumunda davalı sürücü …’ın hatalı ve kusurlu olduğunu, davalı sürücü aleyhine Büyükçekmece …. Asliye Ceza Mahkemesinin ….E. Sayılı dosya ile açılan davanın derdest olduğunu, kaza nedeniyle davacı müvekkilinin omuzunda, kaburhasında, kollarında, vücudunun birçok yerinde kırıklar ve çatlaklar oluştuğunu, kulağına alet takıldığını, Büyükçekmece Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 14/02/2014 tarih …sayılı rapora ek olarak düzenlenen 08/12/2014 tarihli raporda, yaralanmanın kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığı, vücuttaki kemik kırıklarının yaşam fonksiyonlarına etkisinin ORTA (2) derecede etkileyecek nitelikte olduğunun tespit edildiğini, davalı sürücü …’ın sevk ve idaresinde kazaya karışan … plakalı aracın davalılardan ….Sigorta A.Ş tarafından mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olduğunu ve zarardan müteselsilen sorumluluğunun söz konusu olduğunu beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulüne, 400,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 50.400,00 TL tazminatın yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALI … CEVABINDA; Söz konusu kazanın adına kayıtlı araç ile park halindeki araç içerisinde müzik dinlemekte iken meydana geldiğini, tanık ifadelerinde bu hususun sabit olduğunu, yaya olarak yürüyen davacının kaldırımda olması gerekirken araç yolunda yürüdüğünden trafik kuralları gereği kusurlu olduğunu, kusurlu park durumunun söz konusu olmadığını, kazanın müzik dinlemekte iken sara krizi geçirmesi sonucu, istemsiz ve kontrol dışı olarak ayağının kasılması ile bayır aşağı olan yolda aracın salınım göstermesi ile yayanın araç yolunda bulunması sonucu meydana geldiğini, davacının basit tıbbi müdahale ile tedavisinin gerçekleştirilmiş olduğunu, ezme ya da lastikle üzerinden geçme olmadığını, acilden giriş yapılan hastanın SGK kurumu aracılığıyla tüm hastane masraflarının ödendiğini, aracında hem zorunlu trafik sigortasının hem de kasko poliçesinin bulunduğunu, Büyükçekmece … Asliye Ceza Mahkemesinin …E. Sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasını, durumdan üzüntü ve pişmanlık duyduğunu, o günden sonra şoför koltuğuna oturmadığını, öğretmen maaşının dışında herhangi bir gelirinin olmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ;
Dava, davalının sürücü ve ZMMS’si olan aracın davacıya çarpması sonucunda tarafların kusur oranıları, tedavi masrafları ve maluliyet oranlarının ne olduğu, manevi tazminat miktarının ne olduğuna ilişkindir.
10/07/2017 tarihli Bilirkişi Raporunda;
25/06/2013 günü saat 13:30 sıralarında, davalı sürücü …’ın sahibi ve sürücüsü olduğu …. plaka sayılı araç ile İstanbul…. Mah. ….Cad. Üzerinde kiptaş konutları ana giriş kapısı karşısında …. numaralı taşınmazın önünde motoru çalışır vaziyette park halinde iken, davacı …’ın yanında torunu ile birlikte yol kenarında beklemekte olan aracın önünden karşı yola geçmek üzere hareketlendikleri esnada, davalı sürücünün epilepsi (sara) nöbeti geçirmesi üzerine, geçici bilinç kaybı ve kasılma sebebiyle fren pedalına basmakta olduğu ayağını fren pedalından çektiği ve akabinde D konumunda otomatik viteste bulunan aracın hareket etmesi ile önünden yaya olarak geçmekte olan davacıya çarparak onu bir süre sürüklemesi neticesinde tek taraflı yaralanmalı trafik kazasının meydana gelmiş olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacının torunu olduğunu beyan eden Tanık Dilan Ürgen polise verdiği ifadesinde ”Kazadan sonra plakasını verdiğim araç sürücüsünün ağzından köpükler çıktı, şahıs titremeye falan başladı, şahsın sara hastası olduğunu söylediler” ve diğer tanık ….Ceza Mahkemesi duruşması sırasında ”Ben aracın camından uzanmış olarak sohbet ediyorduk, birden kriz geçirmeye başladı…. Kriz geçirirken kendini kaybetti geriye doğru kasıldı” şeklindeki beyanı birlikte değerlendirildiğinde kaza anında davalı sürücü …’ın epilepsi nöbeti geçirdiği anlaşılmaktadır. Sağlık Bakanlığı Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh ve Sinir Hastalıkları E.A Hastanesinin vermiş olduğu 23/10/2015 tarihli …. numaralı raporda da …’ın Epilepsi (Bazı günlük aktiviteleri engelleyen sık nöbet-2011 yılından beri…) hastası olduğu ve engelli oranının %66 olduğu belirtilmiştir. Bu bilgiler değerlendirildiğinde dava konusu trafik kazasının meydana gelmesindeki ana etmenin, davalı sürücünün epilepsi nöbeti geçirmesi olduğu tartışmasızdır. Burada irdelenmesi gereken hususunun, epilepsi hastası olan ve sık sık nöbet geçiren bir şahsın sürücü belgesini nasıl almış olduğu hususudur.
Ülkemizde epilepsi hastalarının, araba kullanmaları kanunen yasaktır. Bu husus Sürücü Adayları ve Sürücülerde Aranacak Sağlık Şartları ile Muayenelerine Dair Yönetmeliğin Ruh ve Sinir Hastalıkları Muayenesine İlişkin Esaslar Başlıklı 9/c maddesinde belirtilmiştir. Epilepsi hastasının nöbetleri kontrol altına alınmışsa, doktorun onayladığı bir raporla otomobil kullanılabilmektedir. Ancak kaza tarihinden yaklaşık 2,5 yıl sonra alınan raporda davalı sürücünün ”2011 yılından beri Bazı günlük aktiviteleri engelleyen sık nöbet şeklinde Epilepsi hastası olduğu tespiti göz önüne alındığında davalı sürücünün ehliyet muayenesi sırasında hastalığını gizlemiş olduğu anlaşılmaktadır.
Epilepsi (sara) bir akıl hastalığı olmakla birlikte saralı kişi sürekli olarak ayırt etme gücünden yoksun değildir, kriz geçirdiği zamanlarda yoksundur. Şeker koması gibi sara krizini de TCK’nın 34. Madde de düzenlenen geçici nednler kapsamında görmek mümkündür. Bu kriz sırasında ayırt etme gücünün yoksunluğuna kendisi neden olmadığı için ceza sorumluluğu da bulunmamaktadır. Söz konusu madde de ”Geçici bir nedenle ya da irade dışı alınan alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişiye ceza verilmez.” denilmektedir.
Arz olunan bu bilgiler çerçevesinde değerlendirme yapıldığında davalı sürücü …’ın söz konusu trafik kazasının meydana gelmesinde, epilepsi krizi nedeniyle suçlanamayacağı, ancak epilepsi hastası olduğunu bildiği halde hastalığını gizlemek suretiyle B sınıfı sürücü belgesi alması ve hastalığın riskini bile bile hem kendi can güvenliğini ve hem de başkalarının can güvenliğini tehlikeye atmak suretiyle araç kullanarak dava konusu kazanın meydana gelmesine zemin hazırlaması nedeniyle olayda %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Dava konusu trafik kazası davacı ….’ın yönünden değerlendirildiğinde; yaya vaziyette yolun karşısına geçmek isteyen davacının, kazanın meydana geldiği noktaya yüz metre mesafede yaya geçidi, alt ve üst geçit, trafik ışığı ve trafik işaret ve levhalarının bulunmadığı anlaşılmakta olup, tanık ifadelerinden de yolun boş olduğu esnada ve park durumundaki aracın ön tarafından taşıt yoluna çıkması akabinde kazaya maruz kalması dolayısıyla kazanın meydana gelmemesinde yapabileceği bir hususun bulunmaması nedenleriyle olayda herhangi bir kusur yüklenemeyeceği kanaatine varılmıştır.
Sonuç;
25/06/2013 tarihinde vuku bulan tek taraflı yaralanmalı trafik kazasının meydana gelmesinde,
-Kazaya sebep olan …. plakalı aracın sahibi ve sürücüsü davalı …’ın epilepsi krizi nedeniyle suçlanamayacağı, ancak epilepsi hastası olduğunu bildiği halde hastalığını gizlemek suretiyle B sınıfı sürücü belgesi alması ve hastalığın riskini bile bile hem kendi can güvenliğini ve hem de başkalarının can güvenliğini tehlikeye atmak suretiyle araç kullanarak dava konusu kazanın meydana gelmesine zemin hazırlaması nedeniyle, dava konusu olayda ”%100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu,
-Davacı kazalı ….’ın kusurunun bulunmadığı,
-Olayda başka kusurlu bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
03/01/2018 tarihli Bilirkişi Raporunda;
Davacının geçici iş göremezliği nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararının 1.089,28 TL olduğu,
Temerrüt başlangıç tarihinin davalı sigorta şirketi yönünden 15/03/2016 tarihi, davalı … yönünden 25/06/2013 tarihi olduğu,
İşleyecek faizin yasal faiz olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
26/03/2018 tarihli Bilirkişi Ek Raporunda;
Kök raporda tespit, görüş ve değerlendirmelerde değişiklik gerektiren bir husus bulunmadığı ve buna göre;
Davacının geçici iş göremezliği nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararının 1.089,28 TL olduğu,
Temerrüt başlangıç tarihinin davalı sigorta şirketi yönünden 15/03/2016 tarihi, davalı … yönünden 25/06/2013 tarihi olduğu,
İşleyecek faizin yasal faiz olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
28/05/2018 tarihli Bilirkişi Raporunda;
Davacı ….’ın 25/06/2013 tarihli trafik kazası neticesinde ilk götürüldüğü Doğa Hastanesinde kırmızı alanda işlem gördüğünden kendisinden ücret alınmadığı, daha sonra götürüldüğü Yedikule GH EAH ve Kanuni Sultan Süleyman EAH’lerinde SGK emeklisi olduğundan ücret alınmadığı anlaşılmaktadır.
Davacı tarafın maddi tazminatı gerektiren belgeli / belgesiz tedavi harcama kalemlerini beyan etmesinin istenmesi,
SGK Başkanlığı İstanbul Sosyal Güvelik İl Müdürlüğü Cibali Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezine başvurduğu sağlık kuruluşlarını ve ICD-10 kodlarını içerir, Medula takip çizelgesinin istenmesi halinde davacının uğradığı kaza nedeniyle katlanmak zorunda kaldığı tedavi giderleri hakkında rapor tanzim edilebileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
07/09/2018 tarihli Bilirkişi Raporunda;
Davacı ….’ın 25/06/2013 tarihli trafik kazası neticesinde ilk götürüldüğü Doğa Hastanesinde kırmızı alanda işlem gördüğünden kendisinden ücret alınmadığı, daha sonra kaza nedeniyle yatırıldığı Yedikule GH EAH ve götürüldüğü Haseki EAH’lerinde SGK emeklisi olduğundan ücret alınmadığı,
Medula dökümlerinin incelenmesiyle davacının kaza sonrası 03/07/2013 tarihinde Yedikule GH EAH ve Haseki EAH’e kontrol amaçlı götürüldüğü, 18/07/2013 tarihinde yine Haseki EAH’de muayene olduğu,
Diğer Medula kayıtlarının kaza ile illiyet bağının bulunmadığı,
Kazazede davacının geçirdiği kaza sonucu Fizik Tedavi gördüğüne dair tıbbi kayıt bulunmadığı,
Bu veriler ışığında, davacının hastane başvuru sırasında 305,13 TL ulaşım giderine katlanmak zorunda kalmış olabileceği kanaatine varılmıştır.
15/09/2017 tarihli ATK Raporunda;
… kızı … doğumlu ….’ın 25/06/2013 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri muvacehesinde Fonksiyonel araz bırakmadığından sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı,
İyileşme (işgöremezlik) süresinin 25/06/2013 tarihinden itibaren 45 güne kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde ;
Davacının 11/12/2017 tarihli dilekçesi;
-100,00 TL tedavi giderleri
-100,00 TL iyileşme giderleri
-100,00 TL iş göremezlik giderleri ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan zararlar
-100,00 TL davacının iş gücü kaybından doğan zararlar olarak ile maddi tazminat talebini ayrıştırır dilekçe ibraz ettiği;
Kusur raporu doğrultusunda davacının kusursuz davalının tam kusurlu olduğu ,ATK raporu uyarınca davacının sürekli maluliyetinin bulunmadığı ,iş göremezlik süresinin de 45 güne kadar uzayabileceği şeklinde rapor tanzim edildiği,kusur raporu ve maluliyet raporu doğrultusunda aldırılan aktüerya raporu uyarınca davacının geçicici iş göremezlik tazminat talebinin 1.089,28 TL olabileceği, tıbbı harcamalara ilişkin aldırılan bilirkişi raporu doğrultusunda ise davacının tazminini istediği bir kısım tedavi giderlerinini sgk tarafından karşılandığı ,davacının geçirdiği kaza sonucu Fizik Tedavi gördüğüne dair tıbbi kayıt bulunmadığı ulaşım giderinin de 305,13 TL olabileceği rapor edilmekle ,
Mahkememizce de aldırılan raporlar denetime elverişli olmakla;kaza sonucu davacının yaşadığı manevi ızdırap,davacının yaşı,kazanın oluş şekli manevi tazminat taktirinde etkili olmakla , dosyaya ibraz edilen bilgi ve belgeler doğrultusunda;
1.089,28 TL geçici iş göremezlik ve 305,13 TL ulaşım gideri toplamı taleplerinin 1.394,41 TL üzerinden kabulü ile davalı … açısından 25/06/2013 kaza tarihi, davalı sigorta şirketi açısından 15/03/2016 dava tarihi (sigorta limiti ile sınırlı olmak üzere) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacının diğer maddi tazminat taleplerinin reddine,
Davacının manevi tazminat talebi yönünden KISMEN KABUL-KISMEN REDDİ ile;
2.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili ile davalı …’dan alınıp davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının maddi tazminat talepleri yönünden açılan davanın KISMEN KABUL-KISMEN REDDİ ile;
-1.089,28 TL geçici iş göremezlik ve 305,13 TL ulaşım gideri toplamı taleplerinin 1.394,41 TL üzerinden kabulü ile davalı … açısından 25/06/2013 kaza tarihi, davalı sigorta şirketi açısından 15/03/2016 dava tarihi (sigorta limiti ile sınırlı olmak üzere) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
-Davacının diğer maddi tazminat taleplerinin reddine,
2-Davacının manevi tazminat talebi yönünden KISMEN KABUL-KISMEN REDDİ ile;
-2.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili ile davalı …’dan alınıp davacıya ödenmesine,
-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Maddi tazminat miktarı yönünden alınması gereken 95,25 TL ve manevi tazminat yönünden alınması gereken 136,62 olmak üzere toplam 231,87 TL karar harcından daha önce yatırılan 172,15 TL peşin ve 16,99 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiyesi 42,73 TL karar harcının davalılardan müteselsilen tahsiline,
4-Yürürlükteki AAÜT gereğince maddi tazminat talebi yönünden hesap edilen 1.394,41 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine ve manevi tazminat talebi yönünden hesap edilen 2.000,00 TL vekalet ücretinin davalı …. ‘dan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Yürürlükteki AAÜT gereğince ret edilen maddi tazminat miktarı yönünden hesap edilen 400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı … SİGORTA ANONİM şirketine verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvurma harcı 172,15 TL peşin harç ve 16,99 TL ıslah harcının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 2.569,20 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
8- Kullanılmayan yargılama gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili, davalı … sigorta vekili ve davalı asil …’ın yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/03/2019

Katip ….
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır