Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/194 E. 2018/223 K. 26.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/194 Esas
KARAR NO : 2018/223

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/03/2016
KARAR TARİHİ : 26/02/2018
GEREKÇELİ KARAR YAZIM
TARİHİ : 16/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından açılan davaya ilişkin dilekçede özelle: Yurt içi ve yurt dışı taşımacılık yapan … A.Ş. nin, ….ltd.Şti . nin Çek Cumhuriyeti’nden satın aldığı muhtelif eşyayı Türkiye’ye taşıdığı, verilen hizmet karşılığı olarak 26.10.2015 tarihli, …, …, … no.lu faturaları düzenleyerek davalı firmaya tebliğ ettiği, fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine Küçükçekmece …. İcra Müdüdüğünün … saydı dosyasından takip başlatıldığı, takibe yapdan itiraz üzerine işbu davanın açıldığı belirtilerek itirazının iptaline, takibin devamına, haksız ve kötü niyetli davalı/borçlunun %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
CEVAP; Davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; davalı … Ltd. Şti. de davacı … . A.Ş. arasında hiçbir ticari münasebetle anlaşma bulunmadığı, Çek Cumhuriyeri’nden satın alman eşyanın taşınması için … ile 14.10.2015 tarihli sözleşmenin imzalandığı ve taşıma bedeli olan 21.000 EURO da banka aracılığıyla dgüi firmaya ödendiği, 5 tır ile taşman eşyanın 3 tır’ da bulunan eşyanın teslim alındığı ancak, 2 tır muhteviyatı eşyanın teslim alınmaması üzerine, yapdan araştırmada; tır araçlarının … AŞ.ye ait olduğunun öğrenildiği, eşyanın teslim edilmemesi üzerine Gebze Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğu, soruşturmanın … no.lu dosyadan yürütüldüğü, alt taşıma işinin dava dışı …. tarafından davacı firmaya verildiğini, kendileri ile davacı arasında yapılmış herhangi bir sözleşme bulunmadığı, bu durumun CMR belgesi ile sabit olduğu, taşıma bedelinin ödeme yapılmak suretiyle yerine getirildiği, bu nedenle herhangi bir borçlarının bulunmadığı, davacı tarafin düzenlediği faturaların Bakırköy l.Noterliği’nden 18.11.2015 tarih ve 24225 yevmiye numaralı ihtarname ile iade edildiği belirtilerek davanın reddine karar verilmesi istenmiştir.
DELİLLER VE YARGILAMANIN ÖZETİ
Dava, Uluslarası taşıma sebebiyle taşıma hizmeti sonucunda düzlenen fatura bedeline dayalı İİK 67.madde kapsamında açılmış itirazın iptali talebine ilişkindir.
Dosyaya delil olarak, … seri ve sıra numaralı 26.10.2015 tarihli gümrük beyannamesi, ekindeki tır karneleri ve …Ltd. Şti. tarafından tanzim edilen 26.10.2015 tarihli …, …, … seri ve sıra nolu faturalar; Davacı tarafça tanzim edilen ve dosyada mübrez olan 26.10.2015 tarihli …, …, …. nolu faturalar; Ticari defterler ve kayıtlar ,İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … E. ve Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı icra dosyaları, … ve … derneklerine müzekkere yazılarak üç adet kapalı tır ve iki adet low-bed tır taşımasında rayiç navlun bedelinin Çek Cumhuriyeti-Türkiye arasındaki mesafeye göre yazılacak müzekkereye faturalarda eklenerek emtianın türüne göre rayiç taşıma bedeline dair cevap yazıları, taşmayla ilgili sözleşeme ve CMR belgeleri, Gebze CBS’ye müzekkere yazılarak …soruşturma sayılı dosyası celb ve ibraz edilmiştir.
Davacı şirket, davalı şirket hakkında 36.850,00 EUR f 116.936,10 TL ) alacağın İcra giderleri, vekalet ücreti ve % yıllık 10,50 faizi ile birlikte tahsili talebiyle İstanbul …. İcra müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasından 23.12.2015 tarihi itibariyle davaya konu 3 adet faturadan kaynaklanan alacağı için haciz yolu ile takibe geçtiği görülmüştür. Davalının takibe itirazı üzerine bir yıllık hak düşürücü süresi içinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce sunulan deliller iddia ve savunma kapsamında CMR belgeleri ve mevzuat uyarınca çözümü özel bilgi gerektiren uyuşmazlık konusunda HMK 266..madde uyarınca bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır.
Birinci Bilirkişi raporunda Özetle; Davacının davalıya ait toplam 5 seferlik taşımada 3 sefer için kapalı kasa TR taşıma bedeli olarak her biri 2.800 EURO bedelle kendisine fatura edilen navlun bedellerini her biri 3000 Euro şeklinde toplam 9000 Euro bedelli fatura ile davalıya yansıttığı, Davacının 2 seferlik low-bed proje yükü taşıması için birim fiyatı 13,925 Euro bedelli taşımalar için ayrı ayrı iki fatura ile toplam 27.850 Euro alacak iddiasında bulunduğu, Davalının dava dışı komisyoncuya ödeme yapmış olmasının, taşıyıcıya ödeme yapmasını engellemeyeceği; sonuç otarak her bir sefer için talep edilen miktarların piyasa rayiçlerine uygunluğu araştırılarak, bulunması halinde davacının davalıdan fatura bedelleri veya tespit edilecek rayiçlere göre navlun alacaklısı olduğunun söylenebileceği değerlendirilmektedir. yönünde görüş bildirmişlerdir.
İkinci Bilirkişi raporunda Özetle; Dava konusu olayda eşyanın taşınması sırasında oluşan bir zarar, ziyan, kayıp veya gecikme söz konusu olmayıp, uyuşmazlık taşıma ücreti ile ilgili olduğundan; CMR hükümlerinin uygulanamayacağı açıktır. Bu nedenle uyuşmazlığın çözümünde TTK ve Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınacaktır. Asıl taşıyıcı ile alt taşıyıcı arasındaki ilişki aralarında yaptıkları bir sözleşmeden doğar. Bu sözleşme ile taraflar arasında yolcu taşıma sözleşmesinden farklı mahiyette bir hukukî ilişki kurulmaktadır. Eşya taşımalarında asıl taşıyıcı, taşıma işini kendi ad ve hesabına yapacağı taşıma sözleşmeleri ile kısmen veya tamamen devredebilir. Bu durumda taşıma şeklinin; …şeklinde olduğu görülmektedir.
Taşıyıcı, bu yeni sözleşmeyi eşyayı teslim eden gönderen ad ve hesabma yaparsa vekil, kendi adına fakat gönderen hesabına yaparsa komisyoncu olur. Asıl taşıyıcının sorumluluğu, vekil olarak hareket ettiği hallerde Borçlar Kanunünun 390 vd. maddelerine, komisyoncu olarak hareket ettiği hallerde ise Türk Ticaret Kanunu’nun 809. maddesinin I. fıkrasına tabî olur. Dosya kapsamında asıl taşıyıcı ile alt taşıyıcı arasındaki ilişkiye ilişkin bilgi ve belge bulunmadığı gibi asıl taşıyıcı … dava dışı durumdadır. Davalı ile dava dışı … firması ile sözleşme akdedildiği ve bu sözleşme gereğince ödemelerin tamamlandığı sabit olmakla, alt taşıyıcı olan davacının davalıdan talep etmekte haklı olduğu, halefiyet yolu ile kendisine intikal etmiş herhangi bir alacağı mevcut değildir. yönünde görüş bildirmiştir.
Üçüncü Bilirkişi raporunda Özetle; Davacının … tarafından 3 adet kapalı kasa TIR ile ve kendisine ait 2 adet … ile gerçekleştirilen, davalıya ait emtianın Çek Cumhuriyetinden- Türkiye’ taşınması nedeniyle navlunu hak ettiği, davalının navlun bedelini ödememesi nedeniyle taşıyıcının TTK. m.891 yollaması ile MK. m.950 ve m.953 hükmünde hapis hakkını kullanmış olduğu.Davacının TTK. m.892 davacının taşıma ücretinden dolayı gönderilene müracaat hakkının bulunduğu, dolayısıyla navlun bedelini tahsil etmek için yukarıda sayılan yasal mevzuat gereği hapis hakkını kullanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, TTK. m.871 hükmünde taşıma ücretinden dolayı davalı gönderilenin sorumlu olduğu,Davalının …’ e yaptığını iddia ettiği 21.000 Euro ödemenin bu 5 taşıma için yapıldığı da ispata muhtaç olduğu yönünde görüş bildirmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre uyuşmazlık takibe konu 26.10.2015 tarihli 3 adet fatura bedeli nedeniyle davalının alt taşımacıya borcu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Dosyaya sunulan deliller ve alınan bilirkişi raporları ve oluşan kanaate göre, Davacının davalıya ait toplam 5 seferlik taşımada 3 sefer için kapalı kasa TR taşıma bedeli olarak her biri 2.800 EURO bedelle kendisine fatura edilen navlun bedellerini her biri 3000 Euro şeklinde toplam 9000 Euro bedelli fatura ile davalıya yansıttığı, Davacının 2 seferlik low-bed proje yükü taşıması için birim fiyatı 13,925 Euro bedelli taşımalar için ayrı ayrı iki fatura ile toplam 27.850 Euro alacak iddiasında bulunduğu, 502 konusu 5 sefer bakımından da dosyada mevcut TIR karnesi ve CMR taşıma senedi suretlerinin davalıya ait emtianın taşınmasında davacının akdi taşıyıcı sıfatını ispatladığı anlaşılmış olup ,zira malın taşıyıcı kontrolünde olmasının CMR 4.maddesi gereği davacının akdi taşıyıcı sıfatı İçin yeterli bir delildir. Somut olayda davalı tarafından taşıma bedelinin Dava dışı … firmasına yapıldığı iddia edilen ödemelerin somut olayda beş seferlik taşımaya dair olduğunu somut delillerle ispat edemediği görülmüş olup dava dışı … firması taşıma işleri komisyoncusu sıfatı ile hareket etmiş ve navlunu tahsil etmiş bile olsa, fiilen taşımayı yapan davacı … onun ait taşıyıcısı DÜZ firmasına karşı davalının navlun ödeme yükümlülüğünün sona ermeyeceği dikkate alındığında Navlun miktarı bakımından gerek birim kapalı TIR için 3000 Euro ve gerekse birim low-bed TIR İçin 13,925 Euro fatura bedelinin de gelen yazı cevapları ve bilirkişi raporlarıyla da rayice uygun olduğu görülmüş davacının da navlun bedeli bakımından sözleşme kapsamında alacağının miktar itibarı ile sabit olduğu görülmüş sonuç olarak mahkememizde oluşan kanaate göre Davalının dava dışı firmaya ödeme yapmış olmasının, davacı akdi taşıyıcıya ödeme yapmasını engellemeyeceği dikkate alınarak davacının alacak talebi ve buna bağlı olarak hapis hakkını kullanmasının mevzuattaki karşılığı ile ilgili
Konuyu düzenleyen TTK MADDE 892—(1) Eşyanın birden çok taşıyıcı tarafından taşınması halinde, eşyarun tesliminde; son taşıyıcı önceki taşıyıcıların alacaklarım tahsil etmek zorunda ise, önceki taşıyıcıların sahip oldukları haklan, özellikle hapis hakkım kullanır. Son taşıyıcı hapis hakkım haiz olduğu sürece, önceki taşıyıcıların hapis hakkı varlığını sürdürür.
Önceki taşıyıcının alacağı, sonraki tarafından ödenirse önceki alacak ve hapis hakkı sonrakine geçer, (m. 892/2) denmektedir. Davacının bu kapsamda hapis hakkını kullanmasında aykırı yön görülmemiş olup sonuç olarak … ve … derneklerine müzekkere yazılarak üç adet kapalı tır ve iki adet low-bed tır taşımasında rayiç navlun bedelinin Çek Cumhuriyeti-Türkiye arasındaki mesafeye göre yazılacak müzekkereye faturalarda eklenerek emtianın türüne göre rayiç taşımaya da uygun olarak faturaların düzenlendiği anlaşılmış olup davacının takip tarihi itibariyle alacağa hak kazandığı dikkate alındığında davanın asıl alacak yönünden takip tarihindeki kur üzerinden kabulü ile davalının itirazının iptaline karar vermek gerekmiş taraflar arasında yazılı bir sözleşme, teamül haline gelmiş faiz uygulaması ve alacaklının borçluyu temerrüde düşürücü her hangi bir ihtarının bulunmadığı görülüp, ödenecek tarih belirlenmediğinden ve davacı taraf takipten önce faiz istemediğinden, bu konuda değerlendirme yapmaya gerek bulunmamaktadır.Bu durumda davacının davalıdan takip ( temerrüt ) tarihi itibariyle asıla alacak olarak 36.850 Euro karşılığı 116.737,12 TL tutarınca alacağının bulunduğu ve bu tarihten borç tamamen ödeninceye kadar takipte avans faiz uygulanma ve İİK’nin 67 maddesi uyarınca da davalının itirazında haksız oluşu ve alacağın likit olması nedeniyle davalının alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL- KISMEN REDDİNE,
2-Takip tarihindeki (22/12/2015) kur dikkate alınarak davalının Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 36.850 Euro üzerinden hesaplanan takip tarihindeki kur üzerinden hesaplanan (116.737,12 TL) asıl alacak üzerinden aynen devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
3-Hüküm altına alınan asıl alacağa takip tarihinden itibaren başlamak üzere 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi uyarınca yıllık %9.75 oranını aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
4-Hüküm altına alınan asıl alacak üzerinden takip tarihindeki kur üzerinden hesaplanacak şekilde davalının %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
5-492 sayılı Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 7.974,31 TL nispi karar harcından peşin alınan 1412,30 TL icrada yatan 584,68 TL harcın mahsubu ile bakiye 5977,33 TL nispi ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,

6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca 12.088,97 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca 198,98 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvurma harcı 4,30 TL vekalet harcı ve 1412,30 TL peşin harç olmak üzere 1.445,80 TL toplam harç nedeniyle yargılama giderinin toplam harç nedeniyle yargılama giderinin kısmen kabul red oranına göre 1443,33 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6100 sayılı HMK’nın 326/2 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.521,80 TL yargılama giderinden kısmen kabul red oranına göre hesaplanan 1.519,21 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9- Davalı tarafından yapılan 504,30 TL yargılama giderinden kısmen kabul red oranına göre hesaplanan 0,9 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
9-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine
10-Gider Avansından kalan miktarın 6100 SY nın 333 md göre karar kesinleşince davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.26/02/2018 09:43:57

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza