Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1148 E. 2020/420 K. 15.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1148 Esas
KARAR NO : 2020/420

DAVA : İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2016
KARAR TARİHİ : 15/09/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/10/2020
Davacı vekili tarafından açılan İtirazın İptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; Davalı aleyhine Küçükçekmece ……. İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı icra takip dosyası ile takibe başlandığı vaki ilamsız takibe borçlu tarafından yapılan itiraz ile takibin durdurulduğunu, müvekkili şirket tarafından davalıya geri alınmak üzere 21/05/2015 tarihinde borç para gönderildiği, ancak aradan geçen zamana rağmen davalının bu aldığı parayı iade etmediği, davalının, müvekkili şirkete karşı herhangi bir hizmeti veya faturasının olmadığı, bu paranın müvekkili şirkete iadesi yönünde icra takibi yapılmış ise de davalı tarafından itirazı üzerine durdurulduğunu, davalının itirazının haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğu, icra takibine itiraz etmekle zaman kazanmaya çalıştığını, davalının kötü niyetli olarak takibe itiraz etmekle dava sonunda toplam taleplerinin % 20 den aşağı olmamak üzere kötü niyetli icra inkar tazminatına mahkûm edilmedi gerekmekte olduğu, takıp talebinde burcun ödeme günündeki dolar kuru karşılığı olduğunun da gerekçeli kararda dikkate alınmasını aynca talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile; davalı müvekkilinin kozmetik sektöründe faaliyet gösterdiğini, dava konusu ticari işin gerçeklediği dönemde ……. Kozmetik Ambalaj Mak Dış Tic olduğu davalı bir şahıs firması olduğunu, davacı ile davalı müvekkili arasında ticari bir ilişki olduğunu, davacı tarafın Türkiye’de ilk olarak uygulaması yeni olan bir baskı tekniğinin kendisine ait oje şişelerine baskı yaptırmak istemesi üzerine davacıya ait firmanın çatalca serbest bölgesinden resmi olarak oje şişelerini çıkış yaparak davalıya üzerine baskı yapılmak üzere ekte taşıma irsaliyesi ile de görüleceği üzere gönderdiği, sevke ilişkilerin incelemeye ibraz edildiğini, davalının davacıya ait oje şişelerine baskı yapmaya başladığında davacı taraf işin acele olduğunu söyleyince işi hızlandırmak için gerekli olan alt ve üst baskı olarak iki seferde yapılması gereken işin alt serigrafi baskı kısmı iki ayrı firmada yaptırıldığı üst varak parlak bakılarını davalı müvekkilince yapılmak suretiyle malı hazırladığını, o tarihte bu ürünün alt baskıları yapan iki firmanın fatura örneklerini ekte sunduklarını, bu konuda yapılan baskıların davacı adına olduğuna markanın davacının markası olduğuna dair tanıklık edeceklerini, baskı yapılan oje şişeleri de davacı tarafa teslim edildiğini, davacının gönderdiği araca kendi elemanları tarafından yüklendiğini, bu yapılan üst varak parlak baskı işinin ikinci bir ticari fatura ile belgelendiğini, davacı tarafın bu borcun kısa zamanda kapatılacağının sözünü verdiğini, ancak ödemeyi ertelediğini, bankaya para ödemesinin yapıldığını, ancak davacının yazdığı dipnotun banka hesaplarında sistemsel sebeplerle sadece paranın geldiği firma ismini gösterdiğinden davalı tarafça fark edilemediğini, durumun sonradan fark edildiğini, davacı tarafın ticari ilişkisinden kaynaklanan borcunu ifa ederken sanki elden davalıya borç veriyormuş gibi açıklama ve dipnot yazarak kötü niyetli davrandığını, taraflar arasındaki davaya konu para transferinin izah edilen oje şişesi baskısı işinin yapılmadan kaynaklanan ve fatura karşılığı olan bir borcun davacı tarafça ödenmesi olup davacının iddia ettiği gibi elden verilen borç değil tamamen ticari bir alacak olduğunu, bu faturalarla ilgili vergisel beyannameleri de incelemeye ibraz edeceklerini, davacı tarafın açmış olduğu itirazın iptali davasının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olması sebebiyle reddine, haksız ve kötüniyetli takip sebebiyle davacının takip tutarının %20 sinden aşağı olmamak üzere İİK md 67 gereğince tazminata mahkum edilmesine, yargılama harç ve giderleri ile avukatlık ücretinin de davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Yapılan yargılama sonucu dosya Mahkememizce kül olarak değerlendirildiğinde; davacı ( alacaklı ) tarafından davalı ( borçlu) aleyhine Küçükçekmece ……. İcra Müdürlüğünün ……. Esas sayılı dosyasında 9.000 USD ( 26.166,60 TL ) alacak için icra takibinde bulunduğu, davalının ( borçlunun ) yasal süresi içerisinde borca itirazı üzerine takibin durmuş olduğu, davacı vekilinin yasal süre içinde davalının itirazının iptali için İİK 67 maddesine göre itirazın iptali davası açtığı, uyuşmazlığın davalının davacıya takibe konu miktardan dolayı borcunun olup olmadığı hususunda olup, dosyada deliller toplandıktan sonra mali müşavir bilirkişi ile inceleme yaptırılmış, mali müşavir bilirkişinin 29/01/2018 havale tarihli raporunda; ………davacının dosyaya sunduğu banka ekstreleri ve icra takip dosyalarının tetkikinde açılan davaya konu olan borcun tamamının takibe alındığı, borç miktarına karşılık davalı … firmasınca 21/05/2015 tarihinde …… numaralı fatura ile 23.100+4158=27.258.-TL tutarında satış faturası düzenlendiği, davacı firmanın muhasebe kayıtlarında bu fatura kaydına rastlanılmadığı, incelemeye ibraz edilen dosya içerisindeki yapılan sınırlı incelemede bahse konu ödemeye karşılık 21/05/2015 tarihinde fatura düzenlendiği, davacı taraf için ticari alacak bakiyesinin oluşmadığı, davacı tarafın ilgili faturayı muhasebe kayıtlarına almadığı için ticari alacak oluştuğu, fiilen alacak bakiyesinin 3.764 TL olduğu açıklanmış, rapora karşı itiraz üzerine yeni bir mali müşavir bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişinin 28/06/2018 havale tarihli raporunda; ……… İncelenen davacı şirkete 2015 yılı ticari defterlerinin açılış ve yevmiye defterinin kapanış onaylarının yasal süresinde olduğu, (TTK Md.64/3) TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu ve kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu kanaatine varılmıştır. (HMK Md.222/2).
Davacı şirketin incelenen 2015 yılı ticari defterlerinde, 2015 yılında davalı yandan 11.446,00 TL tutarında 1 adet fatura alındığı, bu fatura bedelinin tamamının 21.05.2015 tarihinde banka havalesi yoluyla ödendiği, aynı tarihte davacı şirket tarafından davalı yana 9.000,00 ABD Dolan karşılığı 23.493,60 TL tutarında banka yoluyla havale gönderildiği, yıl sonu itibariyle davalı yanın verilen sipariş avansları hesabında 23.493,60 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir.
İncelenen davalı yana ait 2015 yılı ticari defterinin açılış tasdikinin yasal süresinde olduğu, davalı yana ait ticari defterin usulüne uygun tutulmuş ve kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu kanaatine varılmıştır. (HMK Md.222/2). Davalı yanın ibraz ettiği vergi levhasından ticari faaliyete 11.02.2015 tarihinde başladığı, bu nedenle ticari defterini mevzuata uygun olarak bu tarihte tasdik ettirdiği tespit edilmiştir.
Davalı yanın 213 sayılı V.U.K. 178. Maddesi hükmü uyarınca ikinci sınıf tüccar olarak işletme hesabı defteri kullandığı tespit edilmiştir. İşletme hesabı defterlerde muhteviyatı itibariyle sadece alman faturalar, yapılan giderler ve düzenlenen faturalar kaydedilmektedir. Tarafların borç alacak ilişkileri bu defterler üzerinde tespit edilememektedir. Bu nedenle davalı yanın ticari defterlerinde, sadece davacı şirkete düzenlediği fatura tespit edilmiş ancak davacı şirketten yaptığı tahsilatlar tespit edilememiştir.

Davalı yanın incelenen 2015 yılı ticari defterinde, davacı şirkete 11.446,00 TL ve 27.258,00 TL tutarında 2 adet fatura düzenlediği görülmüştür.
B Formlarının değerlendirilmesi: Davacı şirket tarafından ibraz edilen 2015 Nisan ayına ait BA formunda davalı yandan KDV hariç 9.700,00 TL (KDV dahil 11.446,00 TL olmaktadır.) tutarında 1 adet fatura alındığı, 2015 Mayıs ayında ise davalı yana ait fatura beyan edilmediği görülmüştür. Davalı yan ise 2015 yılında ikinci sınıf tüccar olması nedeniyle B formu verme yükümlülüğü bulunmadığından B formu verilmemiştir.
Mali açıdan değerlendirmelerimiz: Yapılan mali inceleme neticesinde davacı şirketin ticari defter ve belgelerinde davalı yanın 23.493,60 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir. Davalı yan işletme hesabı defter tutması nedeniyle dava şirketin borç/alacak durumu tespit edilememiştir. Tarafların sundukları ticari defter ve belgeler üzerinde ticari ilişkilerine dair aşağıdaki hususlar tespit edilmiştir.
Davacı şirket tarafından 09.04.2015 tarihinde …… sıra numaralı sevk irsaliyesi ile davalı yana baskı yapılmak üzere oje şişeleri gönderilmiştir.
Davacı şirket oje şişelerini …… Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi 09.04.2015 tarih ve …… sıra numaralı taşıma irsaliyesi ile göndermiştir.
Davalı yan düzenlediği 28.04.2015 tarih ve ……. sıra numaralı 11.446,00 TL bedelli faturası ile davacı şirkete varak ve serigraf makinaları satışı yapmıştır. Bu fatura her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlıdır.
Davalı yan tarafından davacı şirkete oje şişesi baskı bedeli olarak 21.05.2015 tarih ve …… sıra numaralı KDV dahil 27.258,00 TL, KDV hariç 23.100,00 TL tutarında irsaliyeli fatura düzenlemiş olup teslim alan olarak “….. ” yazılmıştır.
Davacı şirket davalı yana gönderdiği 9.000,00 ABD Doları havaleyi ticari defterlerinde davalı yanın 320.08.027 kodlu Satıcılar cari hesabına kaydetmiş, bilahare bu tutarı davalı yanın 159.02.060 kodlu Verilen Sipariş Avansları hesabına aktarmıştır.
Davacı şirket, 09.04.2015 tarihinde …… sıra numaralı sevk irsaliyesi ile davalı yana baskı yapılmak üzere gönderilen oje şişeleri için hiçbir açıklama ve talepte bulunmamıştır.
Davacı şirket davalı yana ödünç para verdiğine dair sözleşme sunmamış, yılsonunda verdiği borç için kur değerlemesi ve faiz tahakkuku yapmamıştır.
Yukarıda özetlenen işlemler sonucunda; davacı şirketin davalı yanın 21.05.2015 tarih ve …… sıra numaralı irsaliyeli faturasında belirtilen malların KDV hariç 23.100,00 TL’sine isabet eden 9.000,00 ABD Doları swift yoluyla saat 14.01’de davalı yana “geri alınmak üzere gönderilen” açıklamasıyla gönderildiği (21.05.2018 günü geçerli T.C.M.B. efektif döviz alış kuru 2,6000 TL üzerinden 23.400,00 TL’sine karşılık gelmektedir.), davalı yanın bunun üzerine davacı şirkete faturada belirtilen malları 14.20’de irsaliyeli fatura düzenleyerek teslim ettiği, davacı şirketin davalı yana baskı yapılmak üzere gönderdiği oje şişeleri hakkında hiçbir talep bulunmadığı, ödünç para verildiğine dair sözleşme sunulmadığı, verilen borç için yılsonunda kur değerlemesi ve faiz tahakkuku yapılmadığı, bu nedenlerle davacı şirketin davalı şirkete 9.000,00 ABD Doları ödünç verilen para alacağı talebinin yerinde olmadığı, davalı yanın düzenlediği fatura toplamı olan 27.258,00 TL’den davacı şirketin gönderdiği 23.400,00 TL’nin düşülmesi sonrasında davacı şirketin 3.858,00 TL borçtan sorumlu olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
SONUÇ:
1.Tarafların ticari defter kayıt ve belgeleri üzerinde yapılan mali inceleme neticesinde,
2.Davacı şirketin davalı yanın 21.05.2015 tarih ve …… sıra numaralı irsaliyeli faturasında belirtilen malların KDV hariç 23.100,00 TL’sine isabet eden 9.000,00 ABD Dolan swift yoluyla saat 14.01’de davalı yana “geri alınmak üzere gönderilen” açıklamasıyla gönderildiği (21.05.2018 günü geçerli T.C.M.B. efektif döviz alış kuru 2,6000 TL üzerinden 23.400,00 TL’sine karşılık gelmektedir.), davalı yanın bunun üzerine davacı şirkete faturada belirtilen malları 14.20’de irsaliyeli fatura düzenleyerek teslim ettiği, davacı şirketin davalı yana baskı yapılmak üzere gönderdiği oje şişeleri hakkında hiçbir talep bulunmadığı, ödünç para verildiğine dair sözleşme sunulmadığı, verilen borç için yılsonunda kur değerlemesi ve faiz tahakkuku yapılmadığı, bu nedenlerle davacı şirketin davalı şirkete 9.000,00 ABD Doları ödünç verilen para alacağı talebinin yerinde olmadığı, davalı yanın düzenlediği fatura toplamı olan 27.258.00 TL’den davacı şirketin gönderdiği 23.400,00 TL’nin düşülmesi sonrasında, davacı şirketin 3.858.00 TL borçtan sorumlu olduğu,
3.Tarafların, inkâr tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin Sayın Mahkemenizin takdiri içinde kaldığı, açıklanmış, gümrükçü bilirkişiden rapor alınmış, gümrükçü bilirkişinin 20/01/2020 havale tarihli raporunda; …………davacı tarafça davalı taraf beyanname ve irsaliyeler ile serigrafi ve cam boyama hizmeti için beyanname muhteviyatı 90.090 adet oje şişesinin gönderildiği ve bu hususun belgeler ile ispatlı olduğu, davalı tarafın bu hizmeti vermesi gerekirken veremediği, başka 2 firmaya toplamda 165.000 adet oje şişesine baskı ve boyama işini yaptırdığı iddiasıyla davacı tarafa tanzim etmiş olduğu 21/05/2015 tarihli ve 27.258 TL bedelli fatura düzenlemiş olduğu, ancak bu faturanın yasal çerçevede davacı tarafa iletilmediği diğer deyişle imza karşılığı teslim edilmediğinden, davacı tarafın kesilen faturadan haberdar olmaması nedeniyle davalı tarafın hak iddia edemeyeceği, ayrıca davacı tarafından gönderilen ürünlerin 165.000 adet değil, 90.090 adet olduğu, davalı tarafın dava dışı her 2 firmaya yaptırdığını iddia etmiş olduğu ürünlerin davacı tarafa ait olduğunu belgeleriyle ispat edemediği, buna mukabil davacı tarafın iddialarını belgeye dayandırdığı, ……. yapılan görüşmelerin hizmete ait ücretlerin talep yönünde olmadığı, bilakis davacıya satılan makinelerin/kalıpların teslimi ile ilgili görüşmelerin olduğu, hizmet taleplerine ait sadece 900 TL tutarında ücret talebinde bulunduğu hususlarının yazışmalarda yapılmış olduğu, her ne kadar davacı ile davalı taraf arasında 9.000 USD nin borç verildiğine dair bir sözleşme bulunmasa da; davacı tarafın SWIFT yoluyla göndermiş olduğu havaleden 9.000 USD nin geri verilmek üzere borç verildiğine dair notun kanıtlı olduğu ve lehine delil teşkil edebileceği, davalı tarafından davacı ile birlikte Çin de görüşmeler yapılmasına müteakip sözleşmelerin kendileri üzerinden yapıldığını ileri sürmüş olsa da dosyada bu yönde lehine delil teşkil edebilecek bir belgenin mevcut olmadığı hususları tespit edildiği, açıklanmış, taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı tarafından davalıya gönderilen 9.000 USD nin borç olarak gönderilip gönderilmediği, yine davalının davacıya oje şişesi üzerine baskı yapıp fatura karşılığı davacıya teslim edip etmediği noktasında olup, dosyada 3 ayrı bilirkişi raporu alınmış, hükme esas alınan 28/06/2018 tarihli mali müşavir bilirkişi raporunda tarafların ticari defterlerinin TTK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, kendi lehlerine delil olma özelliğine sahip olduğu, davacının 2015 yılında davalıdan almış olduğu 11.446 TL bedelli 1 adet faturanın bedelini ödemiş olduğu, davacının 21/05/2015 tarihinde banka havalesi ile davalıya 9.000 ABD Doları karşılığı 23.493,60 TL gönderdiği, davalının 2015 yılı ticari defterlerinde davacıya 11.446 TL ve 27.258 TL tutarında iki adet fatura düzenlediği, davacı şirket kayıtlarında davalının 23.493,60 TL davacıya borçlu olduğu, davacı tarafından 09/04/2015 tarihli sevk irsaliyesi ile davalıya baskı yapılmak üzere oje şişeleri gönderildiği, davalının 28/04/2015 tarihli fatura ile 11.446 TL bedelli davacı şirkete serigraf makinaları satışı yaptığı, bu faturanın her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı tarafından davacıya kesilen 27.258 TL bedelli irsaliyeli faturada teslim alanın …… yazıldığı, davacının davalıya göndermiş olduğu 9.000 USD havaleden hemen sonra davalının davacıya irsaliyeli fatura düzenlediği, davacının davalıya göndermiş olduğu oje şişeleri hakkında hiçbir talepte bulunmadığı, ödünç para verildiğine dair bir belgenin bulunmadığı, borç için yıl sonunda kur değerlemesi ve faiz tahakkuku yapılmadığı, davalının davacıya göndermiş olduğu 27.258 TL fatura bedelinden davacının davalıya göndermiş olduğu 23.400 TL düşülmesi sonucunda davacının davalıya 3.858,00-TL borçlu olduğu, davalının kesmiş olduğu irsaliyeli faturayı alan …… isimli kişinin davacı şirket çalışanı olduğu, duruşmada dinlenen ……. taraflar arasında oje şişesi alışverişi olduğunu, davalıdan herhangi bir oje şişesi alıp davacıya götürmediğini, davalının vermiş olduğu cep telefonu numarasının kendisine ait olduğunu ancak hiçbir telefon görüşmesi yapılmadığını, beyan etmiş, yine davacı vekili alacağı ödünç verme işlemi olduğunu ileri sürmüş ise de, 25/11/2019 tarihli yazılı beyanında davalıya gönderilen oje şişelerinin davalı tarafından hizmet verilmeden ayıplı olarak geri alındığını, müvekkilinin zarara uğradığını açıklamış, dolayısıyla davacının davalıya göndermiş olduğu havale bedeline karşılık davalının davacıya fatura tanzim ettiği, ancak davacının oje şişelerine yapılan baskının ayıplı olduğunu ileri sürerek davalıya borç vermiş gibi hareket ettiği, davacının herhangi bir ayıp ihbarında bulunmadığı, dolayısıyla davacının davalıya göndermiş olduğu 9.000 USD nin aradaki ticari ilişkiden kaynaklanan davalının davacıya kesmiş olduğu fatura bedeline ilişkin olduğu sonuç ve kanaatine varılarak subut bulmayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu itirazın iptali davasının REDDİNE,
2-Asıl alacak olan 26.166,60 TL üzerinden %20 kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Davacının yapmış olduğu masrafların üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı lehine takdir edilen 3.924,99.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Alınması gereken 54,40.-TL karar harcından peşin alınan 446,87.-TL harcın mahsubu ile bakiye 392,47.-TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
6-Kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) Davacı vekili Av. ……., Davalı vekili Av. … yüzüne karşı verilen karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.15/09/2020

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.