Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1132 E. 2018/555 K. 15.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1132 Esas
KARAR NO : 2018/555

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2016
KARAR TARİHİ : 15/05/2018
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/06/2018
Davacı vekili tarafından açılan İtirazın İptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; davacı şirketin vermiş olduğu hizmetin karşılığında ödenmeyen 11.800,00 t için Bakırköy …. İcra Müd…. Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, ödeme emrine borçlu tarafından haksız olarak itiraz edildiğini, verilen hizmet karşılığı 4 adet faturanın yasal süresi içerisinde düzenlendiğini ve borçluya gönderildiğini, verilen hizmetin ilan hizmeti olduğunu bu hizmetin denetiminin yayınların karşılaştırılması vasıtası ile yapılabileceğini, faturaların kargo ile gönderildiğini ve itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
Yapılan yargılama sonucu dosya Mahkememizce kül olarak değerlendirildiğinde; davacı ( alacaklı ) tarafından davalı ( borçlu) aleyhine Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasında 11.800 TL asıl alacak için icra takibinde bulunduğu, davalının ( borçlunun ) yasal süresi içerisinde borca itirazı üzerine takibin durmuş olduğu, davacı vekilinin yasal süre içinde davalının itirazının iptali için İİK 67 maddesine göre itirazın iptali davası açtığı, uyuşmazlığın davalının davacıya icra takibe konu miktardan dolayı borcunun olup olmadığı hususunda olup, dosyada deliller toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişinin 05/12/2018 havale tarihli raporunda; …………İncelenen davacı şirkete ait 2016 yılı ticari defterlerinin e-defter olarak tutulduğu ve açılış/kapanış beratlarının ibraz edildiği böylece ibraz edilmiş olan ticari defterlerinin delil olma ve ispat kuvvetine sahip bulunduğu kanaatine varılmış,
Taraflar arasındaki ticari ilişki 2016 yılında 0,00 t bakiye ile başlamış olduğu; davacı tarafın, davalıya ilişkin hesapları 120 – ALICILAR HESABI nda …. alt hesabında takip etmekte olduğu, (senetsiz alacağın doğması ile bu hesaba borç, tahsil edilmesi halinde “ödemeler, aktarmalar ve hesaben mahsuplar dahil” alacak kaydedilir) davacı şirket kayıtlarına göre davalı şirketin hesap bakiyesinin 31.03.2016 tarihi itibarı ile 11.800.00 t bore kalanı verdiği görülmüştür. Davacı şirketin 2016 yılı muavin kayıtlarına göre davacı ile davalı şirket arasında başka işlem kaydı bulunmamakta olup, davacı şirketin kendi ticari defter ve kayıtlarına göre davalı şirketten 11.800,00 t alacaklı olduğu saptanmıştır. 31.03.2016 tarihli fatura ve yevmiye defter kaydı görüntüsü sunulmuştur.
Taraflar arasında cari hesap ilişkisi nedeniyle Temel bir ticari ilişkinin oluştuğu, taraflar arasındaki ihtilafın ise bu ticari ilişki nedeniyle oluşan cari hesap işlemlerinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Bu tespitler nedeniyle de irsaliye ve faturalara ait teslim, iade ve ödemelerin tam ve kesin tespiti ile taraflar arasındaki cari hesap ilişkilerinin her iki firma TİCARİ DEFTER KAYITLARI’ndaki kayıtların karşılaştırmalı mutabakatı sonucu tespiti mümkün olacaktır. Bilindiği gibi; salt fatura düzenlenmesi adına fatura düzenlenen kişiyi, fatura düzenleyene karşı borçlu duruma düşürmez. Adına fatura düzenlenen kişinin borçlu sayılabilmesi için, VUK.’un 230. Md. Göre hazırlanmış faturayı, usulüne uygun biçimde tebellüğ ettiği halde 8 gün içinde münderecatı hakkında itiraz etmemiş olması ya da fatura konusu mal veya hizmetin adına fatura düzenlenen kişi veya kuruma tesliminin belgelenmesi gerekmektedir. Bu iki teslim veya tebliğden biri varit olmadan düzenlenen fatura borç doğurmaz. Sayın Mahkemenin yerinde inceleme kararına istinaden 14.11.2017 tarihinde davacı şirket merkezinde inceleme yapılmış olup, davacı tarafından düzenlenen ihtilafa konu hizmet faturasına ilişkin olarak hizmetin davalı tarafından talep edildiğini ve davacı tarafından hizmetin ifa edildiğini gösterir belgeler talep edilmiş olup, davalı tarafından hizmetin talep edildiğini gösterir ordino veya sözleşme ibraz edilememiş, davacı tarafından hizmetin verildiğini gösterir görsellerin veya başkaca tespite elverişli belgeler var ise sunulması istenmesine rağmen davacı şirket yetkilileri tarafından bu hususta bir belge bulunmadığı beyan edilmekle söz konusu durum inceleme esnasında düzenlenen tutanakta belirtilmiş olup davacı şirket yetkilisi tarafından kendi el yazısı ile imza altına alınmıştır.
İncelenen davalı şirkete ait 2016 yılı ticari defterlerinin, açılış tasdiklerinin yasal süresi içinde yapıldığı, yevmiye ve envanter defterinin kapanış tasdikinin TTK Madde 69-70/son 72/3 ve V.U.K. madde 220-226 uyarınca yasal sürelerde ve usulüne uygun şekilde yaptırıldığı, ticari defterlerin kayıt nizamının V.U.K. madde 215-219 ve usulüne uygun olduğu ve belirli kanuni şartları taşıdığı anlaşılmakla sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu kanaatine varılmış.
Davalı şirketin 2016 yılı yevmiye açılış kayıtlarına göre davacı şirkete ait hesap kaydı bulunmadığı, defterin detaylı incelemesinde ise yevmiye defterinin 110. sayfasında 01.04.2016 tarihli 354 madde numaralı kayıtta, 170.02.017 numaralı “İlan reklam tabela ve hizmet giderleri” isimli alt hesapta …. Gazetesi açıklaması ile 10.000,00 t + KDV tutarlı fatura kaydı yapıldığı ve karşılığında 431.01.001 numaralı ortaklara borçlar hesabına kayıt edildiği görülmüştür (Ek:5 170.02.017 hesap muavin kaydı). Bu kayıt nedeni ile yevmiye defterinin kapanış kayıtlarında davacı şirkete ilişkin hesap ismine rastlanmadığı anlaşılmıştır. Davalı şirket tarafından yapılan bu kaydın, ortaklara borçlar hesabı ile ilişkilendirilmesi ise “muhasebe standartlarına” aykırılık teşkil etmekle, doğru hesaplarda gösterilme gerekliliğini ihlal etmektedir(Ek:6 431.01.001 ortaklara borçlar hesabı muavin kaydı). 170.02.017 numaralı hesabın muavin kayıtlarının incelenmesinde ise davacı hürriyet gazetesi haricinde başka şirketlere ilişkin giderlerinde takip edildiği ve 31.12.2016 hesap dönem sonu kapanış bakiyesinin 69.096,30 t olmakla, yevmiye kapanış kayıtları ile uyumluluk gösterdiği saptanmıştır.
Davalı şirket kayıtlarına göre; her ne kadar davacı şirket adına ayrı bir hesap açılmamış ise de davacı şirket tarafından düzenlenen faturanın 01.04.2016 tarihinde kayıt altına alındığı ve bu faturaya ilişkin bedelin davacı şirkete ödendiği yönünde bir kayıta rastlanmadığından, davalı şirketin kendi ticari defter ve kayıtlarına göre davacı şirkete 11.800,00 t borçlu olduğu saptanmış olup, davalı şirketin hizmetin verilmediğine ilişkin itirazının ve davacı tarafından hizmetin verildiğine ilişkin herhangi bir belge de sunulmamış olmasının hukuki değerlendirmesi Mahkemeye ait olmak üzere,
Davacı ve davalı şirkete ait 2016 yıllarına ilişkin ticari defterlerin açılış/kapanış tasdiklerinin yasal süresi içinde yapıldığı ve belirli kanuni şartları taşıdığı anlaşılmakla, ibraz edilmiş olan ticari defterlerinin delil olma ve ispat kuvvetine sahip bulunduğu kanaatine varılmış olduğu, Davalı şirketin kendi ticari defter ve kayıtlarına göre davacı şirkete 11.800,00 t borçlu olduğu, Davacı şirket tarafından düzenlenen ihtilafa konu hizmet faturasına ilişkin olarak hizmetin davalı tarafından talep edildiğini ve davacı tarafından hizmetin ifa edildiğini gösterir belgelerin davacı tarafından ibraz edilemediği, Mahkemeye tarafların ticari defter kayıtlarının esas alınması halinde; Bakırköy …. İcra Müd. …. E. Sayılı dosyasından TAKİP 16.11.2016 tarih itibariyle yukarıdaki tespitimiz gibi, Davacının davalı şirketten cari hesaba ilişkin, 11.800,00 t Ana Para olmak üzere ASIL ALACAK’lı olduğu, Somut olay bakımından faizin, davacının davalıyı temerrüde düşürdüğüne ilişkin herhangi bir belgeye rastlanılmadığından, taraflar arasındaki ilişkinin ticari olması nedeni ile miktarı infaz aşamasında belirlenmek üzere, 3095 sayılı Kanun’un 2/2 hükmü gereğince, alacağa takip tarihi olan 16.11.2016 tarihinden itibaren değişen ve değişecek oranlarda AVANS faiz işletilmesinin uygun olduğu, açıklanmış, bilirkişi raporunda açıklandığı üzere davalı şirketin kendi ticari defter ve kayıtlarına göre davacı şirkete 11.800 TL borçlu olduğu anlaşıldığından subut bulan davanın kabulüne karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu itirazın iptali davasının KABULÜ ile, davalı borçlunun Bakırköy ….İcra Dairesi … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin devamına,
2-3095 sayılı kanuna göre değişen oranlarda asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
3-Asıl alacak üzerinden % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı lehine takdir edilen 2.180,00.-TL.vekalet ücreti ile davacının yaptığı 723,02.-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Alınması gereken 806,05.-TL karar harcından peşin alınan 142,52.-TL harcın mahsubu ile bakiye 663,53.-TL harcın davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına.,
6-Kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) Davacı vekili Av. …, Davalı vekili Av. … yüzüne karşı verilen karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.15/05/2018

Katip …

Hakim …

Davacı Yargılama Giderleri
176,02.-TL İlk masraf
450,00.-TL Bilirkişi ücreti
+ 97,00.-TL Yargılama gideri
723,02.-TL