Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1110 E. 2018/1089 K. 20.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1110 Esas
KARAR NO : 2018/1089

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2016
KARAR TARİHİ : 20/11/2018
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/12/2018
Davacı vekili tarafından açılan İtirazın İptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; Davalı tarafa 2015 yılında üç, 2016 yılında ise iki adet fatura karşılığı toplam 247.006,09.-TL tutarındaki mal teslimi yaptıklarını; söz konusu malların davalının göndermiş olduğu kamyon şoförlerine düzenlenen sevk irsaliyelerine imzaları karşılığında fabrikalarında teslim edildiğini, ancak davalının kendilerine 244.670.-TL ödemede bulunduğunu ve bu işlem dolayısıyla 2.336,09.-TL bakiye alacağı kaldığını, bakiye tutarın, Dava dosyasında da yer verilmiş olan Davalı tarafça gönderilen mutabakat mektubu ile de teyit edildiğini, mutabık kalınan borç bakiyesinin ödenmesi talep edilmesine rağmen ödeme vaki olmadığından Büyükçekmece ….İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasıyla icra takibi yapıldığını, davalı borçlu şirket vekilinin icra takibine karşı yetki itirazında bulunduğunu ve ayrıca borcun tamamına ve ferilerine müvekkili şirketin borçlu olmaması sebebiyle itiraz ederek takibi haksız surette durduğunu, itirazın iptali ile takibin devamına, %20 dan az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatının ve muhakeme masrafı ile ücreti vekaletin karşı taraf uhdesine tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, icra takibine de müvekkili tarafından yetik itirazında bulunulduğunu, müvekkili şirketin adresinin Ankara olduğunu, bu nedenle Ankara mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili olduğunu, yetkisizlik kararı verilmesini, davacının beyan ettiği malları müvekkili şirkete teslim ettiğini ispatla yükümlü olduğunu, irsaliyeli faturaların taraflarına tebliğ edilmediğini, müvekkilinin davacıya borcunun olmadığını, bu nedenle takibe itirazın haklı olduğunu, öncelikle yetkisizlik kararı verilmesine, yargılama sonunda davanın reddine, haksız takip nedeniyle davacının %20 den az olmamak üzere müvekkiline tazminat ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini beyan etmiştir.
Yapılan yargılama sonucu dosya mahkememizce kül olarak değerlendirildiğinde; davacı ( alacaklı ) tarafından davalı ( borçlu) şirket aleyhine Büyükçekmece ….İcra Dairesinin …. esas sayılı dosyasında 2.336,09 TL asıl alacak, 10,90 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.346,99 TL alacak için ilamsız takiplerde ödeme emri düzenlendiği, davalının ( borçlunun ) yasal süresi içerisinde takibe için itiraz ettiği, takibin durmuş olduğu, davacı vekilinin yasal süre içinde davalı vekilinin itirazının iptali için İİK 67 maddesine göre itirazın iptali davası açtığı, uyuşmazlığın icra takibine konu miktardan dolayı davalının davacıya borcunun olup olmadığı hususunda olduğu, dosyada deliller toplandıktan davalının ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması için Ankara Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış, ancak talimatın bila ikmal iade döndüğü, davacının ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi ile inceleme yaptırılmış, bilirkişinin 18/09/2018 havale tarihli raporunda;. …… davacının 2015 yılı Yevmiye Defteri Kapanış tasdikinin 30.05.2016 ve 2016 yılı Yevmiye Defteri Kapanış tasdikinin 11.05.2016 tarihinde (yasal süresi içerisinde) yapıldığı tespit edilmiştir. Davacı Şirketin, 2015 ve 2016 yılları ticari defterlerinin, açılış ve kapanış tasdiklerinin kanuni süreleri içerisinde yaptırıldığı, Muhasebe kayıtlarının 213 sayılı vergi Usul Kanunun ilgili hükümleri gereği düzenli ve muhasebe ilkelerine uygun tutulduğu, Muhasebe evraklarının süreleri içerisinde kayıtlarının yapıldığı, ticari defter ve belgelerinin üzerinde silinti, kazıntı, ilavelerin ve karalamanın olmadığı, Davacı şirketin ticari defterlerinin, HMK 222. maddesi ile Türk Ticaret Kanunu 64 hükümlerine göre sahibi lehine delil teşkil etme vasfının bulunduğu,
Davacı Şirketin Ticari Defterleri ve Muhasebe Kayıtları Üzerinde Yapılan İncelemeler
Davacı şirketin, 2015 ve 2016 yıllarında plastik mamül imalatı faaliyetinde bulunduğu; Davalı şirketle 2015 ve 2016 yıllarında ticari faaliyetinin bulunduğu ve cari hesap alacağı şeklinde çalışıldığı tespit edilmiştir.
Davacı yasal defter kayıtlarında yer alan Davalı cari hesap dökümü de, Davalı tarafa 2015 yılında üç, 2016 yılında ise iki adet olmak üzere toplam 247.006,09.-TL tutarında fatura düzenlendiği; ancak bu faturaların karşılığında 244.670.-TL tutarında değişik vadeli dört adet çek ile davalı tarafından ödemede bulunulduğu ve bu işlem dolayısıyla 2.336,09.-TL bakiye alacağı kaldığı yönündeki Davacı beyanı ile birebir örtüşmektedir.
Ayrıca Dava dosyasında yer alan hesap mutabakatı yazışmasıyla da, söz konusu tutarın karşı tarafa bildirildiği ve Davalı tarafın da 2.336,09.-TL bakiye borcu bulunduğunu imzalı ve kaşeli bir yazıyla teyit ettiği tespit edilmiştir.
B-DAVALI ŞİRKETE AİT TİCARİ DEFTERLER VE MUHASEBE KAYITLARI
Davalı tarafından Mahkemeye yasal defter kayıtları sunulmadığından, kayıtları üzerinden herhangi bir inceleme yapılamamış, dava konusu alacağın teyidi gerçekleştirilememiştir.
Davacı tarafından mal satışına istinaden düzenlenmiş bulunan faturalara ilişkin Davalının bu malların alınmadığına yönelik itirazını ispata yönelik bir belgesi olmadığı gibi, söz konusu cari hesap bakiyesinin ödendiğine yönelik bir belge veya kayıt da dava dosyasında yer almamaktadır.
SONUÇ
Tarafımıza ibraz edilen, 2015 ve 2016 yıllarına ait Davacı ….A.Ş.’nin ticari defterleri ve dava dosyasında yer alan bilgi ve belgeler üzerinde tarafımızdan yapılan incelemeler sonucunda;
1- Davacı Şirket tarafından, 2015 ve 2016 yıllarına ait ticari defterlerinin, açılış ve kapanış tasdiklerinin 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 64/3 Md. gereğince kanuni süreleri içerisinde yaptırıldığı; ayrıca, muhasebe kayıtlarının 213 sayılı vergi Usul Kanunun ilgili hükümleri gereği düzenli ve muhasebe ilkelerine uygun tutulduğu, muhasebe evraklarının süreleri içerisinde kayıtlarının yapıldığı, ticari defter ve belgelerinin üzerinde silinti, kazıntı, ilavelerin ve karalamanın olmadığı, Davacı şirketin ticari defterlerinin, …222.maddesi ile Türk Ticaret Kanunu 64 hükümlerine göre sahibi lehine delil teşkil etme vasfının bulunduğu,
2- Davacı şirketin 2015 ve 2016 yılına ait muhasebe kayıtları incelendiğinde; Davalı tarafa 2015 yılında üç, 2016 yılında ise iki adet olmak üzere toplam 247.006,09.-TL tutarında fatura düzenlenmiş olmasına rağmen; davalı tarafından bu faturaların karşılığında 244.670.-TL tutarında değişik vadeli dört adet çek ile ödemede bulunulduğu; ancak 2.336,09.-TL bakiye alacak kaldığı; Davacı taraf yasal defterlerinde bu tutarda bir cari alacağın bulunduğu,
3- Dava dosyasında yer alan hesap mutabakatı yazışmasıyla da, söz konusu tutarın Davalı tarafa bildirildiği ve Davalı tarafın da 2.336,09.-TL bakiye borcu bulunduğunu imzalı ve kaşeli bir yazıyla teyit ettiği,
4- Davalı şirketçe, ticari defter ve belgeler ibraz edilmediği gibi, Davacının düzenlenmiş olduğu faturalara karşılık, söz konusu malların alınmadığına yönelik bir itirazı ve bu itirazı ispata yönelik bir belgesi olmadığı gibi, söz konusu cari hesap bakiyesinin ödendiğine yönelik bir belge veya kaydın da dava dosyasında yer almadığı,
Tespit edilmiş olup; ihtilaf konusu alacağın Davacı lehine mevcut olduğu, görüş ve kanaatine varıldığı açıklanmış, rapor davalı vekiline tebliğ edilmiş, davalı vekili rapora karşı beyanda bulunmamış, bilirkişi raporunda açıklandığı üzere cari hesapta davacının 2.336,09 TL alacağının defterinde kayıtlı olduğu ve aynı zamanda hesap mutabakat yazışmasında davalının bu miktar bakiye borcu bulunduğu, imzalı ve kaşeli yazıyla teyit ettiği, alacağın subut bulduğu, bu miktar üzerinden davanın kabulüne karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu itirazın iptali davasının KISMEN KABULÜ ile, davalı borçlunun Büyükçekmece ….İcra Dairesi …. esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin 2.336,09 TL asıl alacak üzerinden devamına,
2-Asıl alacak üzerinden % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Davacı lehine takdir edilen 2.180,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 73,59.-TL ile 567,90.-TL yargılama gideri olmak üzere toplam 641,49.-TL yargılama giderinin kabul (%99), red (% 1 ) oranına göre hesaplanan 635,08.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı lehine takdir edilen 10,90.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
7-Alınması gereken 159,58.-TL karar harcından peşin alınan 40,09.-TL harcın mahsubu ile bakiye 119,49.-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Davacı vekili Av. … nin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda miktar itibariyle kesin olarak karar verildi. 20/11/2018

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Davacı Yargılama Giderleri
73,59.-TL İlk masraf
400,00.-TL Bilirkişi ücreti
+ 167,90.-TL Yargılama gideri
641,49.-TL