Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1083 E. 2018/570 K. 21.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1083
KARAR NO : 2018/570

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/12/2016
KARAR TARİHİ : 21/05/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP; Davalının İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile aleyhine başlatılmış olan 24.109,74 TL takip çıkışlı icra takibine 02/03/2016 tarihinde haksız olarak borca, ferilerine ve takibe itiraz ettiğini, müvekkilinin takip konusu fatura ile ilgili Beyoğlu …. Noterliği … yevmiye numaralı 19/01/2016 tarihli ihtarname keşide ettiğini, işbu ihtarnamenin, fatura içeriğine itiraz süresi olan 8 günlük süreden sonra keşide edildiğini, fatura bedelinin 3 iş günü içerisinde ödenmesi ihtarını içerdiğini, işbu ihtarnamenin 21/01/2016 tarihinde tebliğ edildiğini, işbu fatura ve ihtarname ile borcun muaccel hale geldiğini, ödemenin yapılmaması nedeniyle 24/02/2016 tarihinde İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile icra takibine başlanıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptaline, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; Davacının müvekkiline fatura tebliği edildiği iddiasının gerçek dışı olduğunu, böyle bir fatura tebliği olmadığını, bu nedenle davacının faturanın yasal süresi itiraz süresinde itiraz edilmediğine ilişkin iddianın asılsız olduğunu, Noterlik aracılığıyla faturaların değil sadece fotokopilerinin gönderildiğini, müvekkilinin kendisine gönderilen fatura ihtarının yasal nitelikleri taşımaması nedeniyle itiraz etme gereği duymadığını, müvekkili ile davacı arasında ticari ilişkiyi konu alan yazılı bir sözleşme bulunmadığını, taraflar arasındaki mal alım satımının şifahi görüşmeler sonucu yapıldığını ve TL üzerinden yapıldığını, bu nedenle kur farkından kaynaklanan alacağın doğduğu iddiasının asılsız olduğunu, fatura fotokopilerinden kaynaklanan bir borçlarının bulunmadığını, açılan haksız davanın reddine, davacı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE YARGILAMANIN ÖZETİ;
Dava taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında kur farkı alacağından dolayı fatura bedeli sebebiyle İİK 67.madde kapsamın da alacak talebine ilişkindir.
Mahkememizce sunulan deliller iddia ve savunma kapsamında bilirkişiden konuyla ilgili bilirkişi raporu alınmış tahkikata aşaması devam ederken davacı vekili ve davalını vekilinin beyanlarına göre davaya konu alacağın davalı tarafından ödendiği ödememenin dava açıldıktan sonra faiz ve ferileriyle bilikte yapıldığı beyan edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, dava itirazın iptaline ilişkin olup dava dosyasına esas olan icra ve dava tarihinden sonra ödendiği anlaşılmakla ortada itirazın iptalini gerektirecek ve takibe ferileri yönünden devam edilecek bir husus kalmadığından hükmün itirazın iptali ödemenin infazda dikkate alınması olarak değil doğrudan HMK 315.madde kapsamında davanın konusuz kalması sebebiyle oluşturulması gerekmiş olup davacı öte yandan davalının icra inkar tazminatı ve yargılama giderlerine mahkum edilmesini talep etmiş buna göre icra dosyası kapsamında borç ferileriyle ödendiğinden itirazın iptalini gerektirecek bir husus kalmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığı yönünde hüküm kurmak gerekmiş ancak yargılama giderleri yönünden ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 331/1 maddesine göre davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder. Hükmü uyarınca takip tarihi itibariyle mahkememizde yapılan bilirkişi incelemelerine göre davalının tahakkuk ettirilen kur farkı faturından dolayı borçlu olduğu anlaşılmış olup davalı ödeme emrine itiraz ederek davanın açılmasına davalı sebebiyet verdiği gibi dosya kapsamına göre davacı dava açmakta haki haklılık duruma göre davalı tarafından yapılan ödemeye göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalının yargılama giderlerine mahkum edilmesine ve ödeme ön inceleme tutanağı imzalanmasından sonra olması sebebiyle AAÜT 6.madde uyarınca da vekalet ücretinin de tamamnına hükmetmek gerekmiş davacının şartları oluşmayan icra inkar tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava konusu itirazın iptali hakkında konusuz kalması nedeniyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gereken 35,90 TL harç peşin harcın peşin alınan harçtan mahsubu bakiye harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine
3-Davacı tarafından yapılan 69,40 TL peşin başvuru harcı ve 1265,50 TL posta tebligat bilirkişi giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap edilen 2.180 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/05/2018

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.