Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/873 E. 2019/1036 K. 20.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/873
KARAR NO : 2019/1036

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/11/2017
KARAR TARİHİ : 20/11/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacılar vekili, müvekkillerinin murisi ….’ın 27/11/2016 tarihinde davalılardan … Ltd.Şti’nin maliki, davalı … A.Ş’nin ise işleteni, davalı sigorta şirketinin ise Z.M.M. Sigortacısı ve davalı …….’ın ise sürücüsü bulunduğu … plakalı aracın müvekkillerinin murisinin kullandığı …. plakalı araca asli kusurlu olarak çarpması ile oluşan trafik kazasında vefat ettiğini, trafik kaza tutanağında müvekkillerinin murisine tali kusur verilmiş ise de kusursuz olduğunu, müvekkillerinin murislerinin ölümünden büyük acı ve ızdırap duyduklarını, müvekkillerinin murislerinin ölümü ile desteklerini yitirdiklerini ileri sürerek fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere her bir müvekkili için şimdilik 500’er TL destekten yoksunluk tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalılardan müşterek ve müteselsilen, her bir davacı için 200.000,00’er TL olmak üzere toplam 400.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Buna karşılık davalı sigorta şirketi vekili, …… plakalı aracın müvekkili şirkete kaza başına 290.000,00 TL üzerinden ZMMS ile sigortalı bulunduğunu, müvekkili şirket tarafından 13/01/2016 tarihinde davacı …’e 75.369,82 TL ödeme yapıldığını ve davanın konusuz kaldığını, davacı … için destek tazminatı talep edilemeyeceğini, kaza tarihinden faiz istenemeyeceğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Davalı …… Aş. Vekili, kazaya karışan aracın davalı ……. Ltd.Şti’ne ait olduğunu ve kaza tarihi itibariyle 10 ay süre ile dava dışı ….LTD.Şti’ne kiralandığını, davalı sürücünün de kendi çalışanları olmayıp dava dışı … LTD.ŞTİ’nin elamanı olduğunu, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini, kazanın vefat eden sürücünün kusuru ile oluştuğunu, istenen manevi tazminatın fahiş bulunduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Davalı ……. Ltd.Şti vekili, müvekkilinin maliki olduğu …. Plakalı aracını 01/11/2015 tarihinde dava dışı ….LTD.Şti’ne kiralandığını, sözleşmede sorumluluğun bu şirkete ait olduğun kabul edildiğini, davanın bu şirkete ihbarını istediklerini, kazanın oluşumunda davacıların murisinin kusurlu olduğunu, kusursuz sorumluluk esaslarına göre sorumluluklarının bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Davalı ……. vekili, kazanın oluşumunda her iki sürücünün de kusurlu olduğunu,ancak davacıların murisinin 1. derece kusurlu bulunduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Birleşen davada davacı vekili, müvekkillerinin murisi ….’ın 27/11/2016 tarihinde davalılardan …. Ltd.Şti’nin maliki, davalı ….. A.Ş’nin ise işleteni, davalı sigorta şirketinin ise Z.M.M. Sigortacısı ve davalı…….’ın ise sürücüsü bulunduğu …. plakalı aracın müvekkilinin kullandığı ……. plakalı araca asli kusurlu olarak çarpması ile oluşan trafik kazasında vefat ettiğini,trafik kaza tutanağında müvekkillerinin murisine tali kusur verilmiş ise de kusursuz olduğunu,müvekkillerinin murislerinin ölümünden büyük acı ve ızdırap duyduklarını, müvekkillerinin murislerinin ölümü ile desteklerini yitirdiklerini ileri sürerek fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere her bir müvekkili için şimdilik 500’er TL destekten yoksunluk tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle her bir davacı için 200.000,00’er TL olmak üzere toplam 400.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Buna karşılık davalı vekili, davacılar tarafından Bakırköy … ATM’nin …. E sayısında görülen davada sigorta kapsamında kaldığından giderilmiş olacağını,olaya müvekkilini şirket çalışanı … neden olmakla birlikte müvekkilinin sorumluluktan kurtulmasını gerektiren nedenler bulunduğunu, manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Dava, asıl ve birleşen dava trafik kazasından kaynaklanan tazminat talebine ilişkindir.
Tarafların iddia ve savunmaları, sunulan ve sağlanan bilgi ve belgeler, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere;
Davacıların murisi ….ın 27/11/2016 tarihinde davalılardan …. Ltd.Şti’nin maliki, davalı sigorta şirketinin ise Z.M.M. Sigortacısı ve davalı …’ın ise sürücüsü bulunduğu … plakalı aracın davacıların murisinin kullandığı …… plakalı araca çarpması ile oluşan trafik kazasında vefat ettiği; davacıların murislerinin ölümü ile desteklerini yitirdiklerini ileri sürerek iş bu davayı açtıkları anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. maddesinde “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” denilmek suretiyle işletenin tanımı yapılmıştır. 2918 sayılı Kanunun 3. maddesinde işleten sıfatını belirlenmesinde şekli ve maddi ölçüt olmak üzere iki ayrı ölçütten yararlanılmıştır. Şekli ölçüte göre trafik sicilinde malik görülen kişi işletendir. Yargıtayın ve doktrinin kabul ettiği maddi ölçüte göre ise; trafik sicilinde adı geçen kişinin önemi bulunmamakta olup, önemli olan araç üzerindeki fiili hakimiyet, araçtan ekonomik yarar sağlama, masraf ve rizikolara katlanma gibi ölçütlerdir. Yine aynı Kanunun 85. maddesi ise “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” hükmünü içermektedir.
Açıklanan düzenlemeler karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, bu araçların sahipleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılmasının bir başka kimseye devir edilmesi halinde (çok kısa bir süre olmaması kaydıyla), artık üzerindeki fiili hakimiyetin kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekip, bunun sonucu olarak da araç malikinin sorumlu tutulmaması gerekecektir. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay’ın uygulamalarında, kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde, kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir. Ancak bu konuda getirilecek delillerin üçüncü kişileri bağlayabilecek nitelikte ve güçte olması, özellikle zarara uğrayanların haklarını halele uğratacak bir sonuç yaratmaması şarttır.
Somut olayda davacılar, davalılardan …. LTD.ŞTİ. hakkında araç maliki, davalı …….. A.Ş. hakkında ise işleten olduğu gerekçesiyle iş bu davada kendilerine husumet yöneltmişlerse de davalılardan ……. LTD.ŞTİ. araç maliki olmakla birlikte araca uzun süreli kira sözleşmesi ile diğer davalı …. A.Ş.’ye kiraladığı anlaşıldığından aracın işleteni olmadığı saptanmıştır. Yine aracı uzun süreli kira sözleşmesi ile kiraladığı anlaşılan davalı ……….. A.Ş.’nin ise davalı malikten kiraladığı kazaya karışan aracı yine uzun süreli kira sözleşmesi ile birleşen dava davalısı …. LTD.ŞTİ.’ne kiraladığı, kazanan da kiralama süresi içinde meydana geldiği, kaza tarihinde işleten sıfatının birleşen dava davalısı … LTD.ŞTİ.’nde bulunduğu saptandığından bu davalılar hakkındaki dava husumet nedeniyle ret edilmiştir.
Dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde kimin ne oranda kusurlu olduğunun ve sorumluların ve maddi tazminatın tespiti için bilirkişi raporu alınmıştır. Bilirkişi kurulu raporunda özetle:” Trafik kazasının meydana gelmesinde davacıların murisi sürücü ….’ın kusursuz, davalı sürücü ……’ın ise %100 oranında kusurlu bulunduğu, davalı …. LTD.ŞTİ. Ve …. A.Ş.’nin işleten sıfatının bulunmadığı, asıl davada dava dışı …. LTD.ŞTİ.’nin işleten olduğu, davacılardan ……. için destekten yoksunluk tazminatının 167.804,19 TL olduğu, sigorta tarafından ödenen 75.369,82 TL’nin güncel değeri olarak hesaplanan 87.655,10 TL düşüldükten sonra 80.149,09 TL tazminat isteyebileceği, bu miktarın 290.000,00 TL olana poliçe limitinde kaldığından sigorta şirketinin de sorumlu bulunduğu” bildirilmiştir. Bilirkişi raporu gerekçesine ve hesap tarzına nazaran kabule şayan bulunmuş ve hükme esas alınmıştır. Ne var ki, birleşen dava ile dava aracın işleteni olduğu bildirilen dava dışı ….. LTD.ŞTİ. aleyhine birleşen davanın açılması ve asgari ücret değişikliği dikkate alınarak aktüarya bilirkişisinden yeni bir rapor alınması gerekmiştir. Aktüarya bilirkişisi raporunda özetle:” davacı ….. için yapılan ödemenin ödeme tarihindeki hak ettiği maddi tazminat tutarına göre açık nispetsizlik bulunduğu, bu davacının gerçek zararının 140.305,47 TL olduğu, davacı …’nin kaza tarihinde 22 yaşında olup, destek süresi sona erdiğinden destekten yoksunluk tazminatı şartları oluşmadığı” bildirilmiştir. Bilirkişi raporu gerekçesine nazaran kabule şayan bulunarak hükme esas alınmıştır.
Davacılar vekili 26/06/2019 tarihli dilekçesiyle başlangıçta davacı ….. için istediği 500,00 TL destekten yoksunluk tazminatını ıslah ile artırarak 140.305,47 TL’ye çıkarmıştır.
Davacı … için destekten yoksunluk tazminatı talebi ile dava açılmış ise de bu davacının kaza tarihindeki yaşı nedeniyle murisin desteğinin sona erdiği, ayrıca murisinin desteği bulunduğu hususu ispat edilemediğinden bu davacı yönünden destek tazminatı talebi yerinde görülmemiştir.
Diğer yandan davacılar eş ve babaları olan murislerinin ölümü nedeniyle manevi tazminat da istemişlerdir. Tarafların ekonomik durumları, olayın oluş şekli, paranın satın alma gücü, olaydan duyulan elem ve ızdırap, kusur durumları ile hak ve nesafet kuralları dikkate alınarak davacı …… için 30.000,00TL; davacı … için ise 25.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesinin uygun olacağı sonucuna varılmıştır.
Hal böyle olunca aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalılar …. LTD.ŞTİ. Ve ……. A.Ş. hakkındaki maddi ve manevi tazminat davalarının husumet nedeniyle REDDİNE,
a-Yürürlükteki AAÜT gereğince 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalılar ….. LTD.ŞTİ. Ve ….. A.Ş. verilmesine,
2-Asıl dava davalısı …. ve … sigorta şirketi ile Birleşen dava davalısı …. LTD.ŞTİ. haklarındaki destekten yoksunluk tazminatına ilişkin davaların davacı ……. yönünden REDDİNE,
a)Yürürlükteki AAÜT gereğince 500,00 TL vakalet ücretinin davacı …’den alınıp davalılar … ve …. sigorta şirketine verilmesine,
b)Yürürlükteki AAÜT gereğince 250,00 TL vakalet ücretinin davacı …’den alınıp birleşen dava davalısı …… LTD.ŞTİ.’ne verilmesine,
3-Asıl dava davalısı … ve … sigorta şirketi ile Birleşen dava davalısı …. LTD.ŞTİ. haklarındaki destekten yoksunluk tazminatına ilişkin davanın davacı ….yönünden kabulü ile 140.305,47 TL destekten yoksunluk tazminatının davalılardan müteselsilen tahsili ile bu davacıya verilmesine, İşbu miktar tazminata davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden, diğer davalılar yönünden 27/11/2015 kaza tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine,
a)Yürürlükteki AAÜT gereğince 13.974,44 TL vakalet ücretinin Asıl dava davalısı ….ve … sigorta şirketi ile Birleşen dava davalısı …. LTD.ŞTİ.’den müteselsilen tahsili ile davacı ……’e verilmesine,
4-Davacıların Asıl dava davalısı …. ile Birleşen dava davalısı …… LTD.ŞTİ. hakkındaki manevi tazminat davalarının kısmen kabulü ile davacı Kısmet için 30.000,00 TL; davacı ….. için 25.000,00 TL olmak üzere toplam 55.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi 27/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle bu davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerinin reddine,
a)Yürürlükteki AAÜT gereğince 6.400,00 TL vakalet ücretinin Asıl dava davalısı …. ile Birleşen dava davalısı ……. LTD.ŞTİ.’den tahsili ile davacılara verilmesine,
b)Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 6.400,00 TL vakalet ücretinin davacılardan alınıp Asıl dava davalısı …. ile Birleşen dava davalısı …. LTD.ŞTİ.’ne verilmesine,
5-Asıl ve birleşen davada maddi tazminat miktarı yönünden alınması gereken 9.584,26 TL karar harcı ile 477,50 TL ıslah harcının Asıl dava davalısı … ve …. sigorta şirketi ile Birleşen dava davalısı …… LTD.ŞTİ.’den tahsili ile hazineye irat kaydına,
6- Asıl ve birleşen davada manevi tazminat yönünden alınması gereken 27.324,00 TL karar harcının asıl dava davalısı … ile Birleşen dava davalısı …… LTD.ŞTİ.’nden müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Asıl ve birleşen davalar yönünden davacılar tarafından yapılan 77,00 TL yargılama giderinin Asıl dava davalısı … ve …. sigorta şirketi ile Birleşen dava davalısı ….. LTD.ŞTİ.’den tahsili ile davacılara verilmesine, (asıl davada haklarındaki davanın reddine karar verilen davalılar için yapılan masraflar hariç ), dosya adli yardımlı olduğundan yapılan 2.300,00 TL yargılama giderinin Asıl dava davalısı … ve …. sigorta şirketi ile Birleşen dava davalısı … LTD.ŞTİ.’den tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Kullanılmayan yargılama gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere hazır taraf vekilinin yüzünde oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 20/11/2019 11:32

Başkan ….
e-imzalıdır.
Üye ….
e-imzalıdır.
Üye ….
e-imzalıdır.
Katip ….
e-imzalıdır.