Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/866 E. 2018/64 K. 23.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/866
KARAR NO : 2018/64

DAVA : Tazminat (Haksız Hacizden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/12/2015
KARAR TARİHİ : 23/01/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Hacizden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkillerinin dava dışı ….LTD.ŞTİ’nin sahip ve ortakları olduğunu,müvekkillerinin ortağı bulunduğu bu şirketin Merter’de bir otopark işlettiğini, davalı şirketin bu otoparka bıraktığı aracın 28/12/2010 tarihinde çalındığını, aracın çalınmasından sonra davalının otopark işleten şirket, sigorta şirketi ile müvekkilleri hakkında daha önce ihbar ve ihtar etmeden ilamsız takip yaptığını,müvekkillerinin sorumlu olmadığını, takibin kesinleştiğini, diğer borçluların itirazı üzerine onlar hakkındaki takibin durduğunu, bilahare sigorta şirketi … sigortanın davalı ile anlaşarak davalıya 80.000,00 TL ödediğini, ödemeyi yapan sigorta şirketinin topark işletmecisi dava dışı ….LTD.ŞTİ’ne rücu başvurusu yaptığını ve rücuen ödenmesi istenen alacağın bir kısmı nakit bir kısmı ise çek olarak sigorta şirketine ödendiğini, zararını sigortadan alan davalının buna rağmen müvekkilleri hakkındaki takibe devam ettiğini ve hacze geldiğini,müvekkillerinin haciz baskısı altında davalının vekiline 10.000,00 TL ödeyerek haczi engellediğini, bununla yetinmeyen davalının vekili aracılığı ile kısa bir süre sonra yeniden hacze geldiğini, ödeme talebinde bulunduklarını, müvekkillerinin bunun haksız olduğunu bildirmeleri üzerine haciz yapıldığını, müvekkillerinin davalı hakkında menfi tespit davası açtıklarını ve bu davanın lehlerine sonuçlandığını,haczin ve işlemlerin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ve müvekkillerinin zarara uğradığını ileri sürerek her bir davacı için 5.000,00 ‘er Tl’den 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalıdan tahsiline, müvekkillerinin uğradığı maddi zararlar karşılığı olarak şimdilik 15.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, bilahare istediği 15.000,00 TL lik maddi tazminatın … veya her iki davacı yönünden hüküm olunmasını istemiştir.
Buna karşılık davalı vekili, davacıların istediği maddi tazminatın ne kadarının hangi davacı için istendiğinin açıklanmadığını,davanın zamanaşımına uğradığını, davacıların itiraz etmeyerek iddia edilen fiile rıza gösterdiklerini ve zararın artmasına neden olduklarını, müvekkilinin özel hukuktan kaynaklanan bir hakkını kullandığını,davacıların kusurlu bulunduğunu ve kusurdan yararlanamayacağını,davacıların kötüniyetli olduklarını, talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Dava, haksız icra takibinden kaynaklanan istirdat ve tazminat isteğine ilişkindir.
Tarafların iddia va savunmaları, sunulan ve sağlanan bilgi ve belgeler ile tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere;
Davacıların dava dışı …LTD.ŞTİ ‘nin ortakları olduğu, davacıların ortağı bulunduğu bu şirketin Merter’de bir otopark işlettiği, davalı şirketin bu otoparka bıraktığı aracın 28/12/2010 tarihinde çalındığı, aracın çalınmasından sonra davalının otopark işleten şirket, sigorta şirketi ile davacılar hakkında icra takibi başlattığı, takibe sigorta şirketinin ödeme yapması nedeniyle davacılarca itiraz edilmediği, davalının davacılar hakkkında icra takibine devam etmesi üzerine davacıların menfi tespit davası açarak lehlerine hüküm aldıkları, bilahare de bu nedenle zarara uğradıkları iddiasıyla iş bu davayı açtıkları anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin; aynı maddenin (a) bendinde de bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ile çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı belirtilmiştir.
Somut davada davacılar tacir olmayıp, otopark işleten bir ticari şirketin ortağı konumundadırlar. Dolayısı ile ticari bir şirkete ortak bulunmaları onları sırf bu nedenle tacir yapmadığı gibi, aksi kabul edilse bile somut uyuşmazlık onların ticari işletmesiyle ilgili bulunmadığından davanın ticari dava olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Her ne kadar menfi tespit davası ticaret mahkemesinde açılmış ve sonuçlandırılmış ise de bu davada davacıların şirket ortağı olarak sorumlulukları iddia edildiğinden bu durumun bu davaya etkili olmadığı sonucuna varılmıştır. Dolayısı ile eldeki haksız icra takibi nedeniyle istirdat ve tazminat davasının genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir.
Hal böyle olunca aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın göreve ilişkin dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddine,
2-HMK 20. maddesi gereğince kararın ksenleşmesinden itibaren iki hafta içinde mahkememeze başvurulması halinde dava dosyasının BAKIRKÖY ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin taraflara ihtarına,
2-Yargılama giderleri ve gider avansı konusunda şimdilik karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere hazır taraf vekillerinin yüzünde verilen karar açıkça okunup anlatıldı.23/01/2018 10:44:58

Katip …

Hakim …