Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/748 E. 2018/156 K. 12.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/748 Esas
KARAR NO : 2018/156

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 10/11/2015
KARAR TARİHİ : 12/02/2018
GEREKÇELİ KARAR YAZIM
TARİHİ : 02/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Davalı aleyhine açılmış olan Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün .. E.Sayılı takip dosyasına borçlu vekili tarafından verilen dilekçe ile borca ve tüm ferilerine itirazda bulunulduğunu, takibin durduğunu, müvekkil ile davalı şirket devri nedeni ile protokol imzalandığını, şirket devri gerçekleştirildiğini ve bir kısım ödemeler yapıldığını, kalan ödeme için yine taraflar arasında yapılan ve kalan ödemelere ilişkin tutanak tutulduğunu, davalı taraf bu protokol ve tutanak gereğince yapması gereken ödemeleri takipte belirtilen miktardaki ödemelerini, borçlu tarafın ödemelerini yapmaması üzerine Bakırköy …. İcra Müdürlüğümün …E.Sayılı takip dosyası ile takibe geçildiğini ancak bu takip borçlu tarafın itirazları ile durdurulduğunu, davalı itirazlarında bulunurken sadece borca ve ferilerine itiraz ettiğini, hiçbir şekilde imzaya itiraz etmediğini, bu nedenle haksız itirazın iptalinin ve %20 icra inkar tazminatını talep etmek gerektiğini, neticeten; sayılan nedenlerle; davanın kabulü ile davalı Bakırköy …. İcra Müdürlüğümün … E.Sayılı takip dosyasında ileri sürdüğü İtirazın İptaline ve İcra Takibinin devamına, davalının haksız itirazı nedeniyle %20 İcra İnkar Tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karara verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, dava konusu, …. Ltd. Şti. hisselerinin müvekkile devri konusunda davacı ile yapılan Protokol ile 230.000,00-TL tutarında hisse devri bedelinin 50.000 USD’lik tutarının nakit olarak ödendiğini, 117.200,00-TL’lik kısmı ise müvekkile ödenmediğini, işbu tutarın ödenmemesinin nedenin ise dava konusu şirket … içerisinde oto bakım ve oto yıkama işi yapmakta ve başkaca bir faaliyetinin bulunmaması olduğunu, müvekkil şirket hisselerini alırken esasen oto yıkama işini aynı mahallede devam ettirmek için aldığını, zaten şirket hisselerini değerli kılanın … gibi bir yerde tek oto yıkama ve bakım yeri olması olduğunu, davacının 27.08.2012 tarihinde dava konusu şirketin ticaret odasına kaydını yaptırılarak ticari faaliyetine başladığını ve akabinde …Yönetiminden 01.09.2012 yılında şirket adresinin kiraladığını ve müvekkile hisse devrinin yapılmasına değin burada faaliyet gösterdiğini, kurulan şirket … içerisinde sadece oto yıkama ve kuaför işi için kurulduğunu, müvekkil dava konusu işletmenin yönetim ile olan kira ^ ilişkisinin 2017’ye kadar sürecek olması ve alışveriş merkezi içerisindeki tek oto bakım ve yıkama işletmesi olması nedeni ile hisse devirlerini yüksek bedelle aldığını, müvekkil hisse devrinin alırken …. içerisinde bulunan işbu işletmenin, işletme ruhsatı olmadığını, davacı yanca müvekkilden gizlendiğini, işbu işletmenin hisselerinin müvekkil tarafından alınmasının hemen akabinde, ilgili belediyenin ruhsatsız yer olması nedeni ile yıkılması istemleri karşısında, …. Yönetimi işletmenin elektriğini ve suyunu keserek işletmenin çalışmasını fiili olarak durdurduğunu, sonrasında yer tamamen yıkılarak işletmenin ortadan kaldırıldığını, müvekkilin bu durum sebebi ile büyük zarara uğradığını, hisse devri akabinde bu durumların meydana gelmesi, davacının kötü niyetli olarak önceden bu durumları bilmesi nedeni ile işletmeyi acil olarak elden çıkarmak istediğini sonucuna götürdüğünü, netice olarak müvekkili hisse devri konusunda hileli olarak yanılttığını, müvekkil dava konusu şirket adına, .. Yönetimine karşı Bakırköy… Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … E.Sayılı dosyasından uğramış olduğu zararların tazmini ile ilgili dava ikamet ettiğini, işbu davanın derdest olduğunu, işbu dava içerisinde yerin ruhsatsız olması nedeni ile yıkılmasına ilişkin bilgi ve o belgelerin mevcut olduğunu, netice olarak müvekkil davacı yanca, hileli olarak yanıltılması nedeni ile büyük zarara uğradığını, davacının durumu bilmesine rağmen almış olduğu 50.000-USD ‘yi iade etmesi gerekirken bir de protokol gereği alamadığı parayı istemesi TMK 2. maddesine aykırılık teşkil ettiğini, bu nedenle 50.000-USD tutar ile ilgili talep haklarının saklı tutulduğunu,
Neticeten; anlatılan nedenlerle davacının davasının reddine, kötü niyetli icra takibi ile davacı yanın %20 kötü niyet tazminatına mahkûmiyetine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin karı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELLİLER VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava davacının, davalı ile olan devir protokolü dolayısıyla oluşan alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
Dosyaya delil olarak taraflar arasındaki hisse devir protokolü, şirketin İTSM ‘ den sicil kayıtları, Bahçelievler belediye başkanlığına yazılan ruhsatla ilgili müzekkere cevabı takip dosyası, defterler ile belgeler celp ve ibraz edilmiştir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün… E. Sayılı Dosyası incelemesinde Alacaklı (davacı) … vekili vasıtası ile 08.06.2015 tarihinde borçlu (davalı) … aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile devir protokolü alacağını dayanak göstererek, 117.200,00- TL asıl alacak 809,19-TL işlemiş yasal faiz olmak üzere toplam 118.009,16- TL alacağın, takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %9 oranından yasal faiz oranından az olmamak artan oranlarda faiz, icra masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte tahsili amacıyla takibe geçmiştir.
Davalı borçlu taraf 16.06.2015 tarihli itiraz dilekçesinde; alacaklı ile müvekkil arasındaki borç alacak ilişkisi yargılamaya gerektirdiğinden yasal sürede olmak üzere tüm borca ve ferilerine itiraz etmiştir. Borçlunun yapmış olduğu vaki itiraz üzerine takip durmuştur. İş bu elde davanın bir yıllık hak düşürücü süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre uyuşmazlık taraflar arasında akdedilen hisse devir ve protokol uyarınca toplam hisse bedeli üzerinden bakiye hisse bedelinden dolayı davacının davalıdan bakiye alacağı talep edip edemeyeceği hususundadır.
Taraflar arasındaki protokole göre hisse devrinin 230.000,00 TL olarak belirlendiği hisse devrine esas olmak üzere davacının limited şirket hissesi olarak aynı zamanda oto bakımla ilgili işletmeyi de devrettiği bu işletmenin …’ te bulunup 2012 yılında faaliyete başladığı görülmüş davacının hisse devrinden sonra davalı fiilen işletmeye başladıktan sonra bu işletmenin ruhsatının olmadığı belediyeden gelen yazı cevabından anlaşılmış olup ayrıca ruhsat düzenlenmesininde mümkün olmadığı anlaşılmıştır.Taraflar arasında imzalanan bila tarihli Protokol gereği hisse devir bedelin 200.000,00 TL olduğu, imzalanan protokol gereği hisseyi devir alan davalı … tarafından davacı …’e devir bedeli peşinatı olarak (112.800,00 TL karşılığı) 50.000 USD ödeme yapıldığı, hisse devir bedelinden geriye kalan 117.200,00 TL tutarın hisseyi devreden davacı … tarafından takip konusu yapıldığı,
Dava dışı …şirketinin 20.000 TL nominal tutarındaki tüm hisselerinin 12.11.2014 tarihli pay devri sözleşmesi ve aynı tarihli karar ile davacı … 20.000 TL nominal değerindeki tlim hisselerini davalı …’e devrederek ortaklıktan ayrıldığı görülmüştür. Daha sonraki aşamada dosyaya gelen belgelerde işletmenini ruhsatsız olması sebebiyle elektrik ve suyunun kesilmesi ve işletmenin yıkılarak ortadan kalktığı anlaşılmıştır. Davacının bakiye hisse bedeli yönünden işletmenin değerinin mevut patla ligli bedelinin tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmış olup gelen rapora göre .1. Hisse devir tarihi olan 12.11.2014 tarihi itibariyle; …şirketinin satışlarının tamamının “Oto Yıkama ve Bakım” gelirlerinden ibaret olduğu, başka bir gelirinin olmadığı, Dava tarihi olan 10.11.2015 tarihi itibariyle; … şirketinin satışlarının %99,9 nispetindeki kısmının “Oto Yıkama ve Bakım” gelirlerinden ibaret olduğu, %0,1 nispetindeki kısmının diğer gelirler adı altında 70 TL değerindeki bir gelir kaleminden ibaret olduğu … şirketinin hisse devir ve dava tarihi itibariyle özkaynaklarının negatif olduğu diğer bir ifade ile sermayesinin tamamım kaybetmiş olduğu, Neticeten,… Ltd. Şti.’nde davalının devrettiği hissenin değerinin içindeki oto yıkama ve bakım işletmesinden ayrı bir geliri bulunmadığından gerek hisse devri gerekse dava tarihi itibariyle hisse değerinin bulunmadığı, yönünde görüş bildirmiştir.
Borçlar Kanunu’nun 97. maddesi uyarınca, iki tarafa borç yükleyen akitlerde kendi edimini yerine getirmeyen tarafın, karşı taraftan edimini yerine getirmesini istemeye hakkı bulunmamaktadır.
Toplanan delillere ve dosya kaspsamına göre davacı her ne kadar tarafların mutabık kaldığı bakiye hisse bedelini talep etmiş ise de hisse devrine konu İşletme ruhsatının olmaması sebebiyle esasen hisse devri sözleşmenin ifasının her iki taraf içinde imkansız hale geldiğinden davacının davalıdan dosya kapsamı ve mevut delil durumuna göre bakiye hisse devri alacağı talebini talebinin mümkün görülmemesi sebebiyle anılan gerekçelerle yerinde görülmeyen davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere,
1-Davanın esastan REDDİNE,
2-Şartlar oluşmaması nedeniyle davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
2-492 sayılı harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 35,90 TL karar harcının peşin alınan harçtan mahsubu ile bakiye harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine
3-Davalı kendisin bir vekil ile temsil ettirdiğinden Yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap edilen 12.190,73 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine
6-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/02/2018

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır