Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/715 E. 2019/403 K. 03.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/715
KARAR NO : 2019/403

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/10/2015
KARAR TARİHİ : 03/04/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davalı tarafından müvekkili aleyhine İstanbul … İcra müdürlüğünün …. E sayılı takip dosyası ile 725.627.34 TL alacak için takip yaptığını, takibin itirazsız kesinleştiğini, akabinde davalının İstanbul … ATM’nin …. E sayılı dava dosyası ile iflas davası açtığını, davalının kötüniyeli olduğunu, davalının müvekkiline 4.000.000,00 TL borcunun bulunduğunu, bu hususta açtıkları davaların Bakırköy …ATM’nin …. ve Bakırköy … . ATM’nin…. E sayılı dava dosyaları ile görülmekte olduğunu, davalının asıl amacının müvekkile olan borçlarından kurtulmak olduğunu, davalının yine müvekkili aleyhine İstanbul… İcra müdürlüğünün …. E sayılı takip dosyası ile aynı borç için aynı ortakların sahip oldukları ….. AŞ için yaptığı İstanbul… İcra müdürlüğünün ….E sayılı takip dosyasının mükerrer olduğunu müvekkilinin davalıya borçlu olmadığını ileri sürerek müvekkilinin İstanbul… İcra Müdürlüğünün …. E sayılı takip dosyasına konu alacak için müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile ve %20 kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Buna karşılık davalı vekili, davacının mükerrer takip iddiasının gerçek dışı bulunduğunu, davacının müvekkilinden alacaklı bulunduğuna ilişkin iddialarının da doğru olmadığını, bu husustaki davalar ile bunun belirlendiğini, davacının davasının haksız ve kötüniyetli bulunduğunu savunarak davanın reddi ile %20 kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Dava, icra takibinden sonra açılmış menfi tespit davasıdır.
Tarafların iddia ve savunmaları, sunulan ve sağlanan bilgi ve belgeler, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere;
Davalının davacı aleyhine İstanbul… İcra Müdürlüğünün …. E sayılı takip dosyası ile ortaklık sözleşmesine istinaden vergi ve SGK ödemeleri açıklaması ile 764.493,54 TL alacak için icra takibi yaptığı, takibin itirazsız kesinleşmesi üzerine borçlu davacının takip dosyasına konu alacak yönünden davalıya borçlu olmadığının tespiti talebiyle iş bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Tarafların bildirdikleri deliller toplanmış; iddia ve savunmaların irdelenip değerlendirilmesi bakımından bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu alınmıştır. Bu rapora itiraz edildiği gibi hüküm kurmaya elverişli bulunmadığından yeni bilirkişi raporu alınmıştır. Bilirkişi raporunda özetle:” taraflar arasında düzenlenen 01/02/2008 tarihli ortaklık sözleşmesi ile davalı …. şirketinin 01/02/2008 tarihinden önceki ve sonrası doğacak vergi ve SGK borçlarının davacı İskender şirketince üstlenildiği, yine taraflar arasında yapılan 06/03/2009 tarihli ibraname bulunduğu, bu ibraname ile taraflar arasındaki cari hesap borçlarının ibraname konusu yapıldığı, ibranamenin geçerli olduğunun Bakırköy ….. ATM’de açılan dava ile kabul edildiği, dava konusu icra takibine konu alacağın ibraname kapsamında bulunmadığı, ortaklık sözleşmesine göre davacının üstlendiği vergi ve SGK borçlarının davacı tarafından değil davalı tarafından ödendiği, davalının bu şekilde yaptığı ödemelerin icra takibine konu edilen miktar kadar olduğu, davacının ortaklık sözleşmesi gereğince ödemeyi üstlendiği davalıya ait vergi ve SGK borçları nedeniyle davalıya borçlu olduğu, açılan menfi tespit isteğinin yerinde bulunmadığı” bildirilmiştir. Bilirkişi raporu gerekçesine nazaran kabule şayan bulunmuştur.
Gerçekten de taraflar arasındaki 01/02/2008 tarihli ortaklık sözleşmesi ile davalı …. şirketinin 01/02/2008 tarihinden önceki ve sonrası doğacak vergi ve SGK borçlarının ödenmesinin davacı İskender şirketince üstlenildiği anlaşılmaktadır. Bir an bu sözleşmenin geçersiz olduğu iddia edilse bile tarafların bu sözleşmeye konu edimlerini kısmen yerine getirdikleri ve bilahare de ibralaştıkları anlaşıldığından geçerliliğini kabul ettiklerinden geçersizliğin ileri sürülmesinin hukuken mümkün bulunmadığının kabulü gerekir.
Diğer yandan taraflar arasında düzenlenen 06/03/2009 tarihli ibranamenin konusunun taraflar arasındaki cari hesap borçları olduğu, ortaklık sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülükler ve bu anlamda vergi ve SGK borçlarının ibra konusu olduğuna ilişkin açık bir ibralaşma bulunmadığı, ibranamenin konusunun cari hesap kaynaklı alacaklar olduğu, ibra tarihinden sonraki tarihlere ilişkin alacakların bu kapsamda değerlendirilmeyeceği, davacının ortaklık sözleşmesi gereğince ödemeyi üstlendiği davalıya ait vergi ve SGK borçlarını ödemediği ve davalının ödemek zorunda kalması nedeniyle yaptığı bu ödeme nedeniyle sözleşmeye dayalı olarak davacıya rücu etme hakkını haiz bulunduğu, davalının bu şekilde yaptığı ödeme tutarının 746.493,54 TL olduğu ve bu miktarın tahsili amacıyla icra takibi yapabileceğinin kabulü gerekir.
Her ne kadar davacı mükerrer alacak ve takip yapıldığını iddia etmiş ise de davacının beyanında geçen dava ve icra takiplerinin konusuna ve taraflarına göre mükerrer takipten ve davadan söz edilmesinin mümkün bulunmadığı saptanmıştır.
Hal böyle olunca tarafların iddia ve savunmalarına, sunulan ve sağlanan bilgi ve belgelere, hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre davacının taraflar arasındaki ortaklık sözleşmesine göre İstanbul… İcra Müdürlüğünün …. E sayılı takip dosyasına konu alacaktan dolayı davalıya borçlu bulunduğu sonucuna varılarak davanın reddine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
Koşulları bulunmadığından kötüniyet tazminat talebinin reddine,
2-Alınması gereken 44,40 TL karar harcının peşin alınan 15.203,66 TL harçtan mahsubu ile bakiyesinin talebi halinde davacıya iadesine,
3-Yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap edilen 49.560,97 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yapılan 915,10 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere hazır taraf vekillerinin yüzünde verilen karar açıkça okunup anlatıldı.03/04/2019 12:27

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

YARGILAMA MASRAFI
DAVALI
1 Tebligat – 10,00 TL
1 Müzekkere – 5,10 TL
Bilirkişi Ücreti – 900,00 TL
Toplam= 915,10 TL