Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/446 E. 2018/774 K. 09.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/446
KARAR NO : 2018/774

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/07/2015
KARAR TARİHİ : 09/07/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP; Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, müvekkilleri aleyhine yapılan takibin kesinleştiğini, takibe konu bononun dava dışı … Yapı San ve Dış Tic. Ltd. Şti lehine keşide edildiğini, takibe konu bononun müvekkillerinden … tarafından dava dışı … Yapı San. Ve dış Tic. Ltd. Şti lehine keşide edildiğini, bu senedin esasen 13/01/2014 tarihinde düzenlenen protokole bağlı verildiğini, yine müvekkillerden …’nun aynı bonoya “bu senedin Konya Karapınar 300 kişilik işine istinaden kefil olunmuş bu kefalet yapılacak 13 nolu hakedişte ödendiğinde kefaletimin hükmü yoktur. 13 nolu hakedişte ödenmediği takdirde kefaletim geçerlidir” kayıt düşülerek kefil olarak imza ettiğini, takip alacaklısı lehtar hakkında icra takibi yapmadığını, takip alacaklısı ile dosya borçlularından lehtar …. Yapı Ltd. Şti aynı vekille temsil edildiğini, takip alacaklısının vekili takibe konu bonoya karşılık tahsilat yaptığını, davalının alacağa konu ettiği bononun bedelsiz olduğunu, buna rağmen kısmi tahsilatta yapıldığını, davalının takibinde tamamen kötü niyetli ve haksız olduğunu, takibin daha önce kesinleşmiş olması ve müvekkillerinin yokluğunda 3. Kişilerdeki hak ve alacakları üzerinde tahsilat yapılmış olması nedeni ile şu ana kadar ödemeden haberdar olamadıklarını, dolayısı ile müvekkillerinin malları üzerinde cebri icra işlemleri devam ettiğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER VE YARGILMANIN ÖZETİ
Dava, İİK’nun 72/3.maddesi uyarınca açılmış Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyasında borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.(İİK.m72)
Dosyaya delil olarak,
– …. ATM’nin ….E dosyası ve …. İcra Müdürlüğünün … E takip dosyası
-Yapı İşleri Genel Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevapları,
-Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerine yazılan müzekkere cevapları
İncelenen dosya kapsamına göre Davacı taraf Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı icra takibinin bonoya dayalı olduğu, bononun 25.12.2013 ödeme tarihli 60000 TL bedelli … yapı emrine düzenlendiği, borçlusunun … kefilin ise … olduğu Hataş yapı tarafından bu bononun ideal proje yönetim inşaat san. Ve tic. Ltd şti. ye ciro edildiği, takibe itiraz edilmemesi nedeniyle takibin kesinleştiği ve iş bu davanın takibin kesinleşmesinden sonra açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre davacı icra takibinin bonoya dayalı olduğu, bononun 25.12.2013 ödeme tarihli 60000 TL bedelli bonodan dolayı borçlu olmadığını iddia etmiş olup davalının alacağa konu ettiği bononun bedelsiz olduğunu, buna rağmen kısmi tahsilatta yapıldığını, davalının takibinde tamamen kötü niyetli ve haksız olduğunu iddialarıyla ilgili mahkememizde açılan davadan sonra 27.04.2015 tarihinde aynı davacılar aynı dilekçe ile aynı davalıya karşı aynı sebep ve konudan dolayı Bakırköy …. ATM’nin … esas sayılı dosyası ile dava açtığı ikinci dava ile arada derdestlik olmasına rağmen bu dosya ile irtibat olmaksızın yargılama devam edilerek ”Davacı tarafın, dava dışı şirket ile arasındaki davada söz konusu olan şahsi def’ileri somut davada iyi niyetli olduğu ileri sürülen davalı hamile karşı ileri sürebilmesi için hamilin senedin iktisabında kötüniyetli olduğunun kanıtlanması gerekir. Aksi takdirde, keşideci ile lehdar arasında doğrudan doğruya mevcut olan münasebetlere dayanan şahsi def’iler müracaatta bulunan iyiniyetli hamile karşı ileri sürülemez (TTK.madde 687). Somut olayda, davalı hamil şirketin bonoyu iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket ettiği, başka bir anlatımla kötüniyetli hamil olduğu kanıtlanmalıdır…. Bu şartlarda davacının bonoya bağlı şahsi def’ileri davalı şirkete karşı ileri sürebilmesi mümkün değildir. Bu nedenle davacı tarafın davasının reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.” Gerekçesiyle davanın reddine karar verilerek söz konusu karar istinaf yoluna başvurulmaksızın 03.26.2018 tarihinde kesinleştiği anlaşımıştır.
Dosya kapsamı, davacı ve davalı tarafın beyanları göz önüne alındığında; takibe konu bononun davacılardan … tarafından dava dışı … Yapı Sanayi ve Dış Ticaret LTD ŞTİ lehine keşide edildiği, diğer davalı … ….’nun ise aynı bonoyu kefil sıfatıyla imzaladığı, davacı kefilin iddia ettiği şartın bonoda yer almadığı anlaşılmıştır. Davacı tarafça takip alacaklısı ideal Proje Yönetim inşaat Sanayi ve Ticaret LTD ŞTİ tarafından başlatılan takipte haklarında ödeme emri düzenlenmesi gereken keşideci ve kefil hakkında ödeme emri düzenlenirken, lehtar … Yapı Sanayii ve Dış Ticaret LTD ŞTİ hakkında ödeme emri düzenlenmediğini ve takip alacaklısı ile dosya borçlularından … Yapı L.T.D. Ş.T.İ aynı vekillerle temsil edildiğini belirterek davalı şirketin iyiniyetli hamil olmadığını iddia etmiştir.
Davacı tarafın, dava dışı şirket ile arasındaki davada söz konusu olan şahsi def’ileri somut davada iyi niyetli olduğu ileri sürülen davalı hamile karşı ileri sürebilmesi için hamilin senedin iktisabında kötüniyetli olduğunun kanıtlanması gerekir. Aksi takdirde, keşideci ile lehdar arasında doğrudan doğruya mevcut olan münasebetlere dayanan şahsi def’iler müracaatta bulunan iyiniyetli hamile karşı ileri sürülemez (TTK.madde 687). Somut olayda, davalı hamil şirketin bonoyu iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket ettiği, başka bir anlatımla kötüniyetli hamil olduğu kanıtlanmalıdır.
Konuyla ilgili YARGITAY Hukuk Genel Kurulu ESAS NO: …. KARAR NO: … emsal sayılı içtihadında da belirtildiği gibi Kıymetli evrak ve bu bağlamda bir kambiyo senedi olarak bono, içerdiği hakkın senetten ayrı olarak ileri sürülemediği ve başkalarına da devredilemediği vasıflı ve soyut bir borç ikrarıdır (eTTK m.557, TTK m.645 ve Öztan, F.: Kıymetli Evrak Hukuku, 2.b., Ankara 1997, s.975; Kınacıoğlu, N.: Kıymetli Evrak Hukuku, 5.b., Ankara 1999, s.247). Bononun keşidecisi, bonoda gösterdiği belirli bir bedeli kayıtsız ve şartsız olarak bizzat ödemek konusunda soyut bir vaadde bulunmaktadır. Soyutluk (mücerretlik) ise senedin içerdiği hakkın doğumuna sebep olan temel hukuki ilişkinin senet metninden anlaşılamaması anlamına gelir. Soyutluğun senede yüklediği ilk özellik, hamilin artık senette gösterilen alacağın alacaklısı olduğu konusunda, senetten başka bir delil sunmasına gerek bulunmaması; alacağını sadece bu senetle ispatlayabilmesidir (Öztan, s.173; Poroy, R./Tekinalp, Ü.: Kıymetli Evrak Hukuku Esasları, 15.b., İstanbul 2001, s.25). Denmiştir.
Davacı ise hukuki ilişkinin değeri itibarıyla iddiasını ancak yazılı delil ile ispat edebilir. Bu yazılı delil, tarafların getirecekleri ve onların imzalarını taşıyan bir belge olmalıdır.Toplanan delillere göre davacı davasını ispat edemediği gibi aynı konuyla ilgili verilen kesinleşmiş mahkeme kararı iş bu dosyada güçlü delil olmakla birlikte artık kesin hüküm ifade etmektedir. Bilindiği üzere, 6100 sayılı HMK’nun 114.maddesinde “Dava Şartları”, 115.maddesinde de “Dava Şartlarının İncelenmesi” hususları düzenlenmiştir. HMK’nun 114/1-i maddesine göre, “Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması” dava şartları arasında yer almakta olup, 115/2. maddesi de, “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir” hükmünü içermektedir.
Davamıza konu borçlu olunmadığı iddia olunan icra dosyası ve dayanağı senet de aynı olmakla; yine kesinleşen icra dosyasındaki taraflar ile davamıza konu dosyadaki taraflar da aynı olmakla, kesinleşen Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı dosyasının dosyamız açısından kesin hüküm niteliği taşıdığı açıktır. Bu durumda aynı konuda verilmiş ve kesinleşmiş karardan dolayı davanın reddine dair, aşağıdaki kararın verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90 TL karar harcının peşin alınan harçtan mahsubu ile bakiyesinin karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya iadesine,
3-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/07/2018

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.