Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/347 E. 2018/82 K. 29.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/347 Esas
KARAR NO : 2018/82

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/06/2015
KARAR TARİHİ : 29/01/2018
GEREKÇELİ KARAR YAZIM
TARİHİ : 09/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili, davalı şirket aleyhinde Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından başlatılan takipte, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiğini ve borçlu vekili tarafından 06/03/2015 tarihinde takibe itiraz edildeğini, itiraz dilekçesi ve İcra Müdürlüğü’ nce takiben durdurulmasına ilişkin kararın taraflarına tebliğ edilmediğini, davacı- alacaklı müvekkkili tarafından davalı firmaya takibe konu faturalarda belirtilen ürünlerin satışının yapıldığını, fatura bedellerinin süresinde ödenmemesi nedeniyle de icra takibi başlatıldığını, satılan malların borçluya irsaliyeli faturalar ile birlikte gönderildiğini, davalının ise böz konusu malları teslim almış olmasına rağmen, satılan malların bedelini ödememiş buna ilişkin yapılan takibe de haksız biçimde itiraz ettiğini, davalının faturalarla sabit borcunu, fatura tarihinin üzerinden uzun zaman geçmiş olmasına rağmen, bugüne kadar ödemediğini, itiraz itiraz dilekçesinde alacaklıya karşı herhangi bir borcu bulunmadığını gerekçesi ile alacak miktarına tüm ferileriyle birlikte haksız ve hukuka aykırı olarak itiraz ettiğini, davalının faturalarla sabit borcu nedeniyle başlatılan takibe kötü niyetli olarak itiraz etmiş ise de itirazında fatura bedellerinin ödendiğine ilişkin herhangi bir belgeyi de itiraz dilekçesi ile birlikte sunmadığını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak yapmış olduğu itirazın iptalini ve davalı aleyhinde %20 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takip konusu faturaya ilişkin müvekkili şirkete satılmış ürünlerin olmadığını, müvekkili ile davacı şirket tarafından davacı şirkete pantolonların taraflarınca satıldığını ve davacı şirketin bir kısım ürünleri satım tarihinden sonra ayıplı olması nedeniyle iade etmek istemesi üzerine anlaşmazlık çıktığını, davacı yanın iade edilen ürünlerle ilgili yeni ürünler hazarlandığını ve davacıya verilmek istendiğini, davacı yanın görüşmeler devam ederken haksız ve kötü niyetli olarak icra takibini başlattığını, müvekkili şirketin satın aldığı pantolonların olmadığını davacı tarafça alacaklının ödenmediği ve alacaklının ve alacaklarınnı sabit olduğu hususlarının da gerçeği yansıtmadığını, iade edilen ürünlerin ne kadarının ayıplı olduğu iadeyi gerektirecek bir ayıbın olup olmadığı hususlarının açığa kavuştuktan sonra varsa bir alacak ve borç o zaman bir talep söz konusu olacağını, davacı şirketle şifahi olarak görüşmelerın devam ediyor olduğunu, ve ortada bir satım işlemi olmaması ile iade edilen ürünlerin olması dikkate alınarak kötü niyatinin sabit olması nedeniyle davacıdan %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı alınmaması hükmedilmesini talep etmiştir.
Deliller ve Yargılamanın Özeti
Dava Fatura ve ticari ilişkiden kaynaklı davalı aleyhine başlatılan icra takibine konu alacağın ödenmemesi sebebiyle alacağın ve ferilerine yönelik İİK 67.madde uyarınca açılmış itirazın iptali talebine ilişkindir.
Takibe konu İcra dosyası, Vergi dairesi BA formu kayıtları, cari hesap eksteri Faturalar ve Ticari defter kayıtları dosya arasına alınmış ve iddia savunma kapsamında davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunda HMK 222. Maddesi uyarınca defter incelemesi yapılmıştr.
Davacının hakkındaki soruşturma sebebiyle kayyum olarak …’nin atanması sebebiyle yeni yönetim kurulundan yetki belgesi sunularak davaya devam edildiği görülmüştür.
Davacı ( alacaklı ) tarafından davalı ( borçlu) aleyhine Başlatılan İcra Takibi: Davacı şirket, davalı şirket hakkında 154.271,52 TL asıl alacağın ve 14104,06 işlemiş faiz olmak üzere takip tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar asıl alacağa işleyecek yıllık % 10,50 avans faizi ve değişen oranlardaki faizi ile, icra giderleri, avukatlık ücreti ile birlikte BK 100. Maddesi uyarınca yapılacak kısmi ödemelerin öncelikle faiz ve masraflara mahsubuyla tahsili talebiyle Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından takip tarihi itibariyle cari hesap alacağından kaynaklanan alacağı için haciz yolu ile takibe geçtiği görülmüştür.
Davacı vekilinin yasal bir yıllık süre içinde davalının itirazının iptali için İİK 67 maddesine göre itirazın iptali davası açtığı, uyuşmazlığın davalının davacıya takibe konu alacaktan dolayı borcunun olup olmadığı hususunda olup, dosyada deliller toplandıktan sonra dosyada HMK 266.madde uyarınca çözümü teknik bilgiyi gerektirmesi sebebiyle mali müşavir bilirkişi ile defterler üzerinde inceleme yaptırılmış buna göre,
Ek raporda ifade edildiği üzere, 24.11.2017 Tarihli bilirkişi ek raporunda tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmiş ve; ·Davacı şirket ile davalı şirketin 2014 yılı ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda 31.12.2014 tarihi itibarıyla davalı şirketten 154.271,52-TL alacaklı olduğu ve davalı şirketinde davacı şirkete 154.271,52-TL borçlu olduğu,
·Tarafların 2016 yılı ticari defter kayıtlarında, davacı tarafından düzenlenen 2 adet faturanın ve davalı yan tarafından banka vasıtasıyla gönderilen havalenin ticari defterlerinde kayıt altına alındığı, tarafların ticari defterlerinin birbiri ile örtüştüğü, Davacı yanın 25.11.2016 tarihi itibariyle davalı yandan alacağının bulunmadığı Davalı yanın 25.11.2016 tarihi itibariyle davacı yana borcunun bulunmadığı olduğu yönünde rapor düzenlemiştir.
Ticari defter ve belgelerin sahibi lehine delil teşkil etmesi, tacirin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerin kendisi lehine kanıt teşkil etmesi, her iki tarafın da defter tutma yükümlüsü olmasına , uyuşmazlığın her iki tarafında defterlerine kaydetmesi gereken ticari bir işle ilgili olmasına , tutulması gereken tüm defterlerin tutulmuş olmasına, defterlerin usulüne uygun tutulmasına ve onaya tabii defterlerin onaylatılmış olmasına, defterlerdeki kayıtların birbirini teyit etmesine, defterlere dayanarak ispat edilmek istenen iddianın da karşı taraf delillerince çürütülememiş olmasına, defterlerine dayanan tarafın yemin etmiş olmasına bağlıdır.(BAHTİYAR, M., Ticari Defterlerin Hukuki Önemi ve Sahibi Lehine Mahkemede Delil Olma Şartları, Makaleler II, s. 71 vd; ARKAN, s. 330 vd.).
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre uyuşmazlık davacının takibe konu fatura içeriğinden dolayı davalıya hizmet verip vermediği alacaklı olup olmadığı yönündedir.
Davalı tarafça incelenen icra dosyası kapsamı ve bayanlara göre dava ve takip tarihinden sonra alacağın ödendiği görülmüştür. Davacı tarafça sunulan fatura yanında ticari defterler de ayrıca ispat vasıtalarından birisidir.
Fatura ticari ilişkilerde ispat vasıtalarından birisidir. Bir faturanın borç doğurabilmesi için öncelikle faturanın karşı tarafa tebliğ ve teslim edilmesinin ispatı gereklidir.
Davalı taraf icra dosyasına borcunun bulunmadığı itiraz beyanında bulunmasına karşın, davacı taraf inceleme gününde ticari defterlerini ibraz edip, davaya konu olan faturaların davacı ticari defterlerinde ve davalı ticari defterlerin de kayıtlı olduğu görülmüş olup söz konusu faturanın bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi usulüne uygun tutulan taraf defterlerinin lehlerine delil vasfına haiz oldukları anlaşılmakla dava konusu edilen faturaların hiçbir ihtirazi kayıtta bulunmada daha sonra bunu kendi defterine kaydetmesi dosyaya sunulan sevk irsaliyesi fatura belgeleriyle de nedeniyle dava konusu edilen faturalar ile muhteviyatı mal ve hizmetlerin davalı şirkete teslim edildiği anlaşılmıştır. Davalı taraf bu faturaları itirazsız şekilde kabul ettiğinden faturanın kim tarafından teslim aldığının gelen defter kayıtlarına göre önemi kalmamış davalının bu itirazı yersiz nulunmuştuır. Davalının daha sonra malları iade ettiği savunması takip tarihinde alacak borç durumu değerlendirmesine göre ve bu hususun ispat edilememesi sebebiyle bu itirazlar kabule şayan bulunmamauştır. Taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu ve dava konusu alacağın dayanağı olan faturalar ile muhteviyatındaki mal ve hizmetlerin davalı şirkete teslim edildiği ve davalının asıl alacak ödenmesi sebebiyle bunun infazda dikkate alınarak ferileri bakımından devamı yönünden karar vermek gerekmiştir. Bu durumda davacının davalıdan takip ( temerrüt ) tarihi itibariyle alacağının bulunduğu ve davalının dava sonrası yaptığı ödemenin infazda dikkate alınması gerektiği görülmüş olup davalı davanın açılmasına gelen defter kayıtları ve delillere göre sebebiyet verdiği anlaşılmış olup takibin ferileri yönünden de davalı sorumlu bulunuğu dikkate alınarak İİK’nin 67 maddesi uyarınca da davalının itirazında haksız oluşu ve alacağın likit olması nedeniyle davalının alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
2-Davalı borçlunun Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile davalının takip ve davadan sonra yapmış olduğu ödemelerin İcra Müdürlüğünce infazda dikkate alınmasına,
3-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek şekilde yıllık %9.75 oranında avans faizi uygulanmasına,
4-Davalı borçlunun hüküm altına alınan asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
5-492 sayılı Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 10.538,28 TL nispi karar harcından peşin alınan 1792,70 TL+icrada yatan 841,88 TL harcın mahsubu ile bakiye 7903,70 TL nispi ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,

6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca 15.091,72 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan 27,70 başvurma harcı 4,60 TL vekalet harcı ve 1792,70 TL peşin harç olmak üzere 1829,10 TL toplam harç nedeniyle yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6100 sayılı HMK’nın 326/2 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 671,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine
10-Gider Avansından kalan miktarın 6100 SY nın 333 md göre karar kesinleşince davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/01/2018

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır