Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/332 E. 2018/704 K. 26.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/332 Esas
KARAR NO : 2018/704

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/06/2015
KARAR TARİHİ : 26/06/2018
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 19/07/2018
Davacı vekili tarafından açılan Tazminat davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekilinin Silivri …Asliye Hukuk Mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesi ile; sürücü …. sevk ve idaresindeki ….plakalı araç ile sürücü …. nın sevk ve idaresindeki …. plakalı araç arasında 03/08/2012 günü çift taraflı ölümlü ve maddi hasarlı kaza meydana geldiğini, düzenlenen kaza tespit tutanağında bu kazanın oluşumunda …. plakalı araç sürücüsü … nın asli kusurlu olduğunu, ….plakalı araç sürücüsü …. un tali kusurlu olduğu kanaatine varıldığını, meydana gelen bu kaza neticesinde müvekkilinin ağır yaralandığını ve hastanede vefat ettiğini, müvekkilinin mirasçısı müteveffanın 20 li yaşlarında ailesine ve kedisine bakmakta iken bu acı durumla karşılaştığını ve onlara destek sağladığını, kazanın gerçekleşmesinin ardından 08/10/2012 tarihinde davalı …. Sigorta şirketine müracaatta bulunduklarını 14.000 TL destekten yoksunluk tazminat ödenmiş olup söz konusu miktarın gereken zararın çok altında kaldığını, ayrıca müteveffanın ailesinin genç yaşta yaşanan bu kayıp nedeniyle derin üzüntü yaşadıklarını, bu nedenle manevi tazminat taleplerinin olduğunu, ancak söz konusu manevi tazminat taleplerinin asli kusurlu sürücü …. ve aracın asil sahibi …Ltd Şti ne karşı olduğunu, ayrıca müvekkilinin ekonomik yönden çok zor durumda olduklarından ve hiçbir sosyal güvencelerinin olmadığından adli yardım taleplerinin olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000TL destekten yoksun kalma nedeniyle uğranılan maddi zararın, ayrıca kardeş … için 5.000TL kardeş …için 5.000TL, kardeş …. için 5.000TL, anne …. için 20.000TL, kardeş …. için 5.000TL, kardeş ….için 5.000TL, kardeş ….için 5.000TL ve toplamda 50.000TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 03.08.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketlerinden kusur oranında manevi tazminat yönünden diğer davalıladan alınarak taraflarına verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …05.08.2013 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetki itirazında bulunduğunu, yetkili mahkemenin HMK’nun 16.maddesine göre Çatalca Asliye Hukuk Mahkemesi yada davacılacrdan birinin ikametgahındaki Asliye Hukuk Mahkemesi yada HMK’nun 7.maddesine göre davalılardan birinin yerleşim yerindeki Asliye Huuk Mahkemesinde açılması gerektiğini, yetki itirazının kabulüne, yetki itirazına karar verildiği takdirde taraflarına tebliğinden itibaren diğer cevap hakları kullanacağından bu hakkının mahfuz tutulmasına karar verilmesini savunmuştur.
Davalı …. Sigorta AŞ vekili 02.08.2013 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine, dava açılmasına sebebiyet vermediklerinden temürrüdünün söz konusu olmadığı için aleyhine masraf faiz ve avukatlık ücretine hükmolunmamasına karar verilmesini savunmuştur.
Davalı …. Sigorta AŞ vekili 19.08.2013 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin poliçeden kaynaklanan sorumluluğunu yerine getirmiş olduğundan açılmış bulunan davanın reddine, talepleri kabul edilmemesi halinde esasa ilişkin diğer evap ve itiraz hakları saklı kalmak kaydıyla HMK’nun 121.maddesi gereğince davacı tarafın delillerinin tümünün taraflarına tebliğine, tüm delillerin toplanmasını takiben Adli Tıp Kurum trafik ihtisas Dairesi tarafından kusur tespitinin yapılmasından sonra müvekkil şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması durumunda yine aktüer sıfatına sahip bir bilirkişi kanalı ile destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanmasına, müvekkil şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması ve ek ödeme yapmasına karar verilmesi durumunda müvekkil şirket tarafından yapılan ödemelerin de değerlendirmeye alınarak sorumluluğunun azami yukarıda açıkladıkları çerçevede ve azami limit ile sınırlı olacağına, müvekkilin temerrüde düşmediğinden dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine müvekkil şirketin davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden masraf ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı …. Ltd Şti vekili 06.09.2013 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın öncelikle yetki yönünden ve sonrasında da esastan reddini talep ettiklerini, yetki yönünden davanın reddi ile davanın Gaziosmanpaşa Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, davanın ….Sigorta Şirketine ihbarına, davanın reddine, yargılama masrafları ve avukatlık ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini savunmuştur.
Silivri …Asliye Hukuk Mahkemesinin…. esas …. karar sayılı görevsizlik kararı ile dosya mahkememize gönderilmiştir
Yapılan yargılama sonucu dosya mahkememizce kül olarak değerlendirildiğinde; dava hukuki niteliği itibariyle tazminat davası olup, Silivri …Asliye Hukuk Mahkemesince alınan bilirkişi raporunda; ……Trafik Kazası Tesbit Tutanağı’ ndasürücü …. sevk ve idaresindeki …. plaka sayılı aracı ile boş arsa içindeki oto lastikçiden ana yola çıkıp İstanbul istikametine gitmek isterken yolu kontrolsüz bir şekilde çıkması sonucu aracın arka sol lastik kısmına, o esnada İstanbul istikametinden Çatalca istikametine seyir halinde olan sürücü …. sevk ve idaresindeki …. plakalı aracı ile hızlı ve kontrolsüz bir şekilde önünde bulunan araçları geçmek isterken kendi şeridine kadar yola çıkan …. plaka sayılı arka sol hlastik kısmına kendi aracının sol yan kısmı ile çarpması sonucu çift taraflı, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, bu kazanın oluşumunda …. plaka sayılı araç sürücüsü …. nın Karayolları Trafik Kanun nda asli kusurlar hanesinde bulunan Kod.7 “Şerite tecavüz etme” kuralını ihlal ettiğinden asli kusurlu olduğu kanaatine varıldığı, …. plaka sayılı araç sürücüsü ….un 2918 sayılı KTK nun diğer kusurlar hanesinde bulunan 52/1-a “Araçların hızını kavşaklara, tepe üstlerine yaklaşırken azatmamak” ve yine KTK nun diğer kusurlar hanesinde bulunan 54/1-b “geçmenin yasak olduğu yerlerde geçmek” kurallarını ihlal ettiğinden tali kusurlu olduğu kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
…’e ait müşteki ifade tutanağında,…. in 03/08/2012 günü saat 20:00 sıralarında …. sevk ve idaresinde bulunan ….plaka sayılı aracı ile yanında eşi …. ve erkek kardeşi …. ile birlikte Ahmediye istikametinden Çatalca merkez istikametine doğru giderken Çatalca … Petrol istasyonuna yaklaştıklarında geliş istikametinin sağ tarafından bir kamyonun yola çıktığını gördüğünü ve daha sonra olanları hatırlamadığını beyan ettiği görülmüştür.
….e ait müşteki ifade tutanağında, 03/08/2012 günü saat 20:00 sıralarında ….sevk ve idaresinde bulunan …. plaka sayılı aracı ile yanında eşi … ve kayınbiraderi …ile birlikte Çatalca Devlet Hastanesine, Büyükçekmece istikametinden geldiklerini, kazanın nasıl olduğunu hatırlamadığını beyan ettiği görülmüştür.
… ait şüpheli ifade tutanağında, lastikçiden çıktıktan sonra İstanbul yoluna dönüşe geçtiğini, sol sinyalini verip sol tarafı kotrol ettikten sonra çıkışa geçtiğini, sol taraftan gelen tahminen 150 metre uzağında olan araçların dönüş yapacağını anlayıp süratlerini azalttıklarını, dönüşünü yapmaya başladığında arkadan geldiğini tahmin ettiği …. plakalı aracın diğer araçları hızlı bir şekilde sollayarakkamyonun sol arka dingil tarafına çarptığını beyan ettiği görülmüştür.
CD inceleme tutanağında, kazaya karışan aracın (….) 19:44:05 de bir aracı solladığı, 19:44:12 de önünde seyreden iki minibüsü solladığı, o sırada karşı şeritten kurallara uygun ve İstanbul istikametine giden bir aracın geldiği, o esnada az ileride Çatalca istikametine göre yolun sağ tarafından bir kamyonun yola çıkış yapmak için hamle yaptığı, kazaya larışan …. marka aracın da karşı şeritten kurallara uygun olarak gelen araca çarpmamak için direksiyonu kendi şeridine kırdığı ancak kazanırı karşı tarafı olan kamyonun da yola çıkmak İçin hamle yaptığı ve Çatalcıı istikametine giden yani bahse konu … marka aracın şeridini işgal ettiğinden bu araç ile karşı karşıya geldiği ve …. marka aracın sü öcüsünün kamyona çarpmamak için aracım sağa kırarak yolun dışına çıktığı ancak kamyonun kasasının sol arka tarafına çarptığının görüldüğü beyanına yer verilmiştir.
Çatalca Sulh Ceza Mahkemesine 19.11.2012 tarihinde sunulan bilirkişi raporunda, şüpheli ….n ana caddeye çıkarken trafik güvenliğine gerekli özeni gösterme diği ve KTK m. 47/d hükmünü İhlal ederek tali kusurlu olduğu kanaati ıe varıldığı, maktül sürücü….’un devamlı yol çizgisi bulunan (sollama yasağının mevcut olduğu) iki şerit ve İki yönlü karayolunda şer t değiştirmemesi gerektiği halde şerit değiştirdiği ve KTK m. 84/c hükmünü ihlal ettiği, aynca kaza mahallinde hız sınırının 50 km/saat olduğu, …. kayıtlarının incelendiğinde seyir yönünde iki aracın bulunduğu ve bu araçları sollarken hız sınırının üzerine çıktığıkanaatine varıldığı, bu nedenle de maktül ….’un asli kusurlu olduğu kanaatine varıldığı görülmüştür.
Çatalca Sulh Ceza Mahkemesine 23.02.2013 tarihinde Adli Tıp Kurumu tarafından sunulan bilirkişi raporu ıda, …. hakkında “„…’nın tali yoldan hareketle tedbirsizce anayola girdiği, bu yol bölümünün bir kısmını keserek, zil redilen yolu takiben nizamlara aykırı şekilde önündeki araçları sollarken karşıdan gelen aracı fark ederek tekrar şeridine dönmek üzere geleı otomobil sürücüsünün gidiş yolunu kapatarak geçiş hakkını engelleyip, kazanın oluşumuna zemin hazırladığı anlaşılmış olup; dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı hareketle olayda tali derecede kusurlu…”olduğu k.maatine varıldığı görülmüştür. Aynı raporda müteveffa sürücü … hakkında “„.olay mahalline gelmeden evvel, aracının hızını, yol, trafik, vasıtanın teknik donanımı ve görüş alanma göre ayarla m ayıp, zikredilen bu alanı yeterince kontrol etmeyerek, önünde seyreden araçlarla gerekli takıp mesafesini ayarlayamamış, zıt yön trafiği dikkate almadan kontrolsüz ve nizamlara aykırı şekilde birden fazla aracın solundan geçmek istemiş, karşıdan gelen ve yeterince yaklaşan aracı fark ederek son olarak geçmeye çalıştığı aracın önünden ve kısa mesafeden ani sağa kaçmış, hızının da etkisiyle aracına hakim olamayıp, belirtilen şekilde tekrar şeridine dönerken bu kez sağdaki tali yoldan anayola giıen ve gidiş yolunu kapatan kamyonu fark ettiğinde kontrolsüz bir hı :1a iyice sağa kaçmak isterken bu kamyonun sol arka lastiğine çarpması sonucu neden olduğu olayda;
dikkat ve özen yükümlülüklerine kusurlu…” olduğu kanaatine varıldığı görülmüştür.
….’nın tali yoldan anayola çıkarken yolu ve trafik durumunu yeterince tetkik etmeyerek hareket ettiği, KTK m.47/d hükmünü ihlal ettiğinden oluşan kazada tali kusurlu olduğu yönündeki baskın görüş kadri maruftur. … nın tali yoldan anayolu çıktığı sırada, eğer müteveffa … şerif ihlalinde bulunmayıp, kendi şeridinde kalmak suretiyle ve hız sınırlarına riayet ederek yolunda seyredecek olsaydı kazanın oluşmayacağı kanaati hasıl olmuştur. Kazanın oluşunda ağırlıklı kusurun, hız sınırlarına uymadığı gibi, sollamanın yasak olduğu bir yolda şerit ihlali yapmak suretiyle birden fazla aracı sollamaya çalışarak, öndeki araçlar ile arasında güvenli mesafe bırakmayarak trafikte tehlikeli bir durumun oluşmasına neden olup, sonrasında ise kendi şeridine kontrolsüz bir şekilde dönmeye çalıştığında kazaya sebebiyet vermesi, KTK m.46, KTK m.51/1, KTK m.52/b,c, KTK m.54, KTK m.84/c hükümlerinin ihlali nedeniyle müteveffa …. a ait olduğu anlaşılmıştır.
Sonuç Olarak ; Davalı sürücü ….nın % 25 oranında tali kusurlu olduğu, müteveffa sürücü ….un ise %75 asli kusurlu olduğu, açıklanmış, aktüerya bilirkişilerden ayrı ayrı 09/01/2017, 03/08/2017 ve 31/01/2018 havale tarihli raporlar alınmış, 31/01/2018 havale tarihli raporda; ………09.06.1988 doğumlu olan müteveffa … 04.08.2012 vefat tarihi itibariyle (24) yaşında olup, P.M.F-1931 yaşama tablosuna göre muhtemel bakiye ömrü (42) yıl ve bu olay sebebiyle ölmeyip sağ kalmış olsaydı muhtemelen (66) yaşına kadar yaşayacaktı, Müteveffanın kaza tarihi itibarı ile yaptığı iş ve elde ettiği kazançlara ilişkin belge bulunmamaktadır. Müteveffa bu olay sebebiyle ölmeyip sağ kalmış olsaydı aktif çalışma devresinde olduğundan kendisiyle birlikte desteğine ihtiyacı olan tüm aile fertlerinin zorunlu ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için bir işverene ait işyerinde hizmet akdiyle işçi olarak veya diğer değişik işlerde çalışarak kazanç sağlayabilecekti. O halde; değerlendirmelerde 5510 sayılı yasa hükümleri emsal olarak dikkate alınacaktır. Yüksek Yargıtayın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarına ve uygulamalara göre kadın-erkek ayrımı yapılmaksızın kural olarak aktif çalışma yaşı sonu (60) olarak kabul edilmektedir. Bu duruma göre müteveffa bu olay sebebiyle ölmeyip sağ kalmış olsa idi aktif çalışmasını (60) yaşına kadar devam ettireceği kabul edilerek (24) yaşından itibaren (60) yaşına kadar zarar gördüğü bakiye aktif hayat süresi (36) yıldır. Müteveffanın (60-66) yaşları arası pasif devresi (6) yıldır. Ancak müteveffanın pasif devresinde desteğine muhtaç olan hak sahibi kalmayacağından pasif devre hesabı yapılmayacaktır.
D) HAK SAHİPLERİ VE DESTEK SÜRELERİ
a) Yargıtay … Hukuk Dairesi E. …., K. …., T. 21.10.2010 kararında “…Ölenin annesi ve W babası olan davacılar, davalının yol açtığı trafik kazası nedeniyle desteklerinin ölümünden dolayı destekten yoksun kalma tazminatı ödetilmesl isteminde bulunmuşlardır. Yerel mahkemece, davacıların geliri bulunduğu gerekçesiyle destekten yoksun kalma tazminatı istemlerinin reddine karar verilmiştir. Borçlar Yasası’nın 45. maddesinde sözü edilen destek kavramı, hukuki bir ilişkiyi değil, eylemli bir durumu amaçlar ve hısımlık ilişkisine ya da yasanın hakkındaki düzenlemelerine dayanmaz. Yasa gereğince bir kimseye yardım etmek zorunda bulunan kişi değil, eylemli ve düzenli olarak onun geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak biçimde yardım eden ve olayların doğal akışına göre eğer ölüm gerçekleşmeseydi az veya çok yakın gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kişi destek sayılmalıdır.
Diğer yandan, genel yaşam deneyimleri ve hayatın olağan akışı da çocukların anne ve babasına belirli bir düzeyde destek olacağını gösterir. Bu desteğin tutarı tarafların yasam düzeyi, sağlık, sosyal ve ekonomik durumları ile orantılı olarak değişebilirse de çocuğun hiç destek olamayacağı kabul edilemez. Destek, mutlaka para veya maddi katkı biçiminde olmayabilir. Bunun dışında çeşitli hizmet ve yardımlar ile de destek olunabilir. Anne ve babanın belirli bir gelirinin olması ölenin desteğinden yoksun kalmadıkları sonucunu doğurmaz. Yerel mahkemece açıklanan olgular aözetilmeverek, verinde olmayan gerekçeyle anne ve babanın destekten yoksun kalma tazminatı istemlerinin tümden reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.” denilerek hüküm kurulmuştur.
b) Yukarıda anılan karar doğrultusunda, hukuki durumun ve delillerin takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere müteveffa bu olay sebebiyle ölmeyip sağ kalmış olsa idi, hak sahibi annesine maddi yardım ve destekte bulunabileceğinin ve davacı anne yönünden destekten yoksunluk tazminatının hesaplanması gerektiğinin Sayın Mahkemece de kabulü halinde davacı anne yönünden destekten yoksunluk tazminatı hesaplanacaktır. Ayrıca;
c) Müteveffanın davacı kardeşleri …. için müteveffa ağabeyinin desteğinden yoksun kaldığı gerekçesi ile maddi tazminat talep edilmektedir. Ancak; kaza tarihi itibarı ile davacı kardeşlerden … 23, …. 21, …. 19 yaşında evli birer yetişkindir.
Diğer kardeşler ….. 13, ….. 10 ve ….. 8 yaşında olmakla birlikte; davacı kardeşlerin anneleri sağ ve işbu davada davacıdır.
Kaza tarihi itibarı ile davacı kardeşlerden …. 23, …. 21, …. 19 yaşında evli birer yetişkin ve diğer kardeşler …, … ve ….’ m bakım ve iaşesi hayatta olan anneleri tarafından karşılanması gerektiğinden davacı kardeşlerin müteveffa ağabeylerinin desteğinden yoksun kaldığı gerekçesiyle maddi tazminat hesabı yapılması mümkün görülmemektedir.
d) Hak sahiplerinin bakiye ömür ve destek süreleri aşağıdaki gibi tespit edilmiştir.
Hak Sahipleri Doğum Vefat Yıl Ay Gün Yaş Bakiye Destek Süresi Aktif (yıl) Pasif (yıl)
Tarihi Tarihi Ömür
Müteveffa09.06.1988-04.08.2012-24-1-25-24- 42 yıl- 42 yıl 36 6
Anne Satiye10.01.1973-04.08.2012-39-6-24-40-30 yıl- 30 yıl 30 0
E) PAYLAR
a) Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 12.02.2009 tarih ve 2008/3493 Esas, 2009/515 K.Sayılı kararında : “Ayrıca, farazi desteğin, elde edeceği muhtemel gelirinden, anne ve babasına ayırabileceği payın, bekar olduğu dönemde daha fazla olabileceği, evlendikten sonra bu payın azalacağı, çocuğu olduğu dönemde ise biraz daha azalacağı kabul edilmelidir” denilerek hüküm kurulmuştur.
b) Müteveffa bu olay sebebiyle ölmeyip sağ kalmış olsa idi, ömrünün sonuna kadar bekar kalmayacak ve muhtemelen (28) yaşına geldiğinde evleneceği, 2 yıl sonra 1. çocuğunun olacağı, yine 2 yıl sonra ise 2. Çocuğunun olacağı varsayımıyla, gelirinin büyük bir kısmını kendi ihtiyacı ile muhtemel eşi ve çocuğuna, artanını ise hak sahibi davacı annesine ayıracağı kabul edilecektir.
c) Yargıtay 17. HD’ nin 2014/4903 E. 2016/532 K. 18.01.2016 T. Kararında ve 17. HD’ nin 2014/21429 E. 2016/11892 K. 26.12.2016 T. Kararında özetle; “desteğin bekar olduğu dönemde gelirinin yarısını anne- babasına, çocukları olduğu dönemlerde ise kendisine 2, eşine 2 anne, baba ve çocuklarına ise eşit olarak 1 pay ayrılmalıdır” denilerek hüküm kurulmuştur.
d) Yargıtay 17. HD’ nin 2014/4903 E. 2016/532 K. 18.01.2016 T. Kararı ve 17. HD’ nin 2014/21429 E. 2016/11892 K. 26.12.2016 T. Kararları dikkate alınarak, müteveffanın geliri aşağıdaki gibi davacı hak sahipleri arasında paylaştırılacaktır.
Hak Sahipleri – Destek – İlk 4 yıl – Müt.2 yıl- Müt.2 yıl-Müt.16 yıl-Müt.2 yıl-Müt.4 yıl-Son 12 yıl
Süreleri
Müteveffa 42 yıl- 2/4 – 2/5 – 2/6 – 2/7 – 2/6 – 2/5 – 2/4
Muhtemel Eş 38 yıl- – – 2/5 – 2/6 – 2/7 – 2/6 – 2/5 – 2/4
Muhtemel 1.çocuk-18yıl- – – – – 1/6 – 1/7 – – – – – –
Muhtemel2.çocuk-18yıl- – – – – – – 1/7 – 1/6 – – – –
Anne …. 30 yıl- 2/4 – 1/5 – 1/6 – 1/7 – 1/6 – 1/5 – –
F) İŞLEMİŞ AKTİF DEVRE (BİLİNEN DÖNEM) KAZANÇLARININ TESPİTİ
a) Yüksek Yargıtay 4.,9.,10.,11.,19. ve 21.Hukuk Dairelerinin bu konudaki yerleşmiş içtihatlarında belirtildiği üzere, Destekten yoksunluk tazminatlarının müteveffanın kaza tarihinden itibaren günümüze ve hüküm tarihine en yakın tarihe kadar geçen dönem içinde gerçekleşen her türlü ücret artışları ve emsal ücretlere göre tespit ve hesaplaması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca;
b) Müteveffanın kaza tarihi itibarı ile yaptığı iş ve elde ettiği kazançlara ilişkin belge bulunmamaktadır. Bu nedenle yasal asgari ücrete göre değerlendirme ve hesaplama yapılacaktır.
c) Brüt yasal asgari ücretlerden %15 Sigorta Primi, %15 gelir vergisi ve damga resmi tenzil edilip bekar durumuna göre asgari geçim indirimi ilave edilerek kalan net asgari ücretler hesaba esas alınacaktır
Müteveffanın 04/08/2012-04/08/2018 arasındaki 6 yılık işlemiş aktif devre net kazançları toplamı 789.047,75 TL
F) İŞLEYECEK AKTİF DEVREDEKİ (BİLİNMEYEN DÖNEM) KAZANÇLARIN TESPİTİ
a) 04.08.2018 tarihinden itibaren işleyecek bakiye aktif devre sonuna kadar geçecek süre içinde ekonomik konjonktür, iş hayatındaki toplu sözleşme ve pazarlık düzeni, sigortalının zamanla uzmanlaşma ve meslekte ilerleme olasılığı, işçi ücretlerinin henüz milletlerarası normların altında olması, ülke gerçekleri, milli gelirdeki artış ve bu artıştan çalışanlara ayrılabilen pay oranları gibi unsurlar ile uygulama ve Yüksek Yargıtayca da benimsendiği üzere müteveffanın yıllık kazançlarında hak sahiplerinin işleyecek aktif devre içindeki destek süreleri sonuna kadar meydana gelecek asgari artış nispetinin ve peşin ödeme nedeniyle yapılacak ıskontonun %10 olarak belirlenmesinde yarar görüyoruz. Ayrıca;
b) Yüksek Yargıtay 4., 9., 10.,11. ve 21. Hukuk Dairelerinin bu konudaki yerleşmiş içtihatlarında belirtilen hususlar da nazara alınarak ortalama yıllık kazanç esasına göre değil, her yıl için ayrı ayrı %10 Artış ve yine her yıl için ayrı ayrı %10 Iskontolama esasına göre değerlendirme ve hesaplama yapılacaktır.
c) Müteveffanın işleyecek aktif devre başındaki net aylık ücreti 1.603,12 TL olduğuna göre:
Müteveffanın işleyecek aktif devre başındaki net yıllık kazancı = 1.603,12 TL x 12Ay= 19.237,44 TL dır.
Satiye yönünden (24) yıllık işleyecek aktif devre kazançların peşin değeri = 461.698,56 TL
II) MADDİ TAZMİNATIN HESABI VE DEĞERLENDİRİLMESİ: A) MADDİ TAZMİNATIN HESABI
a) Hak sahiplerinin ilk (6) yıllık maddi zararı 04.08.2012-04.08.2018 tarihleri arası geçmiş yılları kapsamakta olup, Yüksek Yargıtayın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarında belirtilen hususlar da nazara alınarak geçmiş yıllarda uğranılan işlemiş maddi zararların herhangi bir ıskontoya tabi tutulması söz konusu olmadığından hak sahiplerinin anılan ilk (6) yıllık İşlemiş aktif devredeki maddi zararları ıskontosuz olarak hesaplanacaktır.
b) Davacı ….’ in (30 ) yıllık maddi zararı aşağıdaki gibidir.
i) 6 Yıllık İslemiş Aktif Devrede İskontosuz Maddi Zararı:
İlk 4 Yılda = 79.047,75 TL x 1 / 4 Pay x 4 / 6 = 13.174,63 TL
Son 2 Yılda = 79.047,75 TL x 1 / 5 Pay x 2 / 6 = 5.269,85 TL
ii) 24 Yıllık İşleyecek Aktif Devrede % 10
Artış ve % 10 İskontolu Maddi Zararı:
İlk 2 Yılda = 461.698,56 TL X 1 / 6 Pay X 2 / 24 = 6.412,48 TL
Müteakip 16 Yılda = 461.698,56 TL X 1 / 7 Pay X 16 / 24 = 43.971,29 TL
Müteakip 2 Yılda = 461.698,56 TL X 1 / 6 Pay X 2 / 24 = 6.412,48 TL
Son 4 Yılda = 461.698,56 TL X 1 / 5 Pay X 4 / 24 = + 15.389.95 TL
iii) …. in (30) Yıllık Maddi Zarar Toplamı = 90.630,68 TL
B) İNDİRİM GEREKTİREN HUSUSLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ
a) Dosyadaki 05.11.2015 tarihli feragatnameden davacıların davalı …. Sigorta A.Ş aleyhine açtıkları davalarından feragat ettikleri anlaşılmıştır. Bu nedenle; Davalı …. Sigorta A.Ş, ….LTD. Şti ve ….’ nın %25 kusur oranına isabet eden maddi tazminat tutarı davacı ….yararına dikkate alınacaktır.
b) SGK tarafından davacı hak sahibine gelir bağlanıp bağlanmadığına ilişkin bilgi be belge bulunmamaktadır. Ancak; somut olay iş kazası olmadığından davacı hak sahibine gelir bağlanacak olursa bu gelir iş kazası sigortasından değil, uzun dönem sigorta kolundan bağlanabilecektir. Uzun dönem sigorta kolundan bağlanan gelirler ise rücuya tabi değildir. Bununla birlikte; HGK.31.01.1986,E.1985/9-853- K.1986/67 ve HGK.28.11.1979, E.1977/4-1110-K.1979/1395 kararlarında; “ölüm sigortasından bağlanan aylıklar için Kurum’un rücu hakkı bulunmadığından, işverenin veya üçüncü kişinin iki kez ödemede bulunması gibi bir durum söz konusu olmaz. Bu nedenle, ölüm sigortasından eş ve çocuklara bağlanan dul ve yetim aylıkları ile ana ve babaya bağlanan aylıklar, tazminattan indirilemez” denilmektedir. Buna göre; davacı hak sahibine SGK tarafından gelir bağlanacak olması halinde bağlanan gelirler müteveffanın sağlığında kendi prime esas kazancından ödediği primler karşılığı bağlanacağı; ölüm aylıklarının ¡PSD’ rücu edilemeyeceği ve davalı yararına tenzil edilemeyeceğinden bu hususta bir indirime yer bulunmamaktadır.
c) Dosyada mevcut ödeme dekontundan Davalı …. Sigorta A.Ş tarafından davacı ibi ….’ e 01.11.2012 tarihindel4.429,00 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Yüksek Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 14.03.2012 tarih ve 2011/4-824 Esas ve 2012/134 Karar sayılı içtihatlarında, “Sigorta Şirketi tarafından ödemenin yapıldığı tarihten itibaren hesap raporunun düzenlendiği tarihe kadar geçen dönem içinde, Yasal Faiziyle birlikte güncelleştirilerek hesaplanan maddi tazminat miktarından tenzili gerektiği” belirtildiğinden, anılan içtihat doğrultusunda davalı sigorta şirketi tarafından ödemenin yapıldığı tarihten itibaren işbu raporun tanzim edildiği tarihe kadar geçen ve yıllık % 9 esasına göre işlemiş yasal faiziyle birlikte güncelleştirilerek davacının hesaplanan maddi tazminat miktarından tenzil edilecektir.
Davacı…’ e yapılan ödemenin, faiziyle güncelleştirilmiş tutarı aşağıdadır.
Tarihler Asıl Alacak Oran Süre Faiz tutarı Anapara + Faiz
01.11.2012-30.01.2018 14.429,00 TL X 9% X 1916 / 365 = 6.816,81 TL, 21.245,81 TL
C) DAVACININ NİHAİ VE GERÇEK MADDİ ZARARLARI
a) Davalı …. Sigorta A.Ş, …. LTD. Sti ve …. ‘ nın %25 kusur oranında sorumlu olabileceği maddi zarar tutarı:
1)….’ in %25 kusura isabet eden maddi zararı (90.630,68 TL x %25 kusur) = 22.657,67 TL
2) Yapılan ödemenin güncellenmiş tutarı (anapara + faiz) = – 21,245,81 TL
3) Davacı …’ in %25 kusura isabet eden nihai ve gerçek maddi zararı = 1.411,86 TL
D) …. SİGORTA A.Ş YÖNÜNDEN ÖDEMENİN YETERLİ OLUP-OLMADIĞININ İNCELENMESİ:
a) Taraflar arasında davacılara 01.11.2012 tarihinde, davacı ….’ e 14.429,00 TL ödeme yapıldığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
b) Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 30.04.2013 tarih ve 2012/3873 Esas, 2013/5911 K.Sayılı kararı ile 1110.2012 tarih ve 2011/13071 Esas, 2012/10944 K.Sayılı kararında ve bu husustaki yerleşik içtihatlarında “Bu düzenlemeye göre açılan dava süresinde olup, mahkemece yapılacak iş, ilk önce ödeme tarihi itibariyle yapılan ödemenin yetersiz olup olmadığının belirlenmesidir. Bunun için ödeme tarihi verileri dikkate alınarak yapılacak hesaplama sonucu bulunacak tutar ile ödeme miktarının karşılaştırılarak, ödemenin yeterli bulunması halinde ibra nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerekir. Şayet ödemenin yetersiz olduğu anlaşılırsa bu kez karar tarihine en yakın veriler dikkate alınarak tazminat hesaplanmalı ve zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince davalı tarafından yapılan ödemeye hesaplama yapıldığı tarihe kadar geçen süre için yasal faiz uygulanarak, hesaplanan tutardan mahsup edilmelidir.” şeklindedir.
c) Davalı …. Sigorta A.Ş tarafından davacıya 01.11.2012 tarihinde ödeme yapıldığına göre, anılan tarih itibariyle geçerli olan verilere göre davacıların maddi zararının hesabı ve davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin maddi zararları karşılayıp-karşılamadığı tespiti “ÖZETLE” aşağıdadır.
d) Kazalının ödeme tarihindeki net ücreti 739,80 TL ve işleyecek aktif devre (30) yıldır.
e) Ödeme tarihindeki verilere göre hesaba esas kazançlar aşağıdaki gibidir:
30 yıllık işleyecek aktif devredeki kazançlar = 739,80 TL x 12 x 30 yıl = 266.328,00 TL
f) Davacı ….’ in “ödeme tarihindeki verilere göre” maddi zararı aşağıdaki gibidir:
i) 24 Yıllık İşleyecek Aktif Devrede % 10 Artış ve % 10 İskontolu Maddi Zararı:
İlk 4 Yılda = 266.328,00 TL X 1 / 4 Pay X 4 / 30 = 8.877,60 TL
Son 2 Yılda = 266.328,00 TL X 1 / 5 Pay X 2 / 30 = 3.551,04 TL
İlk 2 Yılda = 266.328,00 TL X 1 / 6 Pay X 2 / 30 = 2.959,20 TL
Müteakip 16 Yılda = 266.328,00 TL X 1 / 7 Pay X 16 / 30 = 20.291,66 TL
Müteakip 2 Yılda = 266.328,00 TL X 1 / 6 Pay X 2 / 30 = 2.959,20 TL
Son 4 Yılda = 266.328,00 TL X 1 / 5 Pay X 4 / 30 = + 7.102,08 TL
ii) ….’ in ödeme tarihindeki verilere göre maddi zararı = 45.740,78 TL
g) Davacı …in ödeme tarihi itibarı ile davalı …..Sigorta A.Ş’ nin %25 kusuruna isabet eden nihai ve gerçek maddi zararları aşağıdaki gibidir.
45.740,78 TL x %25 kusur = 11.435,195 TL
h)Davacı ….’ e yapılan ödeme 14.429,00 TL ve davacının ödeme tarihindeki verilere göre maddi zararı 11.435,195 TL olduğuna göre; davacı ….’ e yapılan ödeme ile davacı ….’ in ödeme tarihindeki verilere göre maddi zararı fazlasıyla karşılanmış olup, ibranamenin geçerli olduğu kanaatine varılmıştır.
E) DAVALI … SİGORTA A.Ş, ….LTD. ŞTİ. VE …. ‘ NİN SORUMLULUĞU YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME
a) …. plakalı araç 14.09.2011-14.09.2012 vadeli ZMSS poliçesi ile ölüm halinde 225.000,00 TL teminatla davalı …. Sigorta A.Ş tarafından sigortalanmıştır. Ancak; davacı ….’ e yapılan 14.429,00 TL ödeme sonrasında kalan teminat limiti 210.571,00 TL dır.
b) Davacı ….’ e yapılan ödeme ile davacı …. in ödeme tarihindeki verilere göre maddi zararı fazlasıyla karşılanmış olup, ibranamenin geçerli olduğu ve davacının …. Sigorta A.Ş, …. LTD. Şti ve ….dan talep edebileceği maddi zararının kalmadığı sonucuna varılmıştır.
SONUÇ:
Hukuki durumun ve delillerin takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; 04.08.2012 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu vefat eden …. in geride kalan davacı hak sahipleri ile davalılar arasındaki uyuşmazlık noktaları yönünden:
1- Davacı ….’ e davalı … Sigorta A.Ş tarafından yapılan ödeme ile davacı …’ in ödeme tarihindeki verilere göre maddi zararı fazlasıyla karşılanmış olup, ibranamenin geçerli olduğu ve %25 kusur sorumluluğuna göre davacının davalı …. Sigorta A.Ş, …. LTD. Şti …. dan talep edebileceği maddi zararının kalmadığı,
3- Kaza tarihi itibarı ile davacı kardeşlerden …. 23, …. 21, …. 19 yaşında evli birer yetişkin olduğundan ve diğer kardeşler …., …. ve ….’ ın bakım ve iaşesi hayatta olan anneleri tarafından karşılanması gerektiğinden davacı kardeşler için müteveffa ağabeylerinin desteğinden yoksun kaldığı gerekçesiyle maddi tazminat hesabı yapılması mümkün görülmediği, açıklanmış, davacılar vekili davalılardan …. Sigorta A.Ş aleyhine açmış olduğu maddi tazminat davasından 01/12/2015 havale tarihli dilekçe ile feragat ettiğinden bu davalı aleyhine açılan davanın feragat nedeniyle davacılar vekilinin davalılardan … Sigorta A.Ş aleyhine açmış olduğu maddi tazminat davasının da bilirkişi raporunda açıklandığı üzere davacı … e yapılan ödeme ile maddi zararın fazlasıyla karşılandığı, ibranamenin geçerli olduğu, davacının …. Sigorta A.Ş, …. Ltd Şti ve …. dan talep edebileceği maddi zararının kalmadığı kaza tarihi itibariyle davacı kardeşler …., …., …. nın evli ve yetişkin olduklarından diğer davacı kardeşler …., …. ve … ın bakım ve iaşelerinin hayatta olan anneleri tarafından karşılanması gerektiğinden davacı kardeşler için müteveffa abilerinin desteğinden yoksun kalmadıkları bu nedenle maddi tazminat davasının bu davacılar yönünden de reddine karar vermek gerektiği manevi tazminat yönünden ise meydana gelen kazanın oluş şekli ölen …. in kusur oranı, tarafların sosya ekonomik durumu ve meydana gelen kazadan dolayı davacıların çekmiş oldukları ızdırap elem birlikte değerlendirildiğinde 5.000 TL manevi tazminatın anne …. e, 1.500 er TL manevi tazminatın diğer davacılara davalılar …. ve … Ltd Şti nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar vekilinin davalılardan …. Sigorta A.Ş aleyhine açmış olduğu maddi tazminat davasının REDDİNE,
2-Davacılar vekilinin davalılardan …. Sigorta A.Ş aleyhine açmış olduğu maddi tazminat davasının feragat nedeniyle REDDİNE,
3-Davacılar vekilinin ….yönünden davalılar …. ve……. Ltd Şti aleyhine açmış olduğu manevi tazminat davasının davalı ölü olduğundan usulden REDDİNE,
4-Davacılar vekilinin müvekkili …için davalılar… ve…… Ltd Şti aleyhine açmış olduğu manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile 5.000 TL manevi tazminatın … e 1.500 er TL manevi tazminatın diğer davacılara 03/08/2012 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak verilmesine,
5-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
6-Davalılardan …. Sigorta A.Ş lehine maddi tazminat yönünden takdir edilen 6.950,00.-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılardan … Sigorta A.Ş ye verilmesine,
7-Davalılardan …. Sigorta A.Ş lehine maddi tazminat yönünden takdir edilen 2.180,00.-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılardan … Sigorta A.Ş ye verilmesine,
8-Davalılardan . …. Ltd Şti lehine manevi tazminat yönünden takdir edilen 1.500,00.-TL vekalet ücreti ile haklı çıkılan orana göre davalılardan ….. Ltd Şti nin yaptığı 15,00.-TL yargılama giderinin davacılardan alınıp davalılardan …. Ltd Şti ne verilmesine,
9-Davacılar lehine takdir edilen 1.500,00.-TL vekalet ücreti ile haklı çıkılan orana göre 15,75.-TL yargılama giderinin davalılardan …. ve …… Ltd Şti nden alınıp davacılara verilmesine,
10-Haklı çıkılan orana göre yapılan 551,75.-TL yargılama giderinin davalılardan …. ve ……. Ltd Şti nden alınıp HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
11-Haksız çıkılan orana göre yapılan 1.655,25.-TL yargılama giderinin davacılardan alınıp HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
12-Alınması gereken 853,87.-TL karar harcının davalılardan ….ve….. Ltd Şti nden alınıp HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
12-Kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) Davacılar vekili Av. … yüzüne karşı, davalılar vekillerinin yokluğunda verilen karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.26/06/2018
Katip …

Hakim ….