Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/31 E. 2022/187 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/31 Esas
KARAR NO : 2022/187

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/05/2013
KARAR TARİHİ : 22/02/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :29/03/2022
Davacı vekili tarafından açılan istirdat davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin pompa ve ekipmanların üretimi ve pazarlaması ile iştigal eden bir şirket olduğunu, davacı şirketin 3 ortağı bulunduğunu, davacı şirket ortaklarından davalı …, kendi ortağı olduğu davacı şirketi zarara uğratmak amacıyla menfi tespit davasındaki davalılarla işbirliği yaparak haksız menfaat elde etmeyi amaçladığını, bu amaçla dava dışı … davacı şirketteki imza yetkisini kullanarak 18/09/2009 tanzim 04/01/2010 vade tarihli ve 280.000 TL bedelli bir adet senet düzenleyip diğer davalılara ciroladığını, davacı şirketin davaya konu senetten dolayı borçlu olmadığının tespiti amacıyla Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile davalılardan … aleyhine ve yine Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile davalı ve dava dışı … ve … aleyhine menfi tespit ve senedin iptali amacıyla dava açıldığını davalar Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında birleştirildiğini, belirterek davalı tarafından davacı şirketten haksız ve mesnetsiz bir şekilde tahsil edilen 239.172,35 TL nin İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına tahsilatın peyder pey yapıldığı tarihlerden itibaren işlemeye başlayacak reeskont faizi ile birlikte davalıdan istirdadına hükmedilmesini, davacı şirkete ait araç ve makinelerin değerinin çok altında satılması nedeniyle davacıda oluşan zararlar için şimdilik 1.000,00 TL nin satış tarihlerinden itibaren işlemeye başlayacak reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline hükmedilmesine, dava sonuçlanıncaya kadar davalının üzerinde kayıtlı malvarlığını başkalarına devretmesi ihtimali nedeni ile davalının üzerine kayıtlı araç ve gayrimenkullerin intikalinin ve ahara devrinin önlenmesi için gayrimenkuller üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının icra dosyası ile tahsil edilen paranın istirdatı talebi ile uğranılan zarar olarak talep ettiği maddi tazminat istemi hukuki dayanaktan yoksun olup reddi gerektiğini, takip konusu bono metninin incelenmesinde davalı alacaklarının takip müstenidi bonoyu temlik cirosu ile elinde bulundurduğu ve bononun meşru hamili olduğunu, belirterek davacının davasını dayandırdığı Bakırköy .. Asliye Ticaret Mahkemesinin 13/11/2012 gün ve … esas … karar sayılı kararının yüksek mahkemece bozularak dönmüş olmakla bu mahkemenin kararının kesinleşmesinin bekletici mesele yapılmasına, haksız ve mesnetsiz davanın reddine davacının haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı tarafından davacı aleyhine takibe konulan bonoya dayalı olarak başlatılan takipte davalı tarafından tahsil edilen bedelin istirdatı ve davacının uğradığı zararın tazminine ilişkindir.
Bakırköy .. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas … karar sayılı dosyasının mahkememizin …. esas sayılı dosyası üzerinde birleştirildiği, mahkememizin 13/01/2015 tarihli tefrik kararı ile bu dosya tefrik edilerek … esas numarasını almış olduğu görüldü.
İstanbul …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; davalı … tarafından davacı şirket, dava dışı … ve … aleyhine 18/09/2009 düzenleme tarihli, 04/01/2010 vade tarihli ve 280.000,00-TL bedelli bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, söz konusu takip sonucunda davalı alacaklı tarafından tahsilat yapıldığı görüldü.
Şişli … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına ve Mahkememiz dosyasına konu bono incelendiğinde; davacı … tarafından davalı … lehine düzenlendiği, bono lehtar olan … tarafından davalı …’e ciro edildiği, …. tarafından da …’e ciro edildiği, bono bedelinin 280.000,00-TL, düzenleme tarihinin 18/09/2009, vade tarihinin 04/01/2010 tarihi olduğu görülmüştür.
Mahkememizin … esas sayılı dosyası iş bu dosya açısından bekletici mesele yapılmış ve dosyanın incelenmesinde; davacı şirket tarafından davalı … ve dava dışı … ve … aleyhine İstanbul …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra takip dosyasındaki takibe konu 18/09/2009 düzenleme tarihli, 04/01/2010 vade tarihli ve 280.000,00-TL bedelli bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davası açıldığı, yargılama sonucunda davalı … ve dava dışı … aleyhine açılan davanın reddine, dava dışı … aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilerek kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin …. esas sayılı dosyasında davacı şirket tarafından davalı aleyhine açılan menfi tespit davasında; “….Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nun 599. maddesi uyarınca senetten dolayı kendisine müracaat olunan kimse keşideci veya önceki hamillerden biriyle kendisi arasında doğrudan doğruya mevcut olan münasebetlere dayanan defileri müracaatta bulunan hamile karşı ileri süremez; meğer ki, hamil senedi iktisabederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun hükmü düzenlenmiştir. Bu hüküm uyarınca keşideci ile lehtar arasındaki şahsi defilerin ciro yoluyla senede hamil olan kişilere karşı ileri sürülebilmesi, hamillerin keşidecinin borçlu olmadığını bile bile senedi iktisap ettiklerinin, yani senedin kötüniyetle iktisap edildiğinin kanıtlanması koşuluna bağlıdır. Somut davada davacı tarafça davalılar … ve … ‘nin kötüniyetli olduklarını ispatlayacak herhangi bir delil dosyaya sunulmamıştır. Dosya kapsamında bulunan delillerden de davalıların senedi kötü niyetli iktisap ettikleri kanaatine ulaşılamamıştır. Bu nedenle davacı tarafça ispatlanamayan davanın reddine….” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ve karar kesinleşmiştir.
Mahkememizin iş bu somut davasında; davacı vekili tarafından davalının takibe konu bononun kötü niyetli hamili olduğu ve bu senede dayalı olarak başlatılan takipte davalı tarafından tahsil edilen bedellerin haksız olarak tahsil edildiğini ve şirketin mal varlığının değerinin altında satılması sebebiyle zarara uğradığını ileri sürmüş ve bedellerin iadesine ve uğranılan zararın tazminine karar verilmesini talep etmiştir. Ancak iş bu dosyamız açısından bekletici mesele yapılan Mahkememizin …. esas sayılı dosyasında yukarıda belirtildiği üzere davalının bonoyu kötü niyet ile iktisap ettiği ispatlanmadığından davanın reddine karar verilmiş ve karar kesinleşmiştir. Dolayısıyla davalının takibe konu bonoyu kötü niyet ile iktisap ettiği ispat edilmediğinden ve takip haksız ve kötü niyetli olmadığından davalı tarafından takip sonucunda tahsil edilen bedeli davacıya iadesi ve uğranılan zararın tazmini yükümlülüğü bulunmamaktadır. Davalı takip konusu bonoya dayalı alacağının tahsili için takip başlatmış ve alacağını tahsil etmiştir. Davalı tarafça başlatılan takip haklı, usul ve yasaya uygun olduğundan açılan iş bu davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürülükte bulunan haçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70- TL maktu harcın 4.101,55 TL peşin harçtan mahsubu ile 4.020,85‬‬ TL bakiye harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar üzerinden hesaplanan 25.262,06 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.22/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.