Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/183 E. 2018/533 K. 08.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/183 Esas
KARAR NO : 2018/533

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/05/2015
KARAR TARİHİ : 08/05/2018
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 08/06/2018
Davacı vekili tarafından açılan Tazminat davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; 1 numaralı davalı adına kayıtlı … plaka sayılı araç üzerine HMK m 389 uyarınca ihtiyarı tedbir konulması, Davalının kusur ile meydana gelen kazadan dolayı davalıya ait…. plaka sayılı araçta meydana gelen 1.000,00.-TL değer kaybının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilsen tahsiline, üst limit miktarını aşkın zararlar varlığı halinde 1 numaralı davalıdan ayrıca tahsiline, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılara yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile; Davalı şirketin yerleşim yeri itibariyle söz konusu dava yetkisiz mahkemede açıldığını, davalı şirketin yerleşim yeri itibariyle İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu yönündeki iddialarını kabul etmediklerini, her durumda, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalısının kusur oranında olduğunu, değer kaybına ilişkin talepler doğrudan zarar kapsamında olmadığından dolayı teminat dışında olduğunu, davacının davaya konu değer kaybı talebi, dolaylı zararlardan olduğunu, dava dayanağı KZMSS teminatı dışında olduğunu, davacının araçta oluşan değer kaybı taleplerini kabul etmediklerini, her durumda davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacının faiz başlangıcına ilişkin talepleri, kabul edilmez nitelikte olduğunu, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Yapılan yargılama sonucu dosya Mahkememizce kül olarak değerlendirildiğinde; dava hukuki niteliği itibariyle tazminat davası olup, dosyada deliller toplandıktan sonra bilirkişi incelemeleri yaptırılmış, makine mühendisi bilirkişiden 03/05/2016 havale tarihli, trafik bilirkişiden 09/09/2016 havale tarihli, makine mühendisi bilirkişiden 02/01/2017 havale tarihli ek rapor, yeni bir makine mühedisi bilirkişiden 14/07/2017 havale tarihli, 3 lü makina mühendisi bilirkişiden 26/01/2018 havale tarihli raporlar alınmış, 3 lü makina mühendisi bilirkişi heyetinin 26/01/2018 havale tarihli raporunda;
KUSUR YÖNÜNDEN İNCELEME VE DEĞERLENDİRME:
Karayollarında, can ve mal güvenliği yönünden trafik düzeninin sağlamak ve trafik güvenliği ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemler 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu (K.T.K) ve alınacak tedbirler ile ilgili olarak, gerekli görülen ve bunların uygulanmasına ait esas ve usulleri belirleyen Karayolları Trafik Yönetmeliği (K.T.Y.) ile belirlenmiştir.
Hazine Müsteşarlığının 2007/27 sayılı genelgesi ile, yalnız maddi hasarla sonuçlanan trafik kazalarında, taraflara anlaşma hakkı sağlayan bir yöntem oluşturmuştur. Bu yönteme göre, 01.04.2008 tarihinden itibaren Trafik Kanunu’na uymak koşulu ile kazaya karışan kişiler aralarında anlaşarak “Trafik Kazası Tespit Tutanağı” yerine geçecek anlaşma tutanağını düzenleyebileceklerdir. Bu kapsamda 06.04.2015 günü saat 21:40 sıralarında meydana gelen trafik kazasıyla ilgili olarak kazaya karışan sürücüler arasında tanzim olunup imzaları ile tasdik altına alınan “Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağında; ….plaka sayılı aracın sürücüsü …, “E-5 yönünden … yan yola giriş yaptım, şeridimde giderken karşıdan gelen…Plakalı araç benim şeridime girerek aracıma sol ön tarafından çarpmıştır. Çarpma neticesinde aracımın sol ön tarafında hasar meydana gelmiştir.” şeklinde, …. plaka sayılı aracın sürücüsü …. “Adnan Kahvesi Bulvarından….yan yola girdim, hava yağışlıydı, aracımın kontrolünü kaybettim ve şeridimden çıkarak karşı şeride geçerek, karşı şeritten gelen …Plakalı araca sol ön tarafından çarptım. Meydana gelen kazada tam ve tek kusurlu olduğumu kabul ediyorum.” şeklinde beyanda bulunmuşlardır. Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin Madde 157/b “sürücü kusurlarının tespiti” ile ilgili bendi; “adli mevzuat ve yargılama hükümleri saklı kalmak üzere, trafik kazalarına karışanların kusur durumları; 2918 sayılı Kanun ve bu Yönetmelikte belirtilen kurallar, şartlar, hak ve yükümlülükler ile asli kusur sayılan haller dikkate alınarak belirlenir. Kaza mahallinde yapılan incelemeler sonunda tespit edilen iz ve delillere ilave olarak kazaya karışanların olay hakkındaki ifadeleri ile varsa tanık ifadeleri de kusur durumunun tespitinde dikkate alınır” şeklindedir. Dosya muhteviyatında bulunan kaza yeri krokisi ve Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı incelendiğinde 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun asli kusurlu hallerden sayılan Madde 52/1-b, 56/1-a, 84/g “Araç sürücüleri trafik kazalarında; şeride tecavüz etme hallerinde asli kusurlu sayılırlar.” maddelerini ihlal etmesi nedeniyle …plaka sayılı aracın sürücüsü …’ın %100 oranında kusurlu olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
DEĞER KAYBI YÖNÜNDEN İNCELEME VE DEĞERLENDİRME:
Dava konusu kaza ile ilgili Hasar Fotoğrafları, Kasko Kesin Ekspertiz raporu ve Tamir Faturası incelendiğinde; aracın ön panel ve ön çamurluğunda meydana gelen hasarların aracın değer kaybındaki etkili parçalar olup, çarpışmanın şiddetine, açısına, hızına, temas eden yüzeylerinin katılığına ve yakın civarında bulunan komponentlerin yapısal ve malzeme özellikli davranışlarına bağlı olarak onarılan kaporta komponentine boya işlemi uygulayarak fonksiyon ve estetik açıdan giderilebilir ölçüde olmasına rağmen özellikle uygulanan düzeltme, macunlama, boya onarım işlemi sonucunda fabrikasyon özellikleri, boya kalınlık değerleri, ton ve işçilik kalitesi, mukavemet ve gönye yakalanamayacağından üzerinde kısmen değer kaybı oluşturacağı, kaliteli işçilik uygulansa dahi ikinci el piyasada satılacağı zaman pazarlık konusu edilerek ticari değerini hasarsız emsallerine göre ekonomik değerini kaybedeceği, dolayısıyla daha düşük fiyata satılması ve rağbet görmesinin beklenen muhtemel bir durum olduğu mütalaa edilmiştir.
Yargıtay 4. H.D/nin, 29.04.2004 tarih ve E. 2003/16114, K. 2004/5734 sayılı kararı; “… Bu durumda sözü edilen aracın onarıldıktan sonra mübadele (rayiç) değerinin olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerekir. Çünkü tamamen onarılmış olsa bile bu araba tahribatın izlerini taşımaktadır. Onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun, kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden düşüktür ve bu da cari değerinden kaybettirmektedir. Zararı tazminle yükümlü olan kimse, tazmin borcunu doğuran eylemin meydana gelmesinden önceki duruma iadeye mecburdur” şeklindedir.
Değer kaybının ZMSS poliçesi ile teminat altına alınan zararlardan olduğuna dair yerleşik Yargıtay içtihatları ve STK kararları mevcuttur. Başvuru sahibinin talebine dayanak olarak gösterdiği değer kaybı raporunda hasarsız ve onarım görmüş halinin piyasa rayiç değeri yöntemi kullanılmıştır. Sektörde ayrıca SED İcra Komitesi tarafından sigorta eksperlerine yönelik parça bazlı değer kaybı yöntemi çok sık kullanılmakta, Almanya kökenli ve farklı esaslara dayalı değişik modeller (başlıca Ruhkopf-Sahm, Halbgevvachs, Hamburg, Bremen, Heintges, BVSK gibi) ise kullanılmamakta olup aynı hasar için dahi farklı farklı değer kayıpları telaffuz edilebilmektedir. Değer kayıplarının aracın içinde bulunduğu segmentine, rayiç değerine ve fabrikasyon özelliğini kaybetmesine bağlı olarak onarım bedellerinin üzerinde çıktığı durumlar da söz konusu olabilmektedir. Özellikle trafiğe çıkan araç sayısının artması ile paralel olarak maddi hasarlı trafik kazası sayısının artması, Yargıtay içtihatlarının değer kayıplarının trafik sigortası kapsamında olduğu yönünde değişmesi sonucu son dönemlerde haklı olarak artan değer kaybı talepleri nedeniyle sigorta sektöründe hesaplamaların belli kriterlere dayandırılması amacıyla SED İcra Komitesi tarafından eksperlerine hitaben hazırlanan ve eksikliklerinin giderilmesi amacıyla sektörün görüşlerine sunulan bir taslak çalışması ve başlatılan bir tartışma mevcuttur. Sektörde yaşanan sıkıntılar nedeniyle bilindiği üzere, 14.05.2015 tarih ve 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 01.06.2015 tarihinden itibaren yürürlüğe giren Karayollan Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nda değer kaybının eksperlere hitaben nasıl hesaplanacağına dair kendi içinde çelişkiler ve paradokslar içeren hesaplama yöntemi belirlenmiş durumda olup Ankara Barosu ve İstanbul Barosu Başkanlıklan tarafından bazı maddelerinin iptali ve yürütmenin durdurulması talebiyle Danıştay Başkanlığı’na başvurusu mevcuttur. T.C Danıştay 15. Daire Esas no: 2015/5277 nolu karar neticesinde yürütmenin durdurulması isteminin reddine karar verilmiştir.
Araçta meydana gelen değer kaybı 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 01.06.2015 tarihinden itibaren yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nda değer kaybının eksperlere hitaben nasıl hesaplanacağına dair hesaplama yöntemi göz önüne alınarak hesaplanmıştır.
Sigorta Bilgi Gözetim Merkezinden yapılan sorgulamada dava konusu aracın daha önce maddi hasarlı trafik kazasına karışmadığı tespit edilmiştir.
Ocak 2018 Kasko Değer Listesi değerlerine göre, … marka, … tipinde, 2012 model aracın kasko değeri 396.210,00 TL olup, internet sitelerinde ve piyasada yapılan araştırmalarda 2018 yılında bu tip kazasız bir aracın ortalama 2.el piyasa rayiç bedeli 392.666,00 TL olarak tespit edilmiştir. Aracın kasko ve piyasa bedeli arasındaki sabit katsayı 396.210,00 TL/392.666,00 TL = 1.009 olarak hesaplanmıştır. Bu aracın kaza yapmış olduğu 2015 yılındaki Kasko Değer Listesi değerlerine göre kasko bedeli 359.100,00 TL’dir. Buna göre bu aracın kaza yapmış olduğu tarihteki ikinci el rayiç bedeli 359.100,00 TL /1.009 = 355.896,93 TL olarak hesaplanmıştır. Alım satımlardaki pazarlık payı göz önüne alındığında aracın 2015 yılı ikinci el rayiç bedeli 355.000,00 TL olarak alınmış olup, değer kaybı hesabı bu bedel üzerinden hesaplanmıştır.
Meydana gelen kaza sonucu …. plaka sayılı araçta Total değer kaybı kaza tarihi itibariyle 10.996,27 TL olarak hesaplanmıştır. Bu değer kaybı bedelinden poliçe limitleri dahilinde… plaka sayılı aracın trafik sigorta poliçesini düzenleyen Davalılardan …. Sigorta A.Ş’nin sorumlu olduğu kanaatindeyiz.
Aracın dava konusu kazadan önceki 2.el piyasa rayiç bedeli 355.000,00 TL olup, kazadan sonraki 2.el piyasa rayiç bedeli 355.000,00 TL -10.996,27 TL = 344.000,00 TL olarak belirlenmiştir.
03.05.2016 tarihli ve 02.01.2017 tarihli bilirkişi …. raporunda, aracın ön çamurluğunun tamir edilip boyanması neticesinde aracın değerinde 7.500,00 TL değer kaybı tespit etmiştir.14.07.2017 tarihli bilirkişi …. raporunda, aracın sol ön çamurluğunun tamir edilip boyanması neticesinde aracın değerinde 6.352,34 TL değer kaybı tespit etmiştir. Oysa araçta boya uygulanan aksam 2 parçadır, bu raporlarda ön panel dikkate alınmamıştır. Bilirkişi heyet raporumuzda, araçta değer kaybına neden olan parçalar sol ön çamurluk ve ön panel tespit edilmiş ve hesaplamalar bu parçalar üzerinden yapılmıştır.
2918 sayılı Karayollan Trafik Kanunu’nun asli kusurlu hallerden sayılan Madde 52/1-b, 56/1- a, 84/g “Araç sürücüleri trafik kazalarında; şeride tecavüz etme hallerinde asli kusurlu sayılırlar.” maddelerini ihlal etmesi nedeniyle … plaka sayılı aracın sürücüsü …’ın % 100 oranında kusurlu olduğu,….Plakalı araç sürücüsü ….’in kusuru olmadığı görüş ve kanaatine varılmıştır.
Meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası sonucu … plaka sayılı araçta Total değer kaybı kaza tarihi itibariyle 10.996,27 TL olarak hesaplanmış olup, bu değer kaybı bedelinden poliçe limitleri dahilinde ….plaka sayılı aracın trafik sigorta poliçesini düzenleyen Davalılardan … Sigorta A.Ş’nin sorumlu olduğu, açıklanmış, bilirkişi raporunda açıklandığı üzere meydana gelen kazada davalı … ın %100 oranında kusurlu olduğu davacı şirkete ait araç sürücüsünün kusurlu olmadığı, davacıya ait araçtaki değer kaybının 10.996,27 TL olduğu anlaşıldığından bu miktarın davalılardan dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış ise de, kısa kararda hüküm fıkrasında davalıdan alınarak davacıya verilmesine denildiğinden HMK 304/1 maddesi gereği kısa karardaki açık hatanın tashih edilerek hükmün davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu tazminat davasının kabulü ile 10.996,27 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine şeklinde tashihine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu tazminat davasının KABULÜ ile, 10.996,27 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacı lehine takdir edilen 2.180,00.-TL.vekalet ücreti ile davacının yaptığı 3.009,22.-TL yargılama giderinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 751,15.-TL karar harcından 27,70.-TL peşin alınan, 170,72.-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 198,42.-TL harcın mahsubu ile bakiye 552,73.-TL harcın davalılardan alınıp hazineye gelir kaydına.,
4-Kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili Av. … yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/05/2018

Katip …

Hakim …

Davacı Yargılama Giderleri
59,50.-TL İlk masraf
170,72.-TL ıslah harcı
2.400,00.-TL Bilirkişi ücreti
+ 379,00.-TL Yargılama gideri
3.009,22.-TL