Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/993 E. 2018/602 K. 28.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/993
KARAR NO : 2018/602

DAVA : Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 03/11/2014
KARAR TARİHİ : 28/05/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP; Müvekkili şirket tarafından, alacağına karşılık İzmir’de faaliyet gösteren dava dışı … Ltd. Şti.’den 8 adet çek alındığını, müvekkilinin iradesi fesada uğratılarak elinden çıktığı için Bakırköy … ATM’nin … E. Sayılı çek iptal davası açtıklarını, dava devam ederken davalılardan …nin 26.000 TL’lik çeki Bakırköy … ATM’nin ibraz ederek söz konusu çekin meşru ve yasal hamili olduğunu iddia ettiğini ve İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasıyla takibe koyarak keşideci şirket, müvekkili şirketin, çeki faktoring işlemi ile devraldığı davalı … Ltd. Şti. Ve şirket yetkilisi … aleyhine icra takibi başlattıklarını, davalı …nin çek bedelini keşideci şirketten icra baskısı altında veya çek ile ilgili istirdat davası açmamaları nedeniyle ödeme yasağının kalkması sonucu bankadan tahsil ettiğini, davalı …’nın müdürü olduğu şirket ile yine davalılardan …’ın müdürü olduğu davalı … Ltd. Şti.2 ile diğer suç ortakları aleyhine Bakırköy CBS’ye şikayet başvurusu yaptıklarını, soruşturma dosyasından da anlaşılacağı üzere davalılar ve diğer suç ortakları çeki suç işlemek suretiyle ele geçirdikleri için dava konusu çek de dahil olmak üzere iptale konu 8 adet çekin meşru ve gerçek hamilinin müvekkili olduğunu, çekleri düzenlenmiş sahte faturalara dayanarak elde eden davalı …de kötü niyetli veya çekin iktisabında ağır kusuru bulunmakta olduğunu, sahte fatura asılları celp edildiği takdirde fatura örneklerinden de görüleceği üzere davalılar ortak hareket ederek ve sahte fatura kullanmak suretiyle davaya konu çekleri faktoring işlemine konu etmiş olduklarını, bu sebeple haksız yere tahsil edilen paranın davalılarda iadesi gerektiğini, müvekkili şirket ile davalılar arasında hiçbir ticari ilişki mevcut olmadığını, gerek dava konusu çek ile ilgili gerekse diğer çekler ile ilgili düzenlenen tüm faturaların sahte olduğunu, faktoring şirketlerine verilen çeklerle ilgili olarak da müvekkili şirket adına gerçek olmayan sahte faturalar düzenlendiği üzere faktoring şirketleri vadeli alacakları vadesinden önce paraya çevirmek için kıymetli evrakın dayanağı olan aradaki ticari ilişkiyi gösterir fatura örneğini de almak zorunda olduğunu, dava konusu çek, sahte fatura düzenlenerek davalı …ye devredildiğini, dolandırılmak suretiyle müvekkilinin elinden çıkan 26.000 TL’lik çek bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılarca müştereken ve müteselsilen iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALI …CEVABINDA; Faktoring sözleşmesi kapsamında müşterilerinden yapılan faktoring işlemleri neticesi ciro yoluyla çeklerin alındığını, müvekkili şirketin müşterilerinden … Şti.’ye 20/01/2011 tarihinde … nolu faktoring sözleşmesi akdedildiği ve müvekkili şirketin müşterisi tarafından çeşitli çeklerin ciro edildiğini, bu sözleşme kapsamında 20/08/2013 tarihinde …bank’a ait … çek nolu 26/11/2013 tarihli 26.000 TL bedelli … Ltd. Şti. Keşideli olan çeke işlem yapıldığını, … Ltd. Şti. Adına tanzil edilmiş bulunan bu çeke müşterilerine ciro edilmiş oradan da faktoring işlemi neticesi müşteri firma tarafından cirolanarak müvekkili şirkete teslim edildiğini, ayrıca müşteri şirket yetkilisi de avam imzası attığını, bu işlem neticesi de müvekkili şirket tarafından müşteriye ödeme yapıldığını, bu işlem neticesi alınan çek, müvekkili şirket tarafından bankaya tahsil verildiğini, çek takastan, Bakırköy … ATM’nin … E. Sayılı dosyasından verilmiş bulunan ödeme yasağı kararı gereğince banka tarafından iade edildiğini, bu şekilde müvekkili şirketin, çek bedelini tahsil edemediği için mağdur duruma düştüğünü, davacı tarafa müvekkili şirket aleyhine dava açmak üzere kesin süre verildiğini, bu süre içerisinde dava açılmadığından mahkeme ödeme yasağı kararını kaldırdığını, bunun neticesinde de icra dosyası kanalıyla 27/01/2014 tarihinde çek bedeli keşideci şirketten tahsil edilerek dosya kapatıldığını ve çek aslı da kaşideci şirkete iade edildiğini, işlem sırasında çekler alınırken keşideci şirket ve davacı firmadan telefonla çek ve fatura teyidi alındığını, alacağın dayanağı olan fatura görülerek ve bu şekilde fatura temliki alındığını, davacı tarafın basiretli tacir gibi davranmadığını, gerek Kambiyo Hukuku ve gerek Faktoring Mevzuatı uyarınca da çekin bedelsiz kaldığı iddiasını davacı tarafın iyiniyetli üçüncü kişilere karşı ileri sürmesi mümkün olmadığını, çeklerin Kambiyo Hukuku uyarınca sebepten ari bir şekilde tedavül kabiliyeti olan kıymetli evraklardan olduğunu, davacı tarafın kötü niyetli olarak alacak talebinde bulunduğunu, bunun içinde mahkemeye ilgili ilgisiz bir takım iddia, belge ve beyanlar sunduklarını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …, … ile … Ltd. Şti. Davaya cevap dilekçesi sunmamışlardır.
DELİLLER VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava, 6102 sayılı TTK’nın 792. (6762 sayılı TTK’nın 704.) maddesi uyarınca rıza hilafına elden çıkan çekin istirdatı istemine ilişkindir.
Dosyaya delil olarak ,
Tarafların sundukları ve mahkememizce celb edilen ticari defter kayıtlan, vergi dairesi kayıtları, İTO kayıtlan, davalı …’ın yetkili temsilcisi olduğu diğer davalı … Konfeksiyon şirketi tarafından davalı …Ş. ile yapılmış faktoring sözleşme örneği ve sözleşmeye dayanak fatura, Bakırköy … ATM’nin … dosyası, İst. … İCM’nin … dosyası, Bakırköy C.Başsavcılığının … sayılı soruşturma dosyası, 6361 sayılı Kanunu, T.T.K vs. ilgili mevzuat ve içtihatları, 20.01.2011 tarih … no. ht faktoring sözleşmesi, 20.08.2013 tarihli alacak temliki ihbar teminat tevdi ve tahsil emri belgesi sureti, 05.08.2013 tarihli fatura sureti, 20.08.2013 tarihli Havale/ETT Talimatı Sureti, 20.08,2013 tarihli Banka Dekontu sureti ve BAkırköy … ACM … esas sayılı derdest dava dosyası esas alınmıştır.
HMK 266.madde kapsamında mali müşavir bilirkişi defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yapmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davacının Lehtar sıfatı bulunduğu keşidecinin ödemiş olduğu çek bedelinden dolayı davalılardan istirdat talebinde haklı olup olmadığı hususunda uyuşmazlık söz konusudur.
Kural olarak TTK 792(1) maddesine göre ;çek herhangibir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa,ister hamiline ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek sözkonusu olup da hamil hakkını 790.maddeye göre ispat etsin ; çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.
Davaya konu çekin rıza hilafına elden çıkma şekli savcılık soruşturması Bakırköy … Asliye Ceza mahkemesine yansıyan belgelere göre de dava dışı … Limited Şti/den çekler alındığını, davacının iradesi fesada uğratılarak elinden çıktığı için. Bak …, ATM’nin … E, sayılı çek iptal davası açtıklarını, dava devam ederken, davalılardan … 26,000 TLTik çeki Bakırköy … ATM’nin ibraz ederek çekleri düzenlenmiş sahte faturalara dayanarak elde ettiği iddiasına göre hususları hep birlikte değerlendirildiğinde çekin davacı şirket tarafından sonraki cirantalara verilmediği çekin davacının rızası hilafına elinden çıktığı kanaatine varılmakla birlikte çekin gelen bilirkişi raporu ve kayıtlardan da analaşılacağı üzere davacının dava dışı keşideci dışında diğer kişilerle aralarında ticari ilişki olmadığı sabittir.
Davanın mahiyeti itibaryle kıymetli evrakın yetkili hamili olduğunu ve istem dışı elinden çıktığını ileri süren davacı, halen kıymetli evrakın hamili konumunda olan kişilere karşı istirdat isteminde bulunabilir. Böyle bir iddiada bulunan davacının söz konusu davadaki kanıt yükü, kendisinin davaya konu ettiği kıymetli evrakın son yetkili hamili olduğu ve hali hazırda hamil konumunda olan davalının kıymetli evrakı iktisabında kötüniyetli yahut ağır kusurlu olduğunu ortaya koymak olmalıdır. Faktoring şirketi dışındaki diğer davalılar son hamil olmadığından iş bu davanın son hamile açması gerektiğinden diğer davalılar …, … ve … Ltd. Şti. Yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Ayrıca ceza dosyasında faktoring şirkeityle ilgili bir husus olmadığından bu dosyanın bekletici mesele yapılmasına gerek görülmemiştir. Davalı … yönünden hali hazırda hamil durumunda olan davalının kötüniyet ya da ağır kusurunu ispat zımmında, ciro zincirindeki bir kopukluk, çalıntı olduğu bilinmesine rağmen kıymetli evrakın devralınması gibi unsurlar belirleyici olabilecektir. Buna ek olarak davaya konu olayda olduğu gibi davalı hamilin bir faktoring şirketi olması halinde, faktoring kurumu ve işleyişi ile ilgili olarak yürürlükteki mevzuat hükümlerinin de ayrıca incelenip değerlendirilmesi gündeme gelebilecektir.Somut olayda sözleşme tarihine göre eski dönemde düzenlendiğinden eski yasa hükümleri uygulnacaktır. Anayasa Mahkemesi de 11.02.2014 tarih, … E, … K sayılı kararı ile 6361 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce oluşan faktoring uyuşmazlıklarına uygulanamayacağını açıkça kabul etmiştir. 2006 tarihli Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyetleri Hakkında Yönetmeliğin 22/2. maddesi hükmünün uygulanması gerekmektedir. Anılan Yönetmelik hükmüne göre; “faktoring şirketleri kambiyo senetlerine dayalı olsa bile bir mal veya hizmet satışından doğmuş veya doğacak fatura veya benzeri belgelerle tevsik edilmeyen alacakları satın alamazlar veya tahsilini üstlenemezler.”denmiştir.
Somut olayda 2011 tarihli faktoring sözleşmesinde kefilin … olduğu ve imzalandığı, ancak, … Konfeksiyon adına imzanın kim ve hangi sıfatla atıldığının ve şirketi temsil yetkisi bulunup bulunmadığına ait bir belgenin bulunmadığı, gerek … Konfeksiyon adına atılan imzada gerek kefil olarak atılan imzada T.C, kimlik numaraları ile ilgili bir bilginin yer almadığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi incelemesi sonucunda davacı ile davalı … şirketi arasında ticari ilişkinin olmadığı yönündeki görüşü dikkate alınmış ve faktoring sözleşmesine konu “… Ltd. Şti.” tarafından davacı şirket adına kesilen 05.08.2013 tarihli, … seri numaralı KDV dahil 26.004,84 TL’lik faturanın ilgili şirket tarafından vergi dairsine BS formuyla bildirilmediği gibi faturada basit şekilde teslim alan imzası bulunduğu ve alan kişinin adının bulunmadığı gibi ayırca faturaya konu ürünün davacı şirketin iştigal ettiği alanla ilgili olmadığı hususları bilikte değerlendirildiğinde tam çek bedeline denk gelen faturanın gerçekte karşılığının olmadığı kanaatine varılmıştır.
Davacı iddia ve savunması dikkate alındığında Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 03.11.2010 tarih, … E, … K sayılı kararında da açıkça belirtildiği üzere faktoring sözleşmelerine alacağın temliki hükümleri uygulanmaktadır. Alacağın temliki 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 162. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş iken, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 183. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş bulunmaktadır. Türk Borçlar Kanunu’nun 188/1. maddesi hükmüne göre; “Borçlu devri öğrendiği sırada devredene karşı sahip olduğu savunmaları devralana karşı da ileri sürebilir.”denmiştir.
Her ne kadar davalı … şirketi tarafından görünürde şekle uygun bir işlem gerçekleştirilmiş olsa da bilirkişi raporundaki değerlendirmeler de esas alındığında basiretli bir tacir gibi davranmadığı açıktır. Zira faktoring şirketi tarafından istihbarat çalışması yapılmadığı gibi, dayanak karşılığı olmayan faturada borçlu olarak görünen davacı şirket ile hiçbir şekilde irtibata geçildiğini de ispat edememiş olup davalı sağlıklı şekilde tevsik edilmeyen fatura ve belgelere göre basiretli davranmadan aldığı kanaatine varılmış olup Yargıtay … Hukuk Dairesi Esas No : … Karar No: … emsal sayılı içtihadında da belirtildiği üzere, Bedelsizlik durmunda davacı önceki alacaklısı .. İnş. Ltd. Şti.’ne karşı ileri sürdüğü ve kesinleşen karar ile sabit olan bedelsizlik def’ini, alacağı temlik alan durumundaki faktoring şirketine karşı da ileri sürebilir. Şeklindeki karar da dikkate alınarak anılan delil ve gerekçelerle bedelsiz olduğu anlaşılan faturayı davalı … şirketine de karşı ileri sürebileceğinden bulunduğun davanın davalı … şirketi yönünden kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Çözüm Faktoring şirketi yönünden KABULÜNE,
2-Davaya konu …bank … Sanayi Sitesi … şubesine ait 26/11/2013 tarih … seri nolu çek bedeli olan 26.000 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalılar …, … ve … Ltd. Şti. Yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın REDDİNE,
5-492 sayılı Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 1776,06 TL nispi karar harcından peşin alınan 444,05 TL harcın mahsubu ile bakiye 1332,01 TL nispi ilam harcının davalı … Faktoringden tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca 3.120,00 TL vekalet ücretinin davalı … Faktoringden tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca 2180 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan 25,20 başvurma harcı 3,80 TL vekalet harcı ve 444,05 TL peşin harç olmak üzere 473,05 TL toplam harç nedeniyle yargılama giderinin davalı … Faktoringden alınarak davacıya verilmesine,
8-6100 sayılı HMK’nın 326/2 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 723,60 TL yargılama giderinin davalı … Faktoringden alınarak davacıya verilmesine,
9-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine
10-Gider Avansından kalan miktarın 6100 SY nın 333 md göre karar kesinleşince davacıya iadesine,
11-Karar kesinleştikten sonra ödeme yasağının kaldırılarak teminatın talep halinde davacıya iadesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/05/2018

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.