Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/741 E. 2018/622 K. 30.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/741
KARAR NO : 2018/622

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 30/05/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl dava yönünden davacılar vekili, müvekkillerinin toplamda davalı şirketin %18,68 pay sahibi ortakları olduğunu, davalı şirketin 2013 yılına ait genel kurulunu 06/06/2014 tarihinde yaparak TTK 409 m. hükmüne aykırı davrandığını, davalının 2013 yılı genel kurul toplantısını geciktirmesinin kötüniyetli olduğunu, anılan genel kurul toplantısının davalı şirket hakkında açılan Bakırköy …. ATM’nin … E sayılı dava ile yapılmasının sağlandığını, ancak gündeminin yasaya aykırı olarak oluşturulduğunu, müvekkillerinin gündeme madde eklenmesi yönündeki taleplerinin ret edilerek gündem maddelerine alınmadığını, müvekkillerinin gündeme alınmasını istediği hususların aynı zamanda bilgi alma ve inceleme hakkı kapsamında bulunduğunu, davalı tarafın 2012 yılı genel toplantısında da aynı davranışları sergilediklerinden bu tarihli genel kurul toplantısının Bakırköy …. ATM’nin.. E sayılı davası ile iptalinin dava edildiğini, dava konusunu oluşturan genel kurul toplantısında TTK 395-396. maddeler gereğince 11 nolu karar ile verilen izinlerin iptale mahkum olduğunu, önceki genel kurul toplantılarında alınan bu mealdeki kararların iptali için Bakırköy …. ATM’nin …. E sayılı dava dosyasının da derdest olduğunu, Bakırköy …. ATM’nin…. E sayılı dosyasında bu kararların haksızlığına hükmedildiğini ileri sürerek 06/06/2014 tarihinde yapılan 2013 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan 1 nolu gündeme madde eklenmesine ilişkin taleplerinin reddi kararının, 9 no ile alınan yönetim kuruluna izin verilmesi kararının yürütmesinin ihtiyati tedbir ile durdurularak iptallerine, 15. madde ile özel denetçi atanmasına ilişkin taleplerinin reddine ilişkin kararın afaki iyiniyet kararlarına aykırı olması nedeniyle tek tek iptalleri ile aynı toplantıda alınan ertelenen gündem maddelerinin görüşülmesine ilişkin 07/07/2014 tarihinde yapılan Genel kurul toplantısında alınan finansal tabloların onaylanmasına ilişkin 3 numaralı kararın, yönetim kurulunun ibrasına ilişkin 4 numaralı kararın, karın dağıtılmamasına ilişkin 5 numaralı kararın ana sözleşmeye ve yasaya aykırılığı nedeniyle iptaline, kararların yürütmesinin teminat alınmadan durdurulmasına, ilanına, şirketin ana sayfasında yayınlanmasına, özel denetçi atanması taleplerinin reddine ilişkin genel kurul kararının iptali ile özel denetçi atanmasına, özel denetçi masrafının davalı şirketçe peşin yatırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Buna karşılık davalı şirket vekili, davacı …’ın müvekkili şirket nezdindeki hisselerinin idaresi için Bakırköy …. S.H. Mahkemesinin …E sayılı dosyası ile kayyım atandığını, kısıtlı adına dava açılması için vesayet makamı izni gerektiğini, davacı … ‘un da tek başına azınlık hakkını kullanarak bu davayı açamayacağını, davacının 2013 yılı olağan genel kurul toplantısında gündeme madde eklenmesi yönündeki taleplerinin yasaya uygun olanlarının kabul edilmesine rağmen davacının Bakırköy …. ATM’nin … E sayılı dosyası ile dava açtığını, mahkemece davanın reddine karar verildiğini, davacının haksız menfaat elde etme peşinde bulunduğunu, müvekkili şirket hakkında Bakırköy …. ATM’nin….E sayılı dosyası ile şirketin feshini talep ettiğini, davacının aynı genel kurul kararlarının iptali için çocukları … ve …. adına aynı gün Bakırköy …. ATM’nin … E sayılı davayı açtığını, davanın yasal süre içinde açılmadığını, yasaya uygun olarak yönetim kurulundan talep edilmeyen gündeme madde eklenmesi taleplerinin toplantı esnasında ileri sürülemeyeceğini, kararların iptali ve özel denetçi atanması taleplerinin aynı davada ileri sürülemeyeceğini, davacıların teminat yatırması gerektiğini, davacıların ret oyu kullandıklarını, ancak muhalefet şerhlerini tutanağa yazdırmadıklarını, bu nedenle davanın esasa girmeden reddi gerektiğini, iki ayrı genel kurul toplantısının aynı davanın konusu yapılamayacağını, iptal taleplerinin yersiz olduğunu, genel kurul toplantısının süresinde yapılmamış olmasının iptal nedeni olmadığını, gündemin yasaya aykırı oluşturulduğu iddiasının asılsız bulunduğunu, alınan karaların yasaya ve usule uygun olarak alındığını savunarak davacılardan teminat alınmasına, icranın geri bırakılması taleplerinin reddi ne özel denetçi atanması taleplerinin süresinde olmadığından ve ayrı dava açmadıklarından reddine, haksız davanın esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
Bu dava dosyası ile birleşen Bakırköy …. ATM’ … E sayıl dosyasında Davacılar vekili; davalı şirketin 06/06/2014 tarihinde gerçekleştirilen 2013 yılı olağan genel kurul toplantısında gündeme madde eklenmesine ilişkin taleplerinin reddine ilişkin 1 numaralı, yönetim kurulu üylerine TTK nın 395 ve 396 maddeleri uyarınca izin verilmesine ilişkin 9 numaralı, özel denetçi taleplerinin reddine ilişkin 156 numaralı, TTK nın 420. Maddesi uyarınca ertelenen maddelerinin görüşülmesine ilişkin 07/07/2014 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan finansal tabloların onaylanması ilişkin 3 numaralı ve yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmesine ilişkin 4 numaralı kararın ana sözleşme ve afaki iyiniyet kurallarına aykırı olması nedeniyle tek tek iptalleri ile genel kurulda rededilen özel denetçi kararının iptali ve davalı şirkete özel denetçi atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; aynı taleplerle dava dışı … ve reşit olmayan diğer hissedar … tarafından açılan davanın Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında derdest bulunduğunu TTK nın 448/2 maddesi uyarınca davaların birleştirilmesi gerektiğini, davacı küçüklerin müvekkili şirketteki hisselerin temsili için Bakırköy …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin… esas sayılı davasında kayyım tayin edildiğini ve vesayet makamının izni olmadan davaya devam edilemeyeceğini davanın yasal süresi içerisinde yapılmadığını, davacıların şirket genel kurulunun yapılması için açmış oldukları kayyım atanması talebini Bakırköy …. Asliye ticaret mahkemesinin… sayılı kararı ile rededildiğini, genel kurul toplantısında alınan kararların iptali ile özel denetçi atanması talebinin aynı davada ileri sürülemeyeceğini TTK nın 448/3 maddesi gereğince teminat alınması gerektiğini, dava şartı olarak davacıların muhalefet şerhinin toplantı tutanağına yazılmadığını, iki ayrı genel kurul toplantısından alınan kararların tek bir davada iptalinin talep edilemeyeceğinin genel kurul toplantısının süresinde yapılmamasının iptal nedeni olmadığını ve diğer iddiaları gerçek olmadığını beyanla teminat yatırılmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına, huzurdaki davanın Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…esas sayılı dosyası ile birleştirilerek tüm taleplerin reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkememizin asıl dava dosyası ile birleşen 2015/411 E sayılı dava dosyası yönünden davacılar vekilinin, müvekkilinin davalı şirketin %33,78 hissesine sahip ortağı olduğunu, davalı şirketin 21/04/2015 tarihinde 2014 yılı O.G.K. toplantısını yaptığını, davalı şirketin 2014 yılı O.G.K. toplantısını TTK 409. maddesinin öngördüğü üç aylık süreden sonra gecikmeli olarak yaptığını, bilahare 25/05/2015 tarihinde ertelenmiş O.G.K. toplantısını yaptığını, toplantıların müvekkillerinin bilgi alma hakkına riayet edilmeden gündemin görüşülmesine geçilerek gerçekleştiğini, alınan kararların afaki iyiniyet kurallarına ve yasaya aykırı olduğunu, oy kullanması mümkün olmayan kişilerce oy kullanıldığını, dava konusu 21.04.2015 tarihli O. G. kurul toplantısında alınan 3 nolu kararın bilgi alma hakkına riayet edilmemesi, yönetim kurulu üyelerinin seçilmesiyle ilgili 9 nolu kararın ayını yönetim kurulu üyelerinin tekraren seçilmesinin dürüstlük kuralına ve yasaya aykırı olması, yönetim kurulu üyelerinin ücretlerine ilişkin 11 nolu kararın zaten yüksek olan maliyetleri artırılmasına gerek bulunmaması, yönetim kurulu üyelerine yetki verilmesine ilişkin 12 nolu ve 13 nolu sermaye artışına ilişkin kararların dürüstlük kuralı ve yasaya açıkça aykırı olması, 25.05.2015 tarihli genel kurul kararlarından 3 nolu finansal tablolara ilişkin kararın sorulara verilen cevapların tutanağa yanlış geçirilmesi, yönetim kurulunun ibrasına ilişkin 4 nolu kararın topluca oya sunularak yapılmış olması, kar paylarının dağıtımına ilişkin 5 nolu kararın bilgi alma hakkına ve dürüstlük kuralına aykırı olması, bağımsız denetçi seçimine ilişkin 6 nolu kararın aynı sebebe bağlı olarak öncelikle butlanına, aksi halde afaki iyiniyet kurallarına ve yasaya aykırı olması nedeniyle iptaline karar verilmesini istemiştir.
Buna karşılık davalı vekili, davacıların kendi lehlerine bile olsa müvekkili şirket tarafından alınan her genel kurul kararına muhalefet ederek bu kararlar aleyhine davalar açtığını, davacı … tarafından velayeti altındaki çocuklarının hissesi kullanılarak müvekkili şirketi baskı altına almak istemesi nedeniyle çocuklarının müvekkili şirketteki hisseleri için Bakırköy …. Sulh H. mahkemesinin … E sayılı dava dosyası ile dava açıldığını ve davacı çocuklarına kayyım atandığını, çocuklar adına dava açılabilmesi için vesayet makamından izin alınması gerektiğini ve alınmadığından davanın esasa girilmeden reddi gerektiğini, davacıların teminat yatırması gerektiğini, davacıların yapılan genel kurulda alınan kararlara ret oyu kullanmalarına rağmen muhalefet şerhlerini tutaklara geçirmediklerini, genel kurul toplantısının süresinde yapılmadığı iddiasının yersiz olduğunu, davacıların bilgi alma haklarının kısıtlandığı iddiasının gerçek dışı bulunduğunu, iptali talep edilen genel kurul kararlarının yasaya, ana sözleşmeye ve afaki iyi niyet kurallarına bir aykırılığı bulunmadığını, kar dağıtılmaması kararının maddi koşullarının bulunduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkememizin …E. sayılı dava dosyası ile bu dava dosya ile daha önce birleştirilen Bakırköy …. ATM’nin … E sayılı dava dosyalarına konu davalar davalı şirketin 06/06/2014 ve 07/07/2014 tarihli genel kurul kararlarının iptali ile özel denetçi atanması talebine ilişkindir.
Mahkememizin asıl davdosyası ile sonradan birleştirilen … E. sayılı dava dosasına konu dava ise 21/04/2015 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan kararların iptali isteğine ilişkindir.
Tarafların iddia ve savunmaları, sunulan ve sağlanan bilgi ve belgeler, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere; Davacılardan … ve …’ın davalı şirketin %18,6 pay oranında paydaşı bulunduğu, bu davacıların 05/09/2014 tarihinde açtıkları mahkememizin … E sayılı asıl dava dosyasına konu dava ile 06/06/2014 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararlardan 1 nolu gündeme madde eklenmesine ilişkin taleplerinin reddi kararının, 9 no ile alınan yönetim kuruluna izin verilmesi kararının yürütmesinin ihtiyati tedbir ile durdurularak iptallerine, 15. madde ile özel denetçi atanmasına ilişkin taleplerinin reddine ilişkin kararın afaki iyiniyet kararlarına aykırı olması nedeniyle tek tek iptalleri ile aynı toplantıda alınan ertelenen gündem maddelerinin görüşülmesine ilişkin 07/07/2014 tarihinde yapılan Genel kurul toplantısında alınan finansal tabloların onaylanmasına ilişkin 3 numaralı kararın, yönetim kurulunun ibrasına ilişkin 4 numaralı kararın, karın dağıtılmamasına ilişkin 5 numaralı kararın ana sözleşmeye ve yasaya aykırılığı nedeniyle iptaline, özel denetçi atanması taleplerinin reddine ilişkin genel kurul kararının iptali ile özel denetçi atanmasını istemişlerdir.
Yine davacılardan …. ve…’ın davalı şirketin %18,68 pay oranında paydaşı bulunduğu, bu davacıların 05/09/2014 tarihinde açtıkları Bakırköy … ATM’nin … E sayılı dava dosyasına konu dava ile aynı taleple dava açtıkları ve iş bu davanın mahkememizin … E sayılı asıl dava dosyası ile birleştirilmiştir.
Davacıların dava konusu yaptıkları 06/06/2014 tarihli genel kurul toplantısında gerek toplantı gerek ise karar nisaplarının uygun olduğu, aksine bir iddianın da bulunmadığı anlaşılmaktadır. Alınan kararlardan dava konusu yapılan 1 nolu karar gündeme madde eklenmesi talebinin reddine ilişkin bulunduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu genel kurula çağrı şirket yönetim kurulunca yapılmıştır. Dolayısı ile gündemi belirleme yetkisi de yönetim kuruluna aittir. Davacılar yönetim kurulundan ihtarname ile gündeme madde eklenmesi talebinde bulunmuşlar ise de bu talepleri yönetim kurulunca kısmen yerinde görülmek suretiyle gündeme alınmış ve bir kısmı da yerinde görülmeyerek gündeme alınmamıştır. Bu durumda davacılar, gündeme alınmasını istedikleri ancak yönetim kurulunca uygun görülmeyen ve red edilen hususlar yönünden TTK 412. madrdesi gereğince mahkemeye başvurma hakkına sahiplerdir. Somut olayda TTK 412. maddesi gereğince alınmış bir mahkeme kararı bulunmadığı anlaşılmaktadır. Diğer yandan genel kurul toplantısında ilan edilen gündem maddelerine bağlılık kuraldır. Her ne kadar pay sahiplerinin talebi ile gündeme madde eklenmesini toplantıda talep etmesi mümkün ise de buna ilişkin kararın oybirliği ile alınması gereklidir. Yoksa gündem dışı konuların genel kurul toplantısında görüşülmesi mümkün değildir. Diğer yandan ilan edilen gündem maddelerinin genel kurul toplantısı için gerekli asgari husuları içerdiği de anlaşılmaktadır. Tüm bu hususlar dikkate alındığında davacıların gündeme madde eklenmesi taleplerinin reddine ilişkin genel kurul kararının iptali taleplerinin, alınan ret kararının kanuna, anasözleşmeye ve afaki iyiniyet kurullarına aykırılığı saptanamadığından reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davacıların dava konusu yaptıkları 06/06/2014 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararlardan dava konusu yapılan 9 nolu karar yönetim kurulu üyelerine TTK 395 ve 396. maddesinde belirtilen izinlerin verilmesine ilişkin bulunduğu anlaşılmaktadır. Alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere buna ilişkin kararın oy çokluğu ile alındığı, TTK 436. maddesi gereğince oylamaya katılmaması gereken kişinin oylamaya katılması ve oylama sonucuna da bu oyun etki etmesi halinin söz konusu olduğu gibi yönetim kurulu üyelerinin aynı zamanda davalı şirket ile aynı faaliyet dalında çalışan şirketlerde ortaklıklarının veya hakimiyetlerinin bulunması nedeniyle alınan izin verme kararının kanuna, anasözleşmeye ve afaki iyiniyet kurullarına aykırı olduğu sonucuna varılmış ve bu yöndeki alınan kararın iptaline karar verilmesi gerekmiştir.
Davacıların dava konusu yaptıkları 06/06/2014 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararlardan dava konusu yapılan 15 nolu karar, davacıların davalı şirkete özel denetçi atanması talebinin reddine ilişkin alınan karardır. Bilindiği üzere TTK 438. maddesi gereğince gündeme bağlılık ilkesinin bir istisnası olarak genel kurul toplantısında herhangi bir pay sahibi özel denetçi atanması talebinde bulunabilir. Bu halde bu yöndeki talebin kabul veye reddi genel kurulun takdir yetkisindedir. Genel kurul bu talebin kabulüne karar vermesi halinde TTK 438/2. maddesi gereğince şirket veya her bir pay sahibi mahkemeden özel denetçi atanmasını isteyebilecektir. Genel kurul bu talebin reddine karar vermesi halinde ise TTK 439. maddesi gereğince maddede belirtilen en az azınlık oyu miktarına sahip paydaşlarca mahekemeden özel denetçi atanmasını isteyebilecektir. Kanunun bu düzenleme şekline göre genel kurul toplantısında alınan özel denetçi atanması talebinin reddi kararının iptali talebiyle dava açılması hukuken mümkün bulunmadığı, ancak şartarı var ise mahkemeden özel denetçi atanmasının istenebileceği sonucuna varıldığından bu yöndeki iptal isteğinin de reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davacılar 07/07/2014 tarihli genel kurul toplantısını da dava konusu yapmıştır. Davacılarca bu genel kurul toplantısında alınan kararlardan dava konusu yapılan 3 nolu karar, davacıların bir kısım belge inceleme taleplerinin reddine ve neticeten finansal tabloların onaylanmasına ilişkin bulunmaktadır. TTK 437/1. maddesinde pay sahiplerinin incelemesine sunulacak bilgi ve belgeler belirlidir. Davacıların TTK 437/1. maddesinde belirtilen bilgi ve belgeler dışında birtakım bilgi ve belge inceleme taleplerinde bulundukları anlaşılmaktadır. Bilgi ve belge inceleme talebin yönetim kuruluna yöneltilmesi, bunun kabul edilmemesi halinde de TTK 437/5. mddesi gereğince süresi içinde mahkemeye dava açılması gerekir. Dolayısı ile bu kanuni düzenleme dikkate alındığında bu yönde genel kuruldan talepte bulunulamayacağı, bulunulması halinde ise bu talebin reddine ilişkin kararın iptali için dava açılmasının mümkün bulunmadığı, davacıların da bu husuta hukuki yararının bulunmadığı sonucuna varıldığından bu yöndeki iptal isteğinin de reddine karar verilmesi gerekmiştir. Aynı madde gereğince finansal tabloların onaylanmasına ilişkin alınan kararın şirket mali kayıtlarına, kanuna, ana sözleşmeye ve afaki iyi niyet kurallarına aykırılığı ispat edilemediği gibi TTK 515. maddesinde yer alan dürüst resim ilkesine aykırılığı da ispatlanamadığından bilirkişi raporundaki görüş dorultusunda bu yöndeki iptal isteğinin de reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davacılarca bu genel kurul toplantısında alınan kararlardan dava konusu yapılan 4 nolu karar, yönetim kurulunun ibrasına ilişkin olup, oyçokluğu ile alındığı anlaşılmaktadır. Alınan bilirkişi raporu kapsamında toplantı hazirun listesine göre olumlu ve olumsuz oy oranlarına göre oyda yasaklıların da oylamaya katılmış olmasına rağmen oydan yoksun bulunanların katılmaması halinde dahi nisabın oluştuğu, kararının alınmasına oy yoksunluğu bulunanların kullandığı oylarının etkisinin bulunmadığı anlaşıldığından ve bunun dışında kanuna, ana sözleşmeye ve afaki iyi niyet kurallarına aykırılık tespit edilemediğinden bu yöndeki iptal isteğinin de reddine karar verilmiştir.
Davacılarca bu genel kurul toplantısında alınan kararlardan dava konusu yapılan 5 nolu karar, şirket kararının dağıtılmasına ilişkin alınan karardır. Kararın alınmasında yeterli nisabın bulunduğu uyuşmazlıklı değildir.
Bilindiği üzere, her ticaret ortaklığı gibi anonim ortaklığın nihai amacı kâr elde edip ortaklarına dağıtmaktır. Bu amaç, anasözleşmelerde yer almasa bile çeşitli kanunlardaki kişi birliklerini ayıran, “müşterek gaye” kıstasından ve “ortaklık” kavramından doğar. Başka bir deyişle “anonim şirket kanunen yasak olmayan her türlü iktisadi maksat ve konular için kurulur” (TTK madde 331) ve kâr elde etmek ve paylaştırmak nihai amacını elde etmek hedefine yönelir ve bu yolda çaba harcar. Ortaklığın bütün organları bu nihai amaca uygun kararlar almak zorundadır. Şirketin nihai amacının kâr elde edip ortaklara dağıtması esas olmakla birlikte anasözleşmeye konulacak hükümler yanında kanunda gösterilen nedenler bu genel ilkenin istisnalarını oluşturmaktadır. Bu istisnaların en önemlisi ve uygulamada da sıkça görülüp dava konusu uyuşmazlığa da konu olan TTK’nın 523/2. maddesindeki düzenlemedir. Anılan düzenleme gereğince genel kurul, aktiflerin yeniden sağlanabilmesi için gerekliyse, bütün pay sahiplerinin menfaatleri dikkate alındığında, şirketin sürekli gelişimi ve olabildiğince kararlı kâr payı dağıtımı yönünden haklı görülüyorsa, kanunda ve esas sözleşmede öngörülenlerden başka yedek akçe ayrılmasına da karar verebilir. TTK’nın 452. maddesinde belirtilen müktesep haklardan olan kâr payı hakkı ile bu hakkın istisnasını oluşturan TTK’nın 523/2. fıkrası arasındaki hassas dengenin kurulması zorunludur. Şirket net karın dağıtılmayan kısmının iç kaynak olarak kullanılmasına karar almıştır. Davalı şirketin faaliyet gösterdiği sektörün genel gelişimi, davalı şirketin ekonomik faaliyet ve amaçlarına göre alınmış bir yatırım veya aktarım kararı da iddia ve ispat edilmiş olmadığı gibi, kar dağıtmama kararının ileride sermaye artışında kullanılmak amaçlı olduğu ve böyle bir artırım kararının da henüz alınmadığı dikkate alındığında, haklı bir neden bulunduğunun kabulü mümkün olmadığından alınan 5 nolu kararın kanun, anasözleşme ve afaki iyiniyet kurallarına aykırı bulunduğu sonucuna varıldığından iptali talebi yerinde görülmüştür.
Diğer yandan davacılar ayrıca özel denetçi atanması talebinde de bulunmuşlardır. Bilindiği üzere 6102 sayılı TTK 438 vd maddelerde düzenlenen özel denetçi atanması ancak belirli konuların aydınlatılması amacına yöneliktir. Bir paydaşın TTK 438. maddesi gereğince özel denetçi atanması talep edebilmesi için pay sahipliği haklarının kullanabilmesi için gerekli olması ve daha önceden bilgi alma ve inceleme hakkının daha önce kullanılmış olması gerekir.
Davacılar özel deneçi atanmasına ilişkin taleplerini, finansal tabloların gerçeği yansıtmadığı ve karın başka yerlere aktarıldığı iddalarının aydınlanması için özel denetçi atanmasını istemişlerse de daha önce bu husutaki bilgi alma ve inceleme hakkını kullanmadıklarından bu yöndeki talepleri yerinde görülmemiştir. Her ne kadar bilirkişi raporunda davacıların bilgi alma ve inceleme hakkını şirket genel kuruluna yönelttikleri ve kabul edilmemesi nedeniyle özel denetçi atanması talebinin yerinde bulunduğu görüşü savunulmuş ise de davacıların genel kuruldan TTK 437/1. maddesinde belirtilen bilgi ve belgeler dışında birtakım bilgi ve belge inceleme taleplerinde bulundukları anlaşılmaktadır. Bilgi ve belge inceleme talebinin yönetim kuruluna yöneltilmesi, bunun kabul edilmemesi halinde de TTK 437/5. mddesi gereğince süresi içinde mahkemeye dava açılması gerekir.aldıkları olumlu kararında icra edilmiş olması gerekir. Dolayısı ile bu kanuni düzenleme dikkate alındığında bu yönde genel kuruldan talepte bulunulamayacağı, dolayısı ile davacıların davadan önce bilgi alma ve inceleme haklarını kullandıklarının kabulü mümkün bulunmadığından bu yöndeki talebin reddine karar verilmiştir.
Mahkememizin bu dava dosyası ile birleştirilen yine mahkememizin … E sayılı dava dosyasına konu talepler ise davalı şirketin 21/04/ 2015 tarihinde ve 25/05/2015 yapılan genel kurul toplantısında alınan bazı kararların iptaline ilişkindir.
Davacıların birleştirilen dosyada dava konusu yaptıkları 21/04/2015 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararlardan dava konusu 3 nolu kararın faaliyet raporunun onaylanmasına ilişkin bulunduğu anlaşılmaktadır. Alınan bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere davalı şirketin faaliyet raporunun onaylanmamasını gerektirecek bir halin mecvudiyetinin ispatlanamadığı, onaylama kararının kanuna, ana sözleşmeye ve afaki iyiniyet kurallarına aykırı bulunmadığı sonucuna varıldığından bu maddenin iptaline ilişkin talep yerinde görülmemiştir.
Davacıların birleştirilen dosyada dava konusu yaptıkları 21/04/2015 tarihli genel kurulu toplantısında alınan kararlardan dava konusu 9 nolu kararın yönetim kurulunun seçimine ilişkin bulunduğu anlaşılmaktadır. Alınan bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere davalı şirket genel kurulunun yönetim kurulunun seçimine ilişkin aldığı kararda gerek nisaplar yönünden, gerekse içerik ve şekil yönünden kanuna aykırı bir halin mecvudiyetinin ispatlanamadığı, onaylama kararının kanuna, ana sözleşmeye ve afaki iyiniyet kurallarına aykırı bulunmadığı sonucuna varıldığından bu maddenin iptaline ilişkin talep de yerinde görülmemiştir.
Davacıların birleştirilen dosyada dava konusu yaptıkları 21/04/2015 tarihli genel kurulu toplantısında alınan kararlardan dava konusu 10 nolu kararın özel denetçi atanması talebinin reddine ilişkin bulunduğu anlaşılmaktadır. Az yukarıda asıl dava yönünden yapılan açıklamalarda belirtildiği üzere TTK 438. maddesi gereğince gündeme bağlılık ilkesinin bir istisnası olarak genel kurul toplantısında herhangi bir pay sahibi özel denetçi atanması talebinde bulunabilir. Bu halde bu yöndeki talebin kabul veye reddi genel kurulun takdir yetkisindedir. Genel kurul bu talebin kabulüne karar vermesi halinde TTK 438/2. maddesi gereğince şirket veya her bir pay sahibi mahkemeden özel denetçi atanmasını isteyebilecektir. Genel kurul bu talebin reddine karar vermesi halinde ise TTK 439. maddesi gereğince maddede belirtilen en az azınlık oyu miktarına sahip paydaşlarca mahekemeden özel denetçi atanmasını isteyebilecektir. Kanunun bu düzenleme şekline göre genel kurul toplantısında alınan özel denetçi atanması talebinin reddi kararının iptali talebiyle dava açılması hukuken mümkün bulunmadığı, ancak şartarı var ise mahkemeden özel denetçi atanmasının istenebileceği sonucuna varıldığından bu yöndeki iptal isteğinin de reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davacıların birleştirilen dosyada dava konusu yaptıkları 21/04/2015 tarihli genel kurulu toplantısında alınan kararlardan dava konusu 11 nolu kararın huzur hakkı miktarının artırılmasına ilişkin bulunduğu anlaşılmaktadır. Huzur Hakkı 6102 sayılı TTK 394. maddesinde düzenlenemektedir. Yönetim kurulu üyelerine ana sözleşmeyle veya genel kurul kararı ile huzur hakkı ödenmesi mümkündür. Huzur hakkının şirketin mali yapısı, yönetim kurulu üyelerinin emek ve mesaisi ile orantılı olması gerekir. Zira yüksek miktarlı huzur hakkı ödenmesi örtülü kazanç artırımı niteliğinde olduğu gibi ve şirketin zararına yol açacağından iptale konu olabilir ise de somut olayda dava konusu genel kurul kararı ile 1.200,00 TL olan önceki huzur hakkının %10 oranında artırılmasına karar verildiğinden artırılan miktar paranın satın alma gücü, şirketin mali yapısı dikkate alındığıda makul ve olağan bir ücret olarak kabul edilebileceğinden kanuna, ana sözleşmeye ve afaki iyiniyet kurallarına bir aykırılığı bulunmadığından iptal isteğinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davacıların birleştirilen dosyada dava konusu yaptıkları 21/04/2015 tarihli genel kurulu toplantısında alınan kararlardan dava konusu 13 nolu kararın ana sözleşme değişikliğine ilişkin bulunduğu anlaşılmaktadır. Anılan karar ile şirket ana sözleşmesinin sermaye başlıklı 6. maddesi, yönetim kurulu başlıklı 9. maddesi ve ana sözleşme değişikliği başlıklı 26. maddesinin değiştirilmesine ilişkindir. Alınan bilirkişi raporu kapsamında anılan kararın toplantı ve karar nisaplarına uygun alındığı, bu değişikliklerin Hazine Müşteşarlığının 20/02/2013 ve 08/08/2014 tarihli yazılı taleplerinin gereği bulunduğu, bu bakımdan anılan kararın kanuna, ana sözleşmeye ve afaki iyiniyet kurallarına bir aykırılığı bulunmadığından iptal isteğinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davacıların birleştirilen dosyada dava konusu yaptıkları 21/04/2015 tarihli genel kurulu toplantısında alınan kararlardan dava konusu 12 nolu kararın TTK 395-396. maddeleri gereğince Y. Kurulu üyelerine izin verilmesine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Asıl dava için az yukarıda açıklandığı ve alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere buna ilişkin kararın oy çokluğu ile alındığı, TTK 436. maddesi gereğince oylamaya katılmaması gereken kişinin oylamaya katılması ve oylama sonucuna da bu oyun etki etmesi halinin söz konusu olduğu saptandığı gibi yönetim kurulu üyelerinin aynı zamanda davalı şirket ile aynı faaliyet dalında çalışan şirketlerde ortaklıklarının veya hakimiyetlerinin bulunması nedeniyle alınan izin verme kararının kanuna, anasözleşmeye ve afaki iyiniyet kurullarına aykırı olduğu sonucuna varılmış ve bu yöndeki alınan kararın iptaline karar verilmesi gerekmiştir.
Yine davacıların birleştirilen dosyada dava konusu yaptıkları 25/05/2015 tarihli genel kurulu toplantısında alınan kararlardan dava konusu yapılan 3 nolu kararın bilanço ve kar zarar hesaplarının onaylanmasına ilişkin bulunduğu, toplantı ve karar nisabında bir eksiklik bulunmadığı, bilanço ve kar-zarar hesaplarının onaylanmamasını gerektirecek nitelikte herhangi bir halin varlığının ispat edilmediği, bu onay kararının kanuna, anasözleşmeye ve afaki iyiniyet kurullarına da aykırı olmadığı sonucuna varılmış ve bu yöndeki alınan kararın iptaline ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Yine davacıların birleştirilen dosyada dava konusu yaptıkları 25/05/2015 tarihli genel kurulu toplantısında alınan kararlardan dava konusu yapılan 4 nolu kararın yönetim kurulunun ibrasına ilişkin bulunduğu, kararın oy çokluğu ile alındığı, toplantı ve karar nisaplarının bulunduğu, yönetim kurulunun ibra edilmemesini gerektirecek nitelikte herhangi bir halin varlığının ispat edilmediği, bu onay kararının kanuna, anasözleşmeye ve afaki iyiniyet kurullarına da aykırı olmadığı sonucuna varılmış ve bu yöndeki alınan kararın iptaline ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Yine davacıların birleştirilen dosyada dava konusu yaptıkları 25/05/2015 tarihli genel kurulu toplantısında alınan kararlardan dava konusu yapılan 5 nolu kararın karın dağıtılmamasına ve iç kaynak olarak kullanılmasına ilişkin bulunduğu, kararın kararın oy çokluğu ile alındığı, toplantı ve karar nisaplarının bulunduğu anlaşılmakta ise de alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere her ticaret ortaklığı gibi anonim ortaklığın nihai amacı kâr elde edip ortaklarına dağıtmaktır. Bu amaç, anasözleşmelerde yer almasa bile çeşitli kanunlardaki kişi birliklerini ayıran, “müşterek gaye” kıstasından ve “ortaklık” kavramından doğar. Başka bir deyişle “anonim şirket kanunen yasak olmayan her türlü iktisadi maksat ve konular için kurulur” (TTK madde 331) ve kâr elde etmek ve paylaştırmak nihai amacını elde etmek hedefine yönelir ve bu yolda çaba harcar. Ortaklığın bütün organları bu nihai amaca uygun kararlar almak zorundadır. Şirketin nihai amacının kâr elde edip ortaklara dağıtması esas olmakla birlikte anasözleşmeye konulacak hükümler yanında kanunda gösterilen nedenler bu genel ilkenin istisnalarını oluşturmaktadır. Bu istisnaların en önemlisi ve uygulamada da sıkça görülüp dava konusu uyuşmazlığa da konu olan TTK’nın 523/2. maddesindeki düzenlemedir. Anılan düzenleme gereğince genel kurul, aktiflerin yeniden sağlanabilmesi için gerekliyse, bütün pay sahiplerinin menfaatleri dikkate alındığında, şirketin sürekli gelişimi ve olabildiğince kararlı kâr payı dağıtımı yönünden haklı görülüyorsa, kanunda ve esas sözleşmede öngörülenlerden başka yedek akçe ayrılmasına da karar verebilir. TTK’nın 452. maddesinde belirtilen müktesep haklardan olan kâr payı hakkı ile bu hakkın istisnasını oluşturan TTK’nın 523/2. fıkrası arasındaki hassas dengenin kurulması zorunludur. Şirket net karın dağıtılmayan kısmının iç kaynak olarak kullanılmasına karar almıştır. Davalı şirketin faaliyet gösterdiği sektörün genel gelişimi, davalı şirketin ekonomik faaliyet ve amaçlarına göre alınmış bir yatırım veya aktarım kararı da iddia ve ispat edilmiş olmadığı gibi, kar dağıtmama kararının ileride sermaye artışında kullanılmak amaçlı olduğu ve böyle bir artırım kararının da henüz alınmadığı dikkate alındığında, haklı bir neden bulunduğunun kabulü mümkün olmadığından alınan 5 nolu kararın kanun, anasözleşme ve afaki iyiniyet kurallarına aykırı bulunduğu sonucuna varıldığından iptali talebi yerinde görülmüştür.
Yine dava konusu 25/05/2015 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararlardan kar ve zarar hesaplarının onaylanmasına ilişkin alınan 6 nolu kararın bağımsız denetim şirketinin seçilmesine ilişkin bulunduğu ve bu kararın da oy çokluğu ile alındığı ve nisabının yeterli bulunduğu, seçim görevinin genel kurula verilen görevler arasında bulunduğu ve seçme kararının kanuna, anasözleşmeye ve afaki iyiniyet kurullarına aykırı olduğuna ilişkin iddia ispat edilmediğinden bu yöndeki alınan kararın iptali talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Hal böyle olunca tarafların iddia ve savunmalarına, alınan bilirkişi raporlarına ve tüm dosya kapsamına göre asıl (birleşen Bakırköy …. ATM’nin…E sayılı dava dosyası ile birlikte) ve birleşen davalar hakkında aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
A- ASIL ( VE BİRLEŞEN) DAVA YÖNÜNDEN:
Davaların kısmen kabulü ile:
Dava konusu 06/06/2014 tarihli genel kurulu toplantısında alınan kararlardan dava konusu yapılan gündeme madde eklenmesi talebininin reddine ilişkin alınan 1 nolu kararın;özel denetçi atanması talebinin reddine ilişkin alınan 15 nolu kararın iptali taleplerinin REDDİNE; TTK 395-396. maddeleri gereğince Y. Kurulu üyelerine izin verilmesine ilişkin alınan 9 nolu kararın kanuna, ana sözleşmeye ve afaki iyiniyet kurallarına aykırılığı nedeniyle İPTALİNE,
Yine dava konusu 07/07/2014 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararlardan dava konusu belge inceleme talebine ve finansal tabloların onaylanmasına ilişkin alınan 3 nolu kararın;yönetim kurulunun ibrasına ilişkin alınan 4 nolu kararın iptali taleplerinin REDDİNE; karın dağıtılmamasına ilişkin olarak alınan 5 nolu kararın kanuna, ana sözleşmeye ve afaki iyiniyet kurallarına aykırılığı nedeniyle İPTALİNE, Davacıların özel denetçi atanmasına ilişkin taleplerinin REDDİNE,
1-Asıl dava yönünden alınması gereken 35,90 TL karar harcından daha önce yatırılan 25,20 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye karar harcının davalıdan tahsiline,
2-Birleşen dava yönünden alınması gereken 35,90 TL karar harcından daha önce yatırılan 25,20 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye karar harcının davalıdan tahsiline,

3-Asıl dava yönünden yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı … ve … ‘a verilmesine,
4-Birleşen dava yönünden yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı … ve … ‘e verilmesine,
5- Asıl dava yönünden yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacı … ve … ‘dan alınarak davalıya verilmesine,

6-Birleşen dava yönünden yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacı … ve … ‘den alınarak davalıya verilmesine,
7-Asıl dava yönünden davacılar … ve … tarafından yatırılan 25,20 TL başvurma harcı ile 25,20 TL peşin harcın davalıdan alınarak bu davacılara verilmesine,
8-Birleşen dava yönünden davacılar … ve … tarafından yatırılan 25,20 TL başvurma harcı ile 25,20 TL peşin harcın davalıdan alınarak bu davacılara verilmesine,
9-Asıl dava yönünden davacılar … ve … tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yapılan 5.017,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile bu davacılara verilmesine,
10-Asıl dava yönünden davalı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yapılan 3.436,00 TL yargılama giderinin davacılar … ve …. ‘dan tahsili ile davalıya verilmesine,
11-Birleşen dava yönünden davacılar …. ve … tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yapılan 109,25 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile bu davacılara verilmesine,
B-BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN:
Davanın kısmen kabulü ile:
Dava konusu 21/04/2015 tarihli genel kurulu toplantısında alınan kararlardan dava konusu yapılan faaliyet raporunun onaylanmasına ilişkin alınan 3 nolu kararın;yönetim kurulunun seçimine ilişkin 9 nolu kararın; özel denetçi atanması talebinin reddine ilişkin alınan 10 nolu kararın; huzur hakkı miktarının artırılmasına ilişkin alınan 11 nolu kararın, ana sözleşme değişikliğine ilişkin alınan 13 nolu kararın iptali taleplerinin REDDİNE; TTK 395-396. maddeleri gereğince Y. Kurulu üyelerine izin verilmesine ilişkin alınan 12 nolu kararın kanuna, ana sözleşmeye ve afaki iyiniyet kurallarına aykırılığı nedeniyle İPTALİNE,
Yine dava konusu 25/05/2015 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararlardan kar ve zarar hesaplarının onaylanmasına ilişkin alınan 3 nolu kararın;ibraya ilişkin alınan 4 nolu kararın; bağımsız denetçi seçimine ilişkin alınan 6 nolu kararın iptali taleplerinin REDDİNE; kar dağıtılmamasına ilişkin alınan 5 nolu kararın kanuna, ana sözleşmeye ve afaki iyiniyet kurallarına aykırılığı nedeniyle İPTALİNE,
1-Alınması gereken 35,90 TL karar harcından daha önce yatırılan 27,70 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye karar harcının davalıdan tahsiline,
2-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılar ‘ya verilmesine,
3-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacılar davacılar …. ‘dan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacılar … tarafından yatırılan 27,70 TL başvurma harcı ile 27,70 TL peşin harcın davalıdan alınarak bu davacılara verilmesine,
5-Davacılar … tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yapılan 1.952,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile bu davacılara verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yapılan 109,00 TL yargılama giderinin davacılar …. ‘dan tahsili ile davalıya verilmesi
C- Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere hazır taraf vekillerinin yüzünde verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 30/05/2018 10:52

Başkan …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Katip …
e-imzalıdır.

YARGILAMA MASRAFLARI
ASIL DAVA YÖNÜNDEN
DAVACILAR DAVALI
14 Tebligat – 217,50 TL 13 Tebligat – 136,00 TL
Bilirkişi Ücreti – 4.800,00 TL Bilirkişi Ücreti – 3.300,00 TL
Toplam = 5.017,50 TL Toplam = 3.436,00 TL

BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN
DAVACILAR
9 Tebligat – 91,00 TL
3 Müzekkere – 18,25 TL
Toplam = 109,25 TL

BİRLEŞEN DİĞER DAVA YÖNÜNDEN
DAVACILAR DAVALI
13 Tebligat – 152,00 TL 10 Tebligat – 109,00 TL
Bilirkişi Ücreti – 1.800,00 TL
Toplam = 1.952,00 TL