Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/708 E. 2021/972 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/708 Esas
KARAR NO : 2021/972

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 22/12/2009
KARAR TARİHİ : 02/11/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :01/12/2021
Davacı vekili tarafından açılan İtirazın İptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy … İcra Dairesi’nin … E sayılı dosyası ile borçlu şirket aleyhine 14.391,31 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yapıldığını, ödeme emri borçluya 03.04.2009 tarihinde tebliğ edildiğini, borçlu şirket vekili tarafından 09.04.2009 tarihinde, dilekçeyle icra takibine itiraz edildiğini, borçlu vekili tarafından verilen itiraz dilekçesinde müvekkil şirketin adresinin ‘ … Mah. … Cad. … Sok. No:… …/….” olması sebebiyle, yetkili icra müdürlüğünün Şişli İcra Müdürlüğü olduğunu ve bu sebeple Bakırköy İcra Müdürlüğünün yetkisiz olduğunu iddia ettiği, yapılan takip ilamsız icra takibi olduğunu, alacağın para alacağı olduğunu bu nedenle hem borçlunun hem de alacaklının ikametgahı İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, borçlu şirketin adresi ‘…. Mahallesi … Sok No:… …/ ….’ olup, takibe konu ödeme emrinin bu adrese tebliğ edildiğini, takibe yetkili icra müdürlüklerinin Bakırköy icra müdürlükleri olduğunu, takibe konu alacak faturaya dayandığını, borçlu vekili itirazında takibe konu faturaların müvekkiline teslim edilmediğini ve bu nedenle, faturaların kesinleşmediğini söylediğini, ancak takibe konu faturalar borçlu şirkete tebliğ edildiğini ve tarafların ticari defter ve kayıtlarına işlendiğini, faturaya konu malların da borçlu şirkete teslim edildiğini, borçlunun tamamen kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini ve müvekkile olan borcunu ödememek veya geç ödemek gayesiyle haksız ve dayanaksız itirazda bulunarak takibi durdurduğunu, davalı- borçlunun haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazının iptali ile Bakırköy … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı icra dosyasıyla yapılan takibin devamına karar verilmesini, takibe konu alacağın % 40’dan aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi için davalı aleyhine itirazın iptali davası açmıştır.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Bakırköy .. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile verilen karar neticesinde davacının iflas ettiğini, davacı müflis yan müvekkilden takibe konu faturalar nedeniyle alacaklı olduğunu iddia ettiği söz konusu faturalar müvekkil şirkete tebliğ edilmediğini, davacı yan faturaların tebliğ edildiğine dair hiçbir belge de dosyaya sunmadığını, kendilerine tebliğde etmediğini, bu şartlarda delillerini sunmayıp tebliğ etmediğinden iş bu delillere dayanma hakkını kaybettiğini, Müvekkil şirket ticari defter ve kayıtları incelendiğinde müvekkilin davacı yana borcu olmadığının tespit edileceğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiş, Yargıtay … Hukuk Dairesinin … esas … karar sayılı ilamı ile; ” Davalı vekili; 15.05.2013 tarihli duruşmaya katılamayacağını bildirerek, 14.05.2013 tarihli mazeret dilekçesini dosyaya sunmuş, mahkemece davalı vekilinin mazeretinin kabulüne ve duruşma zabtının tebliğine ilişkin ara kararı verilerek, duruşmanın 28.05.2013 tarihine bırakıldığına ilişkin 15.05.2013 tarihli duruşma tutanağı üzerine davalı vekiline yeni duruşma gününü bildirir davetiye tebliğe çıkarılmış ise de, tebligatın yeni duruşma günü olan 28.05.2013 tarihinden sonra 03.06.2013’de yapıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Bu durum davalı vekilinin savunma hakkının kısıtlanmasına yol açan esaslı bir usul hatası olduğundan hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir” gerekçeli ile bozulmasına karar verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ürün satışından kaynaklanan davacı tarafından davalıya düzenlenen fatura alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; icra takibine konu taraflar arasındaki ticari ilişkisi kapsamında davacının davalıya satılan ürünler nedeniyle düzenlenen fatura karşılığında alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu hususlarındadır.
Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 14.394,31 TL ‘nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılması için mali müşavir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, 19/12/2012 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacı yanın 2008 yılına ait ticari defterlerinin sahipleri lehine delil vasfına haiz olduğu, davalı yanın 2008 yılına ait ticari defterlerini incelemeye sunmamış olduğu, davacı yanın icra takibine konu 3 adet faturayı kendi 2008 yılına ait ticari defterlerinde borçlusu davalı taraf olmak üzere kayıt altına almış olduğu ve ancak 120.alıcılar hesabında tüm alacaklı olduğu müşteriler 120.01.001 kodu ile torba hesabı şeklinde tutulmuş ve bu hesap bakiyesi 2008 yıl sonu itibariyle 1.166.745,51 TL bakiye vermekte ve burada hangi müşteriden ne kadar alacaklı olduğu görülememekte olduğu, davacı yanın icra takibine konu 3 adet faturadaki malları davalı yana teslim ettiğine dair sevk irsaliyelerini veya faturaları davalı yana tebliğ ettiğine dair belgelerin davacı yanca ispata muhtaç olduğu, davacı yan icra takibinde her ne kadar cari hesap ekstresinden bahsetmiş ise de gerek icra dosyasında ve gerekse dava dosyasında taraflar arası ticari ilişkiye ait cari hesap ekstresinin mevcut olmadığı, davacı yan şirketin Bakırköy .. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas ve… karar ile 28/01/2010 tarihinde iflasına karar verildiği, davacı yanın, davalı-borçlu haksız ve kötü niyetli itirazı ile takibi durdurmuş olması sebebiyle, takibe konu alacaklarının %40 ından aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalı borçluya yükletilmesine karar verilmesi talebi ile davalı yanın yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesi talebinin mahkemenin takdirlerinde olduğu, kanaati bildirilmiş, davacı vekilinin duruşmada sunmuş olduğu fatura ve irsaliyelerin bilirkişiye dosya ile birlikte tevdi edilerek dava konusu alacak hususunda ek rapor alınmasına karar verilmiş, 22/04/2013 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Dava-icra dosyaları, davacı yana ait Ticari Defterler, davacı yanın sutimuş olduğu 3 adet fatura ve bu faturalara ait sevk irsaliyeleri asılları, davalı yanla ticari ilişkisini takip ettiği açık (cari) hesaba ait muavin defteri ve Belge-Evraklar göre oluşan kanaat ve kök ile bu rapor içinde açıklanan nedenlerle; Davacı “yanın 2008 yılına ait Ticari Defterlerinin, sahipleri lehine delil vasfına haiz olduğu, Davalı yanın 2008 yılına ait Ticari Defterlerini incelemeye sunmamış olduğu, Davacı yanın icra takibine konu 3 adet faturayı kendi 2008 yılına ait ticari defterlerinde borçlusu davalı taraf olmak üzere kayıt altına almış olduğu, icra takibine konu 3 adet fatura toplamının 18.899,25 TI.. olduğu bu miktarın 4.504,94 TL.’lık kısmının davacı tarafça davalı yandan tahsil edilmiş olduğunun görüldüğü, İcra takibine konu 3 adet fatura muhteviyatının davalı yarıca teslim alınmış olduğu ve Davacı yanın davalı ile ticari münasebetini takip ettiği 2008 yılına ait açık (cari) hesabın tetkikinden; Davacı yanın davalı yandan icra takip tarihi itibariyle 14.394,31 TL. alacaklı olduğu, Davacı yanca takibe konu edilmiş 3 adet faturaya mahsuben, raporlarının 1 nolu maddesinde yer alan açık (cari) hesapta dökümü bulunan ve 2008 yılına ait olmak üzere toplamı 81.518,65 olan 5 adet ödeme dışında da davacıya 2008 yıl ve/veya sonrasında ödeme yapılmış olduğunun davalı yanca ispata muhtaç olduğu, Davacı yanın Asıl Alacağını tahsil cdene değin icra takibinden itibaren 3095 sayılı yasaya uygun olarak 9627 ve TC. Merkez Bankası’nın değişen oranlarında Kısa Vadeli Krediler Avans Faiz oranı üzerinden Ticari avans faizi talep talep hakkı olduğu, Davacı yan şirketin Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas ve … K. ile 28.01.2010 tarihinde iflasına karar verildiği, Davacı yanın, Davalı- borçlu haksız ve kötü niyetli itirazı jile takibi durdurmuş olması sebebiyle, takibe konu alacağımızın “% 40’ından aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, Yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalı borçluya yükletilmesine karar verilmesi talebi ile davalı yanın yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yüklelilmesi talebinin Mahkemenin takdirlerinde olduğu, kanaati bildirilmiştir.
Davacı taraf ve davalı taraf yargılama sırasında iflas ettiğinden iflas idare memurlarına tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve davalı taraf iflas ettiğinden iş bu dava kayıt kabul davasına dönüşmüştür.
6100 Sayılı HMK’nun “Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması” başlıklı 222. Maddesinde; “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.(1)
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” Hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda davacı taraf davalı tarafa ürün teslimi sözleşmesinden kaynaklı olarak ürünleri teslim ettiği, ancak davalı tarafından bu ürünlerin bedelinin ödenmediği ileri sürülmüştür. Mahkememizce taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından 6102 Sayılı TTK’nun 83 ile 85 ve 6100 Sayılı HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve davacının incelemeye konu ticari defterlerinin yasal şartları taşıdığı ve davacı lehine delil niteliğinin olduğu bilirkişi incelemesi ile tespit edilmiştir. Davalı taraf ticari defterlerini inceleme için sunmamıştır. Taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığı fatura ve ticari defter ve ticari kayıtlar içeriği ile sabittir. Davacı tarafından faturada belirtilen ürünlerin davalıya teslim edildiğine dair sevk irsaliyelerini dosyaya sunmuştur. Davacı alacağı davacı tarafın defter ve belgeleri ve sevk irsaliyeleri ile sabit olduğundan ve davalı tarafça ürünlerin bedelinin davacıya ödendiğine dair geçerli bir delil dosyaya sunulmadığından davacı tarafından ispatlanan davanın kabulüne, davacının alacağının davacının ticari defter ve belgeler ve faturalar ile belirli ve likit olduğu anlaşılmakla davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KABULÜ İLE;
Davalı borçlunun Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takip dosyasında yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına ve davacının bu takipten doğan 14.394,31-TL asıl alacak ve bu alacağına takip tarihinden itibaren davalı şirketin iflas tarihine kadar işlemiş olan 20.646,17-TL işlemiş faiz, 654,94-TL icra tahsil harcı, 15,60-TL icra başvurma harcı, 2.159,15-TL icra vekalet ücreti, 9,50-TL icra masrafı olmak üzere toplam 37.879,67-TL alacağının müflis davalının Çorlu …. İflas Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasındaki iflas masasına davacı alacağı olarak kayıt ve kabulüne,
2-Hüküm altına alınan asıl alacağının %20 oranında (2.878,86-TL) icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine ve bu alacağında müflis davalının Çorlu …. İflas Müdürlüğü’nün .. esas sayılı dosyasındaki iflas masasına davacı alacağı olarak kayıt ve kabulüne,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen miktar alınması gereken 983,27 TL nispi karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 122,50 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 860,77 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından mahkememiz dosyasına yatırılan 122,50 TL peşin harç, 15,60 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 138,10 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 936,10 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
8-Mahkememiz kararının kesinleşmesine müteakiben Bakırköy …. İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosya aslının mercine İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı iflas idaresi memurlarının yokluklarında, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize verilecek veya başka bir Mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.02/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.