Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/666 E. 2021/1186 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/666 Esas
KARAR NO : 2021/1186

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/07/2014
KARAR TARİHİ : 21/12/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :20/01/2022
Davacı vekili tarafından açılan tazminat davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … in 18/07/2012 tarihinde idaresindeki diğer davalı … nın maliki olduğu … plakalı araç ile İstanbul İli Bağcılar İlçesinde seyir halindeyken müvekkili … a ait ve idaresinde olan … plakalı araca çarptığını, meydana gelen kaza sonucunda araçta müvekkili ile birlikte bulunan eşi ve kızının kazayı hafif yaralanmalarla atlattıklarını, ancak müvekkili … ın halen %94 oranında maluliyetine sebebiyet verecek şekilde etrafındakileri tanımaz bilinci kapalı halde yaralandığını, müvekkilinin söz konusu kaza sonrası çeşitli operasyonlar geçirdiğini, ancak kafatasında yer yer kırılmalar bulunan müvekkilinin etrafındakileri tanımaz, günlük hayatını tek başına idame ettiremez, başkalarının bakımına muhtaç hale geldiğini, kaza sebebiyle müvekkilinin maluliyeti söz konusu olduğunu, davalı … şirketinin ise KTK gereği Zorunlu Mali Sorumluluk sigortası ile müşterek ve müteselsil sorumlu bulunduğunu, davalı … in açık ve ağır kusuru ile meydana gelen trafik kazası sebebiyle meydana gelen zarar sebebiyle şimdilik 10.000 Tl maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsil sorumlu davalılardan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, müvekkilinin bu süreçte yaşamış olduğu acı ve ızdırabın ve geleceğe dönük olarak %94 oranında malul yaşayacağı üzere bırakmış olduğu izlerin karşılığı olmamakla birlikte 100.000 TL manevi tazminatın davalı … Sigorta A.Ş dışındaki müşterek ve müteselsil sorumlu davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılar tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı …. Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu … plaka sayıl araç müvekkil …. Sigorta A.Ş, nezdinde … numaralı Trafik Sigorta Poliçesi karayolu Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile 03/08/2011 ile 03/08/2012 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, söz konusu Trafik Sigorta Poliçesi gereğince dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğumuz poliçe limiti (Sakatlanma ve Ölüm Kişi Başına -200.000,00 FL) ile sınırlı olup, keza masraf ve vekalet ücreti sorumluluğumuz da bu miktara işabet eden oranlarda olacağını, poliçe limiti maktuen ödenecek rakam olmadığını, müvekkili şirketin poliçeye müstenit müşterek müteselsil sorumluluğu poliçe limitiyle sınırlı olup, keza masraf ve vekalet ücreti sorumluluğu da bu miktara isabet eden oranlarda olacağını, poliçe limiti üzerindeki zararlardan müvekkil şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, sigortalı araç sürücüsüne yüklenecek kusuru ve meydana gelen zararı davacının ispat yükümlülüğü olduğunu, davacıların. kusur ve zararı kanıtlayamaması halinde müvekkili şirket sorumlu olamayacağından sayın mahkememizce kusura ilişkin yapılacak bilirkişi incelemesiyle de kusur durumunun net bir şekilde ortaya çıkacağını, davacı vekili dava dilekçesinde müvekkilinin trafik kazası neticesinde kalıcı sakat olduğunu iddia ettiğini, ancak, özürlülük ölçütü, sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkındaki yönetmeliğe göre resmi gazete 30 mart 2013-28603) kişinin tüm tedavileri tamamlandıktan sonra sakatlığın 12 ay boyunca stabil ve kalıcı olması gerektiğini, bu nedenle davacının kalıcı bir sakatlığının olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, ayrıca sağlık kurulu raporları da yönetmeliğe uygun olarak düzenlenmesi gerektiğini, bu yönleriyle de davacı vekilinin beyanlarını kabul etmediklerini, dava konusu kaza 18.07.2012 tarihinde gerçekleşmiş olup davacı tarafça sunulan özürlü sağlık kurulu raporu 07.11.2012’de düzenlendiğini, kaza tarihi ile rapor tarihi arasında 1 yıllık süre geçmediğinden davacının özür oranının gerçek dışı olduğunu, davacının kalıcı sakatlık iddialarının taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, meydana gelen kaza nedeniyle davacı tarafından yapılmış olan masraflardan (tedavi giderleri, geçici veya sürekli iş göremezlik, sakatlık tazminatı) müvekkili şirketin sorumlu tutulamayacağını, açılan davanın reddine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davanın açıldığı tarih olan 17/07/2014 tarihinde babası … nın hayatta olmadığını, dava açıldığı tarihteki şartları ile mevcut olması gerekmekte olup, babası …nın 28/09/2009 tarihinde vefat ettiğini, hayatta bulunmayan bir kişiye dava açılamayacağını, ancak yargılama esnasında vefat eden bir kişinin mirasçılarını dahili dava edilebileceğini, trafik kazası tespit tutanağında da davacı … ın asli kusurlu olduğunu, araç sürücüsü … in hiçbir kusuru olmadığını, Özürlülük ölçütü sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkındaki yönetmeliğe göre Resmi Gazetede 30.03.2013 28603 kişinin tüm tedavileri tamamlandıktan sonra sakatlığın 12 ay boyunca stabil ve kalıcı olası gerektiğini, davacının engel rapor tarihi 07.11.2012 tarihinde alınmış olup, kaza tarihinden sadece 3.5 ay sonra alındığını, kalıcı hasar olup olmadığının tespiti gerektiğini, 18.07.2012 tarihinde oluşan kaza davacının ne sebeple olduğunu bilmediğimiz şekilde araç hakimiyetini kaybedip aracını eşimin kullandığı aracın önüne sürmesi ve kendilerine çarpması sonucu oluşan bir kaza olduğunu, dava açılış tarihi olan 17.07.2014 tarihinde babası ….. nın hayatta bulunmadığından babası ….. aleyhinde açılan davanın reddi ve davaya dahil edilmelerine itiraz ettiklerini, davacının haksız açtığı davanın reddi ile yargılama gideri vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı … cevap dilekçesinde özetle; trafik kazası tespit tutanağında davacı … ın asli kusurlu olduğunu, araç sürücüsü olarak kazada hiçbir kusurunun olmadığını, Özürlülük ölçütü sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkındaki yönetmeliğe göre Resmi Gazetede 30.03.2013 28603 kişinin tüm tedavileri tamamlandıktan sonra sakatlığın 12 ay boyunca stabil ve kalıcı olası gerektiğini, davacının engel rapor tarihi 07.11.2012 tarihinde alınmış olup, kaza tarihinden sadece 3.5 ay sonra alındığını, kalıcı hasar olup olmadığının tespiti gerektiğini, 18.07.2012 tarihinde oluşan kaza davacının ne sebeple olduğunu bilmediğimiz şekilde araç hakimiyetini kaybedip aracını kullandığım aracın önüne kırması ve kullandığım araca çarpması sonucu oluşan bir kaza olduğunu, bu kazada kendilerinin de hayati tehlikelerinin mevcut olduğunu, aracın içinde oğlunun da bulunduğunu, kendisinden beklenecek dikkatin kat be kat fazlasını gösterdiğini, kaldı ki; ceza davasında davacının kayyımı … ın araca kendilerinin arkadan çarptıklarını mahkeme aşamasında karakoldaki beyanı ile tamamen çelişkili olarak ifade ettiğini, eğer davacının aracına aracının arkadan çarpmış olsa idi Kaza Tespit Tutanağındaki hasar kaydında davacının aracının arkasında hasar oluşması gerektiğini, davacının aracının arkasında kaza sonucu hasar oluşmadığını, davacının haksız açtığı davanın reddi ile yargılama gideri vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası sebebiyle meydana gelen zarar sebebiyle maddi tazminat ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; dava konusu kazanın oluşumunda tarafların kusur oranlarının, davacının uğramış olduğu zararın ve davacıların manevi tazminat talep edip edemeyecekleri, edebilecekler ise miktarı hususlarındadır.
Davacı …’ ın sosyal ekonomik ve mali durumunun tespiti için Çekmeköy İlçe Emniyet Müdürlüğü, davacı …’ ın sosyal ekonomik ve mali durumunun tespiti için Ümraniye İlçe Emniyet Müdürlüğü, davalı … , davalı …, davalı … ‘ in sosyal ekonomik ve mail durumunun tespiti çin Küçükçekmece İlçe Emniyet Müdürlüğü, davalı …, davalı …, davalı …’ nin sosyal ekonomik ve mali durumunun tespiti için Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğü, … Hastanesi ve …. Hastanesi tarafından gönderilen tedavi evrakları, …. Sigorta A.Ş tarafından gönderilen sigorta poliçesi, Bakırköy .. Asliye Ceza Mahkemesi dosyası incelenmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında meydana gelen trafik kazasında tarafların kusur oranının belirlenmesi için bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş, 05/02/2016 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Dosya içerisinde; T.C Bakırköy … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının 24.03.2015 tarihinde açıklanan .. sayılı gerekçeli kararında varlığından söz . edilen “Trafik Kazası Tespit Tutanağı” ve olay sonrası olay yerinde yapılmış olması olası herhangi keşfe binaen hazırlanmış herhangi tutanak ya da rapor mevcut değildir. 3.2. T.C Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi uzman kurulunun, Bakırköy …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 29.01.2014 tarihli talimat yazısı ile gönderdiği, … esas sayılı dosyası üzerinden yaptığı inceleme sonrası düzenlediği 04.04.2014 tarihli ve …. sayılı raporunda; olaya sonrası düzenlenmiş “Trafik Kazası Tespit Tutanağı”na; olay yerinin yerleşim yeri içerisinde olduğu, olayın geceleyin açık hava koşullarında olduğu, aydınlatmanın bulunduğu, kazanın; 17.8 m genişliğindeki banket bulunmayan, şerit çizgisi bulunan tek yönlü, asfalt kaplamalı ve kuru durumda olan yolun yatayda düz, düşeyde ise eğimsiz, görüşe engel herhangi cismin olmadığı bir kesiminde meydana geldiği, birinci çarpma noktasının orta şerit üzerinde ve …. plaka sayılı araca ait kaplama üzeri fren izlerinin işaretlenmiş olduğu işlendiği belirtildiği, söz konusu Adli Tıp Kurumu raporunda olayın, “Trafik Kazası Tespit Tutanağı”nda veya tanık …’ın ifadesine göre iki farklı biçimde gerçekleştiği varsayımına göre iki farklı kusur dağılımı belirtildiği, olayın, “Trafik Kazası Tespit Tutanağı”nda belirtildiği gibi, sürücü …’ın seyir halindeyken direksiyon hakimiyetini kaybederek aracının, aynı yöndeki sanık – sürücü … yönetimindeki araçla çarpışarak yol dışı kalması ve bariyerlere çarparak durması durumunda, olayda; …’ın asli kusurlu, …’in kusursuz olduğu ve İl- Olayın, olaya …’ın yönetimindeki araç içerisinde tanıklık eden …’ın ifadesindeki gibi, …’in yönetimindeki aracın, … yönetimindeki araca arkadan çarpmış olması durumunda, olayda; …’in asli kusurlu, …’ın.kusursuz olduğu, T.C Bakırköy …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının 24.03.2015 tarihinde açıklanan … sayılı gerekçeli kararında, adı geçen mahkemece yapılan yargılama sonunda toplanan delillere ve Adli Tıp Kurumu raporuna göre, olayın kaza tespit tutanağında belirtildiği biçimde; …’ın, yönetimindeki … plaka sayılı araçla seyir halindeyken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu aynı yönde seyir halinde olan sanık sürücü … yönetimindeki … plaka sayılı araca çarparak yol dışı kalıp bariyerlere çarpması sonucu meydana geldiği belirtildiği, T.C Bakırköy …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının 24.03.2015 tarihinde açıklanan 2015/242 sayılı gerekçeli kararına, …’ın; eşi …’ın yönetimindeki kızı …’ın da bulunduğu araçlarında Ümraniye’den Bağcılar’daki evlerine doğru gelmekte olduklarını, olay yerine geldiklerinde birden büyük bir gürültü duyduklarını, önlerinin boş olduğunu, arkadan gelen aracın, kendi araçlarına vurduğunu, araçtaki üç kişinin de yaralandığını belirttiği işlendiği, olaya esas trafik kazasını irdeleyemeye dair, gerek mevcudiyetinden bahsedilen “Trafik Kazası Tespit Tutanağı”, gerek kazayı irdelemeye yönelik yapılmış/yaptırılmış keşif ve tespit gibi çalışmalar kapsamında toplanmış olması olası bilgilerin bulunduğu belgeler, gerekse kazaya karışan araç sürücülerinin ifadelerinin içerir sorgu/ifade tutanağı bulunmadığını, bilirkişi heyetimiz, söz konusu belgelerin, özellikle T.C Bakırköy …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının 24.03.2015 tarihinde açıklanan … sayılı gerekçeli kararında varlığından söz edilen “Trafik Kazası Tespit Tutanağı”nın sağlanması sonrası olayın oluşu ve kusur dağılımına dair irdeleme yapabileceği, kanaati bildirilmiş, bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş, 29/07/2016 havale tarihli alınan bilirkişi heyeti ek raporunda özetle; taraflarına teslim edilen dosyada, olaya esas trafik kazasını irdeleyemeye dair, gerek mevcudiyetinden bahsedilen “Trafik Kazası Tespit Tutanağı”, gerek kazayı irdelemeye yönelik yapılmış/yaptırılmış keşif ve tespit gibi çalışmalar kapsamında toplanmış olması olası bilgilerin bulunduğu belgeler, gerekse kazaya karışan araç sürücülerinin ifadelerinin içerir sorgu/ifade tutanağı bulunmamaktadır. Bilirkişi heyetimiz, söz konusu belgelerin, özellikle T.C Bakırköy …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının 24.03.2015 tarihinde açıklanan … sayılı gerekçeli kararında varlığından söz edilen “Trafik Kazası Tespit Tutanağı”nın sağlanması sonrası olayın oluşu ve kusur dağılımına dair irdeleme yapabileceğini, T.C Bakırköy …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının Yargıtay’dan henüz dönmediği, Mahkemeniz’in 12.12.2005 tarihli duruşma tutanağında belirtilmiştir. Ayrıca, Trafik Kazası Tespit Tutanağı da, yeniden tevdi edilen dosyada mevcut olmadığını, söz konusu dosya ve tutanağın sağlanması sonrası yapılacak inceleme neticesinde kusur oranı hususunda kanaat bildirebileceği, kanaati bildirilmiş, kaza tespit tutanağının dosyada bulunduğu anlaşıldığından dosya bilirkişi heyetine gönderilerek ek rapor alınmasına karar verilmiş, 30/04/2019 havale tarihli alınan bilirkişi heyeti ikinci ek raporunda özetle; “Trafik Kazası Tespit Tutanağı”nda belirtildiği gibi, sürücü …’ın seyir halindeyken direksiyon hakimiyetini kaybederek aracının, aynı yolda sürücü … yönetiminde ilerlemekte olan araçla çarpışmış olması durumunda olayda; …’ın birinci derecede (asli) ve 4100 (yüzde yüz) oranında kusurlu, …’in ise kusursuz olduğu, …’in yönetimindeki aracın, … yönetimindeki araca arkadan çarpmış olması durumunda, olayda, …’in birinci derecede (asli) ve 9100 (yüzde yüz) oranında kusurlu, …’ın ise kusursuz olduğu, kanaati bildirilmiş, 20/12/2019 havale tarihli alınan bilirkişi heyeti üçüncü ek raporunda özetle; 25.04.2019 tarihli 2. Ek Rapor hazırlanırken mutadı veçhile, dava dosyasındakı tüm belgeler Eksiksiz incelenmiş ve buna göre görüşlerinin saptandığını, Taraf vekillerinin aleyhlerine olduğunu iddia ettikleri rapora itiraz ettiklerini, yaptıkları çalışmanın vekilleri tatmin etmediği anlaşıldığını, ancak dava dosyası içerisinde mevcut veriler son derece ayrıntılı bir şekilde değerlendirilerek mezkur bilirkişi görüşü oluşturulduğunu, Nitekim farklı bilirkişiler ve bilirkişi heyetlerince “dosya içerisinde mevcut verilere dayalı olarak ve objektif olduğuna inanılarak” oluşturuları görüşlerin aynı olayların başka türlü değerlendirilmesi suretiyle orlaya konulduğu anlaşılmaktadır ki bu durumda farklı yaklaşımdan hangisinin kabule şayan olduğu hususunda değerlendirme yapma yetkisinin bütünüyle mahkemeye ait olduğu, kanaati bildirilmiştir.
Dava konusu kazada tarafların kusur oranlarının tespiti için alınan bilirkişi raporlarına itiraz üzerinde bu kez dosya Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmiş, Adli Tıp Kurumunun Trafik İhtisas Dairesi’nin 28/05/2020 tarihli raporunda; Davalı sürücü … idaresindeki otomobil ile seyir halindeyken olay mahalline geldiğinde, kendisiyle aynı istikamette solundaki şeritte seyir halinde olan ve direksiyon hakimiyetini kaybederek sağa yönelen davacı sürücü idaresindeki otomobille çarpışmak durumunda kaldığı olayda atfı kabil bir kusuru bulunmamaktadır. Davacı sürücü … idaresindeki otomobil ile seyir halindeyken yola gereken düzeyde dikkatini vermediği, seyrini mevcut şeridini takiben kontrollü biçimde sürdürmeye yeterli özeni göstermediği ve olay yerine gelip sevk-idare hatası neticesi aracının direksiyon hakimiyetini kaybetmek suretiyle sağa yöneldiğinde de sağ tarafında aynı istikamette seyir halinde olan otomobile çarparak yol dışı kaldığı olayda asli derecede kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
6098 Sayılı TBK’nun Haksız fiillerden doğan borç ilişkileri sorumluluk başlıklı 49/1. Maddesi uyarınca kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar verenin, bu zararı gidermekle yükümlü olduğunun, yine aynı kanun zararın ve kusurun ispatı başlıklı 50/1 maddesi uyarınca zarar görenin, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altında olduğu hükümleri düzenlenmiştir.
Somut davamıza konu kazada; 18/07/2012 tarihinde davacının sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile eski hal yolunu takiben Aksaray istikametinden Edirne istikametine doğru seyir halindeyken olay mahalline geldiğinde, aynı istikamette seyir halinde olan davalının …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile çarpışması ve … plakalı otomobilin seyir istikametine göre sağ tarafta bariyerlere çarparak yol dışı kalması sonucu davaya konu kazanın meydana geldiği ve meydana gelen kazada davacıların yaralanması sebebiyle maddi ve manevi tazminat talep edilmiştir. Mahkememizce alınan tüm bilirkişi raporları ve Adli Tıp Kurumu raporunda; davalı sürücü ….nın sevk ve idaresindeki idaresindeki otomobil ile seyir halindeyken olay mahalline geldiğinde, kendisiyle aynı istikamette solundaki şeritte seyir halinde olan ve direksiyon hakimiyetini kaybederek sağa yönelen davacı sürücü idaresindeki otomobille çarpışmak durumunda kaldığı olayda atfı kabil bir kusuru bulunmadığını, davacı sürücü …’in sevk ve idaresindeki otomobil ile seyir halindeyken yola gereken düzeyde dikkatini vermediği, seyrini mevcut şeridini takiben kontrollü biçimde sürdürmeye yeterli özeni göstermediği ve olay yerine gelip sevk ve idare hatası neticesi aracının direksiyon hakimiyetini kaybetmek suretiyle sağa yöneldiğinde de sağ tarafında aynı istikamette seyir halinde olan otomobile çarparak yol dışı kaldığı olayda asli derecede ve % 100 kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Olay sonrasında düzenlenen kaza tespit tutanağı ve Bakırköy …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında alınan Adli Tıp Kurumu raporunda da davacı …’in meydana gelen kazada asli kusurlu olduğu tespit edilmiş ve bu gerekçe ile davalı … hakkında beraat kararı verilmiş ve karar Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşmiştir. Mahkememiz ceza dosyasında tespit edilen kusur oranları ile bağlı değil ise de kazanın oluş şekli ve maddi olguların oluş şekline ilişkin kesinleşen tespitler ile bağlıdır. Mahkememizce alınan bilirkişi raporları ve Adli Tıp raporu kazanın oluş şekli, taraf anlatımları ve kaza tespit tutanağı ile uyumlu olduğundan Mahkememizce hükme esas alınmıştır. 6098 sayılı TBK’nun 49/1. Maddesi uyarınca kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar verenin, bu zararı gidermekle yükümlü olduğunun, yine aynı kanun zararın ve kusurun ispatı başlıklı 50/1 maddesi uyarınca zarar görenin, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altında olduğunun hüküm altına alındığı, somut olayda davacılar tarafından davalı araç sürücüsü olan ….’ın kusurunun ispatlanamadığı ve bu durumda bir zararın bulunması halinde davalı araç sürücüsü, işleteni ve sigortalayanın sorumlu olmadığı anlaşılmakla açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan maddi ve manevi tazminat davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürülükte bulunan haçlar tarifesi gereğince alınması gereken 59,30- TL maktu harcın 375,75 TL peşin harcı ve 239,09 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 614,84 TL harçtan mahsubu ile bakiye 555,54 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı …. Sigorta A.Ş davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca tarifenin 13/4 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalı …. Sigorta A.Ş’ye verilmesine,
5-Davalı …. Sigorta A.Ş tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı …. Sigorta A.Ş’ye verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
7-Dosyamız arasında bulunan Bakırköy …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının Mahkememiz kararının kesinleşmesine müteakiben mercine İADESİNE,
Dair, davacılar vekili yüzüne karşı, davalı … vekili, davalı … ve dahili davalıların yokluklarında, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize verilecek veya başka bir Mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.