Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/500 E. 2020/697 K. 17.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/500 Esas
KARAR NO : 2020/697

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/09/2014
KARAR TARİHİ : 17/11/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi ile 10.09.2013 tarihinde davacı …….’nın işine gitmek üzere bulunduğu metrobüs durağına ……. ’de şoför olarak çalışan ……’un kontrolsüz ve hızlı bir şekilde girmesi neticesinde meydana gelen kaza sonucunda yaralandığını ,metrobüs durağının aktarma yapılan ve yoğun bir durak olmasına rağmen güvenlik önlemlerinin yetersiz olduğunu, bu olay nedeniyle Bakırköy …. Sulh Ceza Mahkemesi’nin …. sayılı dosyası ceza yargılamasının devam ettiğini, davalı sigorta firmasının tüm ödeme taleplerini reddettiğini, müvekkilinin kaza neticesinde yüzünün tanınmayacak derecede hasar gördüğünü, kalıcı iz kaldığını, sağlık olarak kazanın etkilerinin devam ettiğini ve bu nedenle ……. İçin 150.000 TL sı manevi tazminat talep etiklerini, davacı …….’nın …….’nın eşi olduğunu bu nedenle 10 gün ücretsiz izin aldığını, eşinin çektiği sıkıntılar nedeniyle büyük üzüntü yaşadığını belirterek 30.000 TL manevi tazminat talep ettiklerini, davacı ……. ‘nın …….’nın 8 aylık bebeği olduğunu kaza neticesinde anne ile bebek arasında duygusal bağın koptuğunu, anne sütünden mahrum kaldığını belirterek 20.000 TL manevi tazminat ile davacı ……. ’ın tedavi masrafları, davacı ……’in 10 gün işe gidememesi ve yapılan diğer masraflar için 10.797,56 TL lık maddi tazminat talebinde bulunmuştur
Davalı ……. Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle ; Sigortalısının kusur oranının ve maddi zararın ispat edilmesi halinde poliçe azami teminat limitiyle sınırlı olarak maddi zararlardan sorumlu olabileceğini, öncelikle kusur oranının tespit edilmesi gerektiğini, kazanın meydana gelmesinde davacının kusurunun bulunduğunu, davacının sağlık giderleri ile ilgili muhatabının SGK Başkanlığı olduğunu, davacının maddi vakıayı-zaran-kusuru-illiyet bağını ispat etmesi gerektiğini, işgücü kaybı ile ilgili zararın ispat edilmesi gerektiğini, KTK ve Trafik Z.M.M Sigortası Genel Şartları gereğince manevi tazminat taleplerinin teminat dışı olduğunu, davacının kaza tarihinden itibaren değil temerrüt tarihinden itibaren faiz isteyebileceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …… vekili cevap dilekçesinde özetle ; Davacının kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğunu , kaza anında yaya kaldırımında değil yol üzerinde olduğunu, sarı uyarı çizgisini ihlal etmiş olduğunu, kimsenin kendi kusurundan hak iddia edemeyeceğini, diğer davacılar …… ve ……. ’nın manevi tazminat taleplerinin BK gereğince ve manevi tazminatın kriterleri gereğince kabul edilemeyeceğini, davacının belgelendirilmeyen ve fahiş olan tedavi masraflarını kabul etmediklerini, davacının tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılanması gerektiğini,hangi giderlerin SGK tarafından karşılandığının kuruma sorulmasını ve davanın SGK’ya ihbar edilmesini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …… Vekili cevap dilekçesinde özetle; Görev itirazında bulunduklarını, davacının alacak kalemlerini ayrıştırmadığını, kazanın oluşumunda davacının kusurlu olduğunu, davalının sadece şoför olduğunu ve durakların yapılması kapasitesinin müvekkilinin görev alanına girmediğini, talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu, diğer davacılar için tazminat talep edilemeyeceğini, kaza dışı eş için iş göremezlik tazminatı istenemeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Yapılan yargılama sonucu dosya Mahkememizce kül olarak değerlendirildiğinde; dava hukuki niteliği itibariyle maddi tazminat davası olup, dosyada tüm deliller toplandıktan sonra dosya davacı …….’nın estetik ameliyat giderleri ve tedavi evraklarının masrafları konusunda plastik cerrahi bilirkişi heyetine tevdi edilmiş bilirkişiler 26/01/2016 havale tarihli raporunda davacının yüzünde oluşan yara izlerine ve doku kayıplarına yapılan müdahalelerin doktor ve hastane ile tedavi giderlerinin, ilaç ve sarf malzemeleri dahil toplamının 15.746,40-TL olduğu, davacının yol parası konaklama ve gerekirse evde bakım gibi masraflarının hesaba dahil edilmediği bildirilmiştir. Mahkememizce dosya davacının kaza sonrası estetik bozukluklar ile ilgili yüzündeki kesikliklerin ve kalan izlerin mesleğini ve kazanç elde etme olanağını ne ölçüde etkilediği oranının saptanması amacıyla psikolog bilirkişiye tevdi edilmiş bilirkişi 01/03/2016 havale tarihli raporunda davacının gelecekte gıda mühendisi olarak mesleğini icra etmeyi planladığı, mesleğinin yüz güzelliğini kullanarak icra ettiği bir meslek olmadığı, yüzündeki izlerle işe alım sürecinde sorun yaşayıp yaşamayacağı konusunun işverenin fiziksel görünüm konusundaki yönelimlerine bağlı olarak değişebileceğini, davacının özellikle psikolojik açıdan fiziksel özellikleri hususunda kendisine güven duygusunun zayıflamış olmasının iş görüşmesi becerilerini ve işe alım sürecini olumsuz etkilediğini, yüzündeki kesiklerin ve kalan izlerin mesleğini ve kazanç elde etme olanağını da olumsuz yönde etkileyebileceğini, yapılacak estetik operasyonlarla kalan izlerin iyileştirilmesinin kendine güven duygusunu da arttıracağını, psikolojik süreçlerin birçok değişkene bağlı olduğunu, davacının kazadan kalan izler yüzünden oluşan ruhsal bir bozukluk tanısı almadığından bu hususta belirli bir oran saptanmasının mümkün olmayacağınını bildirdiği görülmüştür. Dosyamız davacının maluliyetinin saptanması için adli tıp kurumuna gönderilmiş adli tıp kurumunun 26/06/2015 tarihli raporunda davacının geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı arızasının 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde fonksiyonel araz bırakmadan iyileştiğini, maluliyet tayinine mahal olmadığı bildirilmiştir. Dosya tarafların kusur durumlarının belirlenmesi için Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş olup “davalı sürücü …… idaresindeki otobüsle metrobüs hattı üzerinde seyir halindeyken olay mahalli durağa geldiğinde, seyir istikametine göre sağ taraftan ve yakın mesafeden yola inen yayaya çarpmak durumunda kaldığı olayda, olayın meydana geliş şekli ve süresi dikkate alındığında kazayı önlemek adına alabileceği bir önlem bulunmamakla atfı kabil kusuru bulunmadığını, davacı ……. olay mahalli metrobüs durağı peronunda yaya olarak bulunmakta olduğu sırada, girmemesi gereken metrobüs yoluna kurallara aykırı olmasına ve kendi can güvenliği açısından tehlike arz etmesine rağmen girdiği, yola girişi sırasında buradaki taşıt trafiğini kontrol etmediği ve yaklaşan otobüse yakın mesafede yola girmesi neticesinde de davalı sürücü idaresindeki otobüsün çarpmasına maruz kaldığı olayda asli derecede kusurlu olduğunu sonuç olarak davalı …… ‘un kusursuz, davacı ……. ‘nın ise %100 kusurlu olduğu, açıklanmış, ATK raporunda açıklandığı üzere, meydana gelen kazada davalı sürücünün kusurunun bulunmadığı, davacının %100 oranında kusurlu olduğu, bu nedenle davalılar aleyhine maddi ve manevi tazminat talebinde bulunamayacağı anlaşılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar vekilinin davalılar aleyhine açmış olduğu maddi ve manevi tazminat davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40-TL karar harcından peşin alınan 720,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 665,60-TL fazla harcın istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Maddi tazminat yönünden davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden davalılar lehine takdir edilen 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Manevi tazminat yönünden davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden davalılar lehine takdir edilen 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davalı ….. tarafından sarf edilen 50,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) hazır bulunan taraf vekillerinin yüzüne karşı davalı sigorta vekilinin yokluğunda verilen karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.17/11/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …….
e-imzalıdır