Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/317 E. 2018/391 K. 04.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/317
KARAR NO : 2018/391

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 18/11/2005
KARAR TARİHİ : 04/04/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun 13.02.2004 tarih ve … sayılı 09.02.2004 tarih ve … sayılı kararları ile … Grubuna ait şirketlerin ortaklarının temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimine TMSF tarafından el konulduğunu, davacı … A.Ş.’nin fon tarafından yönetim ve denetimine el konulan 74 adet medya grubu şirketlerinden bir tanesi olduğunu, fon kurulu tarafından göreve getirilen yeni Medya Grubu yönetimince söz konusu grup şirketlerin muhasebe kayıtlarının incelemeye alındığını, bu inceleme neticesinde kasada olması gereken nakit ve çek tutarları ile mevcutlar arasında fahiş farklar bulunduğunun tespit edildiğini, ilk etapta mevcut kasa açığı miktarının tespit edildikten sonra yeni şirket Denetim Kurulu tarafından şirket kayıtları üzerinde yapılmış ve mecut kasa açığının hangi iş ve işlemlerden kaynaklandığı hususunda Denetim Karulu raporu tanzim edildiğini, tanzim edilen Denetim Kurulu raporu uyarınca şirket kasasında mevcut açığın fiili olarak şirket kasasına ödenmemekle birlikte fıktif olarak ödenmiş gibi gösterilen apel ödemelerden kaynaklandığının tespit edildiğini, şirket ortağı olarak resmi kayıtlarda gözükmemelerine rağmen şirket yönetiminin belirli bir grup tarafından resmi kayıtlarda yer alan şirket ortaklarının ise göstermelik ve muvazaalı bir şekilde ortak sıfatını taşıdıklarının tespit edildiğini beyanla, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.476.000.YTL ile belgesiz harcamalardan kaynaklanan 2.384.900.YTL ‘nin davalılardan tahsilini talep etmiş, Davacı vekili daha sonra ıslah dilekçesi ile 8.874.900.YTL’nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde ve özetle; murakıpların davacı tüzel kişiliğinin aktif husumet ile temsil yeteneğinin bulunmadığını, davanın şirketin bütün ortaklarına yöneltildiğini, Denetim Kurulunun tüm şirket ortaklarına yönelik açtığı bu davada davacı tüzel kişiliğinin aktif husumet ile temsil yeteneğinin bulunmadığını, şirketin zarara uğraması halinde zarar veren ortaklara karşı açılacak davalarda aktif husumet ehliyeti zararı gören oraktalar, ortaklığı ve ortaklık alacaklılarına ait olduğunu, esas yönden ise davacının fıktif apel ödemesine ilişkin iddiasının dayanaksız olduğunu, davacı şirket ile doğrudan veya dolaylı bir alakasının olmadığını, beyanla haksız ve hukuksuz apel ve faiz dahil her türlü alacak taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davacı şirkette hiçbir zaman yetki ve sorumluluk sahibi olmadığını, murakıpların, davacı tüzel kişiliği aktif husumet ile temsil yeteneğinin bulunmadığını, bütün ortakların ittifakla şirketi zarar ettirmeleri durumunda, dava hakkının şirketin ortaklarının oluşturduğu organa değile alacaklılarına ait olduğunu, şirket ortaklarında ve sahiplerinde ihtilaf olmadığını, davacının fıktif apel ödemesine ilişkin iddiasının dayanaksız olduğunu, davacı şirket ile doğrudan veya , dolaylı bir alakasının olmadığını beyanla haksız ve hukuksuz alacak taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. vekili cevap dilekçesinde ve özetle; dava dilekçesinde müvekkilinin sarahaten belirtilmemekle birlikte, hakim ve firgüran ortak olara ifade edildiğini, bu iddiayı tamamen ret ettiklerini, müvekkilinin davacı şirket adına televizyonun programlarının düzenlenmesi için olağan işlemler dışında herhangi bir işlem yapmadığını, bununla ilgili bir belge dahi imzalamadığını, davacının soyut iddialarını ispat edemeyeceklerini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı … cevpa dilekçesinde ve özetle, davacılar vekilince açılan bu alacak davasının haksız ve mesnetsiz olduğunu, 23 yıldır şirkette işçi statüsünde çalıştığını, aldığı ücretle geçimini temin etini,i açılan davanın hakkaniyete aykırı olduğunu, uzun grubuna ait şirketlerde şirket personeli olarak normal düzeyde maaşlı çalıştığını, kesinlikle davacı şirkette sözde ortaklığının dışında herhangi bir ilgisinin bulunmadığını belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davaların alelacele ve dayanaktan yoksun açıldığını, dava konusu talebin TTK.nun 309/son maddesi hükmüne göre zaman aşımına uğradığını, iki yıllık zaman aşımı süresinin dolduğunu, davanın zaman aşımı nedeniyle reddi gerektiğini, denetçilerin şirket adına ortaklara karşı sermaye borcunun ödenmesi için dava açabilmelerinin bu konuda alınmış bir genel kurul kararının ön şartına bağlı olduğunu, denetçilerin bütün ortaklara karşı açtığı bu davada şirketi temsil yetkisinin olmadığını, müvekkilinin dava konusu talep ile ilgili sorumluluğunun bulunmadığını belirterek haksız ve dayanaksız olarak açılan davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde ve özetle; murakıpların davacı tüzel kişiliğinin aktif husumet ve temsil yeteneğinin bulunmadığını, bütün ortakları ittifakla şirketi zarar ettirmeleri durumunda dava hakkının şirket ortaklarının oluşturduğu organa değil, alacaklılarına ait olduğunu, dava dilekçesinin herhangi bir hukuki dayanaktan somut delil ve tespitten yoksun olduğunu. TTK.nun 306. maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığını beyanla haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde ve özetle; davacı şirkette hiçbir zaman yetki ve sorumluluk sahibi olmadığını, çalışan statüsünde görev yaptığını, davacının fıktif apel ödemesine ilişkin iddialarının dayanaksız olduğunu, davacının aktif ehliyet sıfatının bulunmadığını, davanın zaman aşımına uğradığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı …cevap dilekçesinde ve özetle; davanın haksız ve yersiz olduğunu, davacı şirketin tanzim etmiş olduğu Denetim Kurul Raporuna istinaden ikame edildiğini, ancak bu raporun kendilerine tebliğ edilmediğini, kendisine hukuki bir sorumluluk yüklenemeyeceğini beyanla haksız ve yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davacının hangi davalıdan hangi dönem için ne için ve ne kadar tazminat talebinde bulunduğunu açık ve net olarak belirtmesi gerektiğini, davanın aşımı itirazında bulunduklarını, ayrıca aktif ve pasif sıfat yokluğu yönünden itirazları bulunduğunu, esas yönden ise haksız ve yersiz açılan davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde ve özetle; müvekkilinin somut olayda herhangi bir kusurunun söz konusu olmadığını, davacı şifletin kasasında meydana geldiği iddia edilen açık sebebiyle herhangi bir menfaatinin de söz konusu olmadığım, haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde ve Özetle; davanın pasif husumet yönünden reddi gerektiğini, davanın aktif husumet yönünden de reddi gerektiğini, TTK.nun 309/4 maddesinde kabul edilen zaman aşımı sürelerinin dolduğunu, bu nedenle zaman aşımı yönünden de davanın reddi gerektiğini, esas yönden ise müvekkilinin şirketin ortağı olmadığı için ödemekle yükümlü olduğu bir apel borcu bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davanın pasif husumet yönünden reddi gerektiğini, davanın aktif husumet yönünden de reddi gerektiğini, TTK.nun 309/4 maddesinde kabul edilen zaman aşımı sürelerinin dolduğunu, bu nedenle zaman aşımı yönünden de davanın reddi gerektiğini, esas yönden ise müvekkilinin şirketin ortağı olmadığı için ödemekle yükümlü olduğu bir apel borcu bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davanın pasif husumet yönünden reddi gerektiğini, davanın aktif husumet yönünden de reddi gerektiğini, TTK.nun 309/4 maddesinde kabul edilen zaman aşımı sürelerinin dolduğunu, bu nedenle zaman aşımı yönünden de davanın reddi gerektiğini, esas yönden ise müvekkilinin şirketin ortağı olmadığı için ödemekle yükümlü olduğu bir apel borcu bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davanın pasif husumet yönünden reddi gerektiğini, davanın aktif husumet yönünden de reddi gerektiğini, TTK.nun 309/4 maddesinde kabul edilen zaman aşımı sürelerinin dolduğunu, bu nedenle zaman aşımı yönünden de davanın reddi gerektiğini, esas yönden ise müvekkilinin şirketin ortağı olmadığı için ödemekle yükümlü olduğu bir apel borcu bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davanın pasif husumet yönünden reddi gerektiğini, davanın aktif husumet yönünden de reddi gerektiğini, TTK.nun 309/4 maddesinde kabul edilen zaman aşımı sürelerinin dolduğunu, bu nedenle zaman aşımı yönünden de davanın reddi gerektiğini, esas yönden ise müvekkilinin ^ şirketin ortağı olmadığı için ödemekle yükümlü olduğu bir apel borcu bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davanın pasif husumet yönünden reddi gerektiğini, davanın aktif husumet yönünden de reddi gerektiğini, TTK.nun 309/4 maddesinde kabul edilen zaman aşımı sürelerinin dolduğunu, bu nedenle zaman aşımı yönünden de davanın reddi gerektiğini, esas yönden ise müvekkilinin şirketin ortağı olmadığı için ödemekle yükümlü olduğu bir apel borcu bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davanın pasif husumet yönünden reddi gerektiğini, davanın aktif husumet yönünden de reddi gerektiğini, TTK.nun 309/4 maddesinde kabul edilen zaman aşımı sürelerinin dolduğunu, bu nedenle zaman aşımı yönünden de davanın reddi gerektiğini, esas yönden ise müvekkilinin şirketin ortağı olmadığı için ödemekle yükümlü olduğu bir apel borcu bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …ve … vekili cevap dilekçesinde vvr özetle; davanın şekil şartı ile yerine getirilmediğini, davanın açılabilmesi için genel kurulpn bu yönde bir karar alması gerektiğini, TTK.nun 306. maddesinin uygulama alanının olmadığını, zarar gördüğünü iddia eden tarafın kendisine uygun olan ve elverişli sayılan hukuki nedene dayanmak zorunda olduğunu, iddianın hukuki dayanakları ile somutlaştırılması gerektiğini belirterek haksız ve yasal mesnetten yoksun davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde ve özetle; davacı şirketteki görevine 17.11.2005 tarihinde son verildiğini, herhangi bir ilişki ve alakasının bulunmadığını, şirket adına yapılan tahsilat ve şirket tarafından her türlü ödemelerle ilgili muhasebeye gönderilen belge ve makbuzların düzenli ve yasal olarak ticari defterlere işlenmesi ve kayıt altına alınmasının muhasebenin görevi olduğunu, şirket ortakları ile bir iştirak fikrinin ve fiilinin de bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde ve özetle; aktif ve pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının taleplerinin zaman aşımına uğradığını, zaman aşımı yönünden davanın reddi gerektiğini, esas yönden ise haksız açılan davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde ve özetle; aktif ve pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının taleplerinin zaman aşımına uğradığını, zaman aşımı yönünden davanın reddi gerektiğini, esas yönden ise haksız açılan davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davanın pasif husumet yönünden reddi gerektiğini, davanın aktif husumet yönünden de reddi gerektiğini, TTK.nun 309/4 maddesinde kabul edilen zaman aşımı sürelerinin dolduğunu, bu nedenle zaman aşımı yönünden de davanın reddi gerektiğini, esas yönden ise müvekkilinin şirketin ortağı olmadığı için ödemekle yükümlü olduğu bir apel borcu bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde ve özetle; aktif ve pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının taleplerinin zaman aşımına uğradığını, zaman aşımı yönünden davanın reddi gerektiğini, esas yönden ise haksız açılan davanın reddini savunmuştur.
Davalı … cevap dilekçesinde ve özetle; aktif husumet ve zaman aşımı itirazının olduğunu, çalıştığı zamanlarda görevini fiili olarak kasa giriş çıkışlarından ibaret olduğunu beyanla haksız ve mesnetsiz davanın reddini savunmuştur.
Davalı … cevap dilekçesinde ve özetle; davacının herhangi bir hukuku mesnede dayanmayan tamamen soyut ve haksız hukuksuz apel ve faiz dahil her türlü alacak taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davanın pasif husumet yönünden reddi gerektiğini, davanın aktif husumet yönünden de reddi gerektiğini, TTK.nun 309/4 maddesinde kabul edilen zaman aşımı sürelerinin dolduğunu, bu nedenle zaman aşımı yönünden de davanın reddi gerektiğini, esas yönden ise müvekkilinin şirketin ortağı olmadığı için ödemekle yükümlü olduğu bir apel borcu bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …cevap dilekçesinde ve özetle; davacının sıfatı ve dava ön şartı bakımından itirazlarının olduğunu, davacı tüzel kişiliğinin aktif husumef ve temsil yeteneğinin bulunmadığım, TTK.nun 309/-4. maddesi gereği zaman aşımının söz A konusu olduğunu esas yönden ise TTK.nun 306 maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığını, haksız ve dayanaksız açılan davanın reddi gerektiğini belirtmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde ve özetle; açılan davanın haksız ve dayanaksız olduğunu belirterek reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davanın pasif husumet yönünden reddi gerektiğini, davanın aktif husumet yönünden de reddi gerektiğini, TTK.nun 309/4 maddesinde kabul edilen zaman aşımı sürelerinin dolduğunu, bu nedenle zaman aşımı yönünden de davanın reddi gerektiğini, esas yönden ise müvekkilinin şirketin ortağı olmadığı için ödemekle yükümlü olduğu bir apel borcu bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davanın pasif husumet yönünden reddi gerektiğini, davanın aktif husumet yönünden de reddi gerektiğini, TTK.nun 309/4 maddesinde kabul edilen zaman aşımı sürelerinin dolduğunu, bu nedenle zaman aşımı yönünden de davanın reddi gerektiğini, esas yönden ise müvekkilinin şirketin ortağı olmadığı için ödemekle yükümlü olduğu bir apel borcu bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar …ve … vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davacının müvekkilleri ile ilgili iddialarını açıklaması gerektiğini, müvekkillerinin davacının var olduğunu iddia ettiği kasa açığı nedeniyle herhangi bir menfaati, kusuru ve ihmalinin söz konusu olmadığını beyanla haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde ve özetle; müvekkilinin davacı tarafça açılmış olan ve ödenmemiş sermaye pallarının tahsiline ilişkin davanın pay sahibi sıfatıyla dahil edilmesinin tamamen haksız ve hukuka aykırı olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı ….Cevap dilekçesinde ve özetle; ; aktif ve pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, esas yönden ise haksız açılan davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde ve özetle; de reddi gerektiğini, TTK.nun 309/4 maddesinde kabul edilen zaman aşımı sürelerinin dolduğunu, bu nedenle zaman aşımı yönünden de davanın reddi gerektiğini, esas yönden ise müvekkilinin şirketin ortağı olmadığı için ödemekle yükümlü olduğu bir apel borcu bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde ve özetle; kanuni mesnetten yoksun ve haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davanın pasif husumet yönünden reddi gerektiğini, davanın aktif husumet yönünden de reddi gerektiğini, TTK.nun 309/4 maddesinde kabul edilen zaman aşımı sürelerinin dolduğunu, bu nedenle zaman aşımı yönünden de davanın reddi gerektiğini, esas yönden ise müvekkilinin şirketin ortağı olmadığı için ödemekle yükümlü olduğu bir apel borcu bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde ve özetle; öncelikle zaman aşımı ve husumet itirazları olduğunu, esas yönden ise haksız ve mesnetsiz davanın sadece davacı şirketin hazırlamış olduğu Teftiş Kurul Raporuna dayandığını müvekkilinin şirket ortağı olmadığından taahhüt ettiği bir sermayenin beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı …. vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davanın pasif husumet yönünden reddi gerektiğini, davanın aktif husumet yönünden de reddi gerektiğini, TTK.nun 309/4 maddesinde kabul edilen zaman aşımı sürelerinin dolduğunu, bu nedenle zaman aşımı yönünden de davanın reddi gerektiğini, esas yönden ise müvekkilinin şirketin ortağı olmadığı için ödemekle yükümlü olduğu bir apel borcu bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davanın pasif husumet yönünden reddi gerektiğini, davanın aktif husumet yönünden de reddi gerektiğini, TTK.nun 309/4 maddesinde kabul edilen zaman aşımı sürelerinin dolduğunu, bu nedenle zaman aşımı yönünden de davanın reddi gerektiğini, esas yönden ise müvekkilinin şirketin ortağı olmadığı için ödemekle yükümlü olduğu bir apel borcu bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … ve …a gönderilen tebligatlar bila tebliğ iade edilmiştir.
Davalı …’e henüz dava dilekçesi tebliği yapılmamış, adres araştırmasında …Sok. … Resıdence K: … D: … Çiftehavuzlar/İstanbul adresinde ikamet ettiği bildirilmiş fakat henüz tebligat işlemi yapılmamıştır.
Diğer davalılar …, …, …, … ve …’a ilanen tebligat yapılmasına karşın davaya cevap vermemişlerdir.
Davalı … dava safahatında ölmüştür. Davaya mirasçıları dahil edilmiştir.
Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
Dava, apel ödemelerinden ve gerçek olmayan harcamalardan kaynaklanan kasa açığı nedeniyle sorumluluk davasıdır.
Tarafların iddia ve savunmaları, sunulan ve sağlanan bilgi ve belgeler, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere;
Davacının devraldığı … A.Ş.’nin davacı fon tarafından yönetim ve denetimine el konulan 74 adet medya grubu şirketlerinden bir tanesi olduğu, el koyma tarihinden sonra bu şirketin muhasebe kayıtlarının incelemeye alındığı, bu inceleme neticesinde kasada olması gereken nakit ve çek tutarları ile mevcutlar arasında fahiş farklar bulunduğunun tespit edildiği, tanzim edilen Denetim Kurulu raporu uyarınca şirket kasasında mevcut açığın fiili olarak şirket kasasına ödenmemekle birlikte fıktif olarak ödenmiş gibi gösterilen apel ödemelerden kaynaklandığının tespit edildiği, ayrıca şirkete masraf olarak kaydedilen harcamaların bilgi ve belgelerinin bulunmadığı, bu şekilde şirketin zarara uğratıldığı iddiasıyla iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
… şirketler grubunda bulunan davacı şirkete TMSF tarafından 13/02/2004 tarihli karara dayanılarak 14/02/2004 tarihinde fiilen el konulduğu tartışmalı değildir. Diğer yandan davalıların şirketin hakim ve hakim olmayan ortakları ile yönetim ve denetim kurulu üyeleri veya şirket çalışanları olduğu anlaşılmaktadır.
Tarafların iddia ve savunmalarının irdelenmesi ve delillerin değerlendirilmesi bakımından uzman bilirkişi kurulundan rapor ve ek rapor alınmıştır. Uzman bilirkişi kurulu rapor ve ek raporlarında özetle: ” Muhasebe kayıtlarına göre 6.490.000,00 TL apel ödemesinin yapıldığının belirli olduğu, davacının bu ödemelerin fiktif olarak yapıldığı, gerçekte şirket kasasına girmediği iddia edilmesine rağmen kasa sayım tutanağı olmadığından kasa noksanının bu ödemelerden kaynaklandığı iddiasının ispat edilmediği gibi bu hususun tespitinin de mümkün olmadığı; ancak davalılardan ….’in ödenmemiş apel borcu bulunduğu, bu apel borçlarının 25/07/2006 tarihine kadar ödenmesi gerektiği halde bir ödeme kaydına rastlanmadığı, usulsüz ve belgesiz olarak yapıldığı iddia edilen harcamalarla ilgili bir belirleme yapılmasının mümkün bulunmadığı” bildirilmiştir.
Gerçekten de önceki emsal dosyalarda verilen kararlardan da anlaşılacağı üzere kasa açığının el konulma tarihinden önce mi, yoksa sonra mı gerçekleştiği hususunda bir tespit yapmanın imkan dahilinde bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bunun nedeni de davacı şirkete fiilen el koyan TMSF görevlilerinin el koyma anına ilişkin herhangi bir kasa sayım tutanağı tutmamış olmalarıdır. Kasa açığı el koymadan önce gerçekleşmiş olabileceği gibi el koyma ve daha sonra düzenlenen ve kasa açığını tespit eden denetim rapor tarihi arasında da gerçekleşmiş olabilir. Her ne kadar yönetim kurulu üyeleri kasa açığından ister kendi yönetimlerinden önce meydana gelsin, isterse kendi yönetimlerinde meydana gelsin oluşan zarardan sorumlu kabul edilebilir ise de az önce açıklandığı üzere kasa açığının el koyma ve böylece davalıların yetkilerinin sona erdiği tarihten sonra da oluşma ihtimali karşısında davalıların sorumluluğu cihetine gidilmesi mümkün değildir. Dolayısı ile davacının fiktif ödeme iddiasının da bu nedenle kabulü mümkün bulunmamaktadır. Diğer yandan denetim kurulu üyelerinin aynı gerekçelerle ve TTK 337 vd maddeler hükmü gözetildiğinde sorumlulukları cihetine gidilmesinin hukuken mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır. Aynı durum diğer davalılar için de söz konusudur.
Dosyaya taraflarca sunulan davacı şirket gibi … grubu şirketlerinden olan diğer şirketler tarafından aynı mahiyette açılan sorumluluk davalarının aynı gerekçelerle reddine karar verildiği ve Yargıtay ilgili dairesince de bu kararların onanmak suretiyle kesinleştiği de anlaşılmaktadır.
Dosya bir bütün olarak değerlendirildiğinde, ödenen apel borçlarının fiktif olarak ödendiğinin tespitinin mümkün bulunmadığı, usulsüz yapıldığı iddia edilen harcamalarının bu nitelikte yapıldığına ilişkin delil bulunmadığı, ancak bir kısım davalı ortağın apel borçlarını ödemedikleri için bu borçlarından sorumlu oldukları sonucuna varılmıştır.
Diğer yandan davacı vekili davalılar … hakkandaki davalarını takipsiz bıraktığından bu davalılar hakkındaki dava süresinde yenilenmediğinden açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir.
Davalılardan…’nun 274.050,00 TL; davalı …’ün143.550,00 TL ve davalı …’ın 278.400,00 TL ödenmemiş apel borcu bulunduğundan ve bunların en geç 25/07/2005 tarihe kadar ödenmesi gerektiğinden bu tarihten itibaren ticari temerrüt faizi istenebileceğinden bu davalılara hakkındaki dava kısmen kabul edilmiştir.
Hal böyle olunca, tarafların iddia ve savunmalarına, sunulan ve sağlanan bilgi ve belgelere, bilirkişi raporlarına ve tüm dosya kapsamına göre aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalılar… hakkandaki davaların AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2- Davalılar …, … ve …hakkındaki davanın kısmen kabulü ile toplam 696.000,00 TL ödenmemiş apel alacağından 274.050,00 TL’sinin davalı ….’dan; 143.550,00 TL’sinin davalı …’den; ve kalan 278.400,00 TL’sinin de davalı …’dan 25/07/2005 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle TAHSİLİNE, fazlaya ilişkin taleplerin REDDİNE,
3-Diğer davalılar hakkındaki davanın REDDİNE,
4-Alınması gereken 47.543,76 TL karar harcının (18.720,36 TL ‘sinin davalı …’dan, 9.805,90 TL ‘sinin davalı …’den, 19.017,50 TL ‘sinin davalı …’dan) davalılardan tahsiline,
5-Yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap edilen 22.393,00 TL vekalet ücretinin davalı … ‘ndan, 14.234,00 TL vekalet ücretinin … ‘den, 22.654,00 TL ‘sinin …’dan alınarak davacıya verilmesine,
6-Yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap edilen 125.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak … ‘ya verilmesine,
7-Yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak haklarında açılmamış sayılması kararı verilen ve kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar …. ‘ya verilmesine,
8-Yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap edilen 125.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak haklarında davanın reddine karar verilen ve kendisini vekil ile temsil ettiren …. ‘na verilmesine,
9-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yapılan 9.229,74 TL yargılama giderinden ret kabul oranına göre 646,08 TL’sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Aşağıda bilgileri yazılı davalılar tarafından yapılan ve dökümü gösterilen yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
11-Kullanılmayan yargılama gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzünde verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 04/04/2018 11:45

Başkan …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Katip …
e-imzalıdır.

YARGILAMA MASRAFLARI
DAVACI
163 Tebligat – 1.157,50 TL
24 Müzekkere 132,60 TL
Bilirkişi Ücreti – 5.700,00 TL
İlan Gideri – 2.239,64 TL
Toplam = 9.229,74 TL

DAVALILAR
…- 1 Tebligat – 4,50 TL, Temyiz Masrafı -60,00 TL Toplam= 64,50 TL

…. 1 Tebligat – 4,50 TL, Temyiz Masrafı – 60,00 TL Toplam= 64,50 TL

…- 1 Tebligat – 4,50 TL, Temyiz Masrafı – 60,00 TL, Toplam = 64,50 TL

…-1 Tebligat – 4,50 TL, Temyiz Masrafı – 60,00 TL, Toplam = 64,50 TL

… -1 Tebligat – 4,50 TL, Temyiz Masrafı – 60,00 TL, Toplam = 64,50 TL