Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/270 E. 2018/63 K. 23.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/270
KARAR NO : 2018/63

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/08/2014
KARAR TARİHİ : 23/01/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı … LTD.ŞTİ yetkilisi diğer davalı … arasında bu davalı şirketin yaptığı inşaatların plastik doğrama işlerinin yapılması hususunda anlaşmaya varıldığını, müvekkilinin bu anlaşma gereğince işleri yaptığını ve bu işler karşılığında keşidecisinin … ve Diğer davalı … LTD.ŞTİ olan ve ayrıntılarını dava dilekçesinde bildirdikleri çekleri aldığını ve kullandığını, çeklerin karşılıksız çıktığını ve müvekkilinin icra takiplerine maruz kaldığını, bunun üzerine müvekklinin davalı …’e başvurarak durumun düzeltilmesini istemesi üzerine davalı … ve … LTD.ŞTİ ile davalı … LTD.ŞTİ yetkililerin bir araya gelerek 03/08/2010 tarihli bir protokol düzenlediklerini, bu parotole göre müvekkilinin icra dosyalarının kapatılmasını ve bu dosyalara konu 51.500,00 TL ödemeyi, bunun karşılığında … ve … şirketinin de 80.000,00 TL değerindeki Esenyurt ilçesinde 7 nolu daireyi bu alacağı ve sonradan yapılacak 28.500,00 TL iş karşılığında devir etmeyi üstlendiğini, müvekkili ile … ve … şirketi arasında 15/03/2011 tarihli bir protokol daha yapıldığını bu protokolle müvekkilinin yapmayı üstlendiği işleri de yaptığını ve protokollerden kaynaklanan tüm edimlerini yerine getirdiğini, ancak müvekkiline verilmesi gereken dairenin verilmediğini, diğer davalı şirketi ve diğer davalılar ile davalı … LTD.ŞTİ ve diğer davalı … arasında bağlantı ve ilgi bulunduğunu ileri sürerek dava konusu dairenin davalı adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline, bunun mümkün olmaması halinde dairenin rayiç değeri olan şimdilik 80.00,00 TL alacağın reeskont faiziyle birlikte aralarında fikri birliktelik, organik bağ ve muvazaa bulunan davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Bilahare davasını ıslah ederek talep ettiği miktarı 121.247,67 TL’ye yükseltmiştir.
Buna karşılık davalı … şirketi vekili, davacının 03/08/2010 tarihli protokole dayanarak dava açtığını, BK 237. maddesine göre resmi şekilde yapılmayan satış vaadi sözleşmesinin geçerli olmadığını, davacının dayandığı 03/08/2010 tarihli protokolün doğru olduğunu, bu protokollere göre davacının verilen çeklere ilişkin icra dosyalarını kapatma taahhüdünü yerine getirmediği gibi 28.500,00 TL bedelli işi de yapmadığını, takip borcunun büyük kısmının müvekkilince ödendiğini, yine davacının sözünü ettiği 15/03/2011 tarihli bir protokolde geçen 14.500,00 TL bedelli işin de yapılmadığını, 03/08/2010 tarihli protokolde geçen işin başka bir şirkete yaptırıldığını, davacının bu işleri yaptığına ilişkin bir belge ve fatura ibraz edemediğini, perdenin aralanması ilkesinin uygulanamayacağını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Davalı … vekili, davacının dayandığı protokollerin … LTD.ŞTİ adına müvekkilince imzalandığını, bu nedenle müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini,BK 237. maddesine göre resmi şekilde yapılmayan satış vaadi sözleşmesinin geçerli olmadığını, davacının dayandığı 03/08/2010 tarihli protokolün doğru olduğunu, bu protokollere göre davacının verilen çeklere ilişkin icra dosyalarını kapatma taahhüdünü yerine getirmediği gibi 28.500,00 TL bedelli işi de yapmadığını,takip borcunun büyük kısmının müvekkilince ödendiğini, yine davacının sözünü ettiği 15/03/2011 tarihli bir protokolde geçen 14.500,00 TL bedelli işin de yapılmadığını,03/08/2010 tarihli protokolde geçen işin başka bir şirkete yaptırıldığını,davacının bu işleri yaptığına ilişkin bir belge ve fatura ibraz edemediğini, perdelinin aralanması ilkesinin uygulanamayacağını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Davalı … vekili, müvekkil ile davacı arasında herhangi bir ilişki bulunmadığını,müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, davacının davalı … LTD.ŞTİ ile işlem yaptığını,şirketin işi ve işlemlerinden dolayı ortağa başvurulamayacağını, davacının muvazaa ve diğer perdenin aralanması iddiasının doğru ve mümkün bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Davalı … vekili, müvekkil ile davacı arasında herhangi bir ilişki bulunmadığını,müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, davacının davalı … LTD.ŞTİ ile işlem yaptığını,şirketin işi ve işlemlerinden dolayı ortağa başvurulamayacağını, davacının muvazaa ve diğer perdenin aralanması iddiasının doğru ve mümkün bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Davalı … ‘in, davacı ile kendi arasında herhangi bir ilişki bulunmadığını, husumet yöneltilemeyeceğini, davacının davalı … LTD.ŞTİ ile işlem yaptığını,şirketin işi ve işlemlerinden dolayı ortağa başvurulamayacağını,davacının muvazaa ve diğer perdenin aralanması iddiasının doğru ve mümkün bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Davalı … ‘ın, davacı ile kendi arasında herhangi bir ilişki bulunmadığını, husumet yöneltilemeyeceğini, davacının davalı … LTD.ŞTİ ile işlem yaptığını, şirketin işi ve işlemlerinden dolayı ortağa başvurulamayacağını,davacının muvazaa ve diğer perdenin aralanması iddiasının doğru ve mümkün bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Davalı … LTD ŞTİ tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.
Dava, Tapu iptali ve tescili, olmadığı takdirde bedelin tahsili isteğine ilişkindir.
Tarafların iddia ve savunmaları, sunulan ve sağlanan bilgi ve belgeler, tanık anlatımları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere;
Davacı ile davalılardan … ve … ve … arasında 03/08/2010 tarihli protokol yapıldığı, protokole göre davalıların davacıya verdikleri ve davacının da ciro ettiği ve icra takibine konu edilen toplam 51.500,00 TL değerindeki çekleri ödemeyi ve icra takiplerini kapatmayı davalılar da davacıya ödeme karşılığında 80.000,00 TL değerde bir adet daire vermeyi, aradaki 28.500,00 TL fark için ise davacının davalılara ait bir binanın PVC doğrama işlerini yapmayı taahhüt ettiği anlaşılmaktadır.
Davacı, iş bu protokol gereğince yükümlendiği edimleri yerine getirdiğini, ancak davalıların taahhüt ettikleri daireyi vermediği iddiasıyla iş bu davayı açtığı anlaşılmaktadır. Davacı sözleşmeyle yükümlendiği çek bedellerini ödediğini, PVC işini de yaptığını ispat etmiş bulunmaktadır. Diğer yandan bu davalıların protokolle yükümlendikleri daireyi devretmedikleri tartışma konusu değildir. Taraflar arasındaki 03/08/2010 tarihli protokolün taşınmaz mülkiyetinin devrine ilişkin olarak adi yazılı şekilde yapılmış olması nedeniyle hukuken geçersiz olduğu, dolayısı ile geçersiz sözleşmeye dayanılarak mülkiyetin devrinin talep edilemeyeceğinden davacının bu yöndeki talebi yerinde görülmemiştir. Ne var ki davacı, protokolün diğer yanları yararına 51.500,00 TL borç ödemesini gerçekleştirmiş ve ayrıca protokol gereğince 28.500,00 TL’lik PVC doğrama işi yapmış olup bunların toplam bedeli olan 80.000,00 TL’yi nedensiz zenginleşme hükümleri gereğince geri istemeye haklı olduğu, davalıları davadan önce temerrüde düşürmediğinden dava tarihinden itibaren faiz isteyebileceği kabul edilmiştir.
Her ne kadar davacı, diğer davalılara da husumet yönelterek bu davalılar ile diğer davalılar arasında organik bağ olduğunu ve alacaktan sorumlu bulunduklarını ileri sürmüş ise de bu iddiasını ispat edemediğinden diğer davalılar hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir.
Hal böyle olunca aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalılar …, …, …, … ve … hakkındaki davanın reddine,
2- Davalılar, … LTD.ŞTİ., Mobilya… LTD.ŞTİ. ve … hakkındaki davanın kısmen kabulü ile 80.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle davalılardan müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine
3-Alınması gereken 5.464,80 TL karar harcından daha önce yatırılan 1.366,20 TL peşin harç ve 704,41 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 3.394,19 TL ‘nin davalıdan tahsiline,

4-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 12.449,81 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve … ‘e verilmesine,
5-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 9.150,00 TL vekalet ücretinin davalı … LTD.ŞTİ., … LTD.ŞTİ. Ve … alınarak davacıya verilmesine,
6-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 4.887,24 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … LTD.ŞTİ. ve … ‘e verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 25,20 TL başvurma harcı ile 1.366,20 TL peşin harç ve 704,41 TL ıslah harcının davalı … LTD.ŞTİ., … LTD.ŞTİ. ve … ‘den alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yapılan 3.194,00 TL yargılama giderinin (hakkında red kararı verilenler ayrık olmak üzere) ret kabul oranına göre 2.076,10 TL’sinin davalı … LTD.ŞTİ., … LTD.ŞTİ. Ve … ‘den alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı … LTD.ŞTİ. tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yapılan 88,00 TL yargılama giderinin ret kabul oranına göre 30,80 TL’sinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalılar … ve … tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yapılan (… = 57,50 TL, … = 64,00 TL) 121,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp bu davalılara verilmesine,
9-Kullanılmayan yargılama gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere hazır taraf vekillerinin yüzünde verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 23/01/2018 10:35:46

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.

YARGILAMA MASRAFLARI
DAVACI DAVALI … DAVALI …
27 Tebligat – 258,00 TL 9 Tebligat – 88,00 TL 5 Tebligat – 57,50 TL
6 Müzekkere – 36,00 TL
Bilirkişi Ücreti- 2.900,00 TL DAVALI …
Toplam = 3.194,00 TL 6 Tebligat – 64,00 TL