Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1327 E. 2021/831 K. 20.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1327 Esas
KARAR NO : 2021/831

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/12/2014
KARAR TARİHİ : 20/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …. ihalesini davacının kazandığını, 18 hatta yolcu taşımaya başladığını, davalının …. arası yolcu taşıma hattı bulunduğunu, … il merkezinde yolcu indirip indiremeyeceği düzenlenmesine rağmen buna aykırı hareket ettiğini, bunun da haksız rekabet teşkil ettiğini, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00-TL davalıdan tahsiline, haksız rekabetinin tespiti ve menine talep etmiştir.
CEVAP;Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Zonguldak mahkemelerinin yetkili olduğunu, … arasında yolcuların inip binmesinin kaçınılmaz olduğunu, haksız rekabet teşkil etmeyeceğini, davanın iki yıllık zaman aşımına tabi olduğunu, zaman aşımının dolduğunu ve davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;

İş bu dava , davalı tarafça sunulan yolcu taşıma hizmetinin haksız rekabet teşkil ettiği iddiasından kaynaklanan, haksız rekabetin tespiti, men’i ile zarar tazminine yönelik 5.000,00 TL lik belirsiz alacak istemine ilişkindir.
Davacı yan “…” ihalesini kazandığını 23/10/2012 tarihli sözleşme uyarınca 2 yıl boyunca …. İl Merkezinde toplam 18 hat ile şehir içi yolcu taşıma hakkının sözleşme uyarınca sadece kendisinde olduğunu ,davalının ise sadece … İli ile İlçesi … arasındaki yolcu taşıma işini ihale ile üstlendiği buna rağmen il merkezine giriş ve çıkış güzergahında il merkezi içerisinde yer alan duraklardan da yolcu aldığını bu eylemin dava tarihi itibari ile devam ettiğini bu sebeple haksız rekabet gerçekleştirdiğini iddia etmiştir.
Davalı yan cevap dilekçesi ile öncelikle zaman aşımı ve yetki itirazında bulunmakla ; … Belediye Başkanlığı ile yapılan … yürürlük tarihli ve 10 yıl süreli kiralama sözleşmesi uyarınca davacının kullandığı güzergahların çakıştığın,aynı durakların kullanılmasının kaçınılmaz olup bunun haksız rekabet olarak değerlendirilemeyeceğini davanın reddini savunmuştur.
Davalının yetki itirazı değerlendirilmekle; iş bu davanın davalının ikametgah mahkemesinde de açılabileceği anlaşılmakla Mahkememizin yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Davalının zaman aşımı itirazı değerlendirilmekle ; haksız fiilin bir türü olan haksız rekabet davalarında eylem devam ettiği sürece zamanaşımının işlemeyeceği bilinmekle ;.haksız rekabet eyleminin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan 6102 sayılı TTK’nın 60. maddesinde “56 ncı maddede yazılı davalar, davaya hakkı olan tarafın bu hakların doğumunu öğrendiği günden itibaren bir yıl ve her hâlde bunların doğumundan itibaren üç yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.Ancak; haksız rekabet fiili aynı zamanda 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu gereğince daha uzun dava zamanaşımı süresine tabi olan cezayı gerektiren bir fiil niteliğinde ise, bu süre hukuk davaları için de geçerli olur.” düzenlemesi mevcuttur. Bu düzenleme uyarınca eylemin aynı zamanda suç olması halinde ceza zamanaşımı sürelerinin hukuk davalarına da uygulanması gerekmektedir.
Dava konusu olayda, zamanaşımı süresinin belirlenmesi bakımından davalının eylemi aynı Kanun’un 62/1-a maddesi delaletiyle 55/1-e maddesi kapsamında cezayı gerektiren bir fiil olup, zamanaşımı süresi 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e maddesi uyarınca sekiz yıl olacağından dava tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin dolduğundan bahsedilemeyeceği gibi haksız rekabet devam ettiği sürece zamanaşımı işlemeyeceğinden ve davacı tarafça da 18/12/2014 tarihine kadar gerçekleştiği ileri sürülen haksız rekabet nedeniyle tazminat talebinde bulunulduğundan bu nedenle de eldeki dava zamanaşımına uğramadığı anlaşılmıştır.
Davacının iddiasına dayanak Zonguldak Valiliği İl Trafik Komisyon Başkanlığı’nın kararı dosya arasında yer almaktadır.
Davacı yan ihale tekliflerine ilişkin gazete haberleri ile delil tespiti dosyasını delilleri arasında ibraz etmiştir.
Zonguldak …. SHM … D.İ. Sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış keşif esnasında da çakışan yolcu duraklarından bir kısım indi bindinin gözlemlendiği anlaşılmıştır.
Kozlu Belediyesine yazılan müzekkereye verilen cevapta ,davalının yolcu taşıma bilgilerinin sistemlerinde mevcut olmadığı,
Zonguldak Belediyesine yazılan müzekkereye verilen cevapta ,davacının yolcu taşıma verilerine dair cevabi müzekkere dosya arasına alınmakla ayrıca ücret tarifelerinin Esnaf odası Başkanlığınca belirlendiği ve de şehir içi ve Kozluk ilçe geliş gidiş durak bilgisi verilmiştir.
Davacının ve davalının bilet,yolcu ve yazılım bilgileri datalarına sahip olduğu ileri sürülen dava dışı … Elektronik Bilişim Sistemleri A.Ş. den verilen cevapta ,davacının bilgileri dosyaya ikmal edilmiş ,davalının bilgileri ise davalı ile sözleşme hitamında yedekleme yükümlülüğü olmaksızın verilerin davalıya teslim edildiği bilgisi verilmiştir.
Zonguldak Belediyesi’nin davalının şehir içi güzergahında ,Belediye Meclis Kararına aykırı hareket ettiğine dair … tarihli yaptırım kararları dosya arasına alınmıştır.
Uyuşmazlık konusunda rapor tanzimi için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş;
07/03/2016 Tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle;
1.Davacı ile Zonguldak Belediye Başkanlığı arasındaki sözleşmenin 6. maddesi gereği davacının 18 adet güzergâh bakımından otobüsle toplu taşıma hakkına sahip olduğu,
2. Davacının sözleşme gereği sahip olduğu bu hak ve izin neticesinde, 3. kişi tarafından söz konusu güzergâhlarda doğrudan veya dolaylı olarak yapılacak izinsiz toplu taşıma faaliyetlerinin TTK md.55/1 (e) uyarınca haksız rekabet teşkil edeceği,
3. Dosyaya sunulan Zonguldak … Sulh Hukuk Mahkemesi … D.iş sayılı dosya keşif tutanağında bir kısım tespitlere yer verilmişse de, tespiti yapılan bu yolcu indirme ve bindirmelerin davacının güzergâhı içerisinde yer alıp almadığı ve Zonguldak İl Trafik Komisyonu … tarihli kararına aykırılık taşıyıp taşımadığı konusunda uzman değerlendirilmesi yapılması gerektiği, bu şartların gerçekleşmesi halinde somut olayda haksız rekabetin varlığından söz edilebileceği,
4. Haksız rekabetin ve zararın tespiti için davacının sözleşme tarihi ve davalı fiilleri tarihinin saptanması gerektiğini rapor etmiş,
19/11/2016 Tarihli Bilirkişi Raporunda özetle;Bir kısım eksikliklerin dosyaya ikmali talep edilmiştir.
15/12/2017 Tarihli Bilirkişi Raporunda özetle;
Kök ve ek raporda gerekli olduğunu bildirdiğimiz, haksız rekabet eylemleri ve zararın nihai miktarının tespiti noktasında Teknik ve mali tespitlerin yapılabilmesi için gerekli bilgi ve belgelerin dosyaya sunulmasını müteakiben teknik ve mali konuyu değerlendirebilecek bilirkişi uzmanların atanması gerektiği anlaşılmakta olup ancak bu doğrultuda sonuca varılabileceğini rapor etmiş,
14/01/2019 Tarihli Bilirkişi Raporunda özetle;
Teknik ve mali tespitler beklenmekte olup bunun dışında, mevcut durumda hukuki inceleme değerlendirmeye ilave edilebilecek başkaca bir hususun ise olmadığı kanaatinde olduklarını rapor etmiş,
06/07/2021 Tarihli Bilirkişi Raporunda özetle;
A) Tarafların Ticari kayıtları, Mizan, Bilanço ve Gelir tabloları incelendiğinde; Tarafların 2012-2013-2014 yılları itibarı ile hasılatlarının aynı yönde artış ve azalış gösterdiği, Dolayısı ile Davacının ciro kaybının davalı lehine artış olarak davalı ticari kayıtlarına yansımadığı gözlemlenmiştir. Ayrıca Davalının Karlılığının izlenen 20122013-2014 yılları boyunca azalış gösterdiği ve Davalının 2012 yılında Taşıma hizmeti Maliyetlerinin 2012 yılı hasılatlarına oranı %109, 2013 yılında %89 ve 2014 yılında % 117 olduğu görülmekle, Davalının 2013 yılı harici taşıma faaliyetlerinde zarar raporladığı tespit edilmiştir. Dolayısı ile Davacının ticari kayıtlarında gözlemlenen; 2013 yılma kıyasen 2014 yılında raporladığı (-)590.855,47 TL ciro kaybının söz konusu yılda Davalının lehine ciro artışına kaynak olmadığı. Davalı kayıtlarının 2013 yılından 2014 yılına (-) 1.091,329,09 TL azalışı gözetildiğinde; tespit edilmiştir.
Neticeten Detayları ile arz edilen sebeplerden ötürü Davacının 2012 ve 2014 yıllan gerçekleşen zararlarının salt yolcu sayısındaki azalışa ve/veya diğer bir ifade ile hasılat kaybına bağlanması bu aşamada mümkün değildir.
B) Davalının, herhangi bir bedel ödemeden, davacının ihaleyle kiralamış olduğu duraklardan yolcu almasının, haksız rekabet halleri arasında sayılan “iş şartlarına uymamak; özellikle kanım veya sözleşmeyle, rakiplere de yüklenmiş olan veya bir meslek dalında veya çevrede olağan olan iş şartlarına …” uymamak halini oluşturduğu, haksız rekabetin meni gerektiği,
C) TTK. m. 56/1-e hükmü uyarınca, maddi tazminat olarak, haksız rekabet sonucunda davalının elde etmesi mümkün görülen menfaatin karşılığına da karar verilebileceği, ancak davalının haksız rekabet nedeniyle elde etmiş olduğu gelirin tespit edilemediği, bu durumda TBK. m. 50 hükmü uyarınca yine de Sayın Mahkemece uğranılan diğer zararlarla ilgili olarak maddi bir tazminat tayin edilebileceği kanaati ile rapor düzenlenmiştir.
TTK’nun 56/1.maddesinde haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, mesleki itibarı, ticari faaliyetleri ve diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimsenin; fiilin haksız olup olmadığının tespiti, haksız rekabetin men’i, haksız rekabet sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılması, kusur varsa zararın tazmini ve TBK’nun 58 inci maddesinde öngörülen şartların bulunması halinde manevi tazminat isteyebileceği kanaati ile rapor düzenlenmiştir.
TTK ‘nın 54. maddesinde ” Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına aykırı diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. ” denilmiştir.
Dürüstlük kuralına aykırı davranışlar ilgili ticari uygulamalar başlıklı TTK.nun 55/1maddesi “aşağıda sayılan haller haksız rekabet hallerinin başlıcalarıdır:
1- e “…iş şartlarına uymamak, özellikle kanun veya sözleşmeyle, rakiplere de yüklenmiş olan veya bir meslek dalında veya çevrede olağan olan iş şartlarına uymayanlar dürüstlüğe aykırı davranmış olur.”
TTK. 56 /1 “Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, mesleki itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse; a-Fiilin haksız olup olmadığının tespitini, b-Haksız rekabetin men’ini ., d-kusur varsa zarar ve ziyanın tazminini isteyebileceği düzenlenmiştir.Bu davalardan haksız rekabetin tespiti, men’i ,ref’i davaları bakımından, zarar tehlikesinin varlığının davacı tarafça ispatı yeterli görülmüş, ancak maddi ve manevi tazminat davaları bakımından davacının zararı ve miktarını TBK 50 maddesi gereği ispatı gerektiği düzenlemesine yer verilmiştir.
Haksız rekabete dayalı tazminat davasında ilke, haksız rekabet nedeniyle davacının aktifinde azalma olduğunun iddia ve ispat edilmesidir. Diğer davalardan farklı olarak haksız rekabette, bu tür zararın ispat edilmesi zordur. Bunu dikkate alan kanun koyucu TTK 56/e maddesinde eylemin mali bakımdan karşılıksız kalmaması için, haksız rekabette bulunan tarafın davranışı sonucu elde etmesi mümkün bulunan menfaatin karşılığını da maddi tazminat olarak hükmetme yetkisini yargıca bırakmıştır. TBK’nun 50.maddesinde,uğranılan zarar tam olarak ispat edilemiyorsa hakimin olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri de göz önünde tutarak zararın miktarının hakkaniyete uygun olarak belirleyeceği düzenlenmiştir. Bu kurallar bir bütün olarak değerlendirildiğinde yasa koyucu en başından bazı davalarda zararın belirlenmesinin güçlüğünü görmüş, ancak eylemin de maddi yönden karşılıksız kalmaması için yargıca hakkaniyet kuralları uyarınca zarar miktarını belirleme yetkisi vermiştir.
Davacının ihale şartnamesi uyarınca 23/10/2012 tarihi itibari ile Zonguldak şehir içi yolcu taşıma işini üstlendiği 18/12/2014 dava tarihi itibari ile de , …. tarihi itibari ile Kozluk -Zonguldak arası yolcu taşıma işini üstlenen davalının şehir içindeki duraklarda da yolcu indirip-bindirdiğinin kendi ikrarı uyarınca da sabit olduğu ,ancak ilgili kurumlar ile yapılan yazışmalarda düzenli veri girişi olmadığı anlaşıldığından davacının zarar talebine yönelik rasyonel değerlendirme yapılamadığı ,davacı ve davalının kendi defterleri üzerinde yapılan incelemede de 06/07/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre tarafların 2012-2013-2014 yılları itibarı ile hasılatlarının aynı yönde artış ve azalış gösterdiği, dolayısı ile davacının ciro kaybının davalı lehine artış olarak davalı ticari kayıtlarına yansımadığı ,davacının 2012 ve 2014 yıllan gerçekleşen zararlarının salt yolcu sayısındaki azalışa ve/veya diğer bir ifade ile hasılat kaybına bağlanması bu aşamada mümkün olmadığı anlaşılmış olup davalının eylemleri TTK 55-1-e maddesi kapsamında haksız rekabet teşkil etse de davacının zarar talebinin hesaplanmasının mümkün olmadığı bu hali TBK’nun 50.maddesi uyarına olayın oluş şekli ve zaman aralığı nazara alınarak davanın kabulü ile taktiren 5.000,00 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM;Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davalı şirketin eylemlerinin haksız rekabet oluşturduğunun kabulü ile haksız rekabetin menine,
3-TBK 50.Maddesi uyarınca 5.000,00 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-492 Sayılı Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 341,55‬ TL karar harcı peşin alınan 85,39- TL harcın mahsubu ile 256,16‬‬- TL bakiye harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan 25,20 TL başvurma harcı, 85,39- TL peşin harç olmak üzere 110,59‬-TL toplam harç nedeniyle yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6100 sayılı HMK’nın 326/2 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan tebligat ve müzekkere,bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.970,65- TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca 4.080,00 TL- vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır