Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1048 E. 2018/811 K. 18.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1048
KARAR NO : 2018/811

DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/11/2014
KARAR TARİHİ : 18/07/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:Davacı vekili, davalılardan ….’in müvekkili şirketin 03/06/2014 tarihine kadar müdürü olduğunu, kendisinin sözleşmesel edimlerin ifa edildiği kılıfı altında diğer davalılar ile işbirliği içinde hareket ederek ve özen ve bağlılık yükümlülüğünü ve güveni kötüye kullanmak suretiyle müvekkili şirketin zararına, eşinin ortak ve yetkilisi ve yine kendisinin de yetkili olduğu dava dışı …….A.Ş. lehine hareket ederek, müvekkilini haksız ve hukuka aykırı ve aşırı şekilde borçlandırarak müvekkilini borç batağına ve hatta iflasa sürüklediğini, diğer davalılar ve …….A.Ş. lehine haksız kazançlar sağladığını, müvekkilinin mevcudunu hukuka aykırı olarak kendi lehine eksiltiğini ileri sürerek fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere şimdilik 30.000,00 TL ‘nin hukuka aykırı işlemlerin gerçekleştirildiği tarihten itibaren yasal faiziyle davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA: davalı … vekili, yetkili mahkemenin müvekkilinin yerleşim yeri mahkemesi Çağlayan mahkemesi olduğundan yetki itirazının bulunduğunu, davacının açtığı davanın şirket müdürünün sorumluluğu davası olup, bu davanın açılması için genel kurul kararı alınması gerektiği halde alınmadığından dava şartı eksikliği bulunduğunu, davacının ileri sürdüğü hususların hiçbirinin varit olmadığını, müvekkilinin yaptığı işlemlerin davacı şirket yetkilisi … tarafından imzalanan sözleşme olduğunu, müvekkilinin kendi de ortak olduğundan davacı şirketi zarara uğratma amacının bulunduğu iddiasının hayatın olağan akısına aykırı bulunduğunu, müvekkilinin aldığı maaş ve primlerin ortaklar kurulu kararına bağlı olduğunu, davacının iş bu davayı açma amacanın müvekkilince Bakırköy …. ATM’nin …. E sayılı davacı şirket müdürü ….. ‘nin azli davası olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Diğer davalı … vekili, yetkili mahkemenin müvekkilinin yerleşim yeri mahkemesi Çağlayan mahkemesi olduğundan yetki itirazının bulunduğunu,müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini,müvekkilinin ortağı ve yetkilisi olduğu …….A.Ş. İle davacı şirket arasındaki sözleşmelerden kaynaklanan davalar bulunduğunu, iddiaların bu davalardan kaynaklandığını ve yersiz bulunduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Davalı … vekili,yetkili mahkemenin müvekkilinin yerleşim yeri mahkemesi Çağlayan mahkemesi olduğundan yetki itirazının bulunduğunu, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkilinin sigortalı çalışanı olduğu …….A.Ş. İle davacı şirket arasındaki sözleşmelerden kaynaklanan davalar bulunduğunu, iddiaların bu davalardan kaynaklandığını, iddiaların yersiz bulunduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Dava, davalı şirket müdürünün sorumluluğunun söz konusu olup olmadığı, diğer davalıların davalı müdür ile işbirliği yapıp yapmadığı, sorumlulukları bulunup bulunmadığı, var ise talep edilen kadar tazminat talep edilip edilemeyeceğiden ibarettir.
GEREKÇE: Taraflar arasındaki uyuşmazlığın mahkemenin yetkili olup olmadığı, davalı şirket müdürünün sorumluluğunun söz konusu olup olmadığı, diğer davalıların davalı müdür ile işbirliği yapıp yapmadığı, sorumlulukları bulunup bulunmadığı, var ise talep edilen kadar tazminat talep edilip edilemeyeceği noktasında olduğu tespit edilmiştir.
HMK’nun 310.maddesi uyarınca, feragat ve kabul hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Aynı Kanun’un 311.maddesi uyarınca da feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Bu kapsamda davacı vekili Av. … ‘ın vekaletnamedeki yetkiye dayanarak UYAP sistemi üzerinden gönderdiği 13/07/2018 havale tarihli feragat dilekçesinde, dava ve talep haklarından, davalıların halefleri veya vekilleri dahil ve bunların faiz, masraf ve ücreti vekalet dahil tüm ferilerinden kayıtsız, şartsız ve gayrikabili rücu olarak, herhangi bir şarta bağlı olmaksızın, müvekkili ile mutabık kaldıklarından tamamen feragat ettiklerini beyan etmiş, davalılar vekilleri UYAP üzerinden gönderdikleri 16/07/2018 tarihli dilekçeleri ile davacı yandan vekâlet ücreti ve yargılama gideri talebinin olmadığı bildirilmiş olmakla dosyanın 18/07/2018 tarihli duruşmasında aşağıdaki şekilde feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Feragat nedeniyle davanın reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 35,90 TL harç peşin alınan 512,35 TL harcın mahsubu ile bakiye 476,45 TL harcın harcın talebi halinde davacıya iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Talep edilmediğinden davalılar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
6-Davalılar tarafından kullanılmayan gider avansının davalılara iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) taraf vekillerinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/07/2018

Başkan
¸e-imzalıdır.
Üye …
¸e-imzalıdır.
Üye …
¸e-imzalıdır.
Katip …
¸e-imzalıdır.