Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2008/55 E. 2020/41 K. 15.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2008/55
KARAR NO : 2020/41

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 16/01/2008
KARAR TARİHİ : 15/01/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin, davalılardan … Plast. San. ve Tic. A.Ş. tarafından çıkarılan B Grubu … sıra numaralı toplam 9 adet hamiline yazılı hisse senedinin meşru hamili ve maliki olduğunu, davalılardan …’m, tamamen kötü niyetle ve mahkemeleri aldatıcı bir takım işlem ve beyanlarla, yukarıda anılan hisse senetlerinin TTK hükümleri gereği malikine sağladığı hakların kullanılmasına engel olduğunu ve bu hakları hukuka aykırı bir şekilde iktisap ettiğim, davalıların birlikte hareket ederek, …. Plastikleri Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin hamiline yazılı hisse senetlerinden “… Ailesi” dışındaki kişilere ait bulunan ve uzun sayılabilecek bir zaman için ellerinde bulundurdukları hisse senetleri için haklarını arayıp soramamış (özellikle yurtdışında yaşayan) hissedarların şirkete karşı sahip oldukları haklarını ortadan kaldırmak ve bu hakları haksız iktisaplarla ele geçirmek gayesiyle; hayali senaryolar üreterek, içlerinde müvekkilinin sahibi bulunduğu hisse senetlerinin de bulunduğu bir kısım hamiline yazılı senetlerin kayıp olduğu iddiasıyla, Küçükçekmeee Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurduklarını ve anılan Mahkemenin …. E. sayılı kararı ile davacının maliki bulunduğu hamiline yazılı hisse senetlerinin iptalini sağladıklarım, anılan iptal davasının devamı sırasında ve iptal kararı verildikten sonra davalılar, yaptıkları hisse senetlerinin nev’ini değiştirme ve sonra da bunları üçüncü kişilere devir etme gibi işlemlerle; aslında hisse senetlerinin gerçekten sahibi olmayan kişilere, bu hisse senetlerinden kaynaklanan kar payı ve bedelsiz hisse dağıtımına haksız olarak katılmalarına; ayrıca da bu senetlerin yabancı sermayeli bir şirkete satılması suretiyle satış bedelinin de … tarafından haksız olarak iktisap edilmesine neden olduklarını, bu suretle de … tarafından, müvekkili aleyhine haksız kazançlar elde edilmesi bilerek ve gerçekleri gizlenerek temin edildiğini, davalıların anılan iptal kararlarını; iptal tarihinde şirketin yönetimini teşkil eden yöneticiler, şirketle işbirliği içerisinde, gerçekleri ve belgeleri gizleyerek, tamamen hukuka aykırı bir biçimde ve maalesef hukukun iyi niyetli hamillere sağladığı “iptal davası açabilme” hakkını sırf hamiline yazılı hisse senedi sahibi hissedarların zararına olarak açıkça su istimal ederek elde ettiklerini, zira, dilekçede ayrıntısı verilen ve davacı müvekkiline ait bulunan hisse senetleri hakkında davalılardan … tarafından 20.05.1999 tarihinde açılan iptal davasında özetle, ilgili şirketin çıkardığı B grubu … seri nolu hamiline yazılı hisse senetlerinin kaybedildiğini; bu senetlerin tamamının bir aile şirketi (…. Ailesi) olan …. A.Ş.’nin genel kurul hazırlıkları sırasında kayıp olduğunun fark edildiği iddia edilerek anılan senetlerin iptaline karar verilmesi istendiğini, gerçekte ise böyle bir kayıp durumu söz konusu olmadığını, davalılardan …’ın iptal davasının açılmasından sadece 7 gün sonra, o tarih itibariyle iptali istenen senetlerin hamili görünen … tarafından İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne açılan ve aynı hisse senetlerinden kaynaklanan alacak davasında davacı …’nun anılan B grubu 10 adet hisse senetlerinin kendisine ait bulunduğunu, ancak şirketin o tarihe kadar kendisine bu senetlerden kaynaklanan alacaklarını ödemediğini ifade ederek alacaklarının ödenmesine karar verilmesini istediğini, senetlerin iptali talebiyle Küçükçekmece Sulh Hukuk Mahkemesinden açılan davada da, … adlı bir kişinin senet asıllarım mahkemeye ibraz ederek alacak davası açtığı hususu da mahkemeden gizlendiğini, senetlerinin hamilinin ortaya çıktığı mahkemeye bildirilmediğini, her iki mahkemede, açık gerçekler gizlenerek kasten yanıltıldığını, fazlaya dair ve diğer her türlü talep, hak ve alacakları saklı kalmak üzere, davacı müvekkilinin B Grubu …. sıra numaralı toplam 9 adet hamiline yazılı hisse senedinin meşru hamili ve maliki ve dolayısıyla … Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin ortağı olduğunun ve ortaklıktan kaynaklanan her türlü haklara da sahip olduğunun tespitine; hisse senetlerinin haksız zilyedinden alınarak müvekkile iadesine ve bugüne kadar ödenmemiş ortaklıktan kaynaklanan mali haklarından kaynaklanan alacakların da kusurlu davalılardan tahsili ve en yüksek reeskont faizi ile davacı müvekkile ödenmesine; bu talebin mümkün olamaması halinde, müvekkilin meşru hamili ve maliki bulunduğu hisse senetlerinin TTK hükümlerine göre kendisine sağladığı mali haklan tespit için davalı şirket defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, 1999 yılından bugüne kadar anılan hisse senetlerinden dolayı müvekkiline ödenmesi gereken her türlü kar payı, bedelli veya bedelsiz hisse alımı ve sair tüm mali haklardan ve şirket hisselerinin yabancı sermayeli … adlı şirkete satışından elde edilecek bedelden müvekkiline ait hisselere düşen her türlü getiri ve meblağın tespiti ile tüm bu bedellerin tazmini zımnında ve fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik l.000.000-USD’nin fiili ödeme tarihi itibariyle TL.’sı karşılığının, hileli ve kötü niyetli işlemlerle davacı müvekkilinin haklarını elde etmesine engel olan ve haksız iktisapta bulunan davalılardan, en yüksek reeskont faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesine; yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin de davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalılar vekili, anılan hisse senetlerinin Haziran 1999’da …’nun elinde bulunduğunun iddia edildiğini, daha sonra 26.6.2000 tarihinde hisse senetlerinin …. isimli bir şahısta bulunduğunun noter marifeti ile ihbar edildiğini, davacının, dava konusu hisse senetlerini Küçükçekmece Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından iptallerinden sonra ve bu iptal kararını bilerek devraldığını, devir işleminden sonra Küçükçekmece Sulh Hukuk Mahkemesinden iptal kararının iptali için başvuruda bulunduğunu, daha sonra huzurdaki tazminat talebini de havi işbu terditli davayı açtığını, davacı hisse senetlerinin mahkeme kararı ile iptal edilmiş olduklarını bildiği halde bunları devralmış olduğundan bu senetlere dayanarak ortaklığa karşı dava açamayacağını, davacı … ‘ın şirkete ve ortaklarına karşı dava açamayacağı ve taraf olamayacağı dikkate anılarak öncelikle bu yönden davanın reddine karar verilmesini, şirket hamiline yazılı hisse senetlerinin 1986 yılında çıkartıldığını, davacının 19 yıldır hiçbir talepte bulunmadığını, hisse senedini ibraz etmediğini ancak 2005 yılında açtığı bir dava ile tazminat talep ettiğini, Borçlar Kanunu genel hükümlerine göre dahi bu hakkın 10 yıl süre ile kullanılmamakla düştüğünü, anılan hisselerin sahibi şirketin 1985 yılındaki kuruluşundan itibaren …. olduğunu; bu şahsın 7.9.1996 tarihine kadar hamiline yazılı ve bu tarihten sonra genel kurul karan ile nama yazılı hale gelen hisselerini 1997 yılında …’a satmış, bu satışın şirket yönetim kurulunun 16.5.1997 tarih ve 37 sayılı yönetim kurulu kararı ile pay defterine işlenmiş olduğunu, bu tarihe kadar, anılan hisselerin kesintisiz ve nizasız olarak … tarafından temsil edilmiş bulunduğunu, 11.11.1997 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısından itibaren ise hisselerini sattığı güne kadar … ‘ın Ticaret Bakanlığı komiseri denetiminde yapılan Genel Kurullara bizzat katılmış olduğunu; … ‘ın hisse senetlerini 1997 yılında ….’ın o tarihte nama yazılı hale gelmiş olan hisse senetlerini durumun pay defterine işlenmesi sureti ile satın aldığını, şirketin yurt dışında yaşayan ve hakkını kullanamayan hiçbir ortağı olmadığını, anılan hisse senetlerinin iptali kararından sonra herhangi bir nevi değiştirme işlemi yapılmadığını, …’ın daha sonra şirket hisselerini bir Amerikan Şirketine sattığını, ancak bunu kötüniyetli mal kaçırmak için değil, şirketin diğer ortakları ile birlikte alınan karar doğrultusunda yaptığını, 1996 yılında yapılan esas sözleşme değişikliği ile hisse senetlerinin nevi nama yazılı hale geldiği için o tarihte hiçbir hükmü olmayan hamiline yazılı hisse senetlerinin kaybolduğu fark edildikten sonra müvekkilleri …- …. ve ….ın basiretli birer tacir gibi davranarak kaybolan hisse senetlerinin iptalini istediklerini, iptal davasında hiçbir gerçeğin saklanmadığını, gerek bu dönemde gerekse müteakip yıllarda hiç kimsenin senetlerin aslını ibraz etmediğini, hal böyle iken kötü niyetlerinden bahsedilmesinin mümkün olmadığını, sonuçta davacının B Gurubu …. sıra numaralı 9 adet hamiline yazılı hisse senedinin hamili dahi olsa bu hisse senetlerinin 1996 yılında nama yazılı hale getirildiğini ve hissedarların paydefterine işlendiğini, davacının yukarıda anlatılan sebeplerle meşru hamil olmadığını, hisselerin iptal edilmiş olduğunu bilerek devraldığından şirkete karşı bir talepte bulunamayacağı dikkate alındığında bu senetlerin şirket ortaklığı imkanı tanımadığının muhakkak olduğunu, eğer davacı bu hisse senetlerini iptal edildiklerini bilmeden devraldı ise bu takdirde kendisine bu hisse senetlerini satmış olması gereken …. tarafından meselenin tetkikinin gerektiğini; bir zarar ziyanı varsa …’a müracaatı gerektiğini, ayrıca davacının tazminat olarak Amerikan Doları cinsinden para talep ettiğini, Türkiye’de kurulu bir Türk Şirketindeki hisselerden kaynaklanan tazminat davasının Amerikan Doları cinsinden açılmasının mümkün olmadığını, fakat yabancı para cinsinden doğmuş olan borçlar için o para cinsi ile dava açmak mümkün olmakla davanın bu yönden de reddini, talep etmiştir.
Dava, davacının A.Ş. ortaklığının tespiti, hisse senetlerinin her türlü haklar ile birlikte davacıya iadesi, bunun mümkün olmaması halinde davacının uğradığı zararların tazmini isteğine ilişkindir.

Tarafların iddia ve savunmaları, sunulan ve sağlanan bilgi ve belgeler, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere;
Davacı, davalı …. . Plast. San. ve Tic. A.Ş. tarafından çıkarılan B Grubu … sıra numaralı toplam 9 adet hamiline yazılı hisse senedinin meşru hamili ve maliki olduğu, davalılardan … ‘ın, tamamen kötü niyetle anılan hisse senetlerini hukuka aykırı bir şekilde iktisap ettiği, davalıların birlikte hareket ederek sahibi bulunduğu hisse senetlerinin haksız olarak iktisap edilmesine neden oldukları iddiasıyla iş bu davayı açmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünde ilk olarak dava konusu hisse senetlerinin aidiyetinin saptanması gerekecektir. Dava konusu hamiline hisse senetleri hakkında davalılardan … tarafından K. Çekmece … Sulh Hukuk Mahkemesine zayi nedeniyle iptal davası açıldığı ve mahkeme tarafından 02/02/2000 gün ve …. E-…. E sayılı karar ile dava kabul edilerek dava konusu hisse senetlerinin zayi nedeniyle iptaline karar verildiği; bilahare davacı tarafından K. Çekmece … Sulh Hukuk Mahkemesine dava açılarak dava konusu senetlerin gerçek sahibinin kendisi olduğu iddiasıyla K. Çekmece … Sulh Hukuk Mahkemesinin 02/02/2000 gün ve … E-…. E sayılı kararı ile verilen zayi kararının iptaline karar verilmesi için dava açıldığı; yargılamalar sonunda K. Çekmece …. Sulh Hukuk Mahkemesi 13/02/2014 gün ve …. E-…. K sayılı kararı ile davanın kabulü ile K. çekmece ….Sulh Hukuk Mahkemesinin 02/02/2000 gün ve …. E-…. E sayılı kararı ile zayi nedeniyle iptaline karar verilen dava konusu 9 adet hamiline hisse senetleri hakkındaki iptal kararının iptaline karar verildiği ve kararın Yargıtay tarafından onanarak 26/05/2016 tarihinde kesinleştiği saptanmıştır. Kesinleşen iş bu karar gereğince hamiline hisse senetlerinin malikinin davacı olduğu da kesinleşmiş bulunmaktadır.
Diğer yandan davacıya ait 9 adet hamiline yazılı A.Ş. hisse senetlerinin davalı şirketçe yapılan 19.09.1996 tarihinde esas sözleşme değişikliğinin ticaret siciline tesciline kadar HAMİLİNE YAZILI iken 19.09.1996 tarihinde ticaret siciline tescil edilen ve 24.09.1996 tarihli ve 4130 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde (TTSG) ilan edilen esas sözleşme değişikliği ile NAMA YAZILI hale geldiği dosya içindeki bilgi ve belgeler ile alınan bilirkişi raporundan tespit edilmektedir.
Böylece dava konusu 9 adet hamiline hisse senetlerinin davacıya ait olduğu, bilahare nama yazılı hale geldiği ve Ortaklar Pay Defteri sayfasında payların sahibi olarak görünen …’ın, sahibi olduğu 60 adet, 6.000.000.000 (eski) TL (6.000 yeni TL) nominal değerde B GRUBU payın içinde bulunan bu payları 10.03.2000 tarihinde dava dışı … ’ye devrettiği alınan bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir. Dolayısı ile davacının hisse senetlerinin iadesine ilişkin talebinin kabulü hukuken mümkün olmaktan çıkmıştır.
Gerek K.Çekmece …. Sulh Hukuk Mahkemesinin …. E-…. E sayılı dava dosyası ile gerekse K. Çekmece …. Sulh Hukuk Mahkemesinin … E-… K sayılı dava dosyası ile mahkememiz dava dosyasında alınan bilirkişi raporları ile dava konusu hisse senetlerinin davacıya ait olduğu; ancak bu payların dava dışı …’ye devredilmesi nedeniyle iadesinin hukuken mümkün bulunmadığının kabulü gerekmiştir. Şüphesiz davacı elinden haksız nedenle çıkmış hisse senetleri nedeniyle tazminat talebinde bulunabilir.
Nitekim davacı, dava konusu hisse senetlerinin maliki olduğunun tespiti yanında, iadesini ve bu hisselerden kaynaklanan tüm mali hakları da kapsayacak şekilde tazminat talebinde bulunduğundan davacının hisse senetlerinden kaynaklanan tazminat talebi yönünden de bilirkişi raporu alınmıştır. Alınan 06/03/2017 tarihli ilk bilirkişi raporunda bu hususta bir değerlendirme yapılmadığından aynı bilirkişi kurulundan ek rapor alınmıştır. Bilirkişi kurulu 26/02/2018 tarihli ek raporlarında özetle: “Davacının 1.000.000,00 USD’lik talebinin kadri maruf ve uygun olabileceği, bu miktar tazminattan tüm davalıların sorumlu olduğu” bildirilmiştir. Alınan bilirkişi rapor ve ek raporuna davalılar vekili itiraz ettiği gibi hüküm kurmaya elverişli görülmediğinden yeni bir bilirkişi kurulundan rapor alınması yoluna gidilmiştir.İkinci bilirkişi kurulu raporlarında özetle :”Huzurdaki davada talep konusu olan hamiline yazılı hisse senetleri ile temsil edilen pay sayısının 9 adet olduğu, bu paylar 200.000.000 (eski) TL sermayede her biri 100.000 (eski) TL nominal değerde paydan oluştuğu; buna göre, huzurdaki davaya konu hamiline yazılı hisse senetlerinin toplam nominal değerinin 900.000 (eski) TL olduğu, bu payların, hisse senetleri üzerindeki kayıtlardan tespit edilen 200.000.000 TL sermayeye oranının (900.000 / 200.000.000 =) % 0,45 (binde 4,5) olarak hesaplandığı, önceki sermaye tutarı olan 200.000.000 TL ile sonraki sermaye tutarı olan 120.000.000.000 TL arasındaki farkın 119.800.000.000 TL olduğu; Davalı şirket huzurdaki dava konusu hamiline yazılı hisse senetlerinin ait olduğu sermaye tutarını 119.800.000.000 TL artırdıktan sonraki sermayedeki 24 adet payını ….’ın, …’a sattığı, bu 24 adet payın satış fiyatının, 16.05.1997 tarihinde, 184.000 ABD Doları olduğu, Hamiline yazılı paylar çıkarıldıktan sonra şirket sermayesi 119.800.000.000 TL artırılmış olmakla, 16.05.1997 tarihindeki TL/Dolar kuru olan 136.350 TL üzerinden artırılan sermayenin dolar karşılığının 878.261 ABD Doları olarak hesaplandığı, artırılan sermayede dava konusu hamiline yazılı payların bir hakkı bulunmadığı, zira hamiline yazılı paylar çıkarıldıktan sonra sermayenin artırıldığı ve hamiline yazılı pay senetleri üzerinde bu sermaye artırımlarına katıldığına dair bir kaydın mevcut olmadığı; Bu çerçevede, artırılan 119.800.000.000 TL’nin ABD Doları karşılığı olan 878.621 ABD Dolarından 24 adet nama yazılı paya isabet eden (878.621 USD * 0,02 =). 17,572 ABD Doları değer üzerinde hamiline yazılı payların bir hakkı olamayacağı; Buna göre 24 adet payın satın alma bedeli olan 184.000 ABD Dolarından 17.572 ABD Dolarını düştüğümüz takdirde hamiline yazılı paylar ile karşılaştırılabilir bir değere ulaşabileceği, bu değerin (184.000 USD – 17.572 USD =) 166.428 ABD Doları olarak hesaplandığı, şirketin yüzde %2′ sine isabet eden nama yazılı paylar 16,05.1997 tarihinde, sermaye artırımı etkisinden arındırılmış olarak 166.428 ABD Doları değerinde işlem gördüğüne göre, aynı şirketin daha önceki sermayesinde binde 4,5 oranında paya sahip olan hamiline yazılı hisse senetlerinin 16.05.1997 tarihindeki değerinin hesaplanabilir olduğu, buna göre, huzurdaki davanın konusu hamiline yazılı hisse senetlerinin 16.05.1997 tarihindeki değerinin ((0,045/0,02) x 166.428 ABD Doları =) 37.446 ABD Doları olarak hesaplandığı, vade başlangıcı 16.05.1997 tarihi kabul edilerek 37.446 ABD Dolarının huzurdaki davanın açılma tarihi olan 31.01.2005 tarihine kadar geçen 2817 günde, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından açıklanan kamu bankalarında 1 yıl ve uzun vadeli dolar mevduatına uygulanan değişen faiz oranlarının alt sınırı esas alınarak 6.354,22 ABD Doları faiz hesaplandığı ve buna göre dava tarihi itibariyle dava konusu hamiline yazılı hisse senetlerinin değerinin faiz dahil olarak 43.800,22 ABD Doları olarak hesaplandığı” bildirilmiştir. Alınan bu rapora itiraz üzerine bilirkişilerden alınan ek raporlarda bilirkişiler kök raporundaki görüşlerini tekrar etmişlerdir. Alınan son bilirkişi kurulu rapor ve ek raporları gerekçesine nazaran kabule şayan bulunarak hükme esas alınmıştır.
Diğer yandan davalıların sorululuklarının da incelenmesi gerekir. Alınan bilirkişi raporu ve dosya kapsamından davalılardan davalı şirketin dava konusu hisseyi çıkaran şirket, davalı ….’nin ise dava konusu hisse senetlerini haksız iktisap eden ve elden çıkaran; diğer davalıların ise davalı şirket yönetim kurulu üyeleri oldukları, davalı …’nin dava sırasında öldüğü ve mirasçılarının kaldığı saptanmıştır. Davayı Y.Kurulu üyelerinin eski hamiline yazılı pay senetlerinin ne şekilde pay sahiplerinden toplanacağına ve ne şekilde imha edileceğine dair bir karar alınmadan ve hatta eski hamiline yazılı pay senetlerinin pay sahiplerinden geri alınmasına dair bir karar alınmadan nama dönüştürülen dava konusu paylar için geçici ilmühaber basılarak pay sahiplerine dağıtılmasına karar veren Y.K. üyeleri olmaları nedeniyle oluşan zarardan müteselsilen sorumlu bulundukları, dahili davalı mirasçıların ise aynı doğrultuda murislerinin kusurundan sorumlu tutulması gerektiği, davalı şirketin ise …. üyelerinin kusurundan dolayı davacıya karşı sorumlu bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Her ne kadar bir kısım davalılar vekili USD cinsinden talepte bulunulamayacağını savunmuş ise de dava konusu hisse senetlerinin dava dışı …. ’ye USD bedelle devredildiği anlaşıldığından davacının bu nedenle USD talebinde bulunabileceği kabul edilerek aksi savunma yerinde görülmemiştir.
Hal böyle olunca tarafların iddia ve savunmaları, sunulan ve sağlanan bilgi ve belgeler, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre dava konusu hisse senetlerinin davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile 43.800,22 USD alacağın dava tarihinden itibaren aynı cins bir yıl vadeli mevduata uygulanan faiz oranında uygulanancak faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gereken 3.975,46 TL karar harcından daha önce yatırılan 17.937,45 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 13.961,99 TL ‘sinin talebi halinde davacıya iadesine,
3-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 8.365,66 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 77.771,49 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 11,20 TL başvurma harcı ile 3.975,46 TL karar harcının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yapılan 13.986,95 TL yargılama giderinin ret- kabul oranına göre 699,35 TL’sinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Kullanılmayan yargılama gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere hazır taraf vekillerinin yüzünde verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 15/01/2020 10:05

Başkan …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Katip …
e-imzalıdır.

YARGILAMA MASRAFLARI
DAVACI
31 Tebligat – 385,80 TL
11 Müzekkere – 101,15 TL
Bilirkişi Ücreti – 13.500,00 TL
Toplam = 13.986,95 TL