Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/76 E. 2023/86 K. 30.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/76
KARAR NO : 2023/86

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 24/01/2023
KARAR TARİHİ : 30/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile Müvekkili Ortaklığın ‘… Mah. … … Sitesi … Plaza … Blok No:…/… …/İstanbul’ adresinde faaliyet gösterdiğini, ortaklığa ait bütün belge ve defterlerin müvekkili ortaklığında kullanımında olan ‘İstanbul, …,… Mah. … sitesi … Blok No: …” adresinde bulunan depodan çalındığını, hırsızlık olayıyla ilgili grup şirketler yetkilisi … ile şirketlerin mali işler direktörü …’ ün … Polis Merkezi Amirliğinde vermiş olduğu 25.12.2022 tarihli … Evrak numaralı ifade tutanağı ekte sunulduğunu,
Müvekkili Şirketlerin ortağı olduğu Ortaklığa Ait 2018 – 2019 – 2020 ve 2021 Yıllarına Ait Yevmiye – Kebir – Envanter Defterlerı çalınmış olduğundan, bu defterlerinin zayi olduğuna dair Müvekkil Şirkete zayi belgesi verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, TTK 82/7 maddesi hükümleri gereğince açılan zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
TTK 82/7 maddesi gereğince”Tacir, ticari defterlerini, envanterleri, finansal tablo, bilanço ve faaliyet raporlarını, aldığı mektupları (bir ticari işe ait yazışmaları), gönderdiği mektup suretlerini, kayıtlara esas olan belgeleri, sınıflandırılmış şekilde saklamakla yükümlüdür.
TTK m.64/2. maddeye göre ise “Tacir, işletmesi ile ilgili olarak gönderilmiş olan her tür belgenin fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekilde bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.” denilerek, böylece, söz konusu belgeleri, yazılı olarak saklama yanında, teknolojinin diğer imkânları ile saklama da kabul edilmiştir.
Saklama süresi 10 yıl olup sürenin başlangıcı da kanunda belirtilmiştir (TTK m.82/5-6). Defter ve belgelerin saklanması yükümü, gerçek kişi tacirlerde ticaretin terk edilmesinden sonra sürdüğü gibi, tacirin ölümü halinde mirasçılar bakımından da devam eder. Mirasın resmi tasfiyesi veya tüzel kişiliğin sona ermesi durumlarında, defter ve belgeler Sulh Hukuk Mahkemesince saklanır (TTK m.82/8).
Saklanması gereken defter ve belgeler, saklama süresi içinde, yangın, deprem, su baskını gibi bir afet veya hırsızlıktan dolayı zayi olursa, tacirin (ölmüşse mirasçılarının), durumu öğrendikten itibaren on beş gün içerisinde işletmenin olduğu yerdeki mahkemeye başvurarak zayi belgesi alması gerekir. Kanun’da “isteyebilirler” denmiş ise de bu bir zorunluluk niteliğindedir. Zayi belgesi için açılan dava, çekişmesiz yargı konusudur (TTK m.82/7).
Kaybolma ve yitme anlamına gelen zayi olma; genel olarak çekin kullanılamaz hale gelmesi ya da çek elde bulunmakla birlikte içeriği anlaşılmayacak derecede yıpranmış olması hallerini kapsar. (GÜLTEKİN Özkan; ‘Öğretide ve Uygulamada Kıymetli Evrakın Ziyaı ve İptali’ Ankara 2009, s. 49.) Çekin zayi olması; sel, deprem gibi doğal bir felaket ya da çalınma, yağmalama gibi bir olay sonucu çek zilyetliğinin kaybedilmesi veya yanma, yırtılma, karalanma gibi bir nedenle çekin kullanılamaz hale gelmesidir. (SEZER Ahmet; ‘Kıymetli Evrakın Zayi Olması ve İptal Davası’ Kasım 2007, s. 82)
“…Mahkemece, iddia ve tüm dosya kapsamına göre, dosya içerisinde mevcut savcılık soruşturma evrakında davacı şirket yetkilisinin hırsızlık olayını en geç 11/04/2014 tarihi itibarı ile öğrendiği, şirket yetkilisinin beyanında büro malzemeleri ile bilgisayar hard disklerinin alındığını belirttiği, bu durumda davacı şirket yetkilisinin basiretli bir tacir olarak hırsızlık sonucu kaybolan diğer belge ve defterleri de araştırarak buna göre önlem alması gerektiği, davacı şirket yetkilisinin yine basiretli bir tacir olarak kaybolduğunu belirttiği defterler ile ilgili 11/04/2014 tarihi itibarı ile bilgi sahibi olması gerektiği, bu tarih ile davanın açıldığı 09/05/2014 tarihi arasında 1 aya yakın bir sürenin geçtiği, 6102 sayılı TTK’nın 82/7 maddesinde bahsi geçen 15 günlük hak düşürücü süresinin geçirildiği gerekçesiyle davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA…” T.C. YARGITAY …. Hukuk Dairesi,… Esas, … Karar.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; TTK madde 82/7 açık hükmü gereğince, saklanması gereken defter ve belgeler, saklama süresi içinde, yangın, deprem, su baskını gibi bir afet veya hırsızlıktan dolayı zayi olursa, tacirin (ölmüşse mirasçılarının), durumu öğrendikten itibaren on beş gün içerisinde işletmenin olduğu yerdeki mahkemeye başvurarak zayi belgesi alması gerekir. Dava dilekçesinde davacı şirketin faaliyet gösterdiği binada 25.12.2022 tarihinde hırsızlık olduğunu, bu tarihte davacı tarafça zayiinin öğrendiğinin kabulü gerektiğinden davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜREDEN REDDİNE,
1-Peşin harcın mahsubu ile bakiye harç tayinine yer olmadığına,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Sarf edilmeyen gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 30/01/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”